IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 24 Aralık 2014, 22:09   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
BABAANNEM SİRKTE




Bu gün öğretmenimiz bizi sirke götürdü. Sezgin karnı ağrıdığı için ödev yapamaz. Hep yüzü asıktır. Şimdi en önde marşlar söyleyerek yürüyor. Öğretmenimiz Sezgin’e bakarak :

- Gezi olunca karın ağrılarınız geçiveriyor, dedi.

Kavgasız gün geçirmeyen sınıfın ünlü ikizleri Birce ile Gökçe, kol kola girmişler Sezgin’in hemen arkasında yürüyorlar. Öğretmenimiz onlara da yan gözle bakıp:

- Kavgaya da barış getirdi bu gezi, dedi.

Sınıfın tüm öğrencileri sirke gitmenin sevinciyle yolda değil kırda yürür gibi yayıldılar. Aslında bu yol kentin en işlek yolu. Günün tam öyle saatleri. Gel de bunu 5A sınıfına anlat.

Biz geçerken minibüsler, otobüsler, otomobiller selamlamak için durmuşlar sanki, aralıksız korna çalıyorlar. Öğretmenimiz Leyla Hanım öfkeli ve çok telaşlı. Bize söz geçirmek mümkün değil. Çaldığı düdük sesini korna sesleri bastırıyor.

Sıranın başı ara yola saptı. “ Mavilim mavişelim” türküsüyle ilerliyor. Sıranın arkası gökteki leylek sürüsüne uyup ana yoldan ilerliyor. Onlar da “izci şendir izci şendir” marşını söyleyerek yürüyorlar. İkisi de doğru yönde değil! Leylek sürüsü söğütlüğe inince onları izleyen öğrenciler şaşırdılar.

Leyla Hanım ağzında düdük havaya fırlayarak:

- Hepiniz yanıma gelin! Alt geçitten geçeceğizzz, diye bağırdı.

Öğretmenimiz hepimizi tek tek azarladı. Öğrencilerin hepsi bir ağızdan birbirlerini şikayet ettiler. Biraz önce azarlanan biz değilmişiz gibi. Sınıfın en kırılgan kızı Yasemin ağlamaya başladı:

- Ben, ben dedim öğretmenim. Leylekler kuş cennetine gider, onlara uymayalım, diye.

Leyla Hanım dişlerini sıkarak şöyle dedi:

- Yasemin, sen yanıma gel kızım.

Biz böyle giderse sirki bulamazdık ama sirk birdenbire karşımıza çıktı. Hepimiz bir ağızdan bağırdık:

- Aaaa sirke geldik!

- Aaaa sirk buradaymış!

İtiş kakış yerlerimizi bulup oturduk. Sirkin ortasında iplere tırmanan maymunlara gülerken:

- Çetinnn... Çetin, oğlummm...

Başımı çevirince babaannemi görmez miyim? Cevdet de babaannemin kucağındaki çikolata, gofret dolu paketleri gördü. Gofretlerin hatırı için babaanneme yanımızda geniş bir yer açtık. O da hemen elindeki dondurmasını yalayarak geldi.

Maymunlar bakıcılarıyla bisikletlere binip atlayıp zıplamaya başlayınca babaannemi tutamadık.

- Ben buradan göremiyorum , dedi.

Ön sıralardan sirkin ortasına atladı. İşte olanlar ondan sonra oldu. Olaylar hızlı bir film gibi gelişti. Babaannem maymunları omzuna alıp bisiklete bindi. Maymun bakıcıları şaşırdılar. Babaanneme yetişebilmek için sirkin içinde dört döndüler.

Bizim sınıf aralıksız alkışladı, ıslıkladı:

- Yaşasın Çetin’in babaannesi! Yaşasın maymunlar...

Her kafadan bir ses çıkıyordu. Gofretler bu arada paylaşılmış, çukulatalar bitmişti. Leyla Hanım sınıfı tutamıyordu. Bir anda tüm sınıf babaannemin arkasından koşmaya başladı. Maymunlar da arkadaşlarımın omuzlarındaydı.

Ben utançtan ellerimi yüzüme kapattım. Babaannemin kahkahaları sirk çadırından kente yayılıyordu. İki elim daha olsa kulaklarımı kapatsam diye düşünürken Yasemin kolumdan dürttü:

- Çetin bak, Babaannen trapeze çıktı. Seni yanına çağırıyor, dedi.

Babaannem elindeki renkli eşarbı sallayarak:

- Çetinnn... Çetin gel oğlum. Beraber sallanalım. Ne güzel salıncak..

Ben yalvarır gibi baktım Yasemin’e:

- Bu çikolatalarda, gofretlerde, dondurmalarda sihirli bir şey vardı galiba. Hepsine maymun olma gücü ve hevesi geldi, dedim.

Leyla Hanım sirkin ortasına fırlamış sınıfı toplamaya çalışıyordu. Birini yakalasa elinden öbürü kaçıyordu.

Babaannem en önde, onun arkasında arkadaşlarım, öğretmenimiz hepsinin peşindeydi. Seyirciler alkışlamaktan, gülmekten kırılıyorlardı. Seyirci alkışlarından sirk çadırı yıkılacaktı. Yanımdaki bey bana dönüp şunları söyledi:

-Her hafta bu sirke geliyoruz. İlk kez bu gelişimizde çok eğlendik. Ak saçlı kadını yeni işe almışlar galiba!

Ben başımı salladım. Babaannemin topuzu bozulmuş, saçları beyaz bayrak gibi uçuşuyordu. Salıncaklarda, iplerde arkadaşlarım ve maymunlar çığlıklar atarak sallanıyorlardı. Babaannemin kahkahaları seyircileri çılgına çevirmişti. Sirk çalışanları maymunları birer birer yakalayıp kafeslerine koydular. Leyla Hanım bağıra çağıra sınıfımızı toplayabildi:

- 5A Sınıfı bir daha sizi gezmeye götürmemmm...

Babaannemi salıncaktan indiremediler. Uzun eteği, uçan beyaz saçlarıyla kahkahalarını bir süre daha sürdürdü. Yasemin bana döndü:

- Aslanların gösterisi yok mu acaba, dedi.

Ben korkular içindeyken sirk çadırının ortasına midilli atlarla biniciler girdi. Yeni bir gösteri başlamıştı.

Babaannem salıncaktan hemen yere iniverdi. Atlardan birinin üzerinden binicisini çekip indirdi. Şimdi midilli atıyla, uçuşan beyaz saçlarıyla, upuzun eteğiyle yepyeni gösterilerine başlamıştı.

- Çetinnn...Gel oğlum. Bak ata biniyorum. Bisikletten daha zevkli.

Atların gösterisi bitince aralanan kapıdan babaannem kahkahalar atarak fırladı:

- Beni seven arkamdan gelsinnn... Hava güzel. Kırlarda dolaşalımmm...

Bizim sınıf da arkasından koşmaya başlamaz mı? Leyla Hanım saçlarını yolarken biz Yaseminle eve doğru koşarak kaçıyorduk. Babaannemi en son gördüğümüzde sınıfın başına geçmiş şöyle diyordu:

- İlk hedefimiz kuş cenneti. Leylekleri izleyinnn...

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
babaannem, sİrkte


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık