🔔 Çevrimdışı bildirim almak ister misiniz?
Bir konuya etiketlendiğinizde, özel mesaj aldığınızda, bir mesajınız alıntılandığında forumda olmasanız bile anlık bildirim almak için lütfen izni verin.
Onu görürsünüz... Gözlerine baktığınızda, kokusunu duyduğunuzda, tenine dokunduğunuzda içiniz içinize sığmaz. Kalp atışlarınız hızlanır, yüzünüz pembeleşir, göğüs kafesiniz üzerinde bir yumru hissedersiniz, karnınızın burulduğunu, içerisinde "kelebeklerin uçuştuğunu" hissedersiniz. Eğer etki yeterince güçlüyse dizleriniz zayıflar ve ağırlığınızı taşıyamamaya başlar. Terlersiniz, gözbebekleriniz büyür. Koltukaltlarınızdan ve cinsel organından etrafa giderek artan ter kokunuz ile birlikte az miktarda feromon saçmaya başlarsınız. İştahınız kapanır ve mideniz ile bağırsaklarınız daha yavaş çalışmaya başlar. Ağzınız kurur, Beyninizin aktivitesi artar, vücut, var olma amacını gerçekleştirmek üzere hazır hale getirilir. Siz, aşıksınızdır.
Evet, aşkı tanımlamak konusunda edebiyatçılar ve filozoflar kadar başarılı değiliz ve toz pembe bir tanımlama yapamıyoruz. Ancak hepsinden daha gerçekçi olduğumuzu ve konuyla ilgili bilimsel gerçekleri bu makalemizde ortaya koyabileceğimizi rahatlıkla iddia edebiliriz.
Bildiğiniz gibi aşk konusunda binlerce yıldır binbir şiir yazılmış, methiyeler dürülmüş, efsaneler uydurulmuş, masallar söylenmiş ve aşkın gücü, kulaktan kulağa, "kalpten kalbe" tüm Dünya'yı avuçları içerisine almıştır (şimdi biraz daha edebi oldu, ne dersiniz?). Peki tüm bu gerçeklikten uzak benzetmeler bir yana, sahiden, aşk nedir? Neden aşık oluruz? Daha önemlisi, evrimsel süreçte aşk gibi bir duygu neden geliştirilmiş, korunmuş ve desteklenmiştir? Bu bağlamda, sadece biz mi aşık oluruz? Diğer hayvanlar da aşık olur mu? Aşkın sevgiden farkı var mıdır ve varsa nedir?
İlk olarak, dediğimiz gibi aşk, esasında hiç de edebi kitaplarda ele alındığı gibi büyülü bir mekanizmaya sahip değildir, aksine, oldukça sıradan ve mekanistik bir duygudur. Elbette insanların bu duyguyu abartmaları ve kültürel evrimleri dahilinde harmanlamaları son derece doğaldır, buna kimse laf etmemeli. Ancak iş bilim oldu mu, artık bu içi pek de dolu olmayan tanımlamalardan sıyrılarak gerçeği ele almak şarttır.