|
|
| | #1 | |
| Misafir
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Atatürkün Hz. Muhammed (Sav) Hakkındaki Görüşleri Atatürk’ün Hz. Muhammed (sav) hakkındaki görüşlerini bizzat kendisinin çeşitli yerlerde çeşitli nedenlerle söylediği sözlerinden anlamaktayız. Atatürk , Hz. Muhammed’ten saygı ve övgüyle söz etmiştir ve aleyhinde söz edenlere karşı onu her zaman savunmuştur. Atatürk, Hz. Muhammed (sav) hakkında şöyle diyor: “O Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinden bugün milyonlarca müslüman yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonuca kadar o ölümsüzdür.”7 “Son Peygamber olan Muhammed Mustafa (sav) 1394 yıl önce Rumi Nisan ayı içinde Rebiulevvel ayının Onikinci Pazartesi gecesi sabaha doğru tan yeri ağarırken doğdu. Gün doğmadan... Bugün o gündür. İnşaallah büyük tesadüftür. Gerçekten Arap tarihiyle bu akşam doğum gününün yıldönümüne rastlıyor.Hz. Muhammed, çocukluk ve gençlik günlerini geçirdi. Fakat henüz Peygamber olmadı. Yüzü nurlu sözü ruhani, olgunluk ve görünüşte eşsiz, sözünde doğru, yumuşak huylu ve insanlıkta ötekilere üstün olan Muhammed Mustafa önce bu özel vasıflar ve seç-kinliğiyle kabilesi içinde “Muhammedü’1-emin” oldu. Muhammed Mustafa, Peygamber olmadan önce kavminin sevgisine, saygısına, güvenine ulaştı. Ondan sonra ancak kırk yaşında nübüvvet ve kırküçüncü yaşında risalet geldi. Fahrialem Efendimiz sonsuz tehlikeler içinde bitmez sıkıntı ve zorluklar karşısında yirmi yıl çalıştı ve İslam dinini yerleştirmek için peygamberlik görevini yapmayı başardıktan sonra cennetin en yüksek tabakasına ulaştı. Kendisinin irşadına ulaşmış olan müslümanlar ve özellikle seçkin sahabe pekçok gözyaşı döktüler. Fakat insanlık gereği olan bu üzüntülü durumun faydasız olduğunuz hemen anlayan anlayışlı kişiler, Peygamberin arkasından ağlamak değil, ümmetin işlerini bir an önce güzel yürütmeye ulaştıracak tedbiri almak inancıyla toplandılar. Resul-i Ekrem’e halife olacak bir emir seçilmesi söz konusu edildi. Hz. Peygamber, dostu olan Hz Ebubekir’den şahsen çok hoşlanırdı. Son nefeslerini yaşarken Ebu-bekir’in kendisine halef olmasının uygun olacağını değişik şekillerde işaret de buyurmuşlardı.”8 Atatürk, 30.10.1922 tarihli Meclis konuşmasının başlangıcında, Peygamberlerin gönderilmesindeki ilahi usule, dinimizin son din ve Hz. Peygamber oluşundaki hikmete temas ederken şöyle diyor: “Ey arkadaşlar! Tanrı birdir, büyüktür. Adat-ı ilahiyyenin tecelliyatına bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta iki devirde mütalaa olunabilir. İlk devir, beşeriyetin sabavet ve şehabet devridir. İkinci devir, beşeriyetin rüşt ve kemal devridir. Beşeriyetin birinci devrede tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi, yakından maddi vasıtalarla kendisiyle iştigal edilmeyi istilzam eder. Allah, kulların lazım olan nokta-i tekamüle vusulüne kadar, içlerinden vasıtalarla dahi kullarıyla iştigali, lazime-i uluhiyetten ad-deylemiştir. Onlara Hz Adem aleyhisselamdan itibaren mazbut ve gayr-ı mazbut bildirilen ve bildirilmeyen namütenahi denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve rasuller göndermiştir. Fakat Peygamberimiz vasıtasıyla en son hakayık-ı diniyye ve me-deniyyeyi verdikten sonra artık beşeriyetle bilvasıta temasta bulunmağa lüzum görmemiştir. Beşeriyetin derece-i idrak, tenevvür ve tekemmülü, her kulun doğrudan doğruya ilhamat-ı ilahiyye ile temas kabiliyetine vasıl olduğunu kabul buyurmuştur. Ve bu sebepledir ki, Cenab-ı Peygamber, Ha-temü’l-Enbiya olmuştur ve kitabı, Kitab-ı Ekmeldir.”9 Atatürk’ün son Peygamber Hz. Muhammed hakkındaki bu sevgi, saygı ve takdir dolu sözlerini duyan ve okuyan hiç bir kişi onu din düşmanı gösteremez. Bilakis onun dindarlığına hayranlık duyar. Atatürk, Hz. Muhammed (sav) den takdirle bahsederken o devirler için de hep “Hz. Peygamberin zaman-ı saadetlerinde...” diye saygı kelimeleri kullanırdı. Ayrıca Peygamber Efendimizin dirayetli bir devlet adamı, iyi bir başkumandan olduğunu da sık sık tekrarlardı.”10 Atatürk, ölümünden onbeş gün kadar önce dünyadaki müslümanlara gönderdiği mesajında: -Bütün dünyanın müslümanları Allah’ın son Peygamberi Hz. Muhammed (sav) in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm müslümanlar Hz. Muhammed’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyetin hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler. Mustafa Kemal Atatürk, bu mesajı Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıkladı. Atatürk’ün bu mesajı, kendisinin ne kadar dindar ve gerçek müslüman olduğunu açıkça gösteriyor. Onun için Büyük Önder’e olan sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızı isbatlayabilmek ve tazeleyebilmek için bu mesajı hatırlamalıyız. Atatürk’ün ruhunu şad etmek istiyorsak, son sözlerine göre hareket etmeliyiz. Doğrusu Büyük Türk Liderinin son mesajı, müslümanlar için yeni bir hayatın müjdecisi olabilir. Müslümanlar Atatürk’ün sözlerine uyarak hem dünyada, hem ahirette yüksek mertebeye ere-bilirler.11 | |
| | |
| Etiketler |
| ataturkun, atatürkün, gorusleri, görüşleri, hakkindaki, hakkındaki, hz, muhammed, sav |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| 31 Hristiyanların cinler hakkındaki görüşleri nasıldır? | Tanem | İslamiyet | 2 | 28 Mart 2022 06:48 |
| Batılıların Cin Hakkındaki Görüşleri | Swat | İslamiyet | 0 | 29 Kasım 2014 15:00 |
| Ünlülerin Türkiye Hakkındaki Düşünce ve Görüşleri.. | Sevda | Kültür ve Sanat | 0 | 29 Haziran 2013 02:22 |
| Hamilton, Rakiplerinin Mercedes Hakkındaki Görüşleri Karşısında Şaşkın | Zen | Diğer Spor Branşları | 0 | 24 Şubat 2013 22:16 |
| Adolf Hitlerin Atatürk Hakkındaki Görüşleri | KiLL | Serbest Kürsü | 17 | 21 Şubat 2008 16:10 |