Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Temmuz 2009, 16:53   #1
Çevrimiçi
Cemalizim
Yardımcı Admin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sokak çocuğuydum iyi aile çocuğu oldum




Bugüne kadar müzik fimalarının desteğini alamamaktan yakınan Altay 'Sana Bayılıyorum' adlı yeni albümüyle şeytanın bacağını kırmış: Bu albümün farkı sokakta yaşayan çocukla, ailesinin yanında yaşayan arasındaki fark gibi...

Müzik dünyasına adım attığı ilk günden bu yana kendine özgü duruşuyla ayrı bir yer edinen ve gece hayatının vazgeçilmez sanatçısı olan Altay, bir yıllık aradan sonra Avrupa Müzik etiketiyle çıkardığı 'Sana Bayılıyorum' adlı yeni albümüyle adından bahsettiriyor.

* Albümünüz hayırlı olsun. Nasıl bir albüm oldu?
Bu benim yedinci albümüm ama pek fazla duyuramıyordum kendimi. Bu albümün en büyük özelliği; ilk defa firma desteğimin olması. Ben ilk kez böylesine büyük bir firma desteği görmenin mutluluğunu, heyecanını yaşıyorum.

* Firma desteği önemli, değil mi?
Tabii çok önemli. Bu, sokakta yaşayan çocukla, ailesinin yanında yaşayan bir çocuk arasındaki fark gibi... Ben şimdiye kadar sokak çocuğuydum ama buna rağmen iyi bir noktaya geldiğimi düşünüyorum. Şimdi iyi aile çocuğu oldum. Benim en büyük avantajım, söz yazıp beste yapmam ve gece kulübünde çalışıyor olmam. Benim gece kulübünde çalışma avantajını daha da ileriye götürebilmem için böyle bir desteğe ihtiyacım vardı. O yüzden de şu anda ilk albümüm çıkmış gibi inanılmaz mutlu ve heyecanlıyım. Promosyon farklı, motivasyon farklı. Her şey tıkır tıkır yürüyor.

AJDA'YA HAKSIZLIK ETMEM

* Bu albüm için, 'sanatçı olduğumu hissettim' diyebilir misiniz?
S
anatçı oldum demem. 'Sanatçı' demekle sanatçı olunmaz. Bunun kararını halk verir, ben müzisyenim. İnsanlar seni ne kadar uzun yaşatırsa senin sanatçı olma yolundaki adımların o kadar güçlü olur. Ben sanatçı oldum dersem, Kayahan'a, Sezen Aksu'ya, Ajda Pekkan'a haksızlık etmiş olurum.

* Peki sokak çocuğu gibi olmak sizin müzik yapma şevkinizi kırdı mı?
Kırmaz mı! Ben bir ara küsmüştüm, 'artık albüm yapmayacağım' diyordum. Şarkılarını yazıyorsun, albüme koyuyorsun ama klibin yok. Müzik kanallarında dönmek için firma desteği gerekiyor. Sahip çıkan yok. Klibin olmayınca tanınamıyorsun... O yüzden bu albüm benim için çok önemli. Şarkılarımı da buna göre özel seçtim.

* Albümde sizin dışınızda kimlerin şarkılarına yer verdiniz?
Soner Kabadayı, Mert Ekren, Emirkan, Fettah Can ve Murat Güneş bana çocuklarını emanet ettiler. Ben onlara gözüm gibi bakıyorum. Aranjörümüz Suat Aydoğan gece gündüz çalıştı. Sekiz ay stüdyo çalışmamız oldu. 500 şarkının arasından seçe seçe şarkı sayısını 13'e indirdik.

* 'Dikkat Dikkat' parçası da dikkatimi çekti açıkçası...
(Gülüyor) O şarkıyı 1985'te yapmıştım. Kuzenimle Ataköy'de bir basket sahasının yanındaki ağacın altında yaptık. Bunu özellikle söylüyorum. Bundan önceki albümlerde yer veremedim. Çünkü nakaratı henüz hazır değildi. Nakaratı yaptıktan sonra bu albüme çok güzel uyacağını gördük. Aslında şarkının içinde bir rap bölüm vardı ama sonra onu çıkardık, benim formatıma pek uymaz diye düşündük.

* O şarkıda 'aşk nedir' diye soruyorsunuz? Sizce nedir aşk?
Aşk öyle bir şeydir ki, insanı bulutların üstünde uçurur ama sonra öyle şeyler yaşanır ki; ararsın, bulduğunda iş işten geçmiştir ve ölmek istersin. Zorlamakla olmuyor. Aşk nedir kimse bilmiyor dediğim bu. Kimsenin aşkı bildiğini sanmıyorum. İnsanlar 'aşık oldum' deyip üç gün sonra ayrılıyorlar, ertesi hafta bir daha 'aşık oldum' diyorlar. Yahu arkadaş, üç günde nasıl aşık oluyorsun! Böyle bir şey yok. Bana göre kişi, sevdiği insanı kafasında yaşatır zaten ve hayatı boyunca onu arar. Gerçek aşkı bulana kadar o arayışı sürdürür.

* Saydım, 13 şarkıda 20 kere aşk sözcüğü geçiyor. Albüme 'aşk albümü' diyebilir miyiz?
Tebrik ediyorum. Ben bile fark etmemiştim. Yedi hareketli, beş slow bir de orta karar dediğimiz şarkı var. Şarkıların hepsinde aşk var.

* Bu albümle kendinizi daha geniş kitlelere ulaştırma anlamında yeni bir sayfa açtığınızı söyleyebilir miyiz?
Tabii kesinlikle. Ben gece kulübünde çıkılabilecek en üst noktadayım. 2000'den beri de o noktada duruyorum zaten. Bu albümün beni daha fazla insana ulaştıracağını düşünüyorum. Daha çok festivallere çıkmak, daha çok halk konseri yapmak amacındayım.

Hakan ve Ferhat gibi idmanlı değilim 10 km koşamam!
* Konservatuvarda opera eğitimi almış olmanıza rağmen operaya yönelmemenizin sebebi nedir?
O iş çok farklı. Sabah sekizde kalkıp hiç konuşmadan iki saat sonraki provaya hazırlanman, en geç 23.00'te uyuman lazım. Böyle yürüyen bir hayat bana göre değil.

* Peki operacı Hakan Aysev'in pop söylemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Operacılar pop söyleyebilirler. Ferhat'la (Göçer) aynı sınıftaydık o da çok iyi söylüyor. Ben şimdi onun egzersizlerini yapamam, 10 km koşamam, çünkü idmanım yok. Hakan ve Ferhat egzersizlerini hâlâ yaptıkları için çok rahat söyleyebilirler. Çok da güzel yapıyorlar işlerini.

* Pişmanlığınız var mı o konuda? 'Gece kulüplerinde çıkacağıma 50 kişilik senfoni orkestrasıyla çıksaydım...' demediniz mi hiç?
Avrupa Müzik'in öyle bir projesi var benim için.

__________________
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet