[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü kabine toplantısının ardından açıkladığı yeni kısıtlama tedbirlerine özellikle esnaf kesiminden tepkiler sürerken, konuyla ilgili olarak hükümetten de bir açıklama geldi.
58 ilde cumartesi günleri sokağa çıkma yasağının tekrar devreye girmesi ve Ramazan ayı boyunca tüm Türkiye'de kafe ve restoranların kapanması kararının ardından özellikle yeme-içme sektörü başta olmak üzere esnaftan yükselen "Biraz nefes almaya başlamıştık şimdi artık tamamen iflas edeceğiz" şeklindeki tepkilere, AKP sözcüsü Ömer Çelik'ten yanıt geldi.
Esnafın sanki kısıtlamalar olmasa batmayacakmış gibi bir havaya girmesini hayretle izlediklerini belirten AKP Sözcüsü Çelik, "Açıkcası biz bu arkadaşların hangi ülkede yaşadıklarını gerçekten merak etmeye başladık. Çünkü Türkiye'de değil gibiler. Hayır eğer Türkiye'de yaşıyorlarsa da ekonomiden zerre haberleri yok. O zaman soruyorum, bunlar nasıl esnaf?" ifadelerine yer verdi.
"Size yine 3-5 kuruş da olsa yardım geldi"
An itibariyle Türkiye'nin yüksek faiz, yüksek döviz kuru, yüksek enflasyon, yüksek işsizlik sarmalında Merkez Bankası'nın kasasında -47 milyar dolarla debelendiğini tekrar hatırlatan Çelik, "Batıyoruz diyen bu esnaf en fazla ne kadar para batırmış olabilir? 100 bindir, bilemedin 200 bindir. Hadi en büyüğü 100 milyon olsun. Lan biz sadece 2 yılda 128 milyar dolar batırdık, bu kadar muhabbetini yapmadık." diyerek şöyle devam etti:
"Bakın biz şimdi bu iki ay boyunca bir kısım esnafımıza ayda 1500 TL vereceğiz. Bugüne kadar da işini kaybeden 3 milyon kadar vatandaşımıza ayda 1200 TL ve belirlediğimiz şartları sağlayan küçük bir kısım esnafımıza da ayda 750 TL çam sakızı çoban armağanı kabilinden kira yardımı verdik. Bunlar yeterli mi? Elbette değil. Gelişmiş ülkelerin kendi vatandaşlarına yaptıkları yardımlarla kıyaslayınca sadaka gibi kalıyor ama beterin de beteri var değerli arkadaşlar.
Şu an dünyada en yüksek faiz veren 7. ülke olmamıza rağmen yabancıların nerdeyse hiçbiri bize güvenip de parasını getirmiyor. Yabancıyı geçtim kendi vatandaşımız bile bize güvenip TL'ye geçmiyor. Hadi size yine 3-5 kuruş da olsa bir yardım geldi. Bize o da yok. Bir mucize olmazsa büyük ihtimalle 1 yıl içinde vadesi gelen dış borcumuzu da ödeyemeyeceğiz. Velhasıl teknik olarak biz sizden daha çok iflas ettik ama bir gün olsun çıkıp da battık, bittik dediğimizi duydunuz mu? Sorarlarlarsa süperiz, uçuyoruz, kaçıyoruz. Biraz bizi örnek alın ya..."
AKP sözcüsü, an itibariyle 84 milyonluk ülkede sadece 25 milyon kişinin çalıştığına, 30 milyon kişinin açlık sınırının altında bir gelirle yaşadığına, gençlerde işsizlik oranının %50'lere dayandığına dikkat çekerken, faturayı ödeyemediği için kışı doğalgazsız geçiren, evine ekmek alırken bile ucuzunu bulmaya çalışan, gelecekten umudunu kesmiş milyonlarca kişi olmasına rağmen hiçbirinin esnaf kadar şikayetçi olmadığını da sözlerine ekledi.
Açıklamasında, AK Parti kongreleri sürerken uygulanmayan kısıtlamaların kongreler bittikten hemen sonra devreye girmesiyle ilgili eleştirilere de yanıt veren Çelik, "Valla bu muhabbetten de sıkıldık artık. Biz kongreyi yapmasak batmayacak mısınız? Yoo yine batacaksınız. E bırakın bari bir kısım vatandaşımız hiç değilse 1-2 saat marş falan söyleyerek kendi kendine eğlensin orada. İstiyorsunuz ki siz mutsuzsunuz diye herkes mutsuz olsun. Bu açık söyliym kötü niyettir, kıskançlıktır" sözleriyle kongrelerin en azından Türkiye'nin bir bölümü için moral kaynağı olduğunu ifade etti.

zaytung.com