[Aybarss]

“…Seni hiçbir şey değilken yarattım!” (Meryem, 9)

“Size ulaşan her nîmet, Allah’tandır. Sonra (hem) size bir sıkıntı dokunduğu zaman da yalnız O’na yalvarırsınız.” (en-Nahl, 53)

Şu birbirimizden üstün olma davası , büyüklük iddiası da nedir? hepimiz bir sarayın kapısında değil miyiz? Allah; «Ey insanlar! Hepiniz fakirsiniz, zengin olan yalnız Ben’im!.. buyurmuyor mu?

Çünkü ezelde bilinen hiçbir şey mevcut değilken, ancak Allah'ın lütuf ve keremi sayesinde meydana gelen her varlığın sahip olduğu her şey, yaratıcısından. Bundan dolayı külli irade , bütün olayları var oluşu nesneleri var eder. Bu, irade ve gücün aslı Yaratan’a ait demektir. Ancak insanın bu dünya da imtihan için gönderilmesi sebebiyle ona cüz’î bir irade verilmiş ve insan, hayra da şerre de seçme fırsatı ile donatılmıştır. Kullanma gücü de, kendi iradesine terk edilmiştir..

Dünyaya gelmeden önce nerede olduğumuzu bilen var mı? hangi makamda hangi işte hangi şaşalı koltukta oturduğumuzu bilen var mı? olmadığı için bir hiçlik kavramından geldik ve dünya denen içi çürük ve fani sinema perdeleri hükmünde olan yaşamsal karelerimizin her anında kibir gösteriş üstünlük davası gütmekte neyin nesi..

Bayazid bestami hazretlerinin şu duasıyla tekrar düşünmeye ve düşündüğünü tatbik etmekle meşgul olmak ve kendi kendine bu gidişat nereye diye sormak vaktinin gelipte geçiyor olduğunu bir defa daha idrak etmeye vesile olması açısından hep birlikte okumakta fayda olduğunu düşünüyorum.

“İlahi! Benim benliğimi aradan çıkar ki, benliğim Sen’de fani olsun da ben arada hiç olayım! Çünkü ben Sen’inle olduğum takdirde herkesle birlikte olmuşum demektir. Şayet herkesle olursam, Sen’inle beraber olamam; bu da, Sen’in yolunda benim için en büyük eksiklik ve hamlık olur.”..

Selam ve Dua ile..

[Zeytin]

Güzel ifade etmişsiniz bu makamı.
En gerçekçi makam ve tam ortasında olduğumuz halde farkında değiliz.
Her şey, bunca hengame aslında hiç için…
Kaleminize sağlık.

[Aybarss]

teşekkür ederim.