[Liaaa]

İngiltere'de 1.290 kadının katılımıyla bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırmanın sonuçları ise oldukça ilginç.


Pek çok kadın tüm gücünü diyet yapmaya harcıyor. Diyetlerine ilişkilerinden daha fazla çaba harcayan kadınlar, sonuç olarak yiyecekleri ***ten daha fazla düşünüyor.

Üstelik araştırmaya göre on kadından biri, diyetinden saptığında, sadakatsiz bir ilişkiye göre kendini daha suçlu hissediyor.

Dört kadından biri ise diyetlerini ilişkilerinden daha önemli olarak nitelendiriyor. Tüm güçlerini kilo vermeye harcadıklarını söyleyen kadınlar eşleriyle olan ilişkiyi daha az önemsediklerini belirtiyorlar.

Dahası, araştırmaya katılan kadınların üçte birinden fazlası diyetlerini hayatlarındaki erkekten daha fazla düşündüğünü söyledi. Ve kadınların yarısından fazlası, yiyecekleri ***ten daha fazla düşündüğünü itiraf etti.

Diyete giren kadınların motivasyonu daha iyi görünmek oluyor. Dolayısı ile diyet bir tür angaryaya dönüşüyor. Oysa ki sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimi haline getiren birinin diyet yapmasına gerek kalmaz. Dolayısı ile takıntılı bir şekilde kilo vermek, yiyecekler, yemek yiyememe acısı gibi düşüncelere saplanıp kalmazlar.

Bunun dışında, takıntılı hale gelen kilo kaybı anksiyeteye, hatta bazı bireylerde depresyona dahi neden olabilmekte. Sporla desteklenmiş sağlıklı beslenme daha dengeli, daha huzurlu bir hayat sağlayacaktır. Ruh ve beden sağlığının birbirini desteklediğini hatırlamak gerek.