[shera_hanif]

Eris, 2005 yılında keşfedildiğinde Güneş sistemimizdeki 10. Gezegen olarak anılmaya başlandı ancak daha sonra aynı asteroid Ceres gibi bir cüce gezegene indirgendi. Plütonik özelliğiyle tanınan Eris’ Koç’taki transitiyle şu günlerde Kuzey ve Güney Ay düğümünün tam ortasında yani apex’inde duruyor ve özellikle yaşamın karanlık tarafına geçmek üzere insanları kışkırtıyor.
Anlaşmazlık, çekişme, provokasyon tanrıçası olan Eris, asi ve yıkıcı enerjileri bünyesinde barındırır. Bir tür Akrep yen ve Kova enerjisiyle hareket eden gök cismidir. Astrolojik olarak Eris ‘in doğum haritalarında ne durumda olduğunu keşfetmek çok enteresan olabilir çünkü bu kişiliğimizin güzel yanını ortaya koymakta zorlandığımız ve daha çok içimizdeki nefret, panik, kışkırtma ve korku enerjisiyle ne olursa olsun kazanma hırsımızın açığa çıktığı yerleri görmek anlamına gelebilir.
Mitolojik hikâye Eris’in bir düğüne davet edilmemesiyle başlar. Buna kızan Eris, kızgınlığını düğün devam ederken altın bir elmayı ortaya atarak gösterir. Altın Elma’nın üzerine “en güzeli için” yazar ve altın elmayı kendilerine layık gören tanrıçalar arasında Hera – Athena – Afrodit arasında bir tartışmayı başlatır. Üç tanrıça da Zeus'un en hak ettiği kişiyi seçmesi konusunda ısrar edince (her akıllı erkek gibi &#128522
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Zeus hızlı bir şekilde sorumluluğunu atar ve Truva savaşını başlatan çoban prens Paris’in oyuyla seçilmesine karar verir. Afrodit Paris’e “dünyanın en güzel kadınıyla onu evlendireceği” vaadini vererek Paris tarafından seçilir ve nihayetinde Truva savaşını başlatan olaylar zinciri başlamış olur.

[shera_hanif]

Eris, bir anlamda ruhun provoke eden doğasının yansımasıdır. Kişisel anlamda bireysel eylemlerin sonuçlarına katlanmak, seçim hakkının ve özgür iradenin doğasını sergilemek için vardır. Özellikle ruhun güçlü yönlendirici etkisini ve gerektiğinde harekete geçme gücünü anlatır. Hayatta kalma güdüsünü destekler ve ne zaman taraf tutulması gerektiğinin anlaşılmasını mecbur kılan etkiyi yayar veya ara buluculuğa zorlar. Bu garanti edilmediğinde savaş dâhil her türlü eylemin yapılmasını destekler. Eris ‘in Koç’ta olması aslında bir anlamda Mars’ın cesur ve yüksek sesle direnen enerjisini anlatır. Ahlaki anlamda aykırı olduğunu düşünülen konularda kendi hakkını savunmayı, konuşmayı ve sonuna kadar savaşmayı teşvik eden bir potansiyeldir.
Uzun yıllardır Eris ‘in öncü burçlar üzerinde genel bir etkisinin olduğunu düşünmek doğru olur. Koç burcundayken açı bağlantısında olduğu Yengeç gibi pasif ve duygusal bir enerji üzerinde etkisi isyandan ziyade duygusal karşı koyuşlarla ilgiliyken, Terazi burcuna olan etkisi kıskançlık, Oğlak burcunda ise, kontrol ve sahiplenicilik şeklinde tezahür edebilir. Haritalarda Mars’ın eylem gücünü ve iradesini birleştirerek Eris ‘in hiçbir kışkırtıcı etkisine uymamak mümkündür. Öte yandan, kışkırtma ya da provoke etmenin daha hafif bir versiyonu "motive etmek veya isteği arttırmak" şeklinde kullanılabilir. Bir anlamda içsel enerjilerimiz de zaten yapılması istenilen bazı konularda ruhu ataletten kurtarmak için yapılması gerekeni yapmayı ateşleyecek bir Eris enerjisine doğal olarak ihtiyaç vardır.
Doğum haritasında güçlü Eris' etkisi olan kişiler, kavga ve çatışmaya daha kolay eğilimli olabilirler. Bu noktada Eris ‘in provokasyonlarına gelmemek için nasıl bir irade geliştirmeniz gerektiğini Mars’ın Eris ile olan açılarında bulabilirsiniz. Öte yanda kavgalardan veya çatışmalardan gülerek çıkan kişiyi de yaratmanıza sebep olacak etkiyi ortaya çıkartabilir. Eris etkisini olumlu anlamda kullanan kişiler, kimsenin girmeye cesaret etmediği alanlara korkusuzca dalabilirler ve inandıkları şeylere bağlılıkları yüksektir. Eris’le birlikte genel bir meydan okuma etkisi çalışacağından özellikle sinastri haritalarında partnerlerin birbirinin “huyuna gitme” veya “özellikle kanırtma” enerjilerinin arkasında yatan ana sebebi gösterebilir.
Astrolojik olarak anlaşılması gereken şey şudur; Asteroid Eris, konuyu ortaya bırakır ve gider. Böylece kişiye iradesiyle seçim yapma hakkı verilmiş olur. Kendisini en kontrol eden, maksimum pozitiflik çalıştıran ve olayları yüksek irade gücüyle yöneten kişi, özgür seçimleri yapma hakkını elde eder. Bir bağlamda Eris, özgürce seçime giden yolda ruh ’un eylem ve irade kapısının önünde duran bir faktördür ve insandaki maksimum ruh gücünün ortaya çıkmasını sağlar. İradenin ne şekilde ve ne kadar ortaya konulduğunu test eder. Kendi gücünü kanıtlayan ruh ‘un önünde ise saygıyla eğilir ve özgürlüğün destekleyicisi olarak haksızlıklarla mücadele eder.
Asteroid Eris’le, iradenizi tutamayıp kışkırtmalara yeniliyorsanız, oyundan çıkarılmaya hazır olun çünkü düşüncesizce yapılan eylemler sizi en başa götürecektir. Merkür’ün retro olmasının bundan daha güzel zamanlaması olamazdı çünkü iki düşünüp bir eylem yapmayı çalıştıracaktır. Öte yandan Neptün yen enerjili Merkür’ sezgi ile yaklaşan tehlikeleri algılayabilme ve önlem alabilme sürecini de işaret edebilir. Veya bazıları için bu, tamamen basireti bağlanmış bir şekilde, otomatik bir şuurla, ne dediğini, ne istediğini ve ne yaptığını bilmeyen insanlar gurubu olarak tezahür edebilir.
Şimdi konu şu; siz hangi taraftasınız?
Kolektife sevgiyle bilgi ve ışık olsun.
Uranyen Astrolog Sevilay Eriçdem

[shera_hanif]

…“Hekabe, Kral Priamos’un karısı, doğurmak üzereyken bir kâbus görür. Bebek yerine, yılanlar dolanmış bir meşale doğurmaktadır. Rüyasını kâhinlere anlattığında, bebeğin öldürülmesi gerektiğini, Troya’nın yok olmasına yol açacağını söylerler. Bebek doğunca, Hekabe ve Priamos Paris adını verdikleri bebeği iki sadık hizmetçisine verir ve öldürülmesini emrederler. Hizmetçiler Paris’e kıyamaz, onu dağda ölmeye bırakırlar, açlıktan veya vahşi hayvanlarca parçalanarak öleceğini düşünürler. Ama bir çoban karı-koca Paris’i bulur. Onu oğulları gibi yetiştirirler. Yıllar sonra, bu çoban çocuğun boğası, Kral Priamos’un hizmetçileri tarafından Paris’in ölüm yıldönümünde yapılan şenlik yarışmaları için ödül olmak üzere seçilince, genç adam oyunlara katılır ve bütün yarışmaları kazanır. Apollon’un kehanet yeteneği verdiği Priamos’un kızı Kassandra, bu gencin gerçekte öldü sandıkları oğulları olduğunu açıklar. Böylece anne-babası Paris’i evlerine alır.
Paris henüz çobanken, sonunda Troya’nın yıkımına yol açacak olan olay gerçekleşir. Olympos ’un efendisi Zeus, deniz tanrıçası Thetis ile büyük ölümlü kahraman Peleus’un evliliklerini kutlamak için bir düğün yapar. Kavga tanrıçası Eris dışında bütün tanrı ve tanrıçaları davet eder çünkü düğün tartışma yeri değildir. Çok kızan Eris de (gizlice) düğüne gelir. Katılmasına izin verilmeyince, salona bir altın elma atar ve bunun en güzel tanrıça için bir armağan olduğunu söyler (y.n: Elmayı Hesperit’leri kandırarak Yaratılış bahçesinden çalmıştır). Bütün tanrıçalar altın elmaya sahip olmak isterler, ama sonunda Hera, Athena ve Aphrodite dışındakiler bu arzularından vazgeçerler. Üç tanrıça, Zeus’tan en güzelin hangisi olduğuna karar vermesini ister ama Zeus karısıyla iki kızı arasında seçim yapmak istemez. Bunun üzerine ulağı Hermes’e altın elmayı ve üç tanrıçayı İda Dağı’na götürmesini, orada koyunlarını güden Paris’e seçimi yaptırmasını emreder. Üç tanrıça da Paris’e özel bir armağan verirlerse kendisini seçeceğini düşünmektedirler. Hera “Paris, elmayı bana verirsen, sana olağanüstü zenginlik vereceğim ve seni bütün ölümlülerin yöneticisi yapacağım” der. Athena “Elmayı bana verirsen Paris, seni ölümlülerin en cesuru ve bilgesi yapacağım, savaşta yenilmez ve bütün sanatlarda yetenekli olacaksın” der. Ve son olarak Aphrodite “Elmayı bana verirsen Paris, sana Kral Tyndareos’un kızı, dünyanın en güzel kadını Helena’yı vereceğim” der. Aphrodite için, Helena’nın Sparta kralı Menelaos’la zaten evli olması önemli değildir ve bu durumu Paris’e söylemez. Paris en çok Aphrodite’nin armağanını beğenir, elmayı ona verir ve o andan itibaren Hera ve Athena bütün Troyalılardan nefret ederler. Sonra Paris Sparta’ya gider, dokuz gün Menelaos’un ve Helena’nın konuğu olur. Menelaos bir yolculuğa çıkınca Paris Helena’yı kendisiyle Troya’ya gitmeye ikna eder. Helena dokuz yaşındaki kızını evde bırakır, bütün eşyasını alır ve o gece Paris’le denize açılır…”
Çoğumuzun da bildiği üzere sonrasında kızılca kıyamet kopar ve tüm tarih kaynaklarında dünyanın yönünü değiştirecek derecede etkili olduğu vurgulanan Truva savaşları başlamış olur. En basitinden Eris ‘in bulunduğu sene gerçekleşen yüksek oranlı ölümler ile Truva savaşındaki kitlesel ölümleri birbirine ilintileyerek konumuzu yavaş yavaş astrolojiye bağlayabiliriz.
Yine de bunun öncesinde Eris hakkında şu ana kadar oluşan aşırı olumsuz bakış açısını biraz kırmak istiyorum zira Eris’in dualitenin kaynağı olabilecek güçlü bir mitolojisi olduğuna inanıyorum. Bu anlamda az sayıdaki kaynaklar içerisinde Hesiodos’un Eris’e bakış açısı klasik yorumlardan daha farklı ele alınmıştır.

[shera_hanif]

Eris arketipini Babil ve Sümerlere kadar takip edebiliyoruz. Önce Sümer efsanelerinde Ereshkigal/Ianna, Babil’de İştar, sonra eski Mısır’da İsis ve eski Yunan’da günümüz ismi Eris’le karşımıza çıkıyor. Eris ’in ne olmadığı çok daha belirgin. Eris, intikam meleği değildir, savaş sever bir deli hiç değildir. Mitolojide Eris’i Terazi burcunun özellikleri ile birlikte görüyoruz, ikili ilişkiler, ikiz alevler, denge, özgürlük ve adalet. Plüton keşfedildiğinde, Mars Akrep burcunu Plüton’a devretmişti. Venüs, Terazi’yi Eris’e teslim edecek mi?

[shera_hanif]

Yunan mitolojisi, bir düğüne davet edilmeyen Eris ’in davetlilerin arasına üzerinde “en güzele” yazan bir altın elma fırlattığını, bunun Tanrıça Athena, Hera ve Afrodit arasında tartışma başlattığını ve en sonunda bütün bunların Truva savaşına yol açtığını anlatır. Bu efsanenin bir başka yüzü de şöyledir: Eris, uyumsuzluk elmasını ortaya attığında sorduğu soru “en çok neye değer veriyorsunuz?” dur. Tanrıların ve tanrıçaların önüne zorla bir ayna koymuştur. Eris’in varlığı onların egolarını yansıtır, davet edilmemesine şaşırmamalı. Belki de düğüne davet edilmediği için değil, her seferinde daha da debdebeli şölenler ve lüks içinde, kendilerini dedikodu ve yapay sohbetlerle meşgul etmelerine, sadece küçük benliklerini beslemelerine sinirlenmiştir. Bir ihtimal, en çok sinirlendiği şey onların bu soruyu cevaplamaya çalışmalarıdır, çünkü kutsal dişiyi parçalarına bölerler ve bütüne saygı göstermezler.

Xena Eris, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’de hep doğruyu söyleyen aynadır. Eris, evet güleceksiniz, ben de fark ettiğimde güldüm, bir yüzüyle de televizyonların Savaşçı Prensesi Xena’dır, korkusuzdur, adaleti getirir, kaostan düzen yaratır.

Eris’le birlikteyken her zaman çıplak gerçeklik ortaya çıkar. Gölgemizi entegre etmek için sihirli bir hap ya da adımları belli bir prosedür yoktur. Karanlığı gerçekte olduğu halde gördüğümüzde, yani kendinden çok daha büyük bir şey gibi görünen korku olduğunu anladığımızda onunla dost oluruz. Bu olduğunda, gölgenin dikkatimizi çekmek için kaos ve ihtilaf yaratmasına gerek kalmamıştır. Aşamalarla, gölgemizin gerçeğini tanımayı ve özümsemeyi öğreniriz. İşte bu içe yolculuktur, ya da “yeraltına” yolculuktur. Gölgemizle arkadaşlığımız sırasında gerçekte “Her Şeyin BİR” olduğunu anlarız. Bu bir kabullenme sürecidir, yok etme süreci değildir. Yukarıda bahsettiğim bütün efsanelerde Eris’in yeniden doğuş, doğurganlık ve bereketle de ilgili olduğunu görürsünüz. En yüksek haliyle Eris bize bağımsızlığı ve adil bir hayatı getirir.

[shera_hanif]

Bir anlamda Lilith ve Eris dışlanmış iki dosttur. Lilith, Adem’in ilk eşidir ama ondan emir almayı kabul etmemiştir, onunla eşit olduğunu ve öyle kalmak istediğini söylediği için kovulmuştur. Reddedilmiş kadınlıktır, ikinci sınıf olmaktansa kendini yok etmeyi seçmiştir. (Evet, Lilith uzayda bir noktadır, bir gezegen değil) Yıldız haritalarımızda gölgelerimizi Lilith’in pozisyonuna bakarak tanırız, Eris ise kolumuzdan tutar, bizi Lilith’in işaret ettiği gölgeler mağarasına götürür, korkacak bir şey olmadığını gösterir, gerçekleri inkâr etmenin anlamsızlığını derinden idrak ederiz, parçalarımızı toplarız, bütünleşiriz. Karanlıkta aydınlanırız, doğarız ve yeniden Eris’le birlikte gün ışığına çıkarız. Artık yaratımımızı engelleyen bir şey kalmamıştır, akışa güveniriz, huzurdayızdır ve huzur veririz, çünkü gerçekleri biliriz ve kendimizi bir bütün olarak kabul ettiğimiz gibi, diğerlerini de kabul ederiz.

Eris’in ortaya çıkışı 2003-2005 yılları arasında oldu. Önce bilgisayarda keşfedildi ama tanınmadı. Bundan iki yıl sonra ilk defa insan gözüyle görüldü. Ocak 2005’de astronomlar tarafından kabul edilip isimlendirildiğinde Eris astroloji sahnesine çıktı ve karşısına çıkan her şeyi de salladı. Yeni bir gezegen bulunup isimlendirildiğinde, kolektifte öne çıkan pek çok farklı yeni güç hakkında değerli bilgiler taşır. Uranüs keşfedildiğinde yeni başlayan endüstri devrimini sembolize ediyordu. Neptün’ün keşfi spiritüelizmi haber verirken, Plüton’un keşfi ise ikinci dünya savaşı ve sonrasının atom gücünü kendinde anlatıyordu. Eris ne getiriyor?

Eris, Uranüs’le birleşirken, gözlerimizi ve kalplerimizi açmalı, olmadığımız kadar kendi gücümüze sahip çıkmalı ve yapmamız gerekeni yapmak üzere odaklanmalıyız.

Usta Sarah Varcas’ın Eris-Uranüs birleşmesiyle ilgili fikirlerini aşağıda paylaşıyorum:

“Eşitsizlik, baskı ve sömürüyü destekleyen her şeyi silip süpürecek Kova Çağının oluşumu sırasında, Eris ve Kova’nın yöneticisi Uranüs’ün işbirliği yakıcı dürüstlük ve cesaret istiyor. Ayağa kalkıp, “ben de varım!” demenizi gerektiren bir zamanı gösteriyor. Eris, insanlığın Toprak Ana’yı sömürmesi ve bizlerin kişisel olarak kendimize ve birbirimize yaptıklarımızla ilgili son derece rahatsız edici gerçeklerle yüzleşmemiz için ısrar ediyor.

Mitolojide Eris uyumsuzluk ve rekabet tanrıçasıdır. İlk bakışta düğüne davet edilmediği için yol açtığı belalar son derece ucuz ve dar kafalı gelebilir. Ama orada olanlar hakkında çok daha önemli bir şey biliyordur. Aslında, onun dışlanması tarih boyunca tekrarlanan dişi deneyimi özetler: Hor görülmüş, uzak tutulmuş, tecrit edilmiş, şeytan gibi gösterilmiş, görmezden gelinmiş ve reddedilmiş. Verdiği tepkide, Eris çok uzun süredir ataerkil gücün parçalayıp ayırdığı dünyada kendi yerini ilan etmek üzere ayağa kalkan karanlık ve korkulan dişinin bedenlenmiş halidir.

[shera_hanif]

ERİS HANGİ EVDEYSE, ORADAN DIŞLANDIĞINI HİSSEDERSİN! ⚡
1. Evde ise; insanlar karakterini veya kişiliğini beğenmeyebilir. Kendini insanlara karlı yabancı ya da farklı hissedebilirsin. Sebebini bilmediğin halde hep dışlanmışlık hissi yaşayabilirsin.
2. Evde; İnsanlar paranı malını mülkünü eleştirebilir, kendini değersiz görebilirsin, insanlar seni küçümseyebilir. Yaptığın başarılar görülmeyebilir. İş hayatında dışlanmış hissedebilirsin
3.Evde; çevrende kimsenin seni anlamadığını dinlemediklerini düşünebilirsin, ilkokul, ortaokul ve lisede zorlanmış zorbalık görmüş ya da dışlanmış olabilirsin. Kardeşlerin ile aranda çatışma olmuş olabilir
4. evde; Aile içerisinde dışlanmış hissedebilirsin, evden uzaklaşma, aile üyeleri ile anlaşamama durumu olabilir. Seni sürekli bastıran bir ortamda büyümüş olabilirsin
5. Evde; Aşk hayatında hep sevilmediğini, 2. Plana atıldığını düşünebilirsin. Çocukluğunda yeteneklerini ailen görmemiş değerlendirmemiş olabilir. İlişkilerde ihanet, aldatılma veya yalnız kalma durumlarını yaşamış olabilirsin
6. Evde: İş hayatında sana haksızlık ya da iftira atılmış olabilir. İş arkadaşlarının seni dışlandığını arkandan konuştuklarını duyabilirsin. Zorbalık yaşadığını düşünebilirsin. Sağlık problemleri yüzünden bazen içine kapanabilirsin
7. Evde; Evlilik hayatında kendini evli gibi hissetmeyebilirsin, eşinin seni yalnız bıraktığını düşünebilirsin. Çevrendeki insanlar seni ya çok sever ya da hiç sevmez. Eşin ya da partnerin tarafından sürekli yanlış anlaşılabilirsin.
8. Evde; Kendi içinde büyük travmaların, duygusal krizlerin olabilir. Mahkemelik konularda haksızlığa uğramış olabilirsin. Kadınlardan düşmanlık görebilirsin. Cinsel hayatında eleştiri ya da beğenilmeme, manipülasyona uğrama durumları söz konusu olabilir
9. Evde; Dini düşüncelerin farklı olabilir, Üniversite veya sonrası eğitimlerde dışlanma zorbalanma durumları yaşamış olabilirsin. Yurtdışında insanlarla anlaşmak konusunda zorluk çekebilirsin.
10. Evde; Patronun ya da müdürün yükselmeni istemeyebilir, kariyer hayatında kazık yeme durumları dışlanma durumlar olabilir. İnsanlar tarafından kabul görmek için çok çabalayabilirsin. Seni kıskananlar veya işine engel olmak isteyen insanlar çok olabilir
11. Evde; Arkadaş çevrende kendini sık sık dışlanmış hissedebilirsin, arkadaş gruplarında manipülasyon, kazık yeme, ihanete uğrama durumları söz konusu olabilir. Seni kıskanan arkandan iş çeviren arkadaşların olabilir
12. Evde; Kendini hep arka planda kalmış, anlaşılmayan veya görülmeyen birisi gibi hissedebilirsin. Sana gizli düşmanlık yapan insanlar olabilir. Eris kadın olduğu için bu kişiler kadın olabilir.

[shera_hanif]

ERİS ➖
astrolojide kaos, isyan, rekabet, dışlanmışlık, adaletsizlik, güç savaşları ve intikam anlamına gelir. Büyük patlamalar olaylar ondan sorumlu olur. Peki, doğum haritanızda kavuşum yaptığı gezegenler ile ne anlam ifade eder biliyor musunuz?
Güneş - Eris
Güçlü, asi ve isyankâr bir karakter olarak görülebilirsiniz. İnsanlar duymayı sevmeyebilirsiniz. İnsanlar tarafından dışlanabilir veya sık sık sizi yanlış anlayabilirler
Ay - Eris
Duygusal olarak sinirli ve asi bir yapı verebilir. Kadınlarla veya ailedeki kadınlarla kavgalarınız olabilir. Anneliğe bakış açınız uzak olabilir, kolay kolay kimseyi hemen affetmeyebilirsiniz. Güvensizlik ve her an başıma bir şey gelecek korkusu anksiyete olabilir
Merkür - Eris
Zekidir, sivri dillidir, manipülasyon yeteneği yüksektir. İsyankar bir yapınız olabilir. Çabuk yalan söyleyebilir, sık sık başınıza iftira gelebilir insanlar sürekli dedikodunuzu yapabilir. Çabuk ortalığı karıştırabilme yeteneğiniz vardır. Herkesi bir anda birbirine katabilirsiniz 😅
Venüs - Eris
İlişkilerinizde kaos, kavga, tutku olabilir. Erkekler karşı her zaman çekici gelirsiniz ama ilişkileriniz kavgalı geçebilir. İlişkide aşırı kıskançlık veya intikam temaları olabilir. Başka kadınlar partnerinizi elinizden almak isteyebilir araya girmek isteyebilir. Çok sık kadınlar tarafından kıskanılabilirsiniz.
Mars - Eris
Kavgacı, mücadeleci ve savaşçı bir karaktere sahip olabilirsiniz. Kolay kolay pes etmezsiniz, sevmediğiniz insanlar skarşı acımasız olabilirsiniz. Başınıza buyruk hareket edebilir erkeklerden yana anlaşmazlık, iftira ya da kavga durumları söz konusu olabilir
Jüpiter - Eris
Geleneklere karşı çıkabilirsiniz, kendi kurallarınıza göre adaleti sağlayabilirsiniz. Çevrenizdeki insanları çok olay bir şekilde etkileyebilirsiniz.
Satürn - Eris
Hayatınızda ciddi zorluklar, otorite figürleriyle çatışmalar savaş anlamına gelecektir. Hayatınızda çok fazla mücadele ve engelle karşılaşabilirsiniz, sabrınız test edilir. Baskıcı, kontrolcü ama bir o kadar da güçlü bir ruh verir. İlerleyen yaşlarda daha sert, otoriter ve acımasız bir kişiliğe bürünebilirsiniz bu yüzden dikkatli olmalısınız
Uranüs - Eris
Asi, özgürlükçü ve sıradışı birisi olabilirsiniz. Bazen ne yapacağınızı insanlar tahmin edemeyebilir. Toplumsal kuralları reddedebilirsiniz. Özgürlüğe aşırı düşkün olduğunuz için kimseye bağlı kalmak istemeyebilirsiniz
Neptün - Eris
Manipülasyon ve aldatılma riski verir. İnsanları kolayca manipüle edebilirsiniz. Ama bazen bu sizinde kandırılmanıza sebep olabilir. Bağımlılıklarınız çok olabilir. Arkadaşlık veya aşk ilişkilerinde hayal kırıklığı yaşamaya çok açık olursunuz.
Plüton - Eris
Aşırı hırslı, güçlü ve bazen acımasız olabilirsiniz. Derin bir çekicilik ve çekim gücü vardır ama bazen tehlikeli olabilir. Güçlü düşmanlarınız olabilir ama onlardan daha zeki ve stratejik olursunuz

[shera_hanif]

BAKARA SURESİ: 193 Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer çarpışmaktan vazgeçerlerse artık zulme sapanlardan başkasına düşmanlık edilmez.
ENFAL SURESİ : 39 Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görecektir.
ANKEBUT SURESİ : 3 Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir.
ZÜMER SURESİ : 49 İnsana bir zorluk/zarar dokunduğunda bize yalvarır-yakarır; sonra ona bizden bir nimet lütfettiğimizde şöyle der: "Bu bir ilim sayesinde verildi bana!" Hayır, öyle değil; o bir fitnedir ama onların çokları bilmiyorlar.
A'RAF SURESI: 27 Ey âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, edep yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sakın size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık
ENFAL SURESİ : 25 İçinizden sadece zulmedenlere çatmakla kalmayacak bir fitneden korkun. Bilin ki Allah'ın gazabı çok şiddetlidir.