Yüreğim sıkılıyor gece yarısı, bu yalnızlık insana bazen kötü vuruyor. Gençliğim geliyor aklıma, hatalarımı düşünüyorum, şimdiki aklım olsaydı…
Nasıl olacaktı? Şimdiki aklı o yaptığım hatalarla edindim. Öyle törpülendim, öyle bilendim ki; biraz eğilsem kendimi bile kesebilirim. Pişman olmadım yaşadıklarımdan ama zaman zaman hüzünlenirim düşünüp.
Bilip bilmeden hak yedim mutlaka; birileri benim yüzümden gözyaşı döktü. Birilerinin ahını aldım, birilerinin duasını. Gençtim, cahildim, kim bilir ne hatalar yaptım?
Şimdi bu yalnız gecelerde, hatta gündüzlerde bile dönüp kendime soruyorum: Bu gece rahat uyuyacak mısın? İçim ferah “evet” demeden uzanmıyorum yatağa. Başka türlü yaşamayı yediremiyorum kendime.
Ne zaman yalnızlıkla ilgili konu açılsa, ne zaman aşktan yana bükülse dudaklar, ruh eşini aramaktan bahseder birileri. Ben ruh eşimi aramıyorum. Ben kendimle zor baş ediyorum, benden bir tane daha nasıl çekilir?
Ruh eşimi aramıyorum da; ruhumu anlayacak birinin hasretini çekiyor yüreğim. Başını yastığa rahat koyan birini arıyorum. Ancak kim karşıma çıksa, önce gözlerim sonra aklım geçiyor önüme. Hani o zaman zaman hüzünlendiğim, iyisi kötüsüyle geçirdiğim günlerden elimde kalan tecrübeler; bir anda üşüşüyorlar aklımın kıvrımları arasına.
Şöyle bir alıcı gözle süzülüyor talibim, gözlerim işini yapmış olmanın haklı gururuyla çekiliyor kenara. Aklım giriyor devreye, pek çok öngörüde bulunuyor. Kalbimin sesine bir türlü sıra gelmiyor.
Susturuyorum aklımı! Gel diyorum yüreğime, gel bak bakalım bu mudur ruh eşim? Sevgiyle yol almaya dünden teşne gönlüm atlıyor hemen, elbette budur diyor. İki gün sonra çıkıyor aklımın söyledikleri.
Kızıyorum kalbime, sinirleniyorum! O da kendini savunuyor: “O kadar aç bırakmasaydın beni, ilk gördüğümü sevda sanmazdım!” Bu sefer ben susuyorum…
Anlıyorum ki; ayrılıklar ardından yaşanması gereken sessizliğin de bir sınırı olmalı. İnsan yalnızlığa da, kalabalık gibi alışmamalı. Benim gibi düşündüğünü, benim gibi güldüğünü, benim yaşadıklarımı yaşadığını düşündüklerim, yani bana benzeyenler, ruh eşim mi diye düşündüklerim… Ben en sık onlarda yanılıyorum!
O yüzden, ben ruh eşimi aramıyorum. Bana benzeyene gerek yok bu evde! Aynalarda ben yeterince kendime bakıyorum. Bana ruhumu görecek biri gelse yeter!