Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 Şubat 2007, 23:46   #196
Çevrimdışı
Burak
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Derin devlet var biz önüne geçemiyoruz” sözleriyle milleti devlet düşmanlığına ittiğini savunarak tepki gösterdi.

Erdoğan’ı, “Sürekli elini böğrüne koyup ‘hastaneden yeni çıktım bana yardım edin abi’ diyen adamlara” benzeten Mumcu, “AKP’nin de Recep Tayyip Erdoğan’nın de yaptığı siyasetin özeti budur. Sürekli bir mağduriyet edebiyatı. Derin devlet var biz ona erişemiyoruz... Bundan bir millet, bir devlet mağdursa sen kendini mağdurmuş gibi gösteremezsin, mücadele edeceksin” dedi.


Erkan Mumcu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, son günlerde Türkiye’nin milliyetçilik, millet kavramı etrafında kavga edip, tartışmasının, devlet kavramı etrafında tartışıp, kavga etmesinin kendisini kahrettiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan’ın yıllardır alıştığı mağduriyet edebiyatı içinde milletin değerlerini istismar ederken, milleti devlet düşmanlığına ittiğini kaydeden Mumcu, “Başbakan ‘Derin devlet var biz önüne geçemiyoruz’ diyor. Bu bir şekilde devleti bir suç örgütü olarak tanımlayan bir şey değil mi? Devleti bir çete gibi gösteren bir anlayışın önünü açmıyor mu?” diye sordu. Mumcu, devlet içinde birilerinin suç işlediğinin bilinen bir şey olduğunu ama devletin bunun için varolmadığını dile getirirken, şöyle dedi:

“Mağduriyetten geçinmeye alıştılar. Sürekli işi elini böğrüne koyup ‘hastaneden yeni çıktım bana yardım edin abi’ diyen adamlar vardır. AKP’nin de Recep Tayyip Erdoğan’nın de yaptığı siyasetin özeti budur. Sürekli bir mağduriyet edebiyatı. Derin devlet var biz ona erişemiyoruz... Ne demek o? Erişemiyorsan olduğunu nereden biliyorsun? Bundan bir millet, bir devlet mağdursa sen kendini mağdurmuş gibi gösteremezsin, mücadele edeceksin.”

Mumcu, bir milletin emniyetini emanet ettiği kurumların adeta açıktan birbirlerini açığa düşürme savaşı verdiklerini ifade ederken, “Bu güç kavgasını neyin adına, kimin adına veriyorlar. Sürekli birbirini açığa düşürme çabası. Bu en bariz şekilde Şemdinli’de ortaya çıktı. Kurumlar birbirlerine tezgah kurmaya çalışıyorlar. Bu tezgahtan zarar gören kim? Milletin ta kendisi” diye konuştu.

Türkiye’de bugün yaşanan hakim duygunun “endişe” olduğunu, toplumda endişe duymayan kimse bulunmadığını belirten Mumcu, “Bir ülkede tek başına anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip iktidar olacak, onun beş yıllık iktidar dönemi geçmiş olacak. Bu dönemde dünya ekonomisinde uluslar arası sermaye artacak. Türkiye’nin büyüdüğü söylenecek ama Türkiye’de herkes derin bir endişe içinde olacak. Dünya tarihinde ekonomisi büyüdüğü halde suç oranları astronomik olarak artan bir ülke var mı?” diye sordu.

UTANMAZ SÖZ

Mumcu, Başbakan Erdoğan’ın “İstanbul’a vize” önerisine de tepki gösterirken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ülkenin başbakanı utamazca İstanbul’a gelen adamı kovmak lazım diyor. Ben hayatımda bunun kadar utanmaz bir söz duymadım. Bu söz mağdurlara değil firavunlara yakışan bir sözdür. Bu sözü söyleyen dönüp milletine kendisinin de mağdur olduğunu söylüyor. Bu söz gerçek olsa bu kentte olamayacak kişiyi bu millet o şehre belediye başkanı yaptı. Gariban çıksa sana dese ki bana İstanbul’a gelirken paran var mı diye soran başbakan ben askere giderken karnın tok mu diye sordun mu? Beni İstanbul’a yasaklayacaksın, paran var mı diyeceksin ama beni Cudi Dağı’na gönderirken, sınıra gönderirken, beni ateşlerin içine gönderirken cebinde paran var mı, karnın tok mu diye sormayacaksın. Sonra da diyeceksin ki ben başbakanım. Yazıklar olsun.”

Erkan Mumcu, Türkiye’de cinayetler olduğunu, bu cinayetler üzerinde kavgalar yaşandığını, valilerin, emniyet müdürlerinin, istihbarat daire başkanının görevden alındığını ama İçişleri Bakanı’nın hala koltuğunda oturduğunu ifade etti.

İHANETİN BELGESİ

Mumcu, geçtiğimiz günlerde Meclis’ten geçen ve bugün Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilen Petrol Yasası ile petrol çıkan şehre pay verilmesini öngörüldüğünü anlatırken, tam da bunun Türkiye’nin Kerkük’ten çıkan petrolün Irak’ın ulusal malı olduğu tezini söylediği bir dönemde yasalaştırıldığını anımsattı. Bu yasayla Türkiye’nin milli kaynaklarının yerelleştirildiğini kaydeden Mumcu, bu yasanın tam da Diyarbakır Belediye Başkanı bunu talep ettikten iki hafta sonra çıkarıldığını söyledi. Mumcu, “Bu ihaneti belgelemek için başka bir şey lazım mı?” diye sordu.

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet