[AftieL]

Günümüzde çiftlerin bir çoğu, resmi olarak evlenmek yerine birlikte aynı evde yaşamayı tercih ediyorlar. Bu, özellikle gelişmiş toplumlardaki ilişkilerde sıklıkla görülen bir durum olmakla beraber, Türkiye’de de boşanma oranın artması ile birlikte daha çok birlikte yaşama fikri tercih edilmektedir. Çiftlerin evlilikten korkması, boşanmış ailelerin çocukları olma gibi durumlar resmi nikah fikrinin tercih edilmemesine neden oluyor. Peki, sevgili ile aynı evde yaşamak ne kadar doğru?

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Sevgilinizi istediğiniz kadar tanıdığınızı düşünün, aynı evde yaşamadığınız sürece onu tam olarak tanımanız imkansızdır. Aynı evde yaşamaya başladıktan sonra karşılaşacaklarınıza da hazırlıklı olun. Burada artık yalnız kalmanız için bir alan kalmayacak. Evli bir çiftten tek farkınız, deftere atılmış bir imza olacaktır. Kimilerine göre bu uygun görünürken, kimileri evlilik dışı aynı evde yaşama fikrine hala alışamamış durumda.
Aynı evde yaşamak ne kadar doğru bilinmez, ama çiftlerin birbirlerini tanımaları için iyi bir fırsat. Böylece evlenmeden önce onun doğru kişi olup olmadığını anlayabilirsiniz. Aynı evde yaşamak, her iki taraf için de fedakarlık gerektiriyor. Buna hazırlıklı olun.
Kimin evinde yaşanılacak? Sizin mi onun mu? Yoksa yeni bir eve mi çıkacaksınız? Eğer onun evine taşınacaksanız, muhtemelen kurulu bir düzeni olduğundan, onunla uzlaşmaya çalışın ve kurulu düzenini bozmak yerine ortak bir yol bulun ve evin kurallarını ona göre belirleyin. Böylece sevgili ile aynı evde yaşama fikri kulağa daha hoş gelecektir.

[Melodram]

Bir insanla aynı evi paylaşmadıkça tanımak gerçekten zordur. Farklı yaşantıları ortak bir paydada buluşturup anlaşabilmek önemlidir. Dışarda gösterilen davranışlarla, evdekiler arasında muhakkak fark olur. Herkesin evde bir düzeni ve belli alışkanlıkları vardır, çiftlerin buna alışması da zaman alır. Bence hiç aynı evde kalmamış ve bir anda evlenmiş olan insanların yaşadığı psikoloji hazırlıksızlıktır. Sonuçta bir evi ömür boyu paylaşmak için bir imza atılıyor, bir de bu psikolojik hazırlıksızlığın üzerine eğer ki mutsuz olunursa atılan imzanın ağırlığı biniyor. Türk toplumunda pek de hoşnut olunmayan, şöhret dünyasının bu tarz yaşantılarına saygı duyulmakla birlikte, şöhretten uzak olan insanların yani çoğunluğun böyle bir yaşam sürmesi kabul edilmemektedir. Bir kere insanların yaşantılarıyla ilgili toplumsal bir değer oluşturulması çok saçma, benim yaşantımın toplumla alakalı kısmı nedir ki bu topluma aykırı olsun. Zor işler bunlar zor, gerçekten bir insana bütünüyle tahammül edebilmek büyük bir sevgi gerektirir. Toplumun canı cehenneme.

[Ody]

İnsanlar özgürdür herşeye karşılmaz.
Tamamen dogrudur.