IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20 Haziran 2018, 14:09   #1
Çevrimdışı
M`y
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sezgilerimize Ne Kadar Güvenebiliriz?




Rasyonel, analitik düşüncenin ağır bastığı çağımızda sezgiler arka planda kaldı. Ama duygusal tepkilerin sanıldığı kadar yanıltıcı olmadığına inananlar da var.

Önemli kararların sezgiden çok bilinçli, rasyonel ve ince eleyip sık dokunan bir sürecin sonucunda alınması gerekir.

Özellikle son on yıllarda analitik düşüncesinin teşvik edildiği batıda sezgilere güvenerek karar alınmasına iyi bakılmıyor. Çoğumuz artık insanların ilkel ve dinsel düşünceden bilimsel düşünceye doğru yöneldiğine inanırız. Bu nedenle duygu ve sezgileri hata yapmaya elverişli tuhaf araçlar olarak görüyoruz.

Ancak bu tutum, bilişsel gelişmeye dair bazı mitler içeriyor. Duygular her zaman göz ardı edilmesi veya rasyonel bir şekilde düzeltilmesi gereken saçma tepkiler değildir. Maruz kaldığınız bir durumun veya düşüncenin değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkarlar.

Aynı şekilde sezgiler de beyinde gerçekleşen işlemlerin bir sonucudur. Araştırmalar, beynin, gelen duyumsal bilgileri ve o anda yaşanan deneyimi hafızada kayıtlı daha önceki bilgi ve deneyimlerle sürekli kıyaslayarak geleceğe yönelik öngörülerde bulunan dev bir makine olduğunu gösteriyor.

Böylece beynin mevcut durumla en iyi şekilde başa çıkmaya hazırlıklı olması sağlanıyor. Öngörü dışında bir durumla karşılaşma halinde beyindeki bilişsel modeller güncellenir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Analitik düşünme çok daha yavaş, mantıklı ve ince eleyip sık dokunan bir düşünme sürecidir.

Geçmişte yaşanan deneyimler sonucu oluşturulmuş model ile yaşanan deneyim arasındaki kıyaslama yoluyla sonuç çıkarma hali otomatik ve bilinçaltı bir süreçtir. İşte sezgiler bu kıyaslama sırasında beyin önemli bir uyum veya uyumsuzluk tespit ettiğinde ortaya çıkar. Ama bu henüz bilince çıkmış değildir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Araba kullanırken birden kenara yaklaşıp önümüze çıkan bir delikten kurtardığımız olmuştur; bunun nedeni bilinçaltımızda karşıdaki başka bir aracı benzer bir hamle yaparken görmüş olmamızdır.

Belli bir alanda çok tecrübeniz varsa beynin mevcut deneyimi kıyaslayacağı fazlaca bilgi depolanmıştır. Bu, sezgileri daha güvenilir kılar. Yani tıpkı yaratıcılık gibi sezgileri de tecrübe ile geliştirmek mümkündür.

Psikoloji literatüründe sezgi genellikle iki genel düşünme tarzından biri olarak açıklanır. Sezgisel düşünme otomatik, hızlı ve bilinçaltında gerçekleşir. Analitik düşünme ise yavaş, mantıklı ve bilinçli ve kasıtlıdır.



Çoğu kişi analitik ve sezgisel düşünmenin genel olarak birbirinin karşıtı ve tahterevalli şeklinde hareket ettiğini düşünüyor. Ama bazı yeni veriler bu iki düşünme tarzının bağlantılı olmadığını ve aynı anda gerçekleşebildiğini gösteriyor.


Belli bir durumda belli bir düşünme tarzının, ki bu genellikle analitik düşünme oluyor, baskın olduğu doğrudur. Ancak sezgisel düşünme bilinçaltı olduğu için ne zaman devreye girdiğini tam olarak kestirmek zordur.

Aslında gerçekten de iki düşünme tarzı birbirini tamamlayıcı bir şekilde gerçekleşiyor. Bilimsel araştırma alanında bile sezgisel olarak ortaya atılan bir hipotez veya yeni fikirler daha sonra titiz araştırmalarla kanıtlanıyor.

Sezgiler genellikle dağınık ve yanlış olarak görülebiliyor; ama analitik düşünme de karar alma sürecini engelleyici veya geciktirici yönde işlev görebiliyor.

Bazı durumlarda ise analitik düşünce sezgilere dayanan kararların sonrada rasyonelleştirilmiş hali olabiliyor. Bu yüzden bazıları analitik düşünceyi sezgilerin "basın danışmanı" veya "iç avukatı" olarak adlandırıyor. Çoğu zaman neden karar aldığımızı bilmeyiz, ama neden o kararı aldığımıza dair nedenlerimiz olsun isteriz.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bir tabak tatlıyı yemek isteyebilirsiniz, ama buna ihtiyacınız yoktur. İşte duygusal tepkilere karşı koymanın ne kadar zor olduğunu gösteren bir örnek!

Peki karar alırken sadece sezgilerimize güvenebilir miyiz? Sezgiler evrimsel olarak daha eski, otomatik ve hızlı bir sürece dayandığı için yanılgı içermesi ve taraflı olması mümkündür.

Ayrıca hu hızlı süreç eski olduğundan bazen gereksiz de olabilir. Örneğin masada duran bir tabak tatlıyı yemek cazip gelebilir, ama bu kadar şeker ve yağa ihtiyacımız yoktur. Oysa avcı ve toplayıcı gruplarda enerji depolamak akıllıca bir sezgi olarak işlev görüyordu.

Bu nedenle karar almayı gerektiren her durumda sezgilerimizin bizi bu tür tuzaklara sürükleme ihtimali olup olmadığına bakmak gerekir.

Ama sezgilere yönelik kötü yargılardan da kurtulmak ve onu doğru değerlendirmek de gerekli: yani onun hızlı, otomatik ve bilinçaltı bir değerlendirme olduğunu, bilinçli yapılan analitik düşünmenin sunamayacağı bilgiler içerdiğini anlamak ve sezgisel ve analitik düşünmenin aynı anda gerçekleştiğini ve zor karar alma süreçlerinde birbiriyle kıyaslamak gerektiğini kabul etmek.


(Alıntı)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 20 Haziran 2018, 14:12   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Sezgilerimize Ne Kadar Güvenebiliriz?




Sezgilerimin kuvveti bir tek şans oyunlarında düşüyor. sdjcfh

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 20 Haziran 2018, 14:27   #3
Çevrimdışı
Ay
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Sezgilerimize Ne Kadar Güvenebiliriz?




Sezgilerim o kadar guclu ki, içimdeki hislerle bağlantı kurabiliyorum!
Sezgileri güçlü bir insan olmak aşırı zor. asdfg özellikle de iç sesimin normlara ve mantıklı açıklamalara kafa tuttuğunda. Höf.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bilimde ki gelişmeler, hisler, sezgi, sezgiler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
*Hayat Kadar Yalan Ölüm Kadar Gerçektik – İsmail SARIGENE Vesaire Şairler ve Şiirleri 0 03 Aralık 2014 00:18
Biraz değiştim, her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Luthien Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 1 31 Ekim 2011 22:11
Sevgi emekmiş, emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş Sükût Aşk ve Sevgi Köşesi 1 20 Temmuz 2008 23:02