Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Haziran 2006, 11:32   #42
Maniack
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: İllerin Tarihcesi




Karaman

Karaman Tarihçe “GEL GÖR İMARET’İ AMAN
KİMLER GEÇMİŞ ZAMAN ZAMAN
VELHASILI ŞU KARAMAN
YAZILA YAZILA BİTMEZ”
Karamanlı şair Bekir Sıtkı Erdoğanı’n da yukarıdaki dizelerde ifade ettiği gibi, M.Ö. 8.y.y.’dan başlayarak, nice imparatorlukları, krallıkları, beylikleri bağrında misafir etmiş, tarih abidesi bir kenti, dar kapsamlı kitaplara sığdırmak mümkün müdür?... Yaşanan güzellikleri, çekilen çileleri, yaratılan ve yok edilen uygarlıkları, anlatabilmek dile getirebilmek mümkün müdür? Sayısız istilalara, uğrayan bize miras kalabilecek çoğu şeyi yakılıp, yıkıla; ama her şeye rağmen kültürüyle, tarihiyle dim dik ayakta, günümüze kadar gelmeyi başaran, bir kentin portresini çizebilmek mümkün müdür?...
Kolay değildir Karaman’ı anlatmak... kolay değildir onbin yıllık bir tarih sürecinde yaşananları bilmek, yazmak... Bu süreç içinde, hangi kavimler yer almamış ki!... Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanoğulları, Osmanlılar... çağına damgasını vuran neredeyse bütün uygarlıklar bu topraklardaki tarihi platformda boy göstermişlerdir.
Karaman kalesi yüzyıllardır yaşayan tarih... kentin merkezinden, yorgun bir ifadeyle, kenti seyretmekte... sayısız kuşatmaları, Haçlı ve Moğol istilalarını, Osmanlı’yla yapılan iç savaşları sanki anlatmak istemekte. Karamanoğlu Mehmet Bey’in Arapça ve Farsça’nın egemenlğine başkaldırarak:
“Bu günde sonra Divanda, Dergahta, Bargahta, Mecliste ve Meydanda, Türkçe’den başka bir dil kullanılmayacaktır.” diyen fermanı, surlara çarparak, sanki bütün Anadolu’ya yeniden dalga dalga yayılmakta. 20 km. ötede Karadağ: “Tarihin en yaşlı tanığı benim” dercesine, kale ile bakışmakta. Üzerine çöken koyu dumanlar arasında başını uzatıp, adeta bir filozof edasıyla, yaşadıklarını, gördüklerini anlatmak ister gibidir. Koynunda taşıdığı Binbir Kilise’yi, Madenşehri’ni ve henüz kazısı yapılmamış nice tarihi yerleri göstermek istercesine, bize, Bizans ve Hitit uygarlıklarını fısıldamaktadır.
Her ikisi arasında sonsuzluğa giden yol gibi uzanan Karaman ovası... ekinler üzerinde esen rüzgarın ıslıklarına, nal sesleri, kılıç şakırtıları, savaş naraları karışmış gibidir. Türk Ulusunun bağımsızlığı için bütün dünyaya kafa tutan Atatürk’üne katılmak üzere silahını, sopasını yanına alıp giden vatansever Karamanlı’nın ayak sesleri duyulmakta... ve gecenin akıp giden karanlığında, Kuva-yı Milliye’ye erzak ve cephane taşıyan vefakar kadınlarımızın sürdükleri kağnıların tekerlek gıcırtıları, sanki Karaman ovasında yankılanmaktadır.
Böyle bir yaşayan tarihtir Karaman...
Karaman tarihini üç dönemde incelemek, ortak kültür, askeri ve idari yapı bakımından uygun olacaktır. Bu dönemler; beylik öncesi dönem, Karamanoğulları beyliği ve beylik sonrası dönemdir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet