Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Haziran 2006, 10:51   #12
Maniack
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: İllerin Tarihcesi




Bolu - 7 ( Devamı )

Ali Haydar Bey, Mütareke sonrası Bolu'ya gelmiş ve görevine başlamıştır. Milli Mücadelenin başında, İzmit'teki meslektaşı Suad Bey gibi İstanbul yanlısı tutum içinde idi. Mide rahatsızlığı sebebi ile işleri oluruna bırakmıştı. Ancak, M. Kemal Paşa'nın sert tutumu ile ileri gelen Boluluların da Kuvay-ı Milliye yanında yer almaları sebebi ile politikasını değiştirdi. Damad Ferid Paşa ile temasın kesilmesinden sonra, Bolu ve Adapazarı yörelerindeki olaylar hakkında sürekli Hey'et-i Temsiliye Reisi M. Kemal Paşa'ya bilgi aktardı. Seçimlerin emniyet içinde yapılmasına nezaret etti. Özellikle Düzce'deki emniyetin bozulması üzerine, Sıkı Yönetim ilanı ve mahkemenin çalışması için gayret gösterdi. Mart 1920'de Bolu'ya gelen Celaleddin Arif ve İsmet Bey grubunu kabul etti. Ankara'nın haklılığını ve milli çizgideki rolünü bir kere daha öğrenmiş oldu. Düzce'de gelişen aykırı görüşleri yakından takip etti. Adapazarı'nda başlayan ve kısa zamanda Düzce'yi de içine alan ayaklanma üzerine zor duruma düştü. 13 Nisan 1920'de, Ankara'ya karşı Düzce ayaklanıcılarının harekete geçtiğini telgraf ile öğrendi. Bir hata yaparak, Bolu Dağı'nda Düzceliler ile görüşmeye gitti. Bu nedenle asilerce göz altına alında. TBMM'nin açık ve gizli görüşmelerinde, esir edilişine kadar cereyan eden olaylar, onun kaleminden çıkmıştır. Düzceli Sefer, Abdülvahhab, Koç ve Maan Ali Beyleri yakından tanıdığı için, Sefer Bey'in konağında bekletildi. 27 Mayıs 1920'ye kadar tutukluluk hali devam etti. Çerkes Edhem tarafından kurtarıldı. Ankara, Mutasarrıflığına son verdi ve başka yere atadı. Tabii, ayaklanma devam ettiği müddetçe, İstanbul da boş durmadı. Sivas'da iken adından bahsedilen ve M. Kemal Paşa'nın yakını biri tarafından kefil olunan Osman Nuri Bey, mutasarrıf olarak gönderildi. Osman Nuri, ilk iş olarak M. Kemalcileri yeren hatta bolşevik olduğunu bile ileri süren ithamlarla dolu mektupları, Bolu ve kazalarında dağıttırdı. Bu mutasarrıf bir ara cebhede de bulunmuş, Düzce grubu ve Binb. Hayri Bey'in "Hilafet Ordusu"nu teftiş etmişti. Osman Nuri Bey, Kuvay-ı Milliye hareketinin başarı ile sona ermesi üzerine, hayatını kurtarmak için, İstanbul'a kaçmıştır. Cumhuriyetin ilanı sırasında, 150'lilikler listesine alınmıştır.
Halil Bey, Nazım Bey'in kısa vekaletinden sonra Bolu'ya geldi. İkinci Düzce Ayaklanması bu mutasarrıf zamanında meydana geldi. Halil Bey, kendisi tarafından kaleme alınan hatıratında Bolu Sancağındaki teftişleri, asker - yönetici ilişkilerini ve ahalinin ne suretle kazanılacağını, en ayrıntılarına kadar anlatmaktadır. O da, 1921 yılı içinde, bir yıl hizmet gördükten sonra Bolu'dan ayrıldı.
Fahreddin Bey, 1921 - 1923'de Bolu mutasarrıfıdır. Bolu için büyük kazanç olan mutasarrıf, cephelerde ki vaziyeti yakından takip etmiş, kendisine ulaşan haberleri, zamanında ahaliye basın yolu ile duyurmuştur. Boluların cephedekilere yardımı organize eden, Mehmetçiğe içecek tütün ve çorap, giyecek sağlayan tutumu ile göze çarpmıştır. Ayrıca, M. Kemal Paşa ile yakın görüşmeleri olmuş, Adapazarı yolculuğu sırasında Bolu'ya uğramasını can-ı gönülden istemiştir. Tel görüşmeleri, Türkoğlu Gazetesinin 1921 ve 1922 yıllarına ait nüshalarında bahis konusu edilmiştir.
Mütareke sonrası ve Milli mücadele döneminde, Bolu'da basın hayatı da oldukça hareketlidir. En eski yayın organı "Bolu" gazetesidir. Mütareke, İzmir'in İşgali, M. Kemal Paşa'nın Erzurum ve Sivas Kongreleri, Heyit-i Temsiliye Reisi olarak gönderdiği emirler, aydınlatıcı yazılar, Seçimler, Bolu'da Ankara'ya karşıt hareketlerin başlaması ve sonuçlanması, Ali Haydar, Halil ve Fahreddin Bey'in idaresindeki merkez ve kazalara ait haberler, Bolu sütunlarında yer almıştır.
Geredeli Derdli'nin adı ile yayınlanan "Derdli" Gazetesi de, 16 Ağustos 1919'dan itibaren yayınlanmaya başlamıştır. Sahibi, İlyaszade Şükri Bey'di. Derdli, ilk nüshalarında şimşekleri üzerine çekti. Zira, Mustafa Kemal Paşa'yı ve Kongrecileri açıkça destekliyordu. Düzce'den, hakkında Hey'et-i Temsiliye'ye şikayet bile edilmişti. Mutasarrıflık Gazetenin Yayınını bir müddet tatil etti. Bolu hadiselerinin bittiği andan itibaren yine, 1920, 1921, 1922 ve 1923 yıllarında da yayını sürdürdü. Gazetenin bu nüshaları, Milli Mücadele için son derece önemli haberlerle doludur.
15 Ağustos 1921'de ilk sayısı yayınlanan Türkoğlu da Derdli gibi, samimi Ankara taraftarı yayın organıydı. Sorumlu Müdürü Abdiağazade Mehmed Abdi olan Türkoğlu, Gerçekte Akifbeyzade Midhat Akif Bey tarafından neşrediliyordu. Bolu ve Dertli gibi, Türkoğlu da, 1921, 1922 ve Cumhuriyetin ilk yılları için son derece önemli kaynaklardan olmaktadır.
Milli Mücadelenin ve Kemalist hareketin ilk ciddi karşıtı da "Kürsi-i Millet" gazetesidir. Ekim 1919'a kadar yayını sürdürmüştür. Sahibi, Hürriyet ve İtilafçı Emekli Kaymakam Kadri isminde biri idi.
Bolu'da, Mütareke sonrası, cemiyetleşme yoktu. İzmir'in işgali üzerine, Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti çalışmaları başlatıldı. Trakyalı imzası ile yazıları Derdli'de yayınlanan Dr. Fuad (Umay) ve vatansever arkadaşları, bu cemiyetin temellerini attılar. Bu cemiyet, hızla kazalarda da teşkil edildi. Düzce, Ereğli Akçaşehir, Bartın, Mudurnu ve Gerede'de de Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti, belirlenen esaslar dahilinde, Bolu'nun talimatı çerçevesinde faaliyette bulundu. Hey'et-i Temsiliye ve sonra Ankara'daki BMM'nin çalışmalarında, Bolu Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti'nin de mühim katkıları olmuştur. Bolu ve kazalarındaki olumsuz hallerde bile cemiyet üzerine düşen görevi fazlası ile yerine getirmiştir. Derdli'nin 7 ve 14 Haziran 1920 nüshalarından öğrenildiğine göre, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti"nin yapısı şöyleydi:

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet