Çevrimdışı

Evliliği kurtarmak her zaman kolay değildir, ancak imkansız da değildir. Evlilikler zaman zaman belirli sınavları atlatmak zorunda kalır. Zamanla çiftlerin birbirlerine karşı yaptıkları hatalı tavır ve davranışlar evlilikleri boşanma girdabına sürükleyen sürece davetiye çıkarır. Eğer siz de evliliğinizde adım adım boşanma sürecine yaklaştığınızı hissediyorsanız bu yazı tam da size göre…




Evliliği Kurtarmak İçin Ne Yapmalı?



[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]



İlişkilerde dürüst olmak uzun vadede her zaman fayda sağlar. Zararsız olduğu düşünülen yalanlar risklidir, tehlikelidir. Öncelikle kendinize karşı dürüst olmalı, gerekirse düşünce biçiminizi ve olaylara bakış açınızı değiştirmeye çalışmalısınız. Konuları farklı açılardan değerlendirin. Affedici olun, yapıcı çözümler sunan kitapları okuyun, olumlu düşünün ve sadece okumakla kalmayın, uygulayın…

İşte madde madde evliliği kurtamanın 4 temel adımı;



Kurtarıcı 1: Dürüst Olmak

Öncelikle dürüstlük bir öneri değildir. Dürüstlük hali hazırda hayatınızda benimsemeniz gereken en önemli kavramdır. İlişkilerde pek çok kişi bu yanlışa düşer. Adına beyaz yalan dediğimiz ve genellikle zararsız olduğunu düşündüğümüz yalanlar ilişkilerin temelini sarsıcı tahrip gücüne sahiptir. Zararsız görünen yalanların tespiti ilişkilerde güven duygusunun kaybolmasına neden olur. Yalan söylediğini bir kere fark ettiğiniz kişinin size ne zaman doğruyu söylediğini ya da ne kadar yalan söylediğini sorgulamaya başlarsınız. Evliliklerde çiftlerin birbirine dürüst olması önemlidir. Eğer evliliğiniz içinde yalanlar barındırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an evvel kurtulmanın yollarını arayın. Bu öyle bir anda hemen olabilecek bir şey değildir, zaman ister, ama inanmak ve çabalamak başarmanın yarısıdır.



Kurtarıcı 2: Düşünme Biçimini Değiştirmek

Evlilikte ya da ilişkilerde ikinci önemli konu düşünme biçimidir. Ön yargılar ve olayları kendi bakış akışınızla sorgulamak sorunları çözmekten çok haklı olma güdüsünü tetikler. Tartışmalardaki en tehlikeli güdü budur; kişinin kendini haklı çıkarma güdüsü. Oysa tarafsız kişilerin yaşanan olayları her kimden dinlerse o tarafa hak verdiği gerçeğinden hareket edersek, kişilerin haklılık payının kendi düşünme biçiminin yansıması kadar olduğunu söyleyebiliriz.
Birlikte bir yaşama “evet” dediğiniz o andan itibaren birey olmayı değil bir olmayı hedeflemek ve bu uğurda da yaşanmışlıklarınızı bir tarafa bırakarak düşüncelerinizi o birliği yaşatmak uğruna şekillendirmeniz doğru olacaktır. “Evet” anına gelene kadar ilişkinizi olumlu kılmak için harcadığınız enerjinizi evet anından sonra da sürdürmelisiniz. Unutmayın, hiç kimse vazgeçilmez değildir ve ancak emek harcanarak bir şeyler sürdürülebilir. “Evet” anınız son değil başlangıç noktanızdır.



Kurtarıcı 3: Affedici Olmak

Evliliğinizi kurtarma ve korumak adına en önemli kural “affetmektir”. Sağlıklı bir ilişki-evlilik sürdürmenin yolu affedici olmayı öğrenmekten geçer. Evliliklerin sürekliliğini sağlayan kişiler iki harika insan değildir, affetmeyi bilen, öğrenmiş olan iki affedici kişidir. Evliliğiniz sürecinde eşlerin arasındaki uçurumun gitgide açılmasının en temel nedeni bireylerin affetmek yerine biriktirmeyi tercih etmesidir. Öfke, öfkeyi doğurur. Yaşananları affetmek yerine biriktirmeyi seçtiğinizde içinizdeki öfke büyüyecektir. Siz öfkeli ve uzun bir hata çetelesi ile ortalıkta dolaştığınız süre boyunca eşiniz de size aynı iletişim dili ile cevap verecektir. Evliliğinizde affetmeyi, affedici olmayı öğrenin.



Kurtarıcı 4: Sadece Okumakla Kalmayın, Uygulayın!

Evliliği kurtarmak için sadece yapılması gerekenleri okuyup, araştırmak yeterli değildir, hayatınızda kendinize, evliliğinize, eşinize bir şans tanıyın ve bu kuralları uygulamak için çaba harcayın. Dürüst olun, çünkü eşiniz tanımadığı bir kişiyi sevemez. Flört etmeye devam edin, çünkü aranızdaki aşkı tekrardan alevlendirebilirsiniz. Affedin, çünkü mutlu olmak haklı olmaktan daha önemlidir.



Çıkmaza Giren Evlilikler Nasıl Kurtarılır?

Evliliği Kurtarmak Eşlerden Sadece Biri Denerken Mümkün Olabilir mi?
Evliliklerde çoğu zaman karşılaşılan durumlardan biri de çıkmaza giren evliliği kurtarmak için eşlerden sadece birinin çabalamaya devam etmesidir. Diğeri çoktan fiziksel olarak olmada da ruhen gitmiş ve vazgeçmiştir… Böylesi koşulların geliştiği durumlarda tamamen ümitsizliğe kapılmak doğru değildir. Çünkü evlilik henüz bitmemiştir ve kurtarılma şansını hak etmektedir.




Evlilik iki kişi ile dengeli kurulup, yürütülmesi gereken bir birlikteliktir. Evlilik akdi nasıl ki iki kişinin ortak kararı ile kurulabiliyorsa, bozulma noktasında da sorumluluk yine iki kişiye aittir. Evliliğin bozulma sürecine giden yolda hatalar da çabalar da iki kişi tarafınca gerçekleştirilir. Unutulmaması gereken evlilik bir iktidar ve güç savaşı değildir ve eğer bindiğiniz kayık su almaya başlamış ise battığında iki tarafın da ıslanacağı gerçeğidir.
Evlilik içinde evliliğin bozulmasına giden süreçler elbette bir gün içinde gerçekleşmez. Yani çiftler bir sabah durup dururken uyanıp haydi ayrılalım demezler. Onları o güne getiren birçok olay, halının altına süpürülmüş, üzeri örtülmüş birçok neden vardır. Tüm bu süreçlerin sonunda “ben elimden geleni yaptım, olmuyor, yürümüyor” demek her iki taraf için de en kolayı gibi görünse de evlilikler her zaman için kurtarılabilmek adına çabalamaya değer. Ancak bazen koşullar bunun aksinde de gelişebilir. Taraflardan biri evlilik fikrinden uzaklaşmışken diğer taraf halen evliliği sürdürmek isteğindedir.
Ortada aldatmanın olmadığı durumlarda -çünkü aldatmanın olması demek güvenin pencereden uçup gitmesi anlamındadır- çareler tükenmiş sayılmaz. Eğer eşiniz, sizin onun tarafından terk edilme korkunuzu, size karşı kullanıyor ve bazı akıl oyunları ile sizi evlilikten vazgeçirmeye zorluyor ise bu durumu değiştirebilirsiniz. Yapmanız gereken çok basit sadece “bırakın”. Evet, bu sizin terk edilme korkularınızla çok tezat bir durum ama burada “bırakın” deyişimdeki kasıt her gün evliliğinizin bitmemesi için eşinize yalvarmak, kavga çıkarmak, hesap sormak yerine bunun geçici bir süreç olduğunu kabullenin ve durumu değiştirmek yerine siz kendinizi, kısaca olaya bakışınızı değiştirin.
Bu çok basit adımın hayatınızda ne denli olumlu etki ettiğine inanamayacaksınız. Bir anda sürekli ağlayan, yalvaran ya da konuşarak durum kurtarmaya çalışan o kişinin nereye kaybolduğu eşlerden gitmek isteyen için merak uyandıran bir hal alacaktır. Uzun zamandır yapmadıklarınızı yapmaya tam da bu dönemde yeniden başlayabilirsiniz. Kişisel bakım ya da hobilerinizi yeniden hayata geçirmek, arkadaşlarınıza vakit ayırmak ve odak noktanızı eşinizden kendinize çevirmek, eşinizin merak duyduğu ayrılık fikrinden uzaklaşarak sizin adınıza merak duymaya başlamasına neden olacaktır. Bu durum eşinizin oynamakta olduğu akıl oyunları ve sizi yıldırma çabasındaki tüm dinamikleri değiştirebilecek güçte bir davranıştır. Bu süre de kabullenmiş görünmek önemli ama kabullenmeyi telaffuz etmemek daha önemlidir. Bu kabulleniş ve tartışmaların sonlanması tekrar altını çizerek söylüyorum eğer bir aldatma söz konusu değil ise eşinizin ayrılık talebini sonlandırmasını sağlayacaktır. Çünkü ortada kaçılması gereken bir ortam ve sonlandırılması gereken bir tartışma kalmamıştır.
Eğer evliliğinizi bitme noktasına getiren sorunlar akıl oyunları ya da korkular üzerinden bıraktırma çabasından çok daha öteyse o zaman yapmanız gereken yine bırakmak. Ama bu sefer zamana bırakmak ve ortalığın durulmasını beklemektir. Bu her iki durumda da doğru olan ikna etmeye çalışmak, sürekli tartışmak, huzursuzluk yaratmak yerine bırakmayı öğrenmektir. Eğer bırakmazsanız evliliğinizi kurtaramazsınız. Bıraktığınızda bunun bir savaş olmadığını anlayacak, kavga etmek yerine bakış açılarınızı değiştirecek ve hayatınıza da kendinize de nefes alabileceğiniz bir zaman bırakmış olacaksınız. Sürekli şekilde evliliğinizi sorgulamak, karşınızdaki insanı eleştirerek, gereksiz tartışmalar ve sıkboğaz edilmiş durumlar yaratmak eşinizin sadece sizden uzaklaşmasını sağlar. Ve unutmayın ki uzaklaşmış kişiyi aynı hatalar ile geri döndürmek neredeyse imkansızdır.




alıntı