| |
|
25 Kasım 2025, 22:51
| #1 | |
| Çevrimiçi ~ Gothicum Est Pulchrum ~  IF Ticaret Sayısı: (0) | “Prenses Erkek” Tartışması: Erkekler Eskisi Kadar Maskülen Değil mi? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. her devirde toplum, “erkeklik krizi” yaşadığını iddia etmiş. mesela osmanlı'da tanzimat nesli için “delikanlılık bitti, yeni gençler annelerine düşkün” derlermiş; 1960'larda amerika'da “erkekler ev işlerine yardım ediyor, maskülenlik çöküyor” diye yazılar çıkmış. şimdi de günümüz sosyal medyası, yeni çağın erkeğini “prenses” ilan etmiş durumda. “erkekler maskülen değil, duygusal olarak olgun değiller, bakıcılık yapmak zorunda kalıyoruz.” aslında bu cümle, yalnızca bir ilişkinin ya da bir neslin değil, bütün modernitenin hikâyesi. endüstri devriminden sonra erkeklik fabrika, askerlik ve sertlikte tanımlandı. kadınlar “duygusal” erkeklere hayran olup sonra onlara bakıcılık yapmaktan yakınırken, erkekler de duygularını bastırmanın yüküyle ne yapacağını bilemez oldu. bugünse, freud'un “annelerine dönük erkek çocukları”ndan, instagram psikolojisinin “çocuk-adam”larına evrildik. erkekler de kadınlar da çocukluktan çıkmayı reddediyor, herkes bakım ve onay peşinde koşuyor. bakıcılık arayışı da, bakıcıdan kaçış da, aslında büyüme korkusunun iki yüzü. “maskülenlik krizi” kavramı batı sosyolojisinde 1950'lerden beri var. ama maskülenliğin tanımı her dönemde değişti: roma'da cesaret, osmanlı'da vakar, amerika'da “provider” (geçindiren adam), bugünün avrupasında ise “duygusal zeka”. her seferinde de eskiyi savunanlar yeni nesli “bozulmuş, duygusuz, sorumsuz” diye eleştirmiş. bugünün farkı ise: şimdi kadınlar da erkekler de birbirini yetişkin olmamakla suçluyor, herkes kendi yarasını karşı tarafın eksiğine yüklüyor. oysa modern ilişkiler, iki çocuk ruhunun “yetişkinlik taklidi” yaptığı ve birbirinden bakım talep ettiği dev bir oyun parkına dönüşmüş durumda. ve işin ironik tarafı şu: tarihte kadınların hep “bakıcı” rolüne zorlanması eleştirilirken, şimdi kadınlar bu rolden kurtulmak istedikçe, erkeklerin yeni rolleri de eleştiriliyor. kısacası: ne zaman toplumsal cinsiyet rolleri değişse, birileri mutlaka “erkeklik” ya da “kadınlık” bitti diye panikler. ama “bitti” denilen şeyler, aslında yeni biçimlerde geri döner. fakat o arada nesiller boyu terapi ve kişisel gelişim sektörü coşar, herkes “bakıcı” veya “bakılan” olmaktan şikayet eder ama kimse kendine dönüp büyümeyi seçmez. gerçek olgunluk, başkasının eksiklerini listeleyip kendini üstün hissetmek değil; kendi gölgeleriyle yüzleşip, karşısındakinin acizliğinde kendi çocukluğunu görmektir. ama bu fazla rahatsız edici geldiği için herkes kolay yolu seçer: “erkekler çocuk oldu, biz bakıcıya döndük” şikayetiyle konuyu bitirir. o yüzden sevgili “bakıcılar” ve “bakılanlar”, aynadaki çocuğunuzla barışın; çünkü gerçek yetişkinlik, başka birini suçlamayı bırakıp, kendi eksiklerinize bakabildiğinizde başlar. yoksa bu tartışmayı 20 yıl sonra da, sadece yeni nesil bir “prenses sendromu” etiketiyle tekrar okuyacağız. alıntıdır..
__________________ Yallan i'Kilual • Jema acscigga ko Daorue • Jir Nauk i'Olonhe Tuiraue bronnirin • Anno om Amniki • Jaliga a'huana — Adrian von Ziegler | |
| |  |
| IRCForumlari.NET Reklamlar |
    |
 |
| Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| Erkekler Artık Ciddi Bir İlişki Kurmayı Eskisi Kadar İstemiyor mu? | dae | Ah Erkekler | 4 | 28 Ekim 2024 02:13 |
Normal
