![]() |
Astrolojinin Kurumsallaşması insanlık tarihi savaşlarla zenginleşir ve gelişir. her savaş sonunda bir tarafın yenilmesi, zayıflaması ya da çökmesi ile sonuçlanır. kural böyle işler; tarihi de galipler yazar. ancak kültürler için bu kural her zaman geçerli olmaz. bazı kültürler; içinde geliştikleri devleti kaybetseler bile kök salar, toplumları etkilemeye devam eder. yani savaşı kaybetmek kültürü yok edemiyor. bu yüzden kültür emperyalizmi diye bir metod seçiliyor ve uygulanmaya çalışıyor. hemen örneklendirelim; diyelim ki A ülkesi ile B ülkesi savaştı. kültür açısından B ülkesi çok daha gelişmiş, sistemli ve düzenli. ama A ülkesi de savaşma gücü ile baskın. aralarında bir savaş olduğunda A ülkesi zaferi kazanır; B ülkesini yıkar. her galip gibi yenilen tarafın kaynaklarına işgücüne birikimlerine saldırır ve kendi ülkesine kaçırır yada işgale devam edip kendi kültürünü kurar. işte bu kültürü kurduğunda zafer dahi kazanmış olsa saygı görmeyecektir ve halk gelen kültürü kabul etmeyecektir. bu yüzden B ülkesinin dini yasak ilan edilir; ritüeller/zikirler kara büyü olarak cezalandırılır ve rahipleri de kara büyü üstadı olarak kanunlarda yer alır. başlangıçta bu kadar hızlı aksiyon alınmasına rağmen kimse kültürünü bırakmaz ve giderek savaşın galibi olan A ülkesi dönüşmeye ve toplumsal kırılmalara başlar. bu şekilde kültür emperyalizmi uzun süre sürdürülemez. karşı tarafın dinini kültürünü hatta dilini yasakladıkça, mevcut olan dini dönüştürürler ve mezhepler kurarlar. A ülkesi savaşı kazanmıştır ama sonunda kültürüne mecburen yeni toplumun bakış açısını eklemek zorunda kalmıştır. bu yüzden kültür geçişkenliği kontrol altına alınmalıydı. bunun ilk adımını ise hititler döneminde hattuşil (kadeş anlaşmasını imzalayan hükümdar) ın genç eşi puhu-tepa yapmıştır. kendisi çocukluk dönemi de dahil kybele manastırlarında eğitim aldığından tüm kültürlere hakim idi ve sonunda ortaya kültürlerdeki tanrıların isimlerini tablo haline getirerek başladı. bu sayede kültürlerin birbirine kendi tanrılarını dayatma politikaları bitti; savaşlar sonrasında kültürel çatışmalar yerine ekonoımik ve teknolojik gelişmeler temel alındı. işte bu uzlaşma sayesinde kültür havuzu oluştu; astrolojinin yolculuğu başladı. |
Cevap: Astrolojinin Kurumsallaşması astrolojinin bu kadar farklı bilgiyi içermesi ve uzlaşmayı sağlama çabasının olmaması sayesinde sansür olmaksızın müthiş bir rönesans yaşandı. her kültür kendi fikirlerini, gökyüzü gözlemlerini mitolojisini, ölçümlerini ve yorumlarını kullandı. bu şekilde kendi içlerinde disiplinler geliştirdiler. balık çağına girilmesi ile birlikte dinsel temalar daha öne çıkmaya başladı. ülke isimleriyle ekoller ortaya çıkarken sonradan dinsel terimler ortaya çıktı. kabala astrolojisi, hıristiyan astrolojisi, islam astrolojisi, gematria, ebced cifr, remil gibi teknikler de işin içine girdi. devletlerin politikaları astrolojiyi yasaklasa da saraylarda ve üst sınıf arasında yaygın olduğundan ülkeler yıkılsa bile astroloji ilerlemeye devam etti. işin içine KEHANET girdiğinden dolayı devletlerin bu konuda elbette tavrı olacaktı. resmi olarak astrolojiyi kabul etmediler ancak nazi almanyasında bile yasaklanırken aynı zamanda sadece parti üyelerine hizmet etmesi için izin verilen astroloji yüzleşmeler oldu. islamda ise mezhepsel açıdan kendi içinde bölünme yaşandı. büyü ile suçlanan tüm teknikler esma kullanıldığında zikir ve şifa kaynağı olarak kabul edildi. yahudi mistizminin ve pers yaklaşımının büyü olarak kabul edilirken; araplaştırılması ile havas ilmi, evliyaların bilgisi, gizli ilim, sır, rukye gibi tanımlarla son sürat uygulamalar devam etti. hatta bunlar üstüne hareketler geliştirildi. kuran mushaflarının fazlalığı/farklılığı ve sure/ayet numaralarının çok sonra verilmesi yüzünden temel metinler üstünde kehanet teknikleri uygulanamadı. ancak islamda ibadetler için güneş ve ay hareketlerinin temel alınması; ay fazları ve ay menzillerinin en üst düzeyde kullanılması astrolojinin islam kültürü içinde yerini sağlamlaştırmıştır. hatta güneş ve ay tutulmalarına özel namazlar bile bulunur. |
Cevap: Astrolojinin Kurumsallaşması 1990larda bilgisayar sisteminin ilerlemesi ve internetin yaygınlaşması ile beraber astrolojinin gizemi sadece kitaplarda ve belirli bir kitlenin elinde kalmadı. modern teknolojinin gelişimi ile birlikte yeni gezegenlerin keşifleri ortaya çıktı. 1900lü yıllardan itibaren, lilith, chiron,uranüs,neptün,pluton bu kültüre girdi. ancak bu gökcisimlerini hızlı bir şekilde adapte edemediler kültürlere. öncelikle sembollenmesi, arketiplerinin ve anahtar kelimelerinin belirlenmesi gerekiyordu. sonra bunların geçmişe yönelik döngülerinin çıkarılması başlayacaktı. teleskop ile birlikte 88 sabit yıldız sayısında artış oldu. bu yüzden de astrolojinin klasik bilgisi yetersiz hale gelirken devrimci bakış açısıyla birlikte yeni sistem ortaya çıktı; MODERN ASTROLOJİ 2000 lere geldiğimizde karşımıza güneş sisteminde 2 gezegen daha ortaya çıktı ERİS ve SEDNA sadece 2012-2023 arasında 20 kadar sabit yıldız tanımlandı ve sisteme eklendi. şuan modern astrolojide kullanılan sabit yıldız sayısı 320 civarındadır. diğer kültürlerin aksine yasakçı zihniyetin bir geçerliliğinin olmadığı astrolojide uranyen dediğimiz teknikler ve bakış açıları geliştirildi. güneş merkezli haritalar, astrokartografi gibi yeni teknikler ortaya çıktı internetin ve bilgisayarların verimliliği sayesinde çok büyük bilgi dağarcığı oluştu. |
Cevap: Astrolojinin Kurumsallaşması günümüzde çeşitli ekolleri ve disiplinleri bir araya getirip sentezleme yoluyla astroloji öğrenenler var. bilginin açık olması ve son derece derinlere inmesi yüzünden uzmanlaşma süresi artarken aynı zamanda döneme uygun kesinlik ihtiyacı da ortaya çıkıyor. yeni metodlar sayesinde artık kişilerin evlenince çocuk sahibi olmalarından , cinsiyete kadar hatta kalıtsal hastalıklardan psikolojik bozulmalara kadar pek çok konuda bilgi gelmekte. artık insanlar astrologlara gittiklerinde sadece astroloji değil psikoloji ve yaşam koçu hizmeti de talep ediyorlar. hastalıkların teşhisini ya da şifalı ilaçların kullanılması için formülleri istiyorlar. zikir ve doğal taş uygulaması talep edenler var. bu yüzden de astrolojide ekoller kendi aralarında bazı disiplinler geliştirdiler ve çatı örgütler kurmaya; kararlar almaya başladılar. eğitim konuları, sertifikalar, geçerlilikler vb.. ülkeler yönetim açısından böyle bir gelişme karşısında kararsız konumda kaldılar. yani geçmisi devlet tarihinden hatta mevcut dinlerden çok daha eski olan bu alanın kontrol edilmesi gerekecekti. ancak bunu nasıl yapacaklar?. yıllardır devletlerden bir kabul bekleyen astroloji ekolleri baktılar ki bu iş devlet eliyle olmuyor ve din sınıfı ile çatışıyorlar; artık devleti önemsemeyip kendi kurallarını koyma yoluna gittiler. işte astrolojinin kurumsallaşması böyle başlıyor PLUTON/KOVA geçişinde bu kurumsallık gelişecek ve büyüyecektir. ancak PLUTON/BALIK dönemine gelindiğinde yerleşik düzen ve kültürlerle hatta dinlerle kavga ortaya çıkacaktır. merkez otoritesi son derece gevşek bir yapı ile tartışma yapıp kazanma ihtimaliniz yoktur |
Cevap: Astrolojinin Kurumsallaşması yapay zekanın ilerlemesi ile birlikte astroloji gelişim sağlayacaktır. kendini geliştiremeyen astrologlar karşılarına gelen kişilere/danışanlara sadece derlenmiş bilgiler aktaracaktır. derlenmiş bilgiler her zaman doğrudur ve bu derlemeleri yapay zeka çok daha çabuk yapar. ancak yapay zeka bireysel yorumları yaparken astroloji dışındaki kaynakları da kullanacaktır .instagramdan sosyal hayatınızı, X hesabınızdan fikirlerinizi ve tepkilerinizi, google bilgilerinizden hobilerinizi ve maps bilgisi ile ziyaret ettiğiniz yerleri çıkarıp bir öngörü yapacaktır. aslında PLUTON/KOVA ile YAPAY ZEKA döneminde kendini geliştiremeyen astrologlar da yok olacaktır. astrolojinin kurumsallaşmasında akademiler kuruldu ve her akademi kendi içinde dallara ayrıldı. eski alimlerin tekniklerini günümüze uyarlamak gibi olayları çok sık görüyoruz. ancak bunlar harita okumayı kolaylaştırmak yerine derleme için bir astrolog a muhtaç hale getiriyor. aslında öğrenmek yerine internette arşiv tutuyoruz o kadar. şimdilik bu kadar arkadaşlar. umarım aydınlatıcı olmuştur. bu başlık altında yazdığım tüm çıkarımlar bana aittir ve alıntı yapmadığım için sadece beni bağlar. saygılarımla |
Astroloji Genel Bilgiler DEPRESYONUN NATAL HARİTADAKİ 12 İŞARETİ 1-Güneş, Ay, Merkür ve Asc ‘nin su burçlarında olması (Özellikle Akrep burcu depresif hale en yatkın burçlardan biri) 2-Güneş, Ay, Asc, Merkür, Venüs veya Jüpiter; Satürn’ün yönettiği burçlardaysa. (Örnek olarak Merkür’ün Kova burcunda olup aynı zamanda Satürn kavuşum, karşıt ya da kare açı yapması durumu daha da belirginleştirir.) 3-Yeni Ay fazının başlangıcında, ilk dördün ve balzamik fazda doğanlar ayrıca kış mevsiminde (Oğlak, Kova ve Balık) doğanlar depresyona daha yatkın olmaktalar. 4-Satürn’ün haritada hâkim olması veya Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Jüpiter ve Neptün ile 150 drclik ya da zorlu açı halinde olması. 5-Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Jüpiter veya Neptün’ün Güney Ay Düğümüyle yaptığı dar orblu kavuşum 6-Su evlerinde (4., 8., 12. evde) vurgu 7- 3.-9. ev aksında gerilim 8- Merkür veya Ay’ın 27-29 derecelerde su veya toprak burçlarında veya Satürn’ün yönettiği burçlarda olması (Kova, Oğlak) 9- Neptün’ün Güneş, Ay, Asc, Merkür ve Satürn ile kavuşum ya da zorlu açısı 10-Ateş burçlarının eksikliği (Koç, Aslan, Yay) 11-Ay’ın yerleşimi (Ay’ın Satürn ve Mars arasında olması, Satürn ve Neptün ile zorlu açıda olması, düğümlere kare olması, 8. evde veya 12. evde olması, Ay’ın Akrep ya da Oğlak’da olması, Singleton olması, Yod veya T Kare açı kalıbının fokali olması, Satürn, Mars, Uranüs veya Plüton ile 150 derecelik açı halinde olması, Uranüs, Neptün ve Plüton ile kavuşum halinde olması 12-Güneş ve Mars’ın zayıf yerleşimi ve zayıf olacağı burçlarda olması (Örneğin; Güneş’in güney ay düğümü ile kavuşum halinde olması, Satürn ve Neptün ile zorlu açı halinde olması, Yengeç, Terazi, Kova ve Balık burcunda olması, Eşit ev sistemine göre 6., 7., ve 12. Evlerde olması. Mars içinse örnek olarak, Yengeç veya Terazi burcunda olması, Neptün ile zorlu açıda olması,, 4. Veya 7. Evde olup, yodun fokali olmasını verebiliriz. alıntıdır... |
Cevap: Depresyon ve İntiharın Astrolojisi - yabancı siteden çeviri kış mevsiminde depresyona daha yatkın diyor oğlak için, çokta doğru diyor. |
Cevap: Depresyon ve İntiharın Astrolojisi - yabancı siteden çeviri Alıntı:
ancak yükselen burcunuz SU ise (yengeç/akrep/balık) olaylara tarafsız bakamazsınız. hele ki bu burçlarda yoğunluğunuz varsa habire kafanızda kurup kendinizi darlarsınız. SUYUN HAFIZASI dediğimiz bir lanete uğrarsınız, geçmiş hatalarınızı unutmaz, gerginlik uydurursunuz. trip atacak insan bulamazsanız kendinize atarsınız. oğlak hesapçılığı ile suyun hafızası ilginç kombinasyon olur... |
Cevap: Depresyon ve İntiharın Astrolojisi - yabancı siteden çeviri Alıntı:
Tşk ederim… |
NARSİZM JÜPİTER ve SATÜRN yaklaşımı Astrolojide aşırılığın ve kibrin evrensel temsilcisi Jüpiter’dir. Jüpiter, aşırılık özelliği nedeniyle haritada bulunduğu yerde gölge yaratmaya adaydır. Öte yandan kimlik ve egonun evrensel temsilcisi güneştir. Örneklere baktığımızda şaşırtıcı bir şekilde on örneğin yedisinde Güneş ve Jüpiter ya kavuşumda ya da üçgen açıda bulunmaktadır. Kalan haritalarda da bu açısal ilişki karşılıklı ağırlamalar sayesinde sağlanmaktadır. Ted Bundy haritasında Mars ve Jüpiter arasındaki karşılıklı ağırlamadan dolayı yine Güneş ve Jüpiter kavuşum ilişkisindedir. Richard Spencer haritasında ise Jüpiterile kavuşumda olan Ay’a, Güneş yaklaşan paralel açıdadır yani yine Jüpiter ve Güneş birbirleriyle ilişki içindedir. Bir tek Tiger Woods’un haritasında Güneş ve Jüpiter kare açıda bulunmakta ama yine onda da Güneş ve Satürn’ün karşılıklı ağırlaması dolayısı ile Güneş ve Jüpiter üçgen açı ilişkisine geçmektedir Üçgen açı, pürüzsüz ve engelsiz akışı ifade eder. Birey, iki gezegenin arasındaki akışa iradesiyle hükmedemez. Narsisizm konusunda bu açı ilişkisini bireyin kimliğini, benliğini, egosunu, başarılarını, yönetme isteğini, dominasyonu (Güneş fonksiyonları)engelsizce ve iradesinden bağımsızca (üçgen açı ilişkisi) abartması, yüceltmesi, kibirlenmesi, sınırları aşması, bunlara fanatikçe inanması (Jüpiter fonksiyonları) şeklinde özetleyebiliriz Ted Bundy ve Richard Spencer haritalarında ise Güneş tarafından yakılma olmaksızın, Jüpiter ve Güneş karşılıklı ağırlama ve paralel açı vasıtasıyla kavuşum halinde. Richard Nixon haritasında iki gezegen arasında18 derece fark olmasından dolayı yanma yok. Güneş ve Jüpiter fonksiyonlarının kavuşum ilişkisi içinde olması açının doğası gereği gezegen fonksiyonlarının harmanlanması, biri olmadan diğerinin olamaması anlamına gelir. Narsisizm konusunda bu açı ilişkisini abartmadan ya da yüceltmeden(Jüpiter fonksiyonu) kimliğini ortaya koyamamak (Güneş fonksiyonu) şeklinde okuyabiliriz. Örnek listesindeki iki kriminal olan Pamela Ann Smart’ın Jüpiter’i yanık, Charles Manson’ın ise USB (under the sun beams)yani Güneş ışınları altında. Bu da bize Güneş’in dominasyon fonksiyonunun öne çıkarak Jüpiter’e zarar vermesinden dolayı Jüpiter fonksiyonun çok daha fazla olumsuz kullanıma yol açabileceğini göstermekte. Ayrıca, bu harita sahipleri kendilerini fazlasıyla Güneş’in ifade ettiği güç, başarı, dominasyon, ego gibi konulara uyarlayabilirler ve aşkın kavurucu yönünü deneyimlemeye meyilli olabilirler. Zaten patolojik narsisistlerde sınırsız başarı, güç, ideal aşk fantezilerinin olduğu yukarıda belirtilmişti. Son olarak, yanık veya USB gezegenlere sahip insanlar hata yapma, yanılma ve kimseyi dinlememe eğiliminde olabilirler. Nitekim bu iki harita sahibi de kişilik bozukluklarının etkisi ile suç işlemişlerdir Patolojik Narsisizm ve Satürn Fonksiyonu Narsisizm hakkındaki önemli kuramlardan birisi patolojik narsisizm teorisi ile bilinen Otto Kernberg’e aittir. Kernberg’e göre patolojik narsisistlerin temel özellikleri arasında kronik olarak kendinden tatminsiz olma dolayısıyla aşağılık duyguları deneyimleme; çok yoğun hırs, büyüklenmeci fanteziler, sürekli devam eden zenginlik, güç arayışları vardır (aktaran Anlı, 2005:22). Kurallar, sınırlar, engeller, kısıtlamaları ifade eden ve dolayısıyla eksik hissetme ile ilgili olan Satürn, natal haritalarda kendi başına gölge oluşturmaya meyillidir. Satürn, bulunduğu burçta eksiklik hissettirerek harita sahibini zorlar ve gelişmeye iter. Örnek haritalara baktığımızda birbirlerinden çok farklı zamanlarda doğmuş on örneğin yarısında Satürn’ün Aslan burcunda olduğunu görüyoruz. Satürn Aslan burcunda sürgün dedir, rahat ettiği bir burçta değildir, doymak bilmez bir doğaya sahiptir. Donald Trump haritasında Satürn Yengeç burcunda yine sürgündedir. Pamela Ann Smart haritasında Satürn, düşük olduğu Koç burcundadır. Diğer iki örnekte ise Satürn Aslan burcuna yansıyan (antiscia) Boğa burcundadır. Charles Manson örneğinde ise Satürn, yönettiği Kova burcundadır; ama Aslan burcuile aks ilişkisi içindedir, dolayısıyla Aslan burcunda gölgesini gösterebilir. Astrolog Devrim Yılmazer derste Satürn’ün eksiklik fonksiyonunu açıklarken eğer bir kişi psikolojik olarak kendisini eksik olarak görüyorsa bu eksikliğini başkalarından saklamaya çalışabileceğini mesela Satürn Aslan burcunda fazlasıyla ego yapabileceğini ama egosunu eksik hissedebileceğini belirtmiştir. Başka bir ifadeyle Satürn bulunduğu burca eksiklik hissettirerek Aslan burcunun üst düzey kullanımı olan sağlıklı egoyu sağlıksız egoya devşirebilir. Egoyu temsil eden Güneş’in yücelim yöneticisi olduğu Koç burcunda da aynı etki görülebilir. Öte yandan, Boğa burcu ise fiziksel güç ile ilgilidir yansıma (antiscia) ilişkisi içinde olduğu Aslan burcu ise güç ve gücün kullanımı ile ilgilidir (Dölen, Eylül 2021: 184). Özetle, Satürn’ün yarattığı eksiklik hissi patolojik narsisistlerde yukarıda Kernberg’in belirttiği gibi kronikleşebilir (kronik durumlar Satürn ile ilgilidir) ve bu eksiklik hissi ile narsistik bireyde güç toplama (Aslan-Boğa antiscia ortak kelime güç, bir araya getirmek-Satürn) şeklinde tezahür edebilir. DSM-4’ün patolojik narsisist tanı kriterlerinden bir diğeri temelsiz bir hak ediş duygusuna sahip olma ve ayrıcalıklı olma beklentisi içinde olmadır. Dölen (Temmuz2021: 241), Satürn’ün alt düzey kullanımında kurallara karşı olmayı, kendisini ayrıcalıklı görmeyi, başkalarının hayatını zorlaştırmayı, başkalarının sınırlarını zorlamayı sıralamıştır. Satürn’ün alt düzey kullanımı DSM-4’ün patolojik narsisit tanı kriterlerine uyumludur Patolojik narsisizmle ilgili dikkat çeken astrolojik öğeler Venüs ve Satürn’ün sürgün ve düşük pozisyonunda olmaları ve Güneş Jüpiter gezegenlerinin açısal ilişkileridir. Bu, natal haritalarında bu pozisyonlara sahip bireylerin patolojik narsisizme eğilimleri vardır anlamına gelmez. Bu çalışmadan çıkarabilecek ilk sonuç sürgün gezegenlerin doymak bilmeyen doğaları, düşük gezegenlerin kendilerine mekân yaratma çabalarının gezegenin fonksiyonlarında dalgalanma yaratabileceği ve örneklerde görüldüğü üzere alt düzey kullanımına neden olabileceğidir. Çalışmadan çıkarabilecek diğer sonuç ise natal haritalarda dengeyi bozan unsurların aşırılık yönüyle Jüpiter ve azlık yönüyle Satürn olmasıdır. Prof. Dr. Türkçapar’ın belirttiği üzere: “Ruhsal rahatsızlıklarda görülen bütün belirti ve bulgular zaman zaman her insanın yaşayabileceği türdendir (2020:12).” Önemli olan bu belirti ve bulguların yoğunluğunu ve sıklığını kontrol edebilmektir. Bu da astrolojik açıdan ancak astrolojik öğelerin gölge yönlerinin farkında olup dengeli kullanıma yönelmekle olabilir alıntıdır.. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:10. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk