IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 30 Kasım 2011, 22:21   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Peygamberin Hanımlarının Müslümanlara Rasulullah'ın Saadetini Öğretmesi




Peygamberin Hanımlarının Müslümanlara Rasulullah'ın Saadetini Öğretmesi:



Enes bin Malik (r.a.)'den şöyle dediği rivayet olunmuştur:

"Bir kere üç kişi Nebi (s.a.v.)'in gizli ibadetini sormak ve öğrenmek üzere Peygamber"in kadınlarının evlerine gelmişlerdi. Bunlara Peygam-ber"in ibadeti (nin kemiyet ve keyfiyeti) haber verilince güya azımsıyarak (bir ağızdan): 'Biz nerede, Rasulullah nerede? Allah onun işlenmesi muhte*mel kılınan bütün günahlannı mağfiret etmiştir1 dediler. (Sonra ona şöyle ahdettiler) içlerinden birisi: 'Ben geceleri daima namaz kılacağım, dedi. Öbürüsü de: Ben her zaman (her gün) oruç tutacağım' dedi. (Üçüncü) birisi: 'Ben de kadınlardan ayrı yaşayacağım, hiç evlenmeyeceğim1 dedi. Onlar bu söz üzerine iken Rasulullah (s.a.v.) bunların yanlarına gelerek:

- Siz şöyle şöyle söyleyen kimselersiniz, değil mi? Fakat şunu iyi biliniz ve iyi düşününüz ki ben sizin Allah'tan en çok korkanınız ve korunanınızım. Bununla beraber, bazen oruç tutarım, bazı günlerde tutmam. Gecenin bir kısmında namaz kılarım, bir kısmında da uyurum. Kadınlarla da evlenirim. (İşte benim sünnetim budur) her kim benim yaptıklarım hoşuna gitmez de ondan yüz çevirirse, benden değildir, buyurdu."[973]

Hafız İbni Hacer bu hadis konusunda:

"... Büyük şahsiyetlerin hareketleri taklid edilmek için takip edilir. Eğer bu hareketleri erkeklerden öğrenmek mümkün olmazsa bunun kadınlar tarafından açıklanması caiz olur, dedi."[974]

Alkame (r.a.)'den bir rivayete göre şöyle dedi: "Mü'minlerin annesi Aişe'ye sordum; dedim ki: 'Ey müminlerin annesi Rasulullah (s.a.v.)'in ibadet işi nasıldı? Günlerden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu?' Aişe, şu cevabı verdi: 'Hayır! Onun ameli devamlıydı. Rasulullah (s.a.v.)'in kadir olduğu şeye sizin hanginiz takat getirebilir ki?"[975]

Şureyh b. Hani'nin Ebu Hureyre'den naklen haber verdiğine göre (şöyle demiş): "Rasulullah (s.a.v.): 'Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah da ona kavuşmayı ister. Ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah'da ona kavuşmayı hoş görmez' buyurdu. Bunun üzerine ben Aişe'ye elerek:

-Ey Mü'minlerin annesi! Ben Ebu Hureyre'yi Rasulullah (s.a.v.)'den bir hadis rivayet ederken dinledim. Eğer (mesele) öyleyse biz helak olduk mektir, dedim. Aişe:

- Helak olan Rasulullah (s.a.v.)'in sözüyle helak olmuştur. Ne o? dedi.

Rasulullah (s.a.v.):

- Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah da ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah da ona kavuşmayı hoş görmez' buyurmuş. Halbuki bizde ölümden hoşlanan hiçbir kimse yoktur, dedim. Aişe:

- Bunu Rasulullah (s.a.v.) söyledi. Ama o senin anladığın manada değildir. Lakin göz yukarıya dikildiği, göğüs hızlı nefes alıp vermeğe başla*dığı, tüyler dikenlendiği ve parmaklar yumulduğu zaman o anda her kim Allah'a kavuşmayı dilerse AUah'da ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse; Allah da ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse; Allah da ona kavuşmayı hoş görmez manasınadır, dedi."[976]

Ubeydullah b. Kıptiyye bir rivayetinde şöyle dedi: "Ben de beraberlerinde olduğum halde Haris b. Ebu Rebia ile Abdullah b. Safvan Ümmü'l-Mü'minin Ümmü Seleme'nin yanına girdiler de ona batırılacak olan orduyu sordular. Bu mesele İbnü Zübeyr'in hilafeti günlerindeydi. Ümmü Seleme şöyle söyledi: Rasulullah (s.a.v.):

- Kabe'ye biri sığınacak ve kendisine bir ordu gönderilecek. Bunlar yerin bir çölünde iken yere batırılacakardır' buyurdu. Ben:

- Ya Rasulullah! O halde zorla götürülenin hali ne olacak? dedim.

- Onlarla berebar o da batırılacak. Lakin o kıyamet gününde niyetine göre diriltileceklerdir." buyurdular.

Ebu Cafer: "Bu çöl, Medine'nin çölüdür" demiş.[977]

Ümeyye b. Safvan'ın bir rivayetine göre;

O dedesi Abdullah b. Safvan, şöyle derken işitmiş. Bana Hafsa haber verdi ki: Kendisi Peygamber (s.a.v.)'i: "Bu beyte bir ordu gaza etmek için mutlaka kastedecektir. Fakatyerin bir çölüne vardıkları zaman ortada ulunanları batırılacak öndekileri arkadakilerine haykıracaklar, sonra onlar batırılacaklar. Ve onların haberini anlatan kovulmuş adamdan başka kimse kalmayacaktır" buyururken işitmiş: Bunun üzerine bir adam:

- Sana şahid olurum ki, Hafsa adına yalan söylemedin. Hafsa da Peygamber (s.a.v.)'in üzerinden yalan söylememiştir, dedi.

Sümame (Yani İbn-i Hazen el-Kuşeyri) rivayet etti (dedi ki): Aişeye rastladım da kendisine nebizin hükmünü sordum. Aişe hemen Habeşli bir cariye çağırdı.

- Buna sor! Çünkü Rasulullah (s.a.v.)'e nebizi o yapıyordu, dedi. Bunun üzerine Habeş'li cariye:

- Ben ona geceden bir tulum içinde nebiz yapar ve ağzını bağlayıp, asardım. Sabahladığı vakit ondan içerdi, dedi.[978]

Hemen ona git de sor: Sonra gel de sana verdiği cevabı bana haber ver! demiş (Sad diyor ki):

- Bunun üzerine ben, Aişe'ye gitmek üzere yola çıktım ve Hakim b. Eflah'a vararak Aişe'ye beraber gitmek üzere, onu yanıma almak isterdim. Hakim:

- Ben ona yaklaşmam. Çünkü ben onu şu iki fırka hakkında birşey söylemekten nehyettim de o buna razı olmayarak bildiğini işledi... dedi. Ben Hakim'e, yeminle ısrar ettim. Bunun üzerine (benimle) geldi. Beraberce Aişe'ye gittik. Ve yanına girmek için izin istedik. Aişe, bize izin verdi; yanına girdik. Hakim'i (görünce) onu tanıyarak:

- Sen, Hakim misin? dedi. Hakim:

- Evet cevabını verdi. Aişe:

- Yanındaki kimdir? dedi. Hakim:

- Sa'd b. Hişam'dır, cevabını verdi. Aişe:

- Hangi Hişam? dedi. Hakim:

- Amir'in oğlu! dedi. Bunun üzerine Aişe, ona rahmet okudu ve:

- Hayırdır inşaallah! dedi. (Ravi Katade: 'Hişam Uhud harbinde

vurulmuştu' demiştir) Sad diyor ki:

- Ey mü'minlerin annesi! Bana Rasulullah (s.a.v.)'in ahlâkını anlat! edim. Aişe:

- Sen Kur'an okuyorsun deği mi? dedi.

- Evet okuyorum, dedim.

- İşte Nebiyullah (s.a.v.)'in ahlâkı Kur'an idi, dedi. Bunun üzerine ben kalkmaya davrandım. Ve (bundan sonra) ölünceye kadar kimseye birşey sormamaya niyet ettim. Sonra aklıma geldi de:

- Bana, Rasulullah (s.a.v.)'in gece namazını anlat! dedim; Aişe:

- Sen Müzemmil sûresini okuyorsun değil mi? dedi.

- Evet okurum! cevabını verdim; Aişe:

- İşte Allah Azze ve Celle bu surenin başında gece namazını farz kıldı. Bunun üzerine Nebiyullah (s.a.v.) ile ashabı bir sene gece namazına kalktılar. Allah bu surenin sonunu on iki ay semada tuttu. Nihayet bu surenin sonunda tahfifi indirdi ve artık gece namazı farzdan iken nafile oldu. dedi. Ben:

- Ey mü'minlerin annesi! Bana, Rasulullah (s.a.v.)'in vitrinden haber ver, dedim. Aişe:

- Biz onun misvakini ve abdest suyunu hazırlardık. Allah da onu gecele*yin ne zaman uyandırmak dilerse uyandırırdı. Bunu müteakib misvak kulla*nır; abdest alır ve dokuz rek'at namaz kılardı. Bu rekatların yalnızca sekizin*cisinde oturur, Allah'ı zikreder, ona hamd eyler ve duada bulunurdu. Sonra selam vermeden ayağa kalkar dokuzuncu rekatı da kılardı. Sonra oturarak Allah'ı zikreder, ona hamdeyler ve duaederdi. Sonra bize işittirecek derece*de selam verirdi. Selam verdikten sonra oturduğu yerden iki rekat namaz kılardı. İşte yavrum bu namaz onbir rekattır. Nebiyullah (s.a.v.) yaşlanıp et tutunca vitri yedi kılmaya başladı. Bu iki rekatı yine eskiden kıldığı gibi kıldı. Böylece bu da dokuz rekat oldu. Yavrucuğum! Nebiyullah (s.a.v.) bir namazı kıldı mı artık ona devam etmeyi severdi. Şayet kendisine uyku veya bir sızı galebe çalar da gece namazını kılamazsa (onun yerine) gündüzün on iki rekat namaz kılardı. Nebiyullah (s.a.v.)'in bütün Kur'an'ı bir gecede okuduğunu bütün bir gece sabaha kadar namaz kıldığını ve Ramazandan aşka tam bir ay oruç tuttuğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine İbni Abbas'a giderek Aişe'nin söylediklerini ona anlattım. İbni Abbas:

- Aişe doğru söylemiş! Onun yanına girip çıkar olsam mutlaka onun yanına gider, bunları onun ağzından dinlerdim, dedi. Ben:

- Senin onun yanına girmediğini bileydim, onun hadisini sana söyle*mezdim, dedi.[979]

Kureyb'in rivayetine göre:

Abdullah İbni Abbas ile Abdurrahman b. Ezher ve Misver b. Mahrame kendisini Peygamber (s.a.v.)'in zevcesi Aişe'ye göndererek şöyle demişler:

- Aişe'ye bizim hepimizden selam söyle ve ikindiden sonra iki rekat namazın ne olduğunu ona sor. Dedi ki:

- Biz senin bu iki rekatı kıldığını haber aldık. Halbuki Nebi (s.a.v.)'in bunu nehiy buyurduğunu duymuştuk. İbni Abbas: "Ben, Ömer bin Hattab ile birlikte bu namazdan dolayı insanları döverdim" demiş.

Kureyb demiş ki: "Bunun üzerine ben Aişe'nin yanına girdim. Benimle gönderdikleri haberi kendisine tebliğ ettim." Aişe:

-Ümmü Seleme'ye sor! dedi. Ben hemen beni gönderen zevatın yanlarına çıkarak Aişe'nin söylediklerini onlara haber verdim. Onlar, beni Ümmü Seleme'ye de, Aişe'ye gönderdikleri aynı suali sormaya gönderdiler. Ümmü Seleme (r.a.):

- Ben Rasulullah (s.a.v.)'i o iki rekatı kılmaktan nehyederken işittim, ama sonra kendisini bunları kılarken gördüm. Onları kıldığında, vakit, ikindi idi. Sonra benim yanıma girdi, yanımda Ensar'ın Beni Haram kabilesinden bazı kadınlar vardı. Ben kendisine cariyeyi göndererek:

- Rasulullah (s.a.v.)'in yanıbaşına dur da ona de ki: Ümmü Seleme, Ya Rasuluallah ben, senin bu iki rekatı kılmaktan nehiy buyurduğunu işitiyorum. Halbuki şimdi onları kendinin kıldığını görüyorum! diyor. Şayet eliyle işaret ederse geri çekil! Kız dediğimi yaptı. Rasulullah (s.a.v.) eliyle işaret etti. O da geri çekildi. Namazdan çıkınca: "Ey Ebu Umeyye'nin kızı! İkindiden sonra kıldığım iki rekatı sormuşsun. (Sebebi şudur ki) Bana Abdulkays (kabilesin)den bir takım kimseler geldiler de, öğle namazından onra kılmakta olduğum iki rekat nafileden beni alıkoydular. İşte bu iki rekat, o rekatdır" buyurdular.[980]

