| |
|
16 Aralık 2019, 03:36
| #1 | |
| Çevrimdışı  IF Ticaret Sayısı: (0) | Sus ’Ve; şehrin tüm dergâhları saf tutulası kalabalıklarda o masumiyeti aylak şafaklarda cehennem etti’’ ______________________________________ bir veda akşamı kadar yalnızsak hele.. güneşde yoksa sabahlarımızda gecelerimiz de en güzel fecr’e iştah kabartıyorsa... kalanımız yanımızda kehribar bir yalnızlıktır artık... .. kıran kırana bir savaş gözlerin kadar yas’lı.. bakma bana benim göğümün makberi yok mabedim kırılgan.. avlularda o ’ses’yok sızım yusufun yırtık gömleğinde sancıda yokluğun iki nehrin çarpışması gibi gel sar,titrek ellerinle beni.. her gece dar ağacı etme kabuslarımı konduğun bu dallar yaydan çıkmış tufan ferzê kalplerin karanlık olduğu diyarda karabasanlar basardı savruk geceyi doğdumuz bu topraklarda afaroz et benide sus-sun içimdeki bu çocuk ağıdı ah ferzê!! her gece efkâr misafir olur bedenime gözlerini şahit kılar.. düşlerimi alır da bir tezgahta ince bir sızıya ortak eden sancılarla sangi her güne gebe bırakır.. geç olmadan vaktimiz dolmadan ölüm gelmeden düşür beni menziline.. ya da duyulmasın kubbelerden yokluğunun sesi.. ah ferzê!! .. __ Belma KARACA
__________________ Raki içen kadın yurtta sulhtur ağdalı değil nağmeli sever.. | |
| |  |
| Etiketler |
| gömleğinde, sancıda, sızım, yusufun, yırtık |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Ağaç şeklinde
