IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22 Haziran 2011, 22:27   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Depresyona Astrolojik Bakış




Depresyona Astrolojik Bakış
Dünyada epidemi haline gelen depresyonu “bir şekilde” yaşamadım diyen çok az insan vardır. İleri düzeyde yaşandığı zaman hayatı tamamen paralize eden bu olgu eğer hafif sayılabilecek şiddette ise genelde göz ardı edilir. Depresyondayım diyen insana ‘bir şeyler ile oyalan, geçer” diye tavsiye verilirken, uzun sürdüğü zaman adınız sızlanan, abartan, şımarığa bile çıkabilir. Genelde ölüm, ayrılık gibi somut bir olayın arkasından yaşandığı düşünülür ve zamanın her yarayı iyileştireceği inancı ile çok üstüne gidilmez.
Bir diğer yanlış kanı da kuvvetli insanların depresyon ile baş edebildiği ancak zayıf ve belkide biraz keyfine düşkün insanların bu “kötü” olarak nitelendirilen tecrübeyi uzun süre yaşadığı şeklindedir. Depresyonun kuvvetli olmak veya olmamak ile alakası yoktur sadece bazı insanlar duyguları ile daha sıkı bir iletişim içindedir, diğerleri duygularını kontrol edeyim derken depresyonu bilinçaltına gönderir. Bilinçaltındaki depresyon kendini bu sefer vücud içinde ifade etmeye çalışacaktır.
Depresyon gizemli olarak insanın vücudunu ve onunla olan ilişkisini etkiler, psikosomatik hastalıklara davetiye çıkartabilir. Ne uyuyabilirsiniz, ne yataktan kalkabilirsiniz, kronik halsizlik sizi uyuşturur. Vücudunuz ile ilgilenmeme temel hijyenden bile sizi uzaklaştırabilir. Moraliniz zaten bozuktur, ayna ya baktığınızda daha da bozulur.
Depresyon kimilerinde bir olayın tetiklemesi ile ortaya çıkar, bazı olayların insana getirdiği kızgınlık, ümitsizlik ve yokluk hissi tartışılmaz, fakat her depresyonun nedeni bir olay değildir ya da ortada çok önemsiz sayılabilecek bir tetikleyici vardır. Kimilerini bir olay bir kaç sene depresyona sürüklerken, aynı olayın etkisi diğerlerinde bir kaç ay veya bir kaç hafta sürer.
Psikolojinin manik-depresyon diye adlandırdığı durumda, insan bir kendini ve duygularını dağların tepesinde, bir okyanusun dibinde bulur (nede olsa her yukarı çıkanın aşağı inmesi en temel fizik kanunudur.) Bu manik hal yani yukarı çıkış zaten depresyonun savunma mekanizmasıdır, kendini öyle büyük ve özel görmenin ardında mutlaka bir gölge ve karanlık yatar.
Bazı durumlarda ise depresyonu çocukluğun gerçek bitişi olarak da adlandırabiliriz, depresyon gerçekle yüzleşme, kendi benliğimizi ve limitlerimizi anlama sonucunda gelmiştir.
İleri derecede depresyon tedavisi psikiyatri ve psikoterapinin uzmanlarının konusudur fakat özellikle sebepsiz oldugu sanılan depresyon için astrolojinin vereceği görüş açısı oldukça önemlidir.
Psikolog ve ünlü astrolog Liz Greene’e göre Akrep ve Oğlak burçları yapıları itibari ile depresyona açıktır. Unutmayalım, Güneşimiz bu burçlarda olmasa da hepimizin haritasinda Oğlak ve Akrep yönü vardır. Eğer bu iki burç haritamızda kuvvetli ise, bu iki burcu yöneten gezegenler Mars, Satürn ve Plüton haritamızdaki Güneş ve Ay gibi kişisel gezegenlere sert açılar yapıyorsa, Satürn ve Plüton haritamızda kuvvetli ise, Mars, Satürn ve Plüton’a sert açı yapıyorsa, Satürn 4., 8. veya 12. evde ise ve/veya Venüs’e sert açı yapıyorsa, bütün bu gezegenlerin konumlarını yorumlayarak depresyonumuzun nedenleri hakkında astrolojiden çok şey öğrenebiliriz.
Bu gezegenlerin türlü kombinasyonları çok geniş bir yelpazeden depresyonun sebeplerini irdeler ancak her birinin temelinde insanın gerçek kişiliğinin ve özgür ifadesinin bir şekilde engellendiği ve bunları ifade etmek için sorumluluğu alamadığı gerçeği yatar. Sonuçta depresyon kızgınlığın yanlış yere yönlendirilmesidir.
Örneğin, Mars eylemin enerjisi olarak Güneş’e yani benliğimize hizmet eder. Diğer bir değiş ile kendimizi ifade etmek icin Mars’
ın enerjisine ihtiyacımız vardır. İlk Mars dönüşümüz olan 2 yaşını ele alalım. Bu yaşta çocuk kendi isteklerini yerine getirme kapasitesinin farkına varır ve eğer bu küçük çocuk anne veye baba tarafından bastırılırsa (anne bastırısa Ay-Mars, baba bastırırsa Satürn –Mars sert açıları) kızgınlık, utanç, yetersizlik duyguları zihnine kazınır ve gerçek doğasını ortaya koymasına engel olacak davranış biçimleri bilinçaltına yerleşmeye başlar. Bu çocuk ileride dışarıdan çok uyumlu bir insan olarak gözükebilir fakat ya agresif ve kızgın insanlarla baş edemeyen, ya da kendi kızgınlığını dışarı yansıtan (ben çok iyi ve uyumluyum fakat diğer insanlar çok kızgın ve agresif) bir insan olarak karşımıza çıkar veya tam tersi çok agresif bir insan olup kendi isteklerini sakin ve açık olarak ifade edemeyen bir insana dönüşür. İleriki yaşlarda içimizdeki “Özgür Çocuk” Mars ifade edilmek isterken yetersizlik duyguları veya Satürn korkuları ile bastırıldığında kızgınlık yön değiştirir ve tahmin edin..depresyon tetiklenir. Yani Mars enerjisi Satürn ve Plüton’a yönlendirilir, bütün temiz enerji, haraketsiz kızgınlık enerjisine dönüşmüştür.
Akrep ve Oğlak gibi duyguları yanlış yöne yönlendirme kapasitesine sahip iki burç daha var, Yay ve İkizler. Örneğin, ailemizdeki karanlık unsurlar ile çok özdeşleşmişsek onları “aile gölgesi” olarak ileriki yıllara taşırız ve bütün bu karanlık duyguları dışarı yansıtıp onlarla kavga edip dururuz. İkızler ve Yay burcu kuvvetli olan kişiler bu dışarı yansıtma konusunda çok başarılıdır, diğer insanlar, toplum hep karanlıktır. Sonunda kendilerini depresyona sokmayı başarıp karanlığı vücudlarına bulaştırırlar.
Depresyonun altında araştırmaya ve anlamaya değer sizle ilgili bir çok gizem vardır.
Depresyonu bile sonunda mükafat alacağımız bir tecrübeye dönüştürmek elimizdedir. Depresyon, temelleri erken çocukluğa dayanan bir çok sorunu anlayıp, düzeltme, ucu egomuza dayanan içimizdeki bütün bitirilmemiş işleri, kapanmamış konuları halletme fırsatı verir.
Yıllarca üzerinde uğraştığınız hedeflerinizi gerçekleştirmenizin ardından girdiğimiz depresyonun nedeni olarak, size bu hedefin sizin değil de haritanızda Güneş MC kavuşumu ile ifade edilen annenizin yaşanmamış hayatı olarak gözüküyor desem ne düşünürsünüz? Peki durup duruken düştüğünüz bunalımız nedeni yıllar önce bastırıp yaşayamadığınız üzüntü olabilir mi? peki ya üzerini örtüğünüz utanç? gösteremediğiniz öfke ve kızgınlık?
Doğum haritası bize kişinin bu doğal duyguları bastırma kapasitesinden bahseder. Psikoterapinin yeniden doğuş mekanizmaları, azmin başka yöne yönlendirilmesinin bu gibi durumlarda işe yaradığı söylenir fakat Satürn’ün yarattığı korkularınız bu azmi başka yöne yönlendirmeye engel olabilir mi? Malesef korkularımız bizim elimizi kolumuzu bağlarken, Plüton vari bilinçaltımızı da surekli besler.
Fiziksel ve duygusal alanda yetersizlik hissi, gerçek benliğimizi ifade etme yetisinin “gölge” tarafıdır. Eski inanışlarımızı gözden geçirmek, enerjimizi yeni inanışlarımıza aktarmak sayesinde Mars enerjimizi Satürn ve Plütondan arındırabiliriz. Ruhani boyutta her zaman kendimizi evrenin cömertliğine bırakmak, ruhumuzu beslemek ve desteklemek için gereklidir, ayrıca bu bir çok yarayıda sarmaya yarar.
Depresyondan kurtulmayı başarabilirsek, hayatımızda yeni bir dönem başlar (depresyon doğasında “Balsamik” özellikler taşır). Bu içimize yöneldiğimiz dönemi iyi anlayabilirsek, çürümeye başlamış eski duygularımızdan kurtulup, ruhumuzu yeni döneme hazırlarız.
Pelin Hattatoğlu

Kaynak:
Liz Greene and Howard Sasportas, Dynamics of the Unconscious, Seminars in Psychological Astrology, Volume 2.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
astrolojik, bakış, depresyona


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İlişkilere Astrolojik Bakış Açısı.. Sue Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 19 Temmuz 2012 17:25
Yaz Aylarına Astrolojik Bakış N999 Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 21 Mayıs 2012 16:43