Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Haziran 2006, 11:01   #20
Maniack
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: İllerin Tarihcesi




Erzincan

Erzincan Tarihçe TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA ERZİNCAN YÖRESİ
Doğu Anadolu tarih öncesi çağlanna ait araştırmalar sınırlıdır. Van'da Tilkitepe, Erzurum'da Karaz Höyük'te ve Kars dolaylarında yapılan arkeolojik kazı ve araştırmalarda, tarih öncesi çağlara ait önemli buluntular elde edilmiştir.
Erzincan ilinin yazılı tarih öncesi dönemlerine ait önemli yerleşimler Altıntepe ve Üzümlü ilçesi arasında bulunan Küçüktepe Höyüğü'dür. Altıntepe'de bulunan Urartu kalesinin, îlk Tunç Çağı'na ait bir yerleşimin üzerinde kurulduğu tespit edilmiştir. Burada bulunan tek yapı katında, yanmış evler ve Karaz Höyük'e göre daha eski dönemlere ait çanak çömlekler ile pişirilmiş topraktan yapılmış depolama kapları bulunmuştur. Küçüktepe Höyük'te yapılan araştırmalar, buranın Altıntepe îlk Tunç Çağı yerleşimiyle çağdaş olduğunu göstermiştir. Her iki yerleşime ait halk topluluklarının, tarım ve hayvancılıkla uğraştıkları, kalay ve bakırı karıştırarak tunç elde ettikleri, bunlardan araçgereç ve silah ürettikleri tespit edilmiştir.
Erzincan tarih öncesi dönemlerde; doğu-batı, güney, güneybatı yol güzergahlarının üzerinde bulunmaktaydı. Boğazköy, Alişar ve Alaca'dan dolayı önem kazanan Orta Kızılırmak ile Aşağı Kızılırmak'ın doğuya olan bağlantısının Refahiye-Erzincan üzerinden de sağlanmış olması, Kangal, Kösedağ, Kelkit ile Kuzey Anadolu bağlantısı olan batı yol düğümünü sınırları içine alması, Erzincan ve yöresinin tarihi önemini artırmıştır.
Tercan ilçesinin kuzey sınırını oluşturan Pulur bölgesinde, tarih öncesine ait buluntular ele geçmiştir. Yine Erzincan'ı Kelkit vadisinden Kuzey Anadolu'ya bağlayan kıstaklar, tarih öncesi dönemler açısından önemlidir.
YEREL HAYAŞA KRALLIĞI VE HİTİT EGEMENLİĞİ
Üçüncü bin yılına ait Sümer kaynaklanna göre, Sümer ve Akad bölgelerinin kuzey kesimlerindeki dağlık bölgeye, yani Kuzey-Doğu Anadolu'ya, Subartis ve halkına da Subar adı veriliyordu. Akad Kralları Sargon ve Naramsin'e ait tabletlerde bu bölge, Akad Devleti'nin bir vilayeti olarak anılmaktadır.
Arkeolojik belgeler, îlk Tunç Çağı sonrasında Erzincan yöresine ilk yerleşen halk topluluklarının Hayaşalılar olduğunu göstermiştir. Hattuşaş (Boğazkale) arşivlerindeki III.Tuthalya ve I.Şuppiluliuma (MÖ 1375-1335) dönemine ait metinlerde, Erzincan'ın kuzeyi Azzi-Hayaşa olarak geçmekte ve bu Hitit Kralları'nın Kumaha (Kemah) yöresinin Hayaşalı Kralı Krannis ile savaştıklarından söz etmektedir. Bölgeyi egemenlikleri altına alan Hititler'in Hayaşa Kralı Hukkana ile bir bağımlılık anlaşması yaptığına dair metinlerde, Hukkana'nın, kızkardeşini I.Şuppiluliuma'ya eş olarak verdiği de yazılıdır. Hayaşa ve Hitit ilişkilerine ait diğer bilgilere, Hitit Kralı II.Murşil'e (MÖ 1334-1306) ait yazılı belgelerde de rastlanmaktadır.

Boğazköy tabletlerine göre, bölge 2. bin yılda Hurriler'in elinde bulunuyordu. 2. bin yılın ilk yarısından itibaren Erzincan ve yöreleri, Hayaşalılar'ın eline geçti.
Anadolu'nun yazılı tarih dönemlerinin başlangıcında, Hititler'in kendilerinden önceki yerel krallık ve halk topluluklarını merkezi bir yönetim altında birleştirme faaliyetleri yer alır. Hititler, Kızılırmak yayı içerisinde, siyasi faaliyetleri için uygun ortam bekledikleri sıralarda, Erzincan'ı da içine alan bölgelerde yaşanan Hurriler'in daha güneye kaymalarıyla da, Erzincan'ı da içine alan bölgelerde yaşanan Hurriler'in daha güneye kaymalarıyla, onlann yerlerini alan Hayaşahlar, bölgeye egemen olurlar.
Hititler'in Erzincan'da kesin egemenlik kurdukları dönem, MÖ 1380 yıllarından sonra başlamışsa da, önceki yıllarda da Hitit askeri seferlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. 1340 yılında Hayaşalılar, Hititler tarafından ortadan kaldırılırlar. MÖ 1200 yıllanna doğru batıdan gelen "Deniz Kavimleri"nin istilası sonucunda ise Boğazkale başkentli Büyük Hitit împaratorluğu da sona erer.
YÖRE KALKINMASININ ÖNCÜLERİ URARTULAR
Eski Çağ Anadolu tarihinin bilinmesinde Hitit ve Asur çivi yazılı tabletlerinin önemli rolü olmuştur. MÖ 13. yüzyıla ait Asur tabletlerinde "Uruatri" adına rastlanmıştır. MÖ 900 yıllarında kurulan Urartu Devleti, Urmiye gölünden Erzincan'ın batı kesimlerine, Kafkasya'nın güneyi ve Doğu Karadeniz kıyılarından, Suriye'nin kuzeyine ve Akdeniz'e kadar uzanan bölgeler arasında genişleyebilmiştir. Uruatri halkının kurduğu Urartu Devleti'nin Başkenti "Tuşpa" (Van) idi. Menuas yazıtlarından, Urartu Devlet topraklarının güneyde Diyarbakır, batıda Malatya ve Elazığ, kuzeyde ise Erzincan'a kadar genişlediği ve Ön Asya'nın en güçlü devletlerinden biri olduğu öğrenilmektedir. Hakkında en çok bilgi bulunan ilk Urartu Kralı Lutibri'nin oğlu Sardır^dır.
Urartular, Asur împaratorluğu'nun Akdenizle olan bağlantısını kesmek için, Musul ve Halep'e kadar olan bölgeleri aldılar. Bölgenin en güçlü devleti Asurlular'la egemenlik çatışması içinde olan Urartu Krallığı'nın kesin olarak tarih sahnesinden silinmesi, kuzeyden gelen Kimmer ve Iskit akınlarıyla olmuştur. Bu kavimlerce siyasi güçleri yok edilen Urartu Devleti'nin bütün toprakları, Med Kralhğı'nın eline geçmiştir (MÖ 600).
Urartular, Doğu Anadolu'da ekonomik ve kültürel kalkınmanın öncüleridir. Bölgede çok sayıda bayındır kentler kurmuşlar, üretimin yanısıra bölgeler arası ticareti geliştirmişlerdir. Erzincan kenti yakınındaki Urartu yerleşimi olan Altıntepe, Urartu topraklarının batı sınırında bulunmaktaydı. Burada yapılan arkeolojik kazı va araştırmalar sonucu elde edilen buluntular, Urartu uygarlığının gelişmişliğini gösteren belgeler olmuştur.
ATATÜRKÜN ERZİNCAN'A GELİŞLERİ

BİRİNCİ GELİŞİ:
Atatürk, Erzincan'a ilk olarak 1 Temmuz 1919'da gelmiştir. Erzurum Kongresi'nde bulunmak üzere, 28 Haziran 1919'da otomobille Sivas'tan Erzurum'a hareket eden Mustafa Kemal Paşa, yolu üzerindeki köy ve kasabalara uğrayarak 1 Temmuz 1919 günü Erzincan'a gelmiş, geceyi Erzincan'da geçirdikten sonra ertesi gün Erzurum'a hareket etmiştir.
İKİNCİ GELİŞİ:
Atatürk, Erzurum Kongresi dönüşünde, 30 Ağustos 1919 günü öğleden sonra, Erzincan'a yakın Gazlısu'ya (Ekşisu) geldi. Burada, Erzincan Mutasarrıfı, Ahz-ı Asker Kalemi Reisi, Erzincan ileri gelenlerinden bir heyet, Atatürk'ü karşıladılar. Kısa bir süre, su başında dinlenen kafile, Ekşi sudan içtikten sonra birlikte Erzincan'a hareket ettiler.
Atütürk, Erzincan'da Erzurum Kongresine katılan Şeyh Fevzi Efendi ile de buluştu. Şeyh Fevzi Efendi, Atatürk'ü yürekten destekliyordu. 0 akşam Erzincan'lılar adına, Erzincan Mutasarrıfı, Belediye'de bir yemek verdi.
Mutasarrıfın evinde konaklayan Atatürk, sabahleyin Mutasarrıflığa resmi bir ziyaret yaptı. Buradan Belediyeye geldi ve halkla görüştü. Aynı gün Sivas'a hareket etti.

TüRKİYE'NİN EN BÜYÜK ATATÜRK PORTRESİ ERZİNCAN'DA

59. Topçu Er Eğitim Tugayı Tarafından Erzincan'ın Kuzey kismyndaki tepeye 7.500 m²'lik ibr alana, gönüllü askeri personelin çalışmaları sonucunda Atatürk'ün bu güne kadar yapılmış en büyük portresi işlendi. Bu portre dünyanın ve Türkiyenin en büyük portresidir.
Top. Bnb. Yılmaz Bahar komutasında, ressam Mustafa Aydemir'in yaptığı portrenin işlenmesi 17 kişilik teknik ekip, 3000 kişinin çalışması sonucu 9-Eylül-9 Ekim 1982 tarihleri arasında 1 aylık çok kısa ,br zamanda tamamlanmıştır. Atatürk portresinin yapımında 210 ton harç, 600 ton taş, 160 ton kum kullanılmıştır

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet