[shera_hanif]

“Yeterince iyi miyim?”
“Her şeyin yükü neden hep benim omzumda?”
“Ben ne zaman dinleneceğim?”

Bu sorular günümüz kadınlarının iç sesi haline geldi. Psikolojik ve sosyolojik yönleri bolca tartışıldı, ama peki bu tükenmişliğin astrolojik bir arka planı olabilir mi?

Ay Burcu: Görünmeyeni Taşıyan Katman
Astrolojide Ay, bir kadının iç dünyasını, duygusal ihtiyaçlarını, annelik kalıplarını ve en derin kırılma noktalarını temsil eder. Kadınlar çoğu zaman Ay burçlarının enerjisiyle tükenir; çünkü o alan bastırılmış, dışarıya gösterilmeyen yüklerin evidir.
Ay Oğlak kadını, duygularını göstermez, güçlü durmaya çalışırken içten içe donakalır.
Ay Balık kadını, herkesin acısını yüklenir; empatisiyle kendini unutur.
Ay Başak olanlar, hep kusursuz olmaya çalışır; yetemedikçe yorgun düşer.
Ay burcu, kadının hangi duygusal kalıpla mücadele ettiğini ve “içsel izin” konularını ortaya koyar.

Mars ve Satürn: Savaş, Sınır ve Sorumluluk
Kadın haritasında Mars ve Satürn, hem dış dünyaya nasıl tepki verildiğini hem de içsel baskı alanlarını gösterir.
Mars Terazi: Hayır diyememek, içten içe bastırılan öfke.
Satürn Yengeç: Aileye duyulan sonsuz sorumluluk hissi ve suçluluk.
Mars–Satürn kareleri veya sert açılar: Sürekli çalışmak ama bir türlü tatmin hissedememek.
Kadınlar bu gezegenlerin baskısıyla ya tükenene kadar çabalar, ya da içten içe bastırılmış bir suçluluk döngüsünde yaşar.

Burçlara Göre Kadınların Neden Tükendiği

Koç kadınları her şeyi tek başına yapma eğilimindedir. Yardım istememek, sonunda yalnızlaşma ve içsel tükenmişlik getirir.
Boğa kadınları konfor alanına sıkışır. Değişimden kaçtıkça hayatta bir şeyler akmaz hale gelir.
İkizler kadınları zihinsel yükle tükenir. Sürekli iletişim hâlinde olmak, sonunda zihinsel yorgunluk yaratır.
Yengeç kadınları herkesin duygusunu sırtlanır. “Ben sonradan hallederim” dedikçe kendini ihmal eder.
Aslan kadınları takdir görmediklerinde solar. Alkışsız kalınca yaratıcı güçleri körelir.
Başak kadınları mükemmeliyetçilikle tükenir. Hep daha iyisi mümkün derken hiçbir şeyden tatmin olmazlar.
Terazi kadınları sürekli uyum sağlamaya çalışır. Kendi seslerini bastırmak, ilişkide görünmez olmaya yol açar.
Akrep kadınları duygularını saklar. İçlerinde birikir, birikir ve sonunda fiziksel ya da ruhsal patlamalar yaşarlar.
Yay kadınları kısıtlandığında tükenir. Özgürlük alanları daraldığında yaşam sevinçleri de azalır.
Oğlak kadınları sorumlulukları yutmaya eğilimlidir. “Ben hallederim” dedikçe yalnızlaşır ve tükenir.
Kova kadınları duygularını ifade edemez. “Ben farklıyım” savunması, onları bağ kurmakta zorlanır hâle getirir.
Balık kadınları herkes için yaşamaya başlar. Kendine alan açmadıkça hayal kırıklıkları birikir.

Astrolojik Tükenmişliğe Karşı Ne Yapabiliriz?

Ay burcunu tanı, neye duygusal olarak ihtiyaç duyduğunu fark et.
Mars yerleşimini anla, kendini nasıl savunduğunu ve ne zaman “hayır” diyemediğini keşfet.
Satürn baskısını çöz, sorumlulukla izin arasında denge kur.
Yaratıcı alanlar, doğa, su elementiyle temas, Ay ritüelleri bu yükleri hafifletir.
Haritanı bilen bir danışmandan destek alman, kendine dönüş yolunu aydınlatabilir.
Kadınlar tükenmiyor.
Sadece sürekli başkaları için yanarken, kendilerine ışık tutmayı unutuyorlar.

gökgündem

[beston]

Böyle bi başlık olay çıkmamışş 😆

Allahtan içerikk var ..

[Ezgi]

Başak kadınları mükemmeliyetçilikle tükenir. Hep daha iyisi mümkün derken hiçbir şeyden tatmin olmazlar.

En iyisi olsun derken tükendik bee..

[Feronia]

Kova kadınları duygularını ifade edemez. “Ben farklıyım” savunması, onları bağ kurmakta zorlanır hâle getirir.

kova burcu bana gore degil demek, duygularimi gayet iyi ifade edebiliyorum 😊

[shera_hanif]

Merkür ya da ikizler/yay aksı kuvvetlidir demek ki....

[shera_hanif]

Bugün X de bir hesaptan okuduklarımı aktarıyorum arkadaşlar...

Birisi, varlığınızın kıymetini anlamakta kalıcı bir körlük yaşıyorsa, onu görmeye zorlamak için harcadığınız her çaba, ruhunuzun toprağını çoraklaştıran bir kıyımdır. Her denemenizde biraz daha eksilirsiniz.

Buradaki mevzu, basit bir terk etme tavsiyesinden ziyade ontolojik bir harp ilanıdır. Öyle okuyabilirsiniz. Zira siz, kendi değerinizin tek ve nihai mabedisiniz. Bir başkasının, o mabedin avlusuna girmeyi reddetmesi, mabedin kutsallığını asla düşürmez. Sadece o kişinin, manevi mimariden anlamadığını gösterir. İnciyi, onu sadece bir taş parçası olarak görenin önüne defalarca sermenin incinin değerini artırdığı görülmemiştir. Bu durum; sizi, sürekli kendini ispatlamaya çalışan bir dilenciye dönüştürür.

Buradaki esas facia ki çoğumuzun sürekli yaptığı şey, değerinizi bir başkasının tasdikine endekslemek gibi korkunç bir hataya düşmek. Bu, ruhunuzun anahtarını bir yabancıya teslim etmek. O kişi, sizin değerinizi görmediği için değil, siz kendi değerinizi o kişinin gözlerinde aradığınız için kaybedersiniz. Kendi içsel krallığınızın hükümdarıyken, bir başka diyarın kapısında, beni de alın diye yalvaran bir sürgüne dönüşürsünüz. Değeriniz, siz onu sessizce geri çektiğinizde, en yüksek perdeden haykırır. Kıymet bilmezin en büyük cezası, artık sizin varlığınızın ışığıyla aydınlanamayacak olmasıdır.

Peki ya sonra n'olacak?
O kapıyı sessizce kapattığınızda, içinizde muazzam bir boşluk doğacak. İşte o boşluk, sizin gerçek değerinizi dolduracağınız bir fırsat. Oraya özgüveninizi, sanatınızı, yeteneklerinizi, yeni ufuklarınızı, sizi gerçekten görenlerin sevgisini koyabilirsiniz.
Söyle düşünün; siz, paha biçilmez bir antik çağ el yazmasısınız. Birisi sizi okumayı bilmiyor. Kusura bakmayın ama bu onun cehaletidir. Kütüphanenizi, sizi okuyabilecek olanlara açın.

[Aperson]

Kadınlar tükenmez bizleri tüketirler