IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Mart 2009, 00:48   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Amaç





Bilimin neliğini pek çok düşünür ve bilgin sorgulamaktadır.Özellikle 19 ve 20. yüzyıllarda bu konu üzerindeki çalışmalar yoğunlaşmıştır. Bilim, süreç ve bu sürecin sonunda oluşan dirik ürünler olarak ele alınabilir. Böyle bir tanımda süreç ve ürün boyutuyla ilgili şu sorular gündeme gelebilir: "Bilim bir süreç midir? Eğer süreçse, bu nasıl işlemektedir? Tek bir süreç mi söz konusudur? Yoksa başka süreçler var mıdır? Süreç bir aldatmaca mıdır? Bu süreçte hangi mantık, ya da mantıklar kullanılabilir? Tek bir mantık mı vardır bu süreçte? Pek çok mantık olabilir mi? Yoksa hiçbir mantık gerekmez mi? Bilimde kullanılan mantık tümdengelim mi; yoksa tümevarım mı? Diyalektik mi, hipotetik dedüktif mi, fazilojik mi? Yoksa bunların hiçbiri mi? Bilimsel çalışmalar mutlaka aklı temele almalı mı?" gibi sorular önemini hala sürdürmekte ve bu tür sorulara verilen yanıtlar her bilim anlayışına, düşünce akımına göre değişmektedir.

Bilim felsefesinde ikinci önemli soru gerçekle ilgilidir. "Gerçek nedir? Var mıdır? İçinde yaşadığımız evren gerçek midir? Gerçekse, insan ona tümüyle ulaşabilir mi? İnsan aklı gerçeği tümüyle anlayabilir mi? Bilim adamı gerçek karşısında nesnel davranabilir mi? Gerçeğe ulaşmak için bilimin dışında başka alanlar var mıdır? Varsa, nelerdir? Onların kullandığı yollar nelerdir?" gibi sorular değişik düşünür ve bilim adamlarınca yanıtlanmaya çalışılmıştır. Her düşünürün, bilim adamının bu sorulara verdikleri yanıtlar farklılık göstermektedir.

Diğer önemli bir konu da bilimsel bilgiyle ilgilidir. "Bilimsel bilgi nasıl elde edilir? Bilimsel bilgiyi diğer bilgi türlerinden ayıran ölçütler nelerdir? Bilimle bilim olmayan arasında ölçütler var mıdır? Varsa bunlar mutlak mıdır? Bilimsel bilgi mutlak, kesin, değişmez bir bilgi midir? Yoksa göreli, pekin, şimdilik bir bilgi türü müdür? Bilimsel bir dil var mıdır? Varsa özelikleri nelerdir? Dil gerçeğin aynası mıdır? " soruları bu konuyla ilgili olabilir.Bu tür sorulara da pek çok düşünür ve bilim adamı değişik yanıtlar vermektedir.

Bilim felsefesinde "Bilim nasıl ilerlemektedir?" sorusu diğer önemli bir konudur. Bilimsel ilerleme doğrulama,ya da yanlışlama işi midir? Yoksa, eski bir kuramın yerini evrimsel bir gelişmeyle yeni bir kuramın, paradigmanın alması mıdır? Ya da bilimsel ilerleme devrimsel bir sıçramayla mı olmaktadır? Yoksa bilimsel ilerleme bir kandırmaca
mıdır? Yerinde mi saymaktadır?" soruları üzerinde hala tartışılmaktadır.

Artık günümüzde her bilim ve sanat dalının felsefesi başlamıştır. Fizik, kimya, biyoloji, matematik, sanat, tarih, sosyoloji, psikoloji, eğitim, spor, dil vb. gibi konu alanlarının felsefesi yapılmaktadır. " Acaba bilim ve sanatların felsefesini yapmak gerekli midir? Bunun bilim felsefesiyle bağlantısı nasıl sağlanabilir? Bu bağlantıyı sağlamak kaçınılmaz
mıdır? Bunların ölçütleri var mıdır? Bu ölçütler genel mi, yoksa özel midir? Böyle bir felsefenin bilimlerin, sanatların ilerlemesine katkısı var mıdır?" gibi sorular bu alanın kapsamı içine girebilir.

Tüm bunlardan başka günümüzde bilim felsefesi eğitimi söz konusu olmaya başlamıştır. Bilim, sanat adamı olacakların bilim felsefesi eğitiminden geçmeleri gerektiğini savunan eğitimciler, düşünürler ve bilim adamları vardır. Bu durumda "Bilim,sanat adamlarının böyle bir eğitimden geçmeleri gerekli midir? Gerekliyse, bu eğitim nasıl yapılmalıdır? Böyle bir
eğitimin hedefleri neler olabilir? Kimler yapabilir? Süresi ne kadar olmalıdır?" gibi sorularının yanıtları verilmelidir.

Felsefede olduğu gibi, bilim felsefesinde de yanıtlardan çok sorular önemlidir; çünkü yanıtlar her kurama, görüşe, akıma, ideolojiye göre değişebilir; üstelik bu da çok hızlı olmaktadır.
Oysa sorular genellikle yanıtlara göre daha yavaş değişmekte ve sürekli gündemde kalmaktadır. Onun için yanıtlardan ziyade sorulardan felsefeye gitmek daha kolay olabilir.
Bu Veb Sayfasının amacı, yukarda belirtilen konulara ve sorulara ilgi duyan herkesin görüşlerini bir araya getirmek, bu kişiler arasında iletişimi sağlamak, bilgiyi paylaşmak, kullanmak ve yeniden üretmektir.Böyle bir yaklaşım bilgi toplumu için gerekli olabilir; çünkü çağımızda bilgi en önemli güç olmaya başlamıştır.Bu bağlamda insanın en temel gereksinimi artık bilgidir diyebiliriz.

Bilgi tıpkı sevgi gibi paylaşılınca büyür.
Gelin bilgimizi ve sevgimizi paylaşalım.
Veysel Sönmez
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Vsonmez@hacettepe.edu.tr

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
amac


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Amaç Kuramı Kalemzede Felsefe 0 10 Ekim 2011 22:54
Amaç ve yöntem YapraK Felsefe 0 23 Mart 2009 22:57