Çevrimiçi

astrolog hilal saraç tutuklandı... 08/02/2025

Neden astrolojide sembolik dil kullanıyoruz?
girişteki haberi okudunuz. bu konuda elimizden sadece semboller üzerinden konuşmak gelmektedir arkadaşlar. her konuyu tek tek açıklamaktan ve talep edilen konu başlıklarının altını doldurmaktan elbette çekinilmemesi gerekmektedir.
Ancak iyi bir astroloji okuyucusu, konuştuğumuz kelimelerin gölgelerini ya da arka plandaki anlamlarını fark edecektir. eğer biraz mundane astroloji biliyorsanız (sabit konularda var) oradaki semboller ile neyi kast ettiğimizi anlayabilirsiniz.
dikkat edilmesi gereken şey ise topluma bir mesaj verirken cümlelerin ya olabildiğince açık olması yahut mümkün olduğunca teknik bilgi içermesidir.
SIR SAHİBİNDE GÜÇLÜDÜR ve bunu mümkün olduğunca az paylaşıyoruz. biraz cüretkar olunca astrologlara açılan davaları sosyal medyadan izlersiniz.

Bu konuda herhalde en çok ifadesi alınan ve davası süren kişi OĞUZHAN CEYHAN dır. son 2 yıldır astrologlar çok teknik konuşup çok az bilgi verme yoluna gidiyorlar.

Umarım sebebi anlaşılmıştır.

GAD Başak bizlere "bilgi takıntısı" nın kötü yanını göstermeye devam edecek.

saygılarımla

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

emeğine sağlık, güzel açıklama olmus

__________________

 

Çevrimiçi

tutuklama sebebi olarak ; adı geçen kişi ile ilgili hastane içinden etik dışı bilgi alma ve yayma gerekçe gösterildiği söyleniyor.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Bu konuya derinlik getirmek istiyorum arkadaşlar; böylece astroloji ve astrolog mantığını çözebilirsiniz.
astrolojide "akrep burçları bu yıl ne yapacak?" tarzında bir soru sorulduğunda neden magazine girdiğini herhalde anlamışsınızdır. ancak şimdi daha derinlikli bir alanda cevaplama yapacağım.
önünüze birisi geldi ve doğum saatini dakikasına göre çıkarttınız. yani kesinleşmiş bir haritaya sahipsiniz. bu haritayı tüm yönleriyle yorumlamaya başlasanız en az 8 saat anlatmak zorunda kalacaksınız. yani görünen harita yüzeysel olarak ancak bu adar süre içinde açıklanır. derinine indiğinizde, dereceler, sabit yıldızlar, sabian sembolleri, yöneticilikler vb.. çok fazla teknik ile ambalajı kazıyıp kutuya ulaşırsınız.
kutuyu açtığınızda zaten karşınızdaki şahıs birey olmaktan çıkıp bir bitirme tezi haline geliyor. ve maalesef sonuna kadar bir haritayı inceleyemiyorsunuz. bu kadar derin bir konuda detaylı incelemeye fırsat bulamadan karşınızdaki kişi size diyor ki "bu yıl evlenebilecek miyim?"
şimdi bu kişiye neyi anlatabilirsiniz? babasının trafik kazasında ölüm riski olduğunu, abisinin kanserli hasta olma durumunu ya da annesinin beynine pıhtı atıp felç olacağını mı söyleyeceksiniz? işten atılacak, arabasına çarpacaklar yakın arkadaşları bir kazada yanarak ölecek. işte haritada bunları görüyorsunuz; ne kadarını söyleyeceksiniz?
öncelikle astroloji ve astrologluk YAŞAM KOÇU edasıyla kullanılmaz. kişilere tavsiye verilmez ve kendileri uyandırılmaz. her doğruyu duymak istemeyeceklerdir.
aynı şey ülke haritaları için geçerlidir. ülke yöneticileri ve kurumlar hakkında tüm gerçekleri konuşamıyoruz, ekonomik krizler, depremler ya da savaş ihtimallerini artık konuşamıyoruz. üstünkörü geçip yer zaman ve seviye veremiyoruz. zaten kendimize uyguladığımız oto sansür üstüne sosyal medya yasası ve iletişim açısından kanunlar gelince daha çok sembol dilini kullanmaya başladık.
bol bol gezegen ve ev isimleri kullanıyoruz; burçların ve gezegenlerin mitolojilerini anlatıyoruz, derecelerden ve sabit yıldızlardan bahsediyoruz. şuanki dünya sistemi bizleri maalesef nostradamus gibi şifreli yazmaya itmiştir.
nostradamus okuyanlara bir kafa açıcı tüyo vereyim. kehanetlerini okurken gezegenler ülkeleri ve yöneticileri, transitler ve geçişler ise zamanlamaları vermektedir. eğer anlamak istiyorsanız; sabit konulardaki mundane başlığını ve arketipleri (anahtar kelimeler ve semboller) nostradamus dizelerine uygulayın.
özelden ve irc üstünden sorularınız oluyor. neden açık yazamadığımızı umarım anlamışsınızdır.
bu yüzden rica ediyorum; astrolojik bir video dinlediğinizde burçlara pek odaklanmayın. genel açıklamaları dikkatli dinleyip satır aralarını okuyun. öner döşer, oğuzhan ceyhan, hakan kırkoğlu, barış ilhan, dinçer güner gibi yorumcuların açıklamalarının satır aralarını yakalarsanız vizyonunuz gelişecektir.

sabrınız için teşekkürler

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

CASİYE 23
Eferaeyte meni-tteḣaże ilâhehu hevâhu ve-edallehu(A)llâhu ‘alâ ‘ilmin ve ḣateme ‘alâ sem’ihi ve kalbihi ve ce’ale ‘alâ basarihi ġişâveten femen yehdîhi min ba’di(A)llâh(i)(c) efelâ teżekkerûn(e)


Arzularını kendine ilah edinmiş ve Allah'ın kendisini bir bilgi üzere saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık onu Allah'tan sonra kim doğru yola iletebilir? Yine de düşünmüyor musunuz?

İbnu Münzir ve İbnu Cerir`in Said bin Cubeyr`den rivayet ettiklerine göre Kureyşiler belli bir süre bir taşa tapıyorlardı, sonra ondan daha gösterişli bir şey bulduklarında birinciyi bırakıp buna tapıyorlardı. Bu ayeti kerimede de onların bu tutumlarına işaret edilmiştir.

Dün gece forumdaki islami odada bu konuyu gördüm. O kadar ilginç ki TAŞ olarak edindikleri eskilerin alimlerini yarıştırıyorlardı ve birbirinin taşlarına tükürüyorlardı. Alimleri neredeyse TAŞ yapıp "onların seviyesine ulaşamayız, batın ilmi bizde yok onlarda var.." gibisinden kutsamalarla karşılaştım.
günümüzdeki tarikatlar ve cemaatlerin sözcülerine/liderlerine yaklaşım ile bu yaklaşım arasında hiç bir fark göremezsiniz.
semboller kişinin önüne geçer, kişiyi etkisine alır ve daha sonra da kişiyi ait olma güdüsüyle kendisine bağlar.
kuranda sahte ilah ile PUT arasında çok büyük anlam farkı vardır. bu konuda gözümüzün önünde olan ama hiç dikkat etmediğimiz bir ayeti paylaşıcam;

TAHRİM 6

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû kû enfusekum ve ehlîkum nâran ve kûduhâ-nnâsu velhicâratu ‘aleyhâ melâ-iketun ġilâzun şidâdun lâ ya’sûna(A)llâhe mâ emerahum ve yef’alûne mâ yu/merûn(e)


Ey iman edenler! Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında gayet haşin, sert; Allah'ın kendilerine emrettiğine karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yapan melekler vardır.

Başkalarının dayattığı taşların peşinden gitmeyin arkadaşlar.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

İslam ın kitabı olan kuranda sembollere tapmanın PUT olduğu anlatılır.
İhsan ELİAÇIK ın yazısından ilgili kısmı yolluyorum
İyi okumalar...

Kur’an’da Araplara ait üç putun “ismi” özellikle veriliyor.
Acaba neden?

Nüzul sırasına göre putların ismi ilk olarak Necm suresinde geçiyor. Yani 6 yıl boyunca putların ismi hiç geçmiyor. İlk olarak Necm suresinde üç putun ismi verilerek şöyle deniliyor:
“Lât ve Uzza’yı ve diğer üçüncüsü Menat’ı gördünüz mü?” (Necm; 19-20)
Sonra bunların aslında ne olduğuna geçiliyor. “Onlar” deniyor , gerçekte “Sizin ve atalarınız taktığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir.” (Necm; 23) Yine “Onlar” deniyor “Zanna ve nefeslerinin arzularına tabi oluyorlar” (Necm; 23).
Kendi taktıkları bir takım isimler (esmâen semmeytumûhâ)…
Zan ve nefislerinin arzuları (tehve’l-enfüs) …
Demek ki “put” denilen şeyin insanın iç dünyasındaki kökü heva ve heves ve bunlar bir takım “isimler” den başka bir şey değil. İnsanlar o “isimlere” anlam yüklüyor ve prestij ederek yüceltiyorlar.
O “isimlere” dokundurtmuyorlar ve etraflarında atomu parçalamaktan da zor önyargılar oluşturuyorlar. Putları kırmak aslında bu “isimleri” alaşağı etmek ve etraflarında oluşturulan önyargıları kırmak demek oluyor.
**
Peki, madem putlar bir takım isimlerdir, taştan tahtadan yapılmış tasvirleri de nefislerin hevasının dışa vurmuş sembolleridir, dahası Lât , Uzza ve Menat’ın tahtadan taştan yapılmış tasvir ve heykellerinin şu an yerinde yeller esmektedir, o halde bu “isimlerin” hala Kur’an’da yer alıyor olmasının ve bizzat “isimlerin” anılmasının sebebi ne olabilir?
Bu putlar öyle bir şey olmalı ki hala yaşıyor, nefislerin hevasından kaynaklanıyor ve “isimlerinin”hala bir anlam ifade ediyor alması ve tapınç nesnesi haline getirilmiş olması lazım.
Hem de ne anlam ifade ediyor!
Hem de ne tapınç!
Bakın nasıl…
“Lât” kelimesi etimolojik olarak “ilah” kelimesinin bozulmuş hali ve mutlak otoriteyi ifade ediyor; El-Elot-Elat-Lat-Elohim-Allot-İlah…
Eski çağlarda Aramice/İbranice’ye kadar uzanan Arapça’nın kök dillerinde kişiyi “içeriden yöneten şey”, “mutlak itaat -otorite” kaynağı anlamında yukarıdaki kelimeler kullanılmaktaydı.
Demek ki Lât “isminin” bugünkü karşılığı “otorite” dediğimiz şeydir.
***
“Uzza” kelimesi bunu tamamlıyor. Kur’an’da kullanılan “Aziz” isminin daha değişik söylenişi. “Güç” “kuvvet” anlamına geliyor: Aziz-Mu’ız-Muaz-Izzet-Muazzez…
Demek ki Uzza isminin bugünkü karşılığı da “güç, kuvvet” dediğimiz şeydir.
***
Üçüncüleri olan diğer “Menat” ise yine çok tanıdık: Menna-Mamon-Money-Many-Menat-Manat…
O bildiğiniz “para” demek yani.
Çarlık Rusyası’nın para birimi: “Manat”
Bugünkü Azarbaycan’ın, Türkmenistan’ın hala para birimi; “Manat”
Lât: Otorite…
Uzza: Güç…
Menat: Para…
Şimdi ayeti yaşayan yorumu ile yeniden okuyalım:
“Otorite, güç ve üçüncüleri diğer para… Bunlar sizin ve atalarınızın takdığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir… Onlar gerçekte zanna ve nefislerinin isteklerine/arzularına tabi oluyorlar…”
Nefislerinin istek ve arzuları otorite, güç ve para arzuluyor. Bunlara ulaşmak için, üçüne de perestij ediyorlar ve gözleri başka bir şey görmüyor, put gibi tapınç nesnesi haline getiriyorlar…
Otoriteyi, gücü ve parayı kendilerinde toplamak-biriktirmek istiyorlar. Bunları elde etmek için girmedikleri kılık, atmadıklarıtakla kalmıyor. Bunlar için savaşıyor, vuruşuyor, kan döküp fesat çıkarıyorlar…
Otorite: Devlet, saltanat, taht, lider, ecdad, egemenlik, sınır, ulus…
Güç: Silah, petrol, toprak, nüfus, nüfuz…
Para: Sermaye, banka, altın, gümüş, dolar, euro…
Yeryüzünde kan döküp fesat çıkarmak bunlar için olmuyor mu?
Yaşadığımız çağa dikkat ediniz…
Otorite sevdasından emperyalizm doğmuş.
Güç tapıncından faşizm doğmuş.
Para hırsından kapitalizm doğmuş.
İnsanlığın ezelî ve ebedî sorunu bu üçü; Lât (otorite), Uzza(güç-kuvvet) ve Menat (para) başka bir şey değil.
Ne diyor Kur’an bu üçüne karşı?:
Allah’tan başka otorite yoktur (La ilahe illallah)
Güç ve kuvvet yalnızca Allah’a aittir (La havle ve la kuvvete illa billah)
Ve üçüncüsü: Mülk Allah’ındır (Lehu’l-Mülk).
Şimdi anlaşıldı mı bunların “ismi” neden veriliyor Kur’an’da.
Çünkü bunlar insanlıkta ölmeyen “isim”ler.
Yok olup gitmiş taşlar, tahtalar değil.
Bunlar yaşayan putlar: Lât, Uzza, Menat…

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

İslam açısından baktığınızda sembol kelimelerin önemi özellikle putlardan gelir. Kuranda bir tanım, kavram yada kıssa geçtiğinde sadece o an için örneklendirme yapılmaz. Kıyamete kadar bu konularla uğraşacağız demektir.
Kuran eğer bir konudan bahsediyorsa YOK OLMASI kabul edilemez. çünkü kitaba girmiştir ve kıyamete kadar aramızda kalacaktır.
Kitabımızda 9 put ismi geçer ancak zeus krişna dehak ehrimen thor göremezsiniz. bu ne anlama gelir? mitolojik karakterler tarihi olarak yaşayacaktır ancak tapınç meselesi içermeyecektir. öteki tülü 9 put gerekirse fıstık yeşiline boyanıp önümüze konacaktır.
başka bir örnek ise kuranda ali, ebu bekir, ömer adı geçmezken sadece ZEYD adı geçer. buradan hareket ile ZEYD ve onu ilgilendiren tüm konular kıyamete kadar peşimizi bırakmayacaktır. bu tarz yaklaşımlarla kitap okursanız son derece verimli sonuçlar çıkarırsınız.
Semboller hakkımızdaki karşılaşmakta en çok korktuğumuz gerçeklerle yüzleşmemize sebeptir. Astroloji de haritayı açtığımızda bu sembolleri görmekteyiz. karşımızdaki kişilere ne kadarını aktarabiliriz? (SIR konusuna bakın) sembol dilini ekranlarda çok fazla kullanmaktayız. gezegenlerden gölge taraflardan burçlardan ve evlerden bahsederken sadece eğitimli kişilerin anlayabileceği dil geliştirmiş oluyoruz. nasıl ki kuranı her arapça bilen anlayamıyorsa astrolojiyi de her Türkçe bilen anlamayacaktır.
kuranda FİRAVUN kelimesini bulurken NEMRUD kelimesine rastlamayız. demek ki firavunluk makamı devam ederken nemrut makamı ortadan kalkacaktır. ancak kuranda SEBE MELİKESİ bahsi geçmektedir. yani o makam baki olacaktır.(yönetim şekillerine bakın) Astrolojide bu konu müthiş bir derinlik ile işlenir. bir İslamcı ile tartışan astrolog bulamazsınız. çünkü İslamcı, konuların derinliğini bilmeden durmaksızın sular ancak astroloji okuyan birisi belki de ciltlerce verilecek cevabı tek cümlede verir. eğer ortamda astrolojiden anlayan başkaları varsa biraz alay edilir, İslamcı gök gibi çatlarken dalga geçilir biraz da acıyarak bakılır. İslamcı bunun farkına ömrü boyunca varmayacaktır.
Astroloji bilenlerle konuşurken bir ağırlık hissedersiniz, bu ağırlık sembol dilini çok kullanmamızdan gelmektedir. Çünkü karşımızdaki kişiye 5 cümle konuştuğumuzda 1. cümleyi hatırlamazlar. bunu çoğu kez tecrübe ettiğim için anlatmaktayım. o yüzden de eğitimleri verirken mümkün olduğunca yazılı yapmaya gayret ederim.

devam edecek...

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Bazen sosyal medyada görürsünüz (burada da paylaşıyorum) Güneş evlerde, Mars burçlarda vb...
Bu kavramlar astrolojinin sembolik dilini ifade eder. Astroloji bilmeyenlere ulaşabilmek için önce tanımı yazarız ve konumunu açıklarız. peşinden gezegeni anlatırız, bulunduğu yeri anlatırız. Ardından genel yorumu yazarız. Ve varsa kişisel haritalardaki etkilerini açıklarız.
Bu teknikleri kullanırken aslında sembolleri ortaya koyarız. biraz astrolojiden anlayanların inanlı olması ya da olmaması fark etmez.
SEMBOLLER ORTAKTIR YORUMLAR AYRIŞIR....

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Sembol diline bir örnek :

PLÜTON un olduğu yerde değişimleri kabul etmedikçe, dönüşmeye girişmedikçe faydasını göstermiyor şahsi gözlemim. Hayatım zorlu diyorsan Plüton'un olduğu ev konularında değişime açık mısın, değiştin mi ona bak

Küllerinden doğmayı öğrenen Anka olmayı bekler Plüton...
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]danfarmaya

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...