04 Temmuz 2010, 13:07 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Daron YÖNDEM ile Röportaj Oğuzcan Şahin:Merhaba Daron Bey, öncelikle teşekkür ediyorum yoğun çalışma temponuz içerisindebe n im röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için… Daron Yöndem:Ben teşekkür ederim, çok zevkli olacağından eminim. Oğuzcan Şahin: Öncelikle,merak ettiğim sorulardan birini sormak istiyorum. İsminizin anlamı nedir? Daron Yöndem: Daron, Muş bölgesinin milattan önceki ismidir. Ayrıca internette yaptığım araştırmalara göre “Tanrıyı yücelten” anlamına geliyor ama hangi dilde olduğunubir türlü bulamadım. Oğuzcan Şahin: Bizlere biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Daron Yöndem: Kendimden biraz bahsetmem gerekirse aslında söyleyebileceğim tek şey hayatımın 0lar ve 1ler arasında geçtiğidir. Daha fazlasını anlatmaya kalkarsam emin olun zamanımız yetmez. Oğuzcan Şahin: Günümüzde oldukça neşe dolu ve esprili bir kişisiniz acaba okul döneminde nasıl biriydiniz? Daron Yöndem: Okul döneminde de sürekli etrafımdakileri güldürüp azar işitmelerine neden olan bir tiptim. Hocalar değil genelde öğrenciler, yani arkadaşlarım severdi beni… Ortaokulda bir dönem matematik dersine girmemişliğim var bu yüzden. Hocamıza yaptığımız bir şaka sonrasında sınıftan atılmıştım ve bir daha derse almadı beni. Tabi derslere girmememe rağmen sınavlardan 5 alıyor olmam hocamızı ekstra rahatsız ediyordu ama maalesef yapacak bir şey yok hep matematik sever olmuşumdur. Oğuzcan Şahin: G e n e lde bilişim sektöründeki kişiler asosyal kişiler olarak bi li ni r le r, siz de öyle misiniz? Boş zamanlarınız da neler yaparsınız, hobileriniz ve fobileriniz nelerdir? Daron Yöndem: Açıkçası asosyal olduğumu düşünüyorum, çünkü bazı durumlarda insanların yerine bilgisayar ile muhatap olmayı tercih ediyorum ama diğer yandan da kendime dışarıdan bakacak olursam yaptıklarım ile pek de asosyal bir görüntü çizmiyorum sanırım. Boş zamanlarımda yeni teknolojiler ile ilgileniyorum bu da aslında işim ile çakıştığı için boş zamanım olmadığı gibi bir paradoks yaratır. Herhangi bir fobim yok ama haşarattan nefret ederim. Oğuzcan Şahin: Bilişim sektörüne ne zaman girmeye karar verdiniz ve sizi bu alana iten etkenler nelerdi? Niçin başka bir meslek alanı değil de, bilişim alanı? Daron Yöndem: Bir karar çerçevesinde gelişmedi.Kendiliğinden oluştu aslında, ticari olarak bu sektörde çalışmam dae sase n şans eseri oldu yaptığım işler ticari kuruluşların dikkatini çekince karşılıklı bir buluşma söz konusu oldu. Başka mesleklerde de çalıştım, teknik serviste çalıştım, bir dönem Fransızcadan ve Almancadan Türkçeye çeviri yaptım, dergilerde editörlük yaptım bunların hepsi de hala sevdiğim işler ve yeri geldiğinde yapmaktan zevk duyacağım işler. Örneğin hala dergilere yazı yazıyorum. Zaten hayatım boyunca hiç sevmediğim bir iş yapmadım ve sevmediğim bir derse çalışmadım. Belki de en zayıf noktan budur, sevmediğim bir şeyi istesem de yapamıyorum. Oğuzcan Şahin: İstanbul Lisesi 2003 mezunusunuz. Ardından üniversiteye girdiniz mi? Hala devam etmekte olan bir öğrencilik hayatınız var mı? Daron Yöndem: Ardından sırasıyla iki ayrı üniversiteye girdim fakat hiç birinden de aldığım eğitim ve tükettiğim zaman orantısında gerekli performansı alamadım. Şu an yurtdışında bir üniversite de uzaktan eğitim ile öğrenciliğime devam ediyorum, şimdilik müfredatından memnun olduğum ve bana bir şeyler kattığını düşündüğüm için işler tıkırında. Hiçbir zaman etiket peşinde koşan bir adam olmadım, kendime faydalı olmayacağını bildiğim bir şeyi salt etiket olsun diye yapmam. Faydalı işler yaptıkça zaten uygun etiketler üzerinize yapışıyor. Oğuzcan Şahin: Türkiye’de ki bilişim sektörü hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce gereken ilgi ve değeri görüyor mu? Daron Yöndem: Gereken ilgiyi görüyor. Aslında bilişim sektöründe çalışanların ortalama bilgi birikimine baktığımızda gereğinden fazla değer veriliyor bile diyebiliriz. Bugün bilişim sektöründe az değer verildiği düşünülen konularda ki uzmanlık seviyemizi gözden geçirirsek aslında sorun olmadığını daha net bir şekilde görebiliriz. Birkaç aylık kurslar ile “Ben .NET developerım” diye gezenler görüyorum. Herkes sözde çok şey yapıyor ama özünde “değerli” olan kısım çok az. Oğuzcan Şahin: Bildiğim kadarıyla önceden özel bir bilişim eğitim merkezin de web tasarım eğitmenliği yapıyordunuz, daha sonra niçin web tasarım tarafından ayrılıp yazılım tarafına geçtiniz? Sizi yazılım tarafına özellikle de Microsoft teknolojileri ile ilgili tarafa iten etkenler nelerdir? Daron Yöndem: İlk verdiğim eğitimlerden biri web tasarım eğitimiydi ve o eğitimde de defalarca öğrencilerime söylediğim gibi yaratıcı tasarıma değil teknik anlamda web arayüzlerinin tasarımına değindik.Bu benim eğitim kariyerimin başlangıcıdır fakat onun öncesin de uzun süre yazılımcı olarak çalıştım ve hala da yazılım odaklı çalışıyorum. Kendimi hiçbir zaman bir Grafiker veya Görsel Tasarımcı olarak görmedim. Bazen benim işim yaratılmış olan tasarımların farklı teknolojiler ile internet ortamına taşınmasını kapsadı. Bu noktada iyi bir web tasarımcı da olduğumu düşünüyorum. Bu kapsamda zaten yazılım tarafına itilmek gibi bir durum yok ben zaten o taraftaydım, Microsoft teknolojilerini ise kendimi bildim bileli kullanıyorum rakipleri her zaman takip ettim ve inceledim fakat benim için hiçbir zaman çalışma yapıma ve bilgi birikimime daha uygun bir alternatif olmadı. Oğuzcan Şahin: Açık Kaynak projeler, uygulamalar hakkında neler düşünüyorsunuz? Java, PHP vs. gibi programlama dilleri ile ilgili çalışmalar yaptınız mı? Daron Yöndem: Açık kaynaklı projeleri seviyorum çünkü her şey paylaştıkça büyür .(gülümser) PHP tarafıyla hiç ilgilenmedim çünkü ASP’nin üzerine bir evrim getirdiğini düşünmüyorum, Java ile çok kısa bir süre ilgilendim fakat .NET’in gelmesiyle Microsoft tarafında devam etmeye karar verdim. Oğuzcan Şahin: Mahkeme kararları dolayısıyla Telekom tarafından birçok web sitesine sansür uygulanıyordu, bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz, sizce sansür uygulamak çözüm mü değilse hangi farklı yöntemler uygulanabilir? Daron Yöndem: Sansürün hiçbir şekilde uzun vadede çözüm olacağını düşünmüyorum. Çözümü sansür olarak görülen şeyin bir sorun olup olmadığı bence iyice düşünülmeli.Etrafına zarar verilebileceği düşünülen içeriğin kişilere zarar verememesi için aslında yapılması gereken söz konusu insanların eğitim düzeyinin arttırılabilmesi adına gerekli kaynakların ayrılmasıdır. Oğuzcan Şahin: Deveload (Deveload.com) adında bir şirketiniz var, şirketinizi ne zaman kurmuştunuz? Şu anda şirketiniz de kaç kişi çalışıyor ve ağırlıklı olarak ne tür projeler üstünde çalışıyorsunuz? Daron Yöndem:2004 Martta kurdum. Benim haricimde çalışan projesine göre 3 ile 5 freelance arkadaş var.Ağırlıklı olarak içerik yönetim sistemleri ve yeni teknolojiler ile ilgileniyoruz ve herkesin yapamadığı şeyler ile uğraşıyoruz. Oğuzcan Şahin:Acaba Deveload’ ta çalışma şartları var mı? Deveload’ ta çalışmak isteyen bir kişi ne gibi özelliklere ve bilgi deneyimine sahip olması gerekiyor? Daron Yöndem: Deveload’ta çalışabilmeniz için özetle benimle çalışabilmeniz gerekiyor. Bu da hiç kolay bir şey değil çünkü kılı kırk yaran bir karakterim var ve iş yaparken olsun bilgisayar ile ilgili herhangi bir şey ile ilgilenirken olsun anlatılanı veya okunanı bir defada anlayamayan insanlara kesinlikle dayanamıyorum. Bu aslında benim eğitmen kimliğim ile de çakışan bir durum fakat sanırım eğitmenken ve şirketimde iş yaparken doğru şekilde farklı profillere bürünebiliyorum. Oğuzcan Şahin: Bu zamana kadar birçok seminerler, eğitimler verdiniz, projeler geliştirdiniz aralarında en çok keyif aldığınız seminerler, eğitimler ve projeler hangileri oldu? Daron Yöndem: Seminerler ve eğitimler benim için aslında eğlence araçları. İnsanlarla tanışıyor olmak onlara yeni bir şeyler öğretebildiğimi görmek beni mutlu ediyor. Dinleyicilerin konuya en ilgili olduğu aktiviteler benim için en değerli aktivitelerdir. Proje olarak ta en çok zevk aldığım projeler o güne kadar hiç yapılmamış veya olabildiğince yapılması zor şeyleri yaptığım ve bir şeyler keşfettiğim işlerdir. Zaten bu niteliklere sahip olmayan projeleri de genelde almıyorum. Salt para kazanmak için iş yapmıyoruz. Oğuzcan Şahin: Haftada ortalama kaç seminer veriyorsunuz, seminer ve eğitimler nasıl gelişiyor ve bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Daron Yöndem: Herhangi bir sayaç tutmuyorum (gülümser)zamanım uygun oldukça ve talep geldikçe elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bu aralar biraz her gelen talebe olumlu yaklaştığım için ticari projelerde sıkıntı yaşamaya başladık. Bunu dengelemem gerekecek. Eğitim konusunda zaten sürekli çalıştığım bir yer yok genelde. Son döneme baktığımızda genelde Microsoft Türkiye için iş ortakları eğitimlerine girdim diyebilirim. Bunun haricinde Mısır’da yine Microsoft Mısır için bir Expression eğitimi oldu. Oğuzcan Şahin:Hem şirketinizin işleri hem eğitmenlik, yazarlık ve yakın zaman da bir de INETA Türkiye başkanlığınız var, tüm bunların yanında birçok e-mail ile sorular alıyorsunuz ve seminerler, kısa süreli eğitimler düzenliyorsunuz, bu kadar işin altından kalkmayı nasıl başarıyorsunuz? Daron Yöndem: Ben hala tam performanslı çalıştığımı düşünmüyorum sanırım yaptığım her işi çok büyük zevk alarak yaptığım için ve bunları aslında bir iş olarak görmediğim için yoğunluğu hissetmiyorum. Oğuzcan Şahin:Bilm ey en okuyucularımız için INETA Nedir? Bizlere biraz INETA hakkında bilgiler verebilir misiniz? Daron Yöndem: INETA’nın Türkçe açılımını uluslararası .NET derneği olarak tanımlayabiliriz. Dünya çapında tüm .NET konulu kullanıcı grupları ve sosyal topluluklara teknik içerik ve aktiviteler için yer ve konuşmacı desteğinde bulunan derneğin Türkiye’de toplam 30 üyesi var.Okuyucularımız detaylı bilgi için Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ziyaretedebilirler. Oğuzcan Şahin: INETA Türkiye başkanlığına seçildiğinizin haberi geldiğinde nasıl bir tepki verdiniz? Daron Yöndem: Uluslararası bir dernek olan INETA’da Türkiye’yi temsil edecek olmak beni tabi ki sevindirdi fakat önemli olan ne olduğumuz değil ne yaptığımızdır. Amacım bana verilen bu görevdeki olanakları en iyi şekilde kullanarak Türkiye’de sosyal topluluklara en yüksek faydayı sağlamak.D aha göreve yeni başladım ve ilk bir ayda toplam 50 saat ücretsiz eğitim ile 7 adet seminer düzenledik. Daha da ileri gidebileceğimizden eminim. Oğuzcan Şahin: Bizlere biraz Microsoft Student Partner’lar hakkında bilgi verebilir misiniz? Daron Yöndem: MSP’ler (Microsoft Student Partner) gerçekten özellikle üniversitelerde düzenlediğimiz aktivitelerde bizlere çok yardımcı oluyorlar. Aktivitelerin duyurulması olsun, organizasyonu olsun çok büyük emekleri geçiyor. Her biri benim için çok değerli.M SP organizasyonları ve “Nasıl MSP olunur?” konusunda ise benim bilgi vermem yanlış olur. En doğrusu en yakın MSP’ye danışmak olacaktır. (gülümser) Oğuzcan Şahin: Microsoft.NET ile projeler geliştirirkenM icr osoft.NET resmi dili olan C# yerine VisualBasic.NET kullanıyorsunuz, niçin C# yerine VisualBasic.NET kullanmayı tercih ediyorsunuz? Daron Yöndem: damarıma bastınız (gülümser) C#’ın .NET’in resmi dili olduğu ile ilgili bilgi tamamen yanlış, bu maalesef Türkiye’de ciddi şekilde benimsenmiş durumda. Geriye dönüp baktığımızda ASP günlerinde sadece Visual Basic(script) vardı. C#’ın .NET içerisinde yer alması tamamen stratejikbir durumdur. C programcılarının .NET dünyasına girişini sağlamak için gerekli bir gelişmeydi . Bugün .NET’in bu kadar geniş alanlarda kullanılmasının arkasında bu stratejinin büyük önemi var, fakat bu durum C#’ı .NET’in resmi dili falan yapmaz. Oğuzcan Şahin: “MCT, MCPD, MCITP, MCTS, MCSD, MCAD, MCDBA, MCP, ACP, ICSD” gibi birçok sertifikanız var bunlardan bazıları Microsoft’un diğerleriise Adobe ve IBM firmalarının sertifikaları, niçin bu kadar çok sertifika alma gereği duydunuz? Daron Yöndem: Kartvizitinizi verdiğinizde bir önyargı yaratırsınız. Sertifikalar bu önyargıyı etkiler fakat sonrasında yaptığınız işlerin, yapabildiklerinizi tabi ki çok büyük önemi vardır. Aslında bunları hayatımız boyunca aldığımız diğer tüm bilgi ve birikiminizi kanıtlayan belgelerden ayırmamak gerekir. Ben aldığım her sertifikanın arkasını doldurabileceğime inandığım için aldım. Oğuzcan Şahin: Bilişim sektörüne girmek isteyen genç arkadaşlarımız için tavsiyeleriniz nelerdir? Daron Yöndem: Ben özellikle yazılım ile ilgili konuşayım. Eğer bunu bir iş olarak görürseniz bence başarılı olamazsınız. Oysa programlama sizin için zevk alınan bir hobiyse önünüz açık olacaktır.Genel bir tavsiye olarak “kesinlikle sevmediğiniz bir işi yapmayın” diyebilirim. Oğuzcan Şahin: Kısa bir zaman önce Pusula yayıncılıktan çıkan bir ASP.NET AJAX kitabınız var. Kitaba yapılan talepten dolayı memnun oldunuz mu? Bu kitabı iyi ki yazdım dediniz mi? Daron Yöndem: ASP.NET AJAX kitabını yazmak benim hayatımda bir dönüm noktasıydı. Okuyuculardan gelen tepkilerden çok memnunum, kısa zamanda ASP.NET 3.5 AJAX kitabı ile tekrar karşınızda olacağım. Bu sefer gerçekten eksiksiz bir kitap olacak ümidindeyim. Oğuzcan Şahin:Kitabın yeni baskısında ne tür yenilikler olacak? Bize biraz anlatabilir misiniz? Daron Yöndem: Yeni baskıda Visual Studio 2008 yenilikleri olacak.Ayrıca bir önceki kitabıma yetiştiremediğim C# örnekleri de bu sefer kitaba dâhil. Ek bölümler olarak Javascript kütüphaneleri ve bazı sürprizler var. Eski kitabımıbaz alan bir kitap olmasına rağmen kesinlikle eski kitabımı alanların da rahatlıkla alabilecekleri ve faydalanabilecekleri bir kitap olacak. Çok değişiklik ve eklenti var kitapta. Oğuzcan Şahin: ASP.NET 3.5 AJAX kitabı sonrası bir Microsoft Silverlight ya da başka bir kitap çıkarmayı düşünüyor musunuz? Bu yönde çalışmalar yaptınız mı? Daron Yöndem: Silverlight kitabı kesinlikle yazacağım ama yapmışken en iyisini yapmak istediğim için sanırım biraz daha zamana ihtiyacım var. Sadece “yaptım” demek için iş yapan tiplerden değilim. Yapmışken en iyisi olmalı. Oğuzcan Şahin: Bizlere biraz projelerinizden bahsedebilir misiniz? Ne tür projeler üzerinde çalışmayı seviyorsunuz? Daron Yöndem: Son zamanlarda tabi ki Silverlight ve WPF üzerine projeleri tercih ediyorum. Genelde bana bir şeyler kazandıran ve kendimi tekrar etmemi engelleyen projeleri seviyorum. Oğuzcan Şahin: Microsoft Expression Studio hakkında bizlere bilgi verebilir misiniz? Özellikle Expression ürünlerinin beta sürümlerinde bizleri ne gibi yenilikler bekliyor? Daron Yöndem: Expression Studio Microsoft’un tasarımcıları hedeflediği ürün ailesidir. Özellikle bir sonraki sürümündeki muhteşem yenilikler gerçekten heyecan verici, ister WPF ister Silverlight ile web alanında veya Expression Web ile doğrudan HTML tasarımında kısa vadede sektörde ciddi bir yeri olacağını düşünüyorum. Zaten Expression Studio içerisindeki bazı ürünlerin muadilleri de yok. Oğuzcan Şahin: Henüz Türkiye’de neredeyse hiç duyulmamış olan Microsoft Silverlight teknolojisini kullanmaya nasıl başladınız? Silverlight üzerine çalışırken nerelerden yardım aldınız hangi kaynaklardan yararlandınız? Çünkü artık neredeyse Türkiye’de Microsoft Silverlight diyince aklımıza ilk gelen kişi Daron Yöndem oluyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Daron Yöndem: Silverlight’ı internet ortamında çok duymuştum fakat beni kullanmaya teşvik eden vizyoner kişi aslında Microsoft’tanMe hme t Nuri ÇANKAYA’dır. Sanırım kendisine buradan teşekkür etsem yağcılık olmaz. (gülümser) Çalışmalarımda çoğunlukla ve mecburen yurtdışındaki kaynaklardan faydalanıyorum. Microsoft Amerika ekibinden kontaklarla da sıkça görüşüyoruz. Türkiye’de ilginç bir şekilde bu konuda yalnız kaldım. Fakat önümüzdeki bir sene içerisinde eminim ki bu tekel kalkacaktır. (Gülüşmeler) Oğuzcan Şahin: Ülkemizde vey urt dışında birçok Silverlightsem inerleri , eğitimleri verdiniz. Bu seminerleri ve eğitimleri verirken gittiğiniz yerlerde ilginç sorular ile karşılaştınız mı yaşadığız en komik anlar neler oldu? Daron Yöndem: Soruları komik olarak nitelendirmek istemiyorum. Hepsi aslında birer cevap talebidir ve her şekilde cevaplanmayı hak eder. Komik bir anı olarak şunu paylaşabilirim; Bir seminerimden önce insanlar seminer salonu girişinde adımdan dolayı seminerin İngilizce olacağını düşünerek tercüme kulaklığı istemişler. Bunun haricinde aldığım İngilizce maillerde çabası. Oğuzcan Şahin: Netron Bilişim Akademisi ile Türkiye’de ilk defa Microsoft Web Designer bireysel eğitim paketini çıkardınız. Bu eğitim paketinin içerisinde ne tür konular olacak? Bizlere biraz bu eğitim paketi hakkında bilgi verebilir misiniz? Daron Yöndem: Netron bu konuda yeni bir ürün ailesine girerek güzel bir cesaret örneği gösterdi. Eğitimin tasarım kısmınıNetro n’dan sevgili dostum E.Altuğ YILMAZ sunacak.Silverlight ile programlamakısm ını da ben üstleniyorum. Bence Türkiye’de bir ilk olma açısından önemli. Bu eğitimin de “ülkemizde neden yok” sızlanmaları ile şikâyet ettiğimiz son teknolojiler ile ilgili içerik eksikliğini gidereceğini düşünüyorum. Oğuzcan Şahin:Birçok kişi Microsoft Silverlight’ı, Adobe Flash’a rakip olmak için çıkardığını düşünüyor siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Gerçekten bunun için mi çıktı Silverlight veM icroso ft Silverlight ne zaman Adobe Flash’ın yakaladığı büyük popülerliğe ulaşır? Daron Yöndem: Sadece rakip olmak için ürün çıkartıyor demek ürünü ciddi şekilde aşağılamako lur. Şu an Silverlight ile Flash arasında her iki teknolojinin de kullanım alanları düşünüldüğünde herhangi bir rekabet söz konusu değil. İleride böyle bir rekabet gelişse de ben Microsoft’un ürettiği geliştirme araçlarının her zaman bir yazılımcı perspektifi ile daha başarılı olacağını düşünüyorum. Oğuzcan Şahin: Şu an Adobe Flash web de %98’e yakın kullanıcı yüzdesi ile tek vektörel animasyon standardı. Silverlight’ın bu kullanım yüzdesine erişmesi mümkün müdür? Eğer olacaksa sizce tahmini olarak ne zaman gerçekleşir? Daron Yöndem: Flash’ı bir standart olarak görmek yanlış olur. Onun yerine baskın bir seçenek olarak değerlendirebiliriz. Silverlight’ın bu pozisyona gelmesi bir sonraki sürümü ile mümkün olacaktır. Dağıtım konusunda ilginç bir gelişme olmaz ise aynı yüzdelerin yakalanması 2010 yılını bulabilir. Oğuzcan Şahin: Yakın zaman içerisinde Microsoft Silverlight 2.0 geliyor peki Microsoft Silverlight 3.0 ne âlem de 3.0 için neler düşünüyorsunuz ne gibi yenilikler bekliyor? Daron Yöndem: Silverlight 3.0 ile ilgili herhangi bir resmi açıklama bulunmasa da benim hayallerim arasında 3B desteği yer alıyor. Oğuzcan Şahin: Şu anda piyasada Microsoft Silverlight’a rakip olabilecek biruy gul a m a var mı?Ado be , AIR ve Flex ile birlikte sizce MicrosoftSilverlight’a ciddi bir rakip olabilir mi? Daron Yöndem:Bardağın dolu tarafına bakarsak Silverlight’ı şu anda video uygulamalarında herhangi bir rakip olduğunu düşünmüyorum. Yeni sürümleri ile diğer alanlarda daha iddialı bir duruş söz konusu olacaktır. Diğer yandan bir Flex karşılaştırması da doğru olmaz. Flex sunucu taraflı sistemleri de kapsar oysa Silverlight’ın sunucu tarafında herhangi bir ayağı yok. Örneğin PHP ile de Silverlight kullanabilirsiniz. Oğuzcan Şahin: Bir Web 2.0 furyasıdır gidiyor, siz Web 2.0 hakkında neler düşünüyorsunuz, sizce Web 2.0 nedir? Daron Yöndem:Bence Web 2.0 Windows programlarındaki rahatlığın internet ortamında yaşandığı web uygulamalarıdır. Teknik kısmını bir tarafa bırakırsak Web 2.0’ı sitelerde tüketicinin üretici olduğu bir çağ olarak adlandırabiliriz. Oğuzcan Şahin: Ülkemizdeki Web 2.0 çalışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce ülkemizden bir Facebook bir MySpace bir Digg gibi projeler çıkabilir mi? Şu andaki projelerimizi nasıl buluyorsunuz, beğendiğiniz projeler var mı? Daron Yöndem: Güzel projeler var fakat genelde taklitçilikten kurtulamıyoruz. Bu da aslında yazılım projelerine yatırım yapanların riski kendi düşüncelerince düşük tutma isteklerinden kaynaklanıyor. Oğuzcan Şahin: Günümüzde blog tutmak oldukça yaygınlaştı, acaba bloglar hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce blog tutmanın amacı nedir? Daron Yöndem: Blog tutmak paylaşımın başladığı noktadır. Özellikle çağımızda en değerli şey olan bilginin paylaşımı noktasında blogların çok önemli yeri var. Diğer yandan tabiki bunun pazarlama yönü de söz konusu ama blogların bu işlevi kişisel olarak benim başarabildiğim veya uzmanlık alanım olduğunu düşündüğüm bir nokta değil. Oğuzcan Şahin:Siz de oldukça iyi bir blog yazarısınız, blog tutmaya nasıl ve niçin başladınız? Daron Yöndem: Ben ilk önce İngilizce başlamıştım. Sonrasında Türkiye’deki seminerler ve kitabımla yurtiçinden ilginin daha yoğun olması sonucunda kendimi daha çok Türkçe bloguma yazı yazar buldum. Oğuzcan Şahin: Peki, Türk blog dünyası hakkında neler düşünüyorsunuz? Daron Yöndem: Özellikle IT sektöründeki bloglardan bahsetmek sanırım daha uygun olur. Maalesef çok fazla copy/paste blogcumuz var. Okuyucusuna katma değer sunan bloglar parmakla sayılır durumda. Oradan aldığınız duyuruyu kendi blogunuza koymanın tabi ki faydaları olacaktır, fakat esas amaç bu olmamalı. Oğuzcan Şahin: Sürekli takip ettiğiniz bloglar var mı? Ülkemiz de ve yurtdışında hangi blogları takip ediyorsunuz, bizlere hangi blogları takip etmemizi önerirsiniz? Daron Yöndem: Hem yurtiçinde hem yurtdışında takip ettiğim birçok blog var. Bunların bazılarını sektörel gelişmeleri takip etmek için bazılarını ise dostlarımın kişisel gelişmelerini takip etmek için ziyaret ediyorum. Blog takip etmek konusunda ben herkese özellikle bir RSS okuyucu kullanmalarını tavsiye ederim. Oğuzcan Şahin: Şimdi, biraz enteresan bir soru sormak istiyorum, internet ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir kişiye Web 2.0’ı, ve mesleğinizi nasıl açıklarsınız? Daron Yöndem:Burada açıklayamam. (Gülüşmeler) Oğuzcan Şahin: Ülkemiz de yazılımın ve internetin geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?S izce ülkemiz yeni nesil web ve yazılım uygulamalarında nasıl bir gelecek vaat ediyor? Daron Yöndem: Kendimizi ciddi şekilde günü kurtarmaya adamış durumdayız. Bu çerçevede maalesef geleceğe yatırım yapmak çok zor. Ben esas potansiyeli üniversite öğrencilerinde görüyorum. İş hayatına girmeden sahip oldukları zamanı doğru kullanarak muhteşem işler çıkarabileceklerini düşünüyorum. Oğuzcan Şahin: İlerleyen zamanlar da yeni projeleriniz var mı? Neler yapmayı planlıyorsunuz, hedefleriniz nelerdir? Daron Yöndem: Sürpriz! (Gülüşmeler) Oğuzcan Şahin:Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? Daron Yöndem:Gerçekten çok keyifli bir sohbetti. Umarım hakkımdaki soru işaretlerini cevaplamışımdır. Oğuzcan Şahin: Bu kadar uzun bir röportaj için bana değerli zamanınızı ayırdığınız içinsize teşekkür ederim önünüzdeki çalışmalarda başarılar dilerim. Kolay gelsin. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
|
Etiketler |
daron, yöndem |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Röportaj: Düş | Rüzgar | IF ÜYE Röportajları | 46 | 27 Şubat 2012 21:34 |