Ebu Seleme bir rivayetinde: "İbni Abbas'ın, yanına Ebu Hureyre ile beraber otururlarken bir adam geldi, ona: 'Bana kocasının ölümünden kırk gün sonra doğuran kadın hakkında fetva verin' dedi. İbni Abbas: 'Bu kadının iddeti iki müddetin uzun olanıdır' dedi. Bunun üzerine Ebu Seleme ben de: Hamilelerin iddeti de, doğurmalarıdır' dedim. Arkasından Ebu Hureyre Ebu Seleme'yi kastederek: 'Ben kadeşimin oğlu ile bareberim' dedi. Hemen İbni Abbas azadlısı Kubeys'i Ümmü Seleme'ye meseleyi sormak için gönderdi. Ümmü Seleme: 'Sübey'atü'l-Eslemiyye'nin kocası o hamile iken öldürüldü. Onun ölümünden kırk gece sonra doğum yaptı. Hemen nişanlandı ve Ebu Senabil ile nikâhlarını Rasulullah kıydı."[981]

Nebi (s.a.v.)'nin hanımlarının çevrelerindeki toplumla olan beraberlik*lerini sürdürdüklerine dair iki sahih hadis kitabı olarak kabul edilen Buhari ve Müslim'in dışından vereceğimiz ve bu konudaki en kuvvetli delil olan hadisi sunarak bitiriyoruz. Bu aynı zamanda müslüman kadının sosyal, hayata katılımına ve erkeklerle beraber olmasına da delil olarak kabul edilir.

Aişe binti Talha'dan bir rivayete göre şöyle dedi: "Ben Aişe'nin himayesi altında iken her beldeden insanlar onun yanına gelirken şöyle dedim. Özellikle yaşlılar benim onun yanındaki konumumdan dolayı bana geliyorlar. Gençler ise beni kardeş kabul ediyorlar ve bana hediye veriyor*lardı. Aynı zamanda çeşitli beldelerden bana mektup yazıyorlar. Ben de Aişe'ye şöyle diyorum: "Ey teyze, bu falancanın mektubu ve hediyesidir1. Bunun üzerine Aişe bana: 'Ey kızım, o mektuplara cevap ver ve hediyesinin karşılığını gönder. Eğer sen gönderecek bir şey bulamazsan ben sana vere*yim, dedi. O da sen bana ver, dedi."[982]

Not: Yukarıdaki bu deliller -özellikle Peygamber (s.a.v.)'in hanımla-nylaulgili olanları- hayatın çeşitli kademelerinde erkeklerle mü'min kadın*larının genelinin buluşmasına ait deliller arasında bazıları tekrar zikredilecektir.Bizi bu tekrarı yapmaya iten şey Peygamber'in hanımlarının (r.a.) diğer bazı Özel durumların dışında müslüman hanımlarla aynı hükümlere tabi olmalarıdır. Her ne kadar hicab konusunda özel bir durumları olmasa da, çevrelerindeki hayattan kopuk olarak yaşamaları farz kılınmamıştı. Onun i-çin, bütün hanımların genelinin toplumla ve insanlarla olan ilişkilerini sür*dürdükleri gibi onlar da perde arkasındanda olsa onların hayatına katılmışlardır. [983]

Üstad Muhammed El-Gazâlî'nin Takdimi

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
hanımlarının, peygamberin, saadetini, öğretmesi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Peygamberin Kardeşleri Afrodit İslamiyet 0 14 Kasım 2011 13:04
Senin Yolunu Arıyoruz Ya Rasulullah Sim İslamiyet 0 17 Ağustos 2011 12:42
Özlemim Solmayacak Ya Rasulullah Sim İslamiyet 0 17 Ağustos 2011 12:25
Hz. Rasulullah'ın (sav) Şemaili. flaş Ay İslamiyet 1 22 Nisan 2010 12:07
Rasûlullah (s.a.v.) fatiha sûresini nasıl okurdu? AsiL Kuran-ı Kerim 0 25 Ağustos 2008 23:13