[Tanem]

Babaların Çocuklar Üstündeki Etkileri




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Babanın Çocuk Gelişimi Üstündeki Etkileri

Düşünülenin aksine babalar da tıpkı anneler gibi yeni doğan bebeklerine hemen bağlanabilir. Babanın bu sürece dahil olmaya istekli olması çocuğun hayatının ilk anından itibaren babasına bağlı olmasını sağlar.
Babanın gelişime dahil olması, yeni doğan bebeklerde kilo alımı gibi sağlık konusunda olumlu etkilere neden olur.
Sevgi dolu, belli sınırları ve beklentilere dolu bir baba, akademik, sosyal, davranışsal ve duygusal alanlarda daha başarılı bir çocuk yetiştirmeye katkı sunar.
Babalarına yakınlık duyan ve yakın ilişkiler kuran çocukların, üniversiteye gitme oranlarının yüksek olduğu gözlenmiştir.
Baba ve çocuk arasındaki ilişki birlikte geçirilen zaman ile değil, birlikte geçirilen zamanın ne kadar kaliteli olduğu ile ölçülür. Bu nedenle anne babası ayrı çocuklar da, babaları ile kaliteli zaman geçirerek, akademik ve sosyal alanlarda başarılı olabilmektedir.
Babaların, çocuğun gelişimine olan katılımları arttıkça çocukların sosyal becerileri, kendilerine güvenleri ve kendilerini kontrol etme yetileri de iyileşir. Babası ile bağları kuvvetli çocukların ergenlikte riskli davranışlar gösterme eğilimleri oldukça azdır.
Babası ile bağları güçlü genç kadınlarda depresyon görülme oranları düşüktür.
Babasız Çocuğun Psikolojisi ve İstatistikler

Babaların hayatlarına dahil olmadığı çocuklar genellikle kendilerini terk edilmiş hissederler. Duyguları ile başa çıkmakta zorlanır, kendinden nefret etme eğilimi gösterirler. Çünkü babasız çocuklar, fiziksel ve duygusal olarak güvende hissetmekte zorlanırlar.
Babası olmayan ya da babası gelişim sürecine kısıtlı katkı sunan çocuklar, davranış problemlerine sahip olurlar. Sosyal anlamda uyum sağlama, arkadaşlık ilişkilerinde problemler yaşama, altta yatan korku, gücenmişlik, kaygılar ve mutsuzluk nedeniyle kasıntı ve göz korkutucu davranışlar sergileme gibi özellikler gösterebilirler.
Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre, lise döneminde okulu bırakan çocukların %71 gibi büyük bir oranı babasızdır. Babası olmayan ya da ilgisiz bir babaya sahip çocuklar akademik olarak zorluklarla karşı karşıya kalır, okuma, matematik ve düşünme becerileri açısından başarısızlıklar yaşarlar.
Yine Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, hapishanelerdeki genç suçluların %85’i babasızdır. Babasız büyüyen çocukların şiddet içeren yasadışı olaylara katılma oranı da yüksektir.
Babasız büyüyen çocuklar, küçük yaşlarda cinsel ilişkiler yaşamaya eğilim gösterebilmektedir. Hem kız hem de çocuklar, erken yaşlarda cinsel deneyim yaşayabilir. Kızlar babalarının yokluğunu bir reddedilme olarak görebilir ve bu nedenle kendilerinden yaşça büyük erkekler ile birlikte olmaya eğilim gösterebilir.
Babasız büyüyen çocukların özellikleri arasında uyuşturucu ve alkol kullanımında artış görülebilir. Bunların yanı sıra sigara gibi alışkanlıklara da rastlanabilir.
İstatistik olarak evden kaçan çocukların %90 gibi büyük bir oranının hayatında baba figürü eksiktir.
Amerika’da yapılan bir çalışmada, biyolojik anne babaları ile birlikte yaşamayan çocukların, duygusal ve fiziksel istismara uğrama risklerinin 40 kat arttığı ortaya konmuştur.
Babasız büyüyen çocuklarda astım, baş ve karın ağrıları, kronik ve akut ağrılar izlenmiş, psikosomatik rahatsızlıklara rastlanmıştır.
Babasız çocuklarda, psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkma oranı da yüksektir. Özellikle kaygı bozukluğu, depresyon ve intihar girişimlerine rastlanabilmektedir.
Babasının hayatına dahil olmadığı ya da kısıtlı olarak dahil olduğu durumlar çocukların gelecekte kuracağı ilişkileri de etkilemektedir. Evliliklerin ayrılıkla sonuçlanmasına, ilişkileri sürdürmekte zorlanma gibi etkiler ortaya çıkabilmektedir.