Kailaş Dağı'nın Zirvesi: Şambala
 

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kimileri artık tüm insanlığın yeni bir eksen etrafında birleşmesi gerektiği görüşündeler. Hatta son asırlarda dünyanın girdiği bu kör döngüyü yeni bir ideolojinin ya da dinin doğum sancıları olduğu varsayımlar arasında yer alır. Doğacak olan yeni din veya düşüncenin de bir süre sonra hakimiyet kültürünün silahına dönüşmeyeceğini hiçbir teminatı yok. Çünkü sorun fikirlerde değil nasıl ve niçin uygulandığındadır.

Yani bizdedir...

Hakimiyet, anlamsız ve aptalca, boş heves ve gülünç kimliğimizde. Tüm dinler gelecek bir zamanda dünyada Altın Çağın yaşanacağını vaat eder. Kimi dinlere göre hakikat çağı, kimi dinlere göre Asrı Saadet vs... Belki de o gün geldiğinde bize bir zamanlar Lemuryalıları... O göz kamaştırıcı uygarlık düzeyini değiştiren Atlantislileri... Kudretli medeniyet seviyesine yükseltir. Kim bilir belki de Şambala ve Agarta da korunan sırlarda açılır. Ancak bu bilgilerin zamanında Lemuryalıları da, Atlantisleri de koruyamadığını, aksine sonlarını getirdiğini unutmamak lazım. Onlardan çok daha zayıf, çok daha kibirli, hatta daha öfkeli bir tür olan insanın bu ilimlerin nasıl kullanabileceğini düşününce, insan sormadan edemiyor.

Altınçağ gerçekten yaşanacak mı?

Bunun cevabı da basit. Bu bize bağlı. Biz, bize öğretilen dinlerin temelindeki 30 soruyuda hakkıyla uygulayamıyoruz.

İyi niyetli olmak...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Eğer bu psikoloji toplumlara hakim olursa, işte o zaman türümüz için en iyisini bekleme hakkımız doğar. O zaman belki aramızdan bazıları, hatta belki de birçoğumuz Şambala'ya davet edilir ve geleceğin büyüleyici dünyasını canlı görür, orada dünyamızı kökünden değiştirecek bilgilere sahip oluruz. Onların güvenini kazanmanın tek yolu, kitlesel saf düşünce ve kitlesel iyilik psikolojisidir. Sanmayın birkaç kişinin yürekli merhametli bir insan olması tüm insanlığı kurtaracak…

Hayır!

Tüm insanlık yüksek manevi düzeye ulaşmadığı sürece bu türün akıbeti karanlıktır. İyi insanlara verilen sırların, her zaman kötü insanların eline geçme tehlikesi var olmaya devam edecektir. Atlantis akıbetinden büyük ders almış olan Şambala, kendisini de, büyük sırlarını da en yüksek şekilde korumaya devam edecek. Dünya yüzeyinde kitlesel saf düşünce, iyi niyet, yüksek merhamet ve sevgi hakim oluncaya dek.. Ta ki yeryüzünde büyük bilimlerin yıkıcı gücü ve bozuk bireyler tamamen yok oluncaya dek...

Bir gün bunu başarır mıyız?

Bilemeyiz.

Şimdilik onlar bizi yerin altından korumakla birlikte, yüksek teknolojilerini bizden özenle saklıyorlar.

Çünkü bize güvenmiyorlar.

Aramızda gerçekten temiz yürek sayısı halen çok az. Şimdilik Şambala'yı yalnızca hayal ediyoruz. Ne olduğunu mantığımızla çözmeye çalışıyoruz. Ancak bu kadarı bile kendi meyvelerini veriyor...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

İşte onların kendi çocukları gibi gördüğü bizi, gizlice koruyup kolladığı düşüncesi, mutluluk ve güven duygusu veriyor. Tüm insanlığı aydınlık geleceğe ve uygarlığın zirvesine ulaştıracak fikri unutmamak lazım ki, bu efsanevi Şambala sakinlerinin kalpleri rafine edilmiş gibi temiz ve berraktır. İşte Şambala'nın bu akıl almaz gücünün temeli de bundadır. Belki de bir gün Kailaş Dağı’nın tüm sırları çözülecek ve merak ettiğiniz sorulara da cevap bulacağız. Hatta belki de Tibetli rahiplerin söylediği gizemli bir cümlenin anlamını kavrarız.

Dağı'nın zirvesine ulaşırsanız tırmanmaya devam edin.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]