Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Haziran 2006, 10:46   #8
Maniack
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: İllerin Tarihcesi




Bolu - 3 ( Devamı )

ROMALILAR(M.Ö. 74 - M.S. 395)
Bithynhlerden sonra, yöre halkı bu defa Romalılara boyun eğdi. Hellenleşmenin yerini bu defa lâtinleşme aldı. Nicomedia yanında, doğuda Bithynium da merkezi şehir haline geldi. Latinleşmenin ilk etkisi Bithynium civarındaki şehirlerde de göze çarpmaktadır. Krateia/Crateia, Prusias pros Hypios/Prusias ad Hypium Herakleia da Heracleia gibi resmi yazışmalarda kullanıldı. M.Ö. 64 de Pompeius, Bithynia-Pontus Eyâletini düzenledi. Bithynia valisi de eskiden olduğu gibi Bithynium'da oturmaya başladı. Kitabeler ve paralardan anlaşıldığına göre, Roma döneminde, İulius, Claudius, Dört İmparatorlar, Flavius, Traianus, Hadrianus, Antoninus Severus, Asker İmparatorlar, Birlikçiler, Doğu Monarşizmi, Constantinus Magnus ve Valentinianus gibi sülaleler imparatorluğu yönettiler. Bithynium da bu imparatorların tebaası olarak yaşamışlardır.
C. Papirius Carbo, Domitianus, Hadrianus, İulia Domna, Caracalla, Macrinus, Elagabalus, İulia Paula, Severus Alexandres, Maximinus, Philip, Galianus gibi idarecilerin paralarına çok miktarda rastlanmakta olup, bunların bir kısmı hususi ellerde ve müzelerde korunmaktadır. Bunlara ait paralar, Bithynium, Prusias ad Hypium, Heracleia Pontica ve Crateia'da bulunmuştur.
Roma'lıların, Prusias ad Hypium'da da yerleştikleri kitabelerden anlaşılmaktadır. Zira, biri dışında bir çok kabile Roma kökenlidir.
Bithynion hakkında ise aydınlatıcı bilgiler sınırlı kalmaktadır. Roma'lı memurlar, valiler ve din adamları muhtemelen şimdiki Hisar'da ikamet etmekte ve eyaleti idare etmekteydiler.
Bolu'nun da içinde bulunduğu Bithynia hakkında, M.Ö. 64 ile M.S. 21'de yaşamış olan meşhur coğrafyacı Strabon'un anlatımları, Roma'lıların ilk devresi için son derece önemlidir. Bithynia, Bithyn'ler, Herakleia Pontika, Mariandynler, Kimmerler, Paplagonia ve Paplagonlar, Prusa/Prusias şehirleri, İskit kökenli olması kuvvetle muhtemel Kaukonlar, Thyn'ler ve Thynia Adası yanında Bolu için de ilgi çekici ifadelere bu yazarda rastlanmaktadır.
Strabon'a göre, Bithynia'nın iç kısımlarında, Tieion'un üst tarafında kurulmuş olup, sığırlar için en mükemmel otlak olan ve Salanites peynirinin yapıldığı Salona etrafındaki toprakları da içine alan Bithynion ve aynı zamanda Bithynia'nın merkezi olan (Bithynion) ve çok geniş ve verimli olduğu halde, yazın sağlık için hiç de iyi olmayan bir ova tarafından çevrili bulunan Askania gölünün kenarında kurulmuş Nikeia da yer almaktadır.
Bithynion, M.S I. yy. da, bir Roma şehri olarak karşımıza çıkmaktadır. Batısında Kieros/Prusias ad Hypium, doğusunda ise Paphlagonia yolu üzerindeki Krateia yer almaktadır. Strabon'un şehir ve çevresi hakkında verdiği bilgiler içerik bakımından şimdi de özelliğini korumaktadır.
Bithynia'da Sangarios ile Paphlogonia arasında gösterilen Mariandynler, Kaukon'ların da komşusu idiler. Mariandyn'ler, Bolu'nun Karadeniz sahilinde, Herakleia Pontika'da göze çarpıyorlardı. Herakleia Pontika'yı ilk kuranlar Mariandynlerdi. Kolonizasyon devrinde ise Miletoslular, destan kahramanı Herakles'in adına izafeten bu kaleyi-şehri daha da mükemmelleştirmişlerdir. Strabon'un da yazdığı gibi, Miletoslular, Mariandynleri toprağı ekip-biçmekle görevli Heliotes gibi kullanmak istediler.
I. yy. da Bithynium ismi terk edildi. İmparator Claudius (41-54) adına yeni bir şehir inşa edildi. Burası da kalıntılardan anlaşıldığına göre, Bithynium harabesi üzerinde yükselmişti. Claudius, Tiberius Claudius Nero Germanicus adı ile tanınmakta idi. O, Nero ile Antonia'nın oğludur. Aynı zamanda, Tiberius'un yeğeni ve Augustus'un eşi Livia Drusilla'nun torunuydu. Claudius, 43 yılında Anadolu'ya geldi. Bazı bölgeleri egemenliği altına aldı. Roma geleneklerine sıkı sıkıya bağlılığı ile tanındı. Claudiopolis şehri belki de onun emri ile tam bir Roma kenti özelliğine kavuşmuştur. Almanya'da kurulan ve Bolu ile aynı adı taşıyan şehir, Colonia Claudia Agrippinensis olup, şimdiki Köln ile aynı yerdir. Flaviuslar hanedanı sırasında, Bolu gibi Krateia da askeri nedenlerle, yenileştirildi. Bu sebeple kale ve şehre Flaviopolis denilmiştir. Ancak, sonraki belgelerden de anlaşıldığına göre Flaviopolis ismi uzun ömürlü olmamış, ahali tekrar Krateia'yı benimsemiştir. 98-117 tarihleri arasında saltanat süren Traianus, Bithynia'ya özel bir önem verdi. Plinius'u, legatus augusti unvanı ile Nicomedia'da görevlendirdi. Bu yazar ile imparator arasında mektuplaşmalar olmuştur. Sangarius'un batısındaki, Nicomedia/İzmit tarafındaki Sophon Gölü'nün deniz veya körfez ile birleştirilmesi konusu üzerinde durulmuş ama proje hayata geçirilmemiştir. Claudiopolis'in güneyinde Olympus Bithynicus Ala Dağ eteğindeki sıcak su banyoları da Plinius ile Traianus arasındaki bir mektuba konu olmuştur. Plinus, "Claudiopolis'de bir dağın eteğinde bir hamam yeri kazıyorlar. Bu işler hakkında ne yapayım? Bana önerilerde bulunabilecek bir mimar gönderebilir misiniz?" diye mektup yazdığında Traianus da şu cevabı göndermişti; "Siz yerinde bulunuyorsunuz. Kendiniz karar veriniz. Mimarlara gelince; Roma'da olan bizler onları Yunanistan'dan çağırıyoruz. Siz de o civarında bulunanlarından temin yoluna gidiniz." Roma İmparatoru Hadrianus'un da Bolu'ya özel ilgisi olmuştur. 117-138 de saltanat süren Hadrianus, şehirde büyük törenle karşılanmış, ikametinde ilgi gösterilmiş ve sonra uğurlanmıştır. Şimdi bazı Avrupa müzelerinde de değişik heykelleri olan Antinous ile tanışması da Roma dünyasında akislere sebep olmuştur. G. Blum, L. Dietrichson ve A. J. Gayet'nin araştırmalarına konu teşkil eden Antinous, muhtemelen 110 da dünya gelmişti. Anavatanı Bithynion idi. İmparator tarafından himaye edilmiş, onunla Mısır ve daha bir çok yer gezilmiştir. 130 da Nil nehri kenarındaki Besa'da boğularak hayata veda etmiştir. Öldüğü yer yakınında Antinoupolis gibi muhteşem bir şehir inşa edilmiştir. Hadrianus'un Bithynia paraları üzerinde yapılan incelemede Antinous Tapınağı'nın şekline rastlanmıştır. Claudiopolis paralarında da Antinous'un profilden şekillendirilmiş portresine tesadüf edilmektedir. Burada görülen tapınağın cephesi sekiz sütunlu ve korint stilindedir.
F.K. Dörner ve S. Eyice'nin de ifade ettiği gibi Roma devrinden kalma kitabe, bina parçaları ve heykeller şehrin tarihini aydınlatmaya yardımcı olmaktadır Örneklerini Bolu veya İstanbul'daki Arkeoloji Müzesinde görebilmek mümkündür. Fransız arkeologlarından G. Perrot, Bithynia'yı gezdiğinde, Prusias ad Hypium'da ilgi çekici bir kitabeye rastlanmıştır. Augusta, Tebai, Germanicus Sabien, Dionysios, Tiberius, Prusias, Megare, İulia, Hadrianus ve Antoninus gibi kabileler kitabede belirtilmektedir. Buradaki Prusias kabilesi haricindeki diğer bütün ahali yukarıda temas edildiği gibi Roma kökenlidir. Değerli araştırmacı Prof. Dr. S. Eyice de, İlkçağ Bolu'sunu anlatırken, özetle önemli haberler vermekte ve şunları yazmaktadır: "Bugün şehrin ortasında yükselen büyük tepe ise herhalde ilk yerleşmenin izlerini taşıyan yer olmalıdır. Bunun üstü, insan eli ile düzleştirilmiş olup, burasının bir höyük olduğuna da pek şüphe edilmez." Mortdman, 1854 de Bolu'ya geldiğinde bu tepe etrafında iri taşlardan yapılmış bir duvar ile tepenin üstünde ve tam ortada büyük ve uzun bir yapının temellerini görmüştür. O sırada bu kalıntı taş ocağı olarak kullanılmaktadır. Bolu'da her tarafta eski pek çok işlenmiş mimari parçalar görülür. Nitekim Vilayet Konağı'nın girişindeki sütunların başlıkları bile eski harabelerden devşirilmiş parçalardır... Bolu'da ilkçağ nekropolünden bazı izler bulunmuştur. Fakat değerli ve önemli buluntular veren mezar odası Bolu'nun uzağında Hıdırlar yakınında meydana çıkarılmıştır. İstanbul-Ankara yolunun yapımı sırasında Bolu tepesinin yamacında bazı mimari parçaların Bithynium-Claudiopolis şehrinin tiyatrosunun kalıntıları olabileceği ileri sürülmüştür." Konuralp'in koruyucusu tanrıça Tyche'yi tasvir eden M.S. 2. yy.a ait 2.60 m. boyundaki heykel olup, 1931'de bulunmuştur. Şimdi İstanbul Arkeoloji Müzesindedir. Eser, güzel bir Roma devri kopyası olarak kabul edilmektedir... Nitekim Bolu'nun 20 km. güneydoğusunda Bünüş köyünde, tam tepede Roma devrine ait döşeme mozaikleri bulunmuştur. Roma Devrine ait bir heykel de, Konuralp'de, yakın zamanda tesadüfen ele geçirilmiştir. Ağırbaşlılığı ile şöhret kazanmış olan Gallia menşeli Antoninus Pius (138-161)'un mermer büstünün bir örneği halen British Museum'dadır.
Claudiopolis, Dörtlü İdare zamanında da önemi korudu. Nicomedia'nın doğu başkenti olarak seçilmesi de bunda önemli rol oynamıştır. Diocletianus zamanında hrıstiyanlık Bithynia'da kalıcı bir suretle yayılmaya başlamış ve o da bu din taraftarlarına eziyette bulunmuştur. Buna rağmen paganizm hrıstiyanlık karşısında tutunamamış, kısa zamanda Bithynia'nın bir çok yeri kiliselerle dolup taşmıştır. Claudiopolis, Heracleia ve Prusias ad Hypium gibi merkezlerde de büyük kiliseler yapılmış ise de çeşitli nedenlerle zamanımıza kadar gelememiştir. Ancak, III. yy sonrası haçlı mezar taşları da mevcut olup, müzelerde korunmaktadır. Iulianus ve Jovianus devirleri de İranlılarla harplerle geçti. Nicomedia'ya dönmekte olan imparator Jovianus, 16 Şubat 364 de, Bolu yakınlarında ve güneyindeki Dadastana'da öldü. Bir rivayete göre soba dumanından zehirlendi.
I. Theodosius zamanında Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldı. Merkezi Roma olan Batı Roma; yine merkezi Bolu'nun batısındaki Nicomedia olan Doğu Roma İmparatorluğu. Böylece, 395 den sonra Bolu için yeni bir dönem başlamaktadır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet