IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  vaybe sohbet

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 22 Ocak 2025, 15:13   #1
Çevrimiçi
~ Gothicum Est Pulchrum ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cinsel Kimliklerin Toplumsal ve Psikolojik Olarak Şekillendiğini Savunan Queer Teorisi




Judith Butler ve Eve Kosofsky Sedgwick filozofların altyapısını kurdukları Queer Teorisi, cinsel kimliklerin sınırsız olduğunu, bu kimliklerin kültürel, toplumsal ve psikolojik olarak şekillendiğini savunuyor.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

queer; ingilizcede tuhaf, acayip anlamlarına gelir. argodaysa eşcinselleri aşağılamak için kullanılagelirdi, ancak bu sözcük zamanla eşcinseller tarafından benimsendi (bizde de terso olarak çevrildiği oldu) ve aşağılama anlamından soyutlanıp normalleştirildi (tıpkı zencilerin, kendilerine nigger demeleri gibi).

queer teorisi de eşcinsellikten ve normalite üzerinden kimlik sorgulamasına girişen yeni bir felsefik kuram. judith butler ve eve kosofsky sedgwick gibi filozof/feministlerin teorik altyapısını kurdukları queer teorisi, günümüzde yalnızca heteronormatif kimlik algısına karşı yürütülmüş bir kimlik inşasına değil, normal olarak dayatılan yaşam pratiklerine de eleştiri getirmektedir.

oucault der ki; eşcinsellik aslında 18. yy'da sosyal olarak yapılandırılmış, yani sonradan üretilmiş bir sosyal kimliktir. bundan öncesinde eşcinsellik bir kimlik değil, sadece bir cinsel davranıştı. o dönemde hemen tüm erkekler evlenirler ama aynı zamanda arzu ederlerse, çok daha az toplumsal kısıtlamalarla karşılaşarak diledikleri şekilde eşcinsel ilişkilere girebilirlerdi. evlilik tarım toplumunda bir toplumsal normdu ve kaçışı yoktu, aynı zamanda o dönemlerde ortalama evlilik yaşının da oldukça düşük olması ve bireysellik yerine kolektif bir toplum yapısı olması dolayısıyla insanlar için evlenmek bir tercih değil bir zorunluluktu. bu nedenden ötürü "sadece eşcinsel" cinsel davranış gösteren insanlar yoktu. 18. yy avrupa'sında sanayi devrimiyle tarım toplumundan sanayi toplumuna geçen ve ciddi sosyal dönüşümler geçiren avrupa ülkelerinde, şehirlerin büyümesi ve bireyselliğin yaygınlaşmasıyla, evlenip aile kurmayan ve sadece eşcinsel ilişkileriyle yaşayabilen bir topluluk ortaya çıkmış ve bu şekilde yaşamını idame ettirebilme imkanına kavuşmuştur. fakat böylesi bir yaşam tarzına sahip olan bireyler farklı bir alt-kültür oluşturduğundan, azınlık durumuna düşmüş ve yine ilk yaygın homofobi de bu dönemde ortaya çıkmıştır.

yine aynı şekilde, müslüman toplumlarının cinselliğini inceleyen araştırmalarda da önceki zamanlarda bu toplumlarda da erkeklerin evlenip çocuk yaptıkları sürece eşcinsel ilişkilerinin umursanmadığına veya normal karşılandığına değiniliyor. toplumlar eşcinselliği, eğer eşcinsel bireyler sadece eşcinsel bir yaşam sürüp hiç karşıcinsel ilişkilere girmezler ve çocuk sahibi olmazlarsa kendi varlığına karşı bir tehdit olarak görüyor çünkü her toplum bir refleks olarak kendi varlığını sürdürme, hatta olabildiğince daha fazla yayılma eğiliminde. bu nedenden ötürü, örneğin osmanlı padişahlarının haremindeki oğlanlar bölümünün varlığı ve toplumdaki genel oğlancılık (pederasty) olarak adlandırılan kavram o dönemlerde son derece "normal" kabul edilirken, osmanlı'nın da batılılaşması ve kolektif yaşam biçiminden bireysel bazlı yaşama geçilmesiyle eşcinsellik olgusu da "anormal"leşmiştir.

günümüzde ortaya çıkan modern lgbti+ hareketi ise eşcinselliği, yine modern sanayi toplumu söylemleri olan bireysel özgürlük ve azınlık hakları kavramları üzerinden değerlendirip, eşcinsel bireylerin doğuştan getirdiği özellikleri nedeniyle ayrımcılığa uğramalarına karşı bir duruş sergilemekte, söylemini bunun üzerinden kurmaktadır. eşcinselliğin bilimsel olarak (biyolojik nedenleri ve sosyolojik faydaları) anlaşılması çabaları da, yine modern toplumun bilimsel dayanaklar üzerinden konuşması ilkesiyle, modern lgbti+ hareketini desteklemektedir. muhtemelen gelecekte modern toplumlarda eşcinselliğin yeniden kendine yer bulabilmesi, eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakları gibi hukuki gelişmelerle eşcinsellerin toplumun devamlılığına yeniden katılmasıyla olacaktır.


Alıntıdır..

 
Alıntı ile Cevapla

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Psikolojik Zorlanmalarımız Bireysel Bir Sorun mu, Toplumsal Bir Mesele mi? idyllic Psikoloji 1 30 Kasım 2024 22:35
Bir Toplumun Refahını Yüksek IQ'luların Belirlediğini Savunan Smart Fraction Teorisi Nedir ? dae Bilim Dünyasından Son Haberler 0 18 Ekim 2024 19:46
Psikolojik olarak hazır olmadığın 1 şey? eiffel65 IF Soruyor 25 28 Mart 2022 00:03
Erkek Cinsel Sorunlarının Psikolojik Nedenleri Nelerdir? Funda Erkek Sağlığı 0 07 Mayıs 2019 07:58
Bir Ahlak Teorisi Olarak Tasavvuf xena İslamiyet 0 24 Mart 2013 16:09