IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09 Aralık 2010, 00:21   #1
Çevrimdışı
Ruj
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Akıntılar - Boğaz RotasıÖzellikle İstanbul’da, dünya güzeli Boğaziçi’nde dolaşıp ta “




Özellikle İstanbul’da, dünya güzeli Boğaziçi’nde dolaşıp ta “Akıntı” kavramına değinmeden, daha doğrusu akıntıyı yaşamadan geçip gitmek mümkün değil.
Son zamanlarda akıntılarla ilgili okuduğum bazı bilgiler, beni, bildiklerimi siz dostlarımla mümkün olduğunca çabuk paylaşmaya itti. Eğer bir eksik veya yanlış varsa, birlikte biran önce doğrusunu bulalım.

Akıntı

·Isı farkı
·Sisteme yeni su kütlelerinin girmesi
·Gel-Git ile su kütlelerinin hareketi
·Dalga yüksekliğinin su derinliğinden fazla olması gibi unsurlar ile oluşur.
İstanbul boğazında ki akıntı da:
· Kuzeyinde yer alan Karadeniz de buharlaşmanın az olması,
nehirler ile büyük miktarlarda yeni su kütlelerinin sisteme eklenmesi
[Sonuç: Binde18 tuzluluk oranı]
· Güneyinde bağlantılı olan denizlerde ise buharlaşmanın çok,
sisteme eklenen su kütlelerinin göreceli olarak az olması
[Sonuç: Akdeniz’de binde36, Kuzey Ege’de binde 25 tuzluluk oranı]
bu iki farklı su kütlelerinin sonucudur.
Sistemi basit bir birleşik kap biçiminde düşünürsek, kuzeyden güneye sürekli bir akıntı oluşacak, güneydeki su kütleleri de buharlaşma yolu ile sistemi dengede tutacaklardır. Oldukça ender rastlanan bir sıklıkta (yılda bir, iki kez) denge sağlanamaması ve çevre koşulları (basınç farkları ve rüzgarlar) sonucu akıntı yön değiştirecek ve sular güneyden kuzeye doğru akacaktır. Yöresel ifadeyle sular “orkoz”layacaktır. Zaten yaşam da aynen böyle gerçekleşmektedir.

Aşağıda konuyu açıklaya bilmek için, T.C. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı tarafından yayımlanan
1/3/1965/İstanbul tarihli INT 3756 / 2921 İstanbul Boğazı haritası kullanılmıştır.
Bu haritada belirtilen akıntı yön ve şiddetine, sadece ilkesel olarak itibar etmek mümkündür. Çünkü akıntı hızı değişkendir. Haritadaki ölçüler, hakim kuzey rüzgarlarına ve genel geçerli kuzey – güney akıntılarına göre verilmiştir. Ortaköy – Kabataş arasında kıyıdan kuzeye doğru 1 – 1,5 Kn hızla çıkan işaret anafor hareketini gösterir. Kuralları aşağıda açıklanmıştır.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Konuyu incelerken akıntı ve anaforu birbirinden ayırt etmeye özen gösterme-liyiz. Akıntı, akan suyun anası; anafor ise türevidir. Akıntı boğazın girişinden itibaren “orta-su” dediğimiz bir biçimde kıyılara yaslanarak[1] Marmara’ya iner. Kanal kesitinin daraldığı[2] yerlerde de debisi artar. En şiddetli olduğu yerler, Akıntıburnu, Kandilli, Sarayburnu dur. Bu burunların güneyinde kalan koylar da maalesef Boğaz’ın en kirli koylarıdır.


Bu koylar anafor marifetiyle kirlenir. Anaforlar, akıntıyla bağdaşık biçimde içerdikleri su kütlesinin doyuma eriş-mesi ile orantılı, saat yönünde ve tersi olmak üzere dönerler. Gün içinde birkaç defa yön değiştirirler.

İstanbul Boğazında akıntının hızı zaman zaman 8 Kn hıza kadar erişebilir. Anaforlar ise bu hıza erişmezler. Akıntı yukarı çıkarken küçük tekneler için ana kural rıhtıma yakın çıkmaktır. Akışkanlar mekaniğine göre akıntının ıslattığı yüzeydeki hızı sıfırdır.


Bu gerçeği aynı hızda akıntıya karşı çıkan, biri rıhtıma, diğeri ortasuya yakın teknelerde izlemek mümkündür.

Sevgili dostum Amiral Çetinkaya Apatay’ın yaptırmış olduğu bir çalışmada, su yapısının analizlenmesi sonucu, “varsayılan” dip akıntısıyla hiçbir su kütlesinin Tarabya’dan daha kuzeye çıkmadığı tespit edilmiştir.
Yatayda oluşan anaforu, eğer açıklıkla izah edebiliyorsak, benzer su hareketini düşeyde de izah edebilmemiz mümkündür. Örnek olarak, Galatasaray adası sığlığının verilmesinin amacı buydu. Derinden gelip sığlığa tırmanan su kütleleri, çıktığı “tepe” nin üstünde azami hıza erişir. “Tepe”nin ön ve arkasında oluşan anaforlar ise türevdir ve akıntı değildir. Kaynak enerji olmadıklarından kendi başlarına ve bağımsızca yol alamazlar.

BOĞAZ ROTASI[3] Haydarpaşa mendirek çakarı – Dolmabahçe Sarayı rotası, Sarayburnu-Ortaköy hattı aşılana kadar, hızlı yolla geçilir. Daha sonra normal seyir ile Ortaköy’e ve (pislik nedeniyle) Galatasaray adası iskelede Akıntıburnu’na yaklaşılır. Olta mesafesinde tam yol ile Akıntıburnu dönülür, kıyıya güvenli bir mesafe kadar yaklaşılarak akıntı geçilmeye çalışılır[4]. BP istasyonu, eski Süreyya’nın önünde sular çırpınmaya, akıntı da dinginleşmeye başlar. Bebek’e girecek teknelerin, şehirhatları vapur yolunu tercih etmeleri faydalıdır.

Küçük Bebek – Rumeli Hisarı arası ciddi tehlikelidir. Deniz ortasına kadar varan şamandıraların birçoğu kara ile bağlantılı ve birçoğunun da serseri palamarı vardır. Güvenlik mesafesini koruyarak Rumeli Fenerine gelince, Küçüksu sığlık çakarı sancakta kalacak şekilde Göksu’ya yönelmeli ve Kanlıca’ya kadar bu yakadan yükselmelidir.

Daha sonra İstinye, Yeniköy çıkışında “Çirozluk[5]” sığlık çakarı, Anadolu yakasında Beykoz kasrı, Selviburnu, Umuryeri sancakta, Sütlüce burnu, akıntıya karşı A.Kavağına[6] girilmelidir.

Karadeniz’e kadar bundan sonraki rota Anadolu yakasından devam eder. Rumeli yakasından yükselmek isteyenlerin. Dikilikaya çakarı ve çevresindeki sığlıklara dikkat etmeleri gerekir. Havanın yön ve şiddetine göre, Büyük Liman, Filburnu güney kuytusu, Poyrazköy[7], Fenerköyü koyunda kalınabilir.
Rüzgarınız kolayına, pruvanız neta olsun.

___________________________
[1] Kefeliköy’de kaynayan su görüntüsü bu yaslanmanın dik açılı olmasındandır.
Güneye doğru dar açıyla Akıntıburnu’na ve Anadolu yakasında Kandilli’yi sıyırırken,
akıntının artan hızını gözleyebilirsiniz

[2] Kandilli önlerinde 110 metre derinliğinde iskandil alınırken, Galatasaray adasına doğru
derinlik 30 metrelere kadar düşer. Kesiti belirleyen alanın hem genişliği, hem de derinliği
azalmıştır.

[3] İstanbul Boğazında , yelken seyri yasaktır. Ancak, motorun çalışması halinde
ve/veya özel günlerde Boğaz’da yelken seyrine müsaade vardır.
Böyle durumlarda tramola ayaklarının doğru tespiti önemlidir.
İlgi duyan dostlarım ile bu konuyu ayrıca görüşebiliriz

[4] Düşük hızdaki teknelerin Akıntıburnu’na gelmeden Anadolu yakasına, Kandilli akıntısına
girmeden, Bebek koyu içini bulacak biçimde Rumeli yakasına geçmeleri iyi bir çaredir..

[5] Yeniköy vapur iskelesi ile Çirozluk çakarı arasında kıyıya en az 20 metre mesafeden
geçilmelidir.

[6] A.Kavağı sığlık şamandırası (Çakar değil) güvenlik mesafesinde tercihen kıyıdan veya
iskelede bırakılarak açıksudan geçilmelidir.

[7] Özellikle gecelemek için güvenli bir liman, liman önü ise hem sakin hem de temiz.


Konu Ruj tarafından (09 Aralık 2010 Saat 00:46 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
â��, akä±ntä±lar, boä�az, boä�aziã§iâ��nde, dünya, dolaå�ä±p, gã¼zeli, rotasä±ã�zellikle, ta, ä°stanbulâ��da


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İstanbul’da bugün trafiğe DİKKAT!İstanbul’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ev sahipli Chelt Haber Arşivi 1 07 Haziran 2010 12:47
Turkcell İletişim Merkezleri’nde Sanyo “3’ü bir arada Fırsat Paketleri” MT EkoL Turkcell 0 30 Aralık 2009 01:42
Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Osmanlılar’da “Felsefe” PopSy Felsefe 0 23 Mart 2009 23:59
Boğaz altında Üsküdar’dan Sarayburnu’na yürüdü Angel Haber Arşivi 0 11 Ekim 2008 22:13