IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 21 Ağustos 2014, 18:35   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
DİN EĞİTİMİ "DRAMA"YI KEŞFEDİYOR




Drama, eğitimde yakın zamanda keşfedilen ve sonuca ulaştıran etkileyici bir yöntem. Öğrenciyi edilgen ve ezberci bir konumdan çıkarıp bilgiyi sentezleyebilen, gündelik hayatında kullanabilen bir konuma ulaştırıyor. Aktif öğrenmeyi hızlandırıyor. Dramanın din eğitiminde kullanılması için 2005’ten bu yana yurt çapında önemli çalışmalar yapan Eğitim Uzmanı Fatma Kotan, 81 ilimizin neredeyse tamamına yakınında seminerler vermiş.  Bir haftalık seminerlerle kimi Kur’an kursu öğreticilerinin drama yönteminde derinleşebildiklerini ve dramayı din eğitiminde etkili bir eğitim metodu olarak kullanabildiklerini görmüş.Eğitimcilerin günümüz gençlerinin psikolojisini, kullandıkları jargonları anlamakta ve gençlerin diline uygun bir anlatım gerçekleştirmede zorlandıklarına, bu zorluğu ise drama yöntemiyle kolayca aşabildiklerine şahit olmuş. Diyanet televizyonunda uzun bir süre bu konuyu örnekleriyle ele alan Kotan, ailelerden de konuya ilginin büyük olduğunu ifade ediyor. Çünkü drama bilgiyi çocuğa dikte etmiyor, zorlamıyor, ezberletmiyor. Hayatın içinden bir kurguyla çocuğun empati yaparak, düşünerek ve uygulayarak içselleştirmesini sağlıyor. Zorlama yok, benimsetme, etkileme ve sevdirme var. Drama; ezbere dayalı eğitime karşı geliştirilen, “yaparak, yaşayarak öğrenme” anlamını taşıyan yeni bir anlayış. Drama bir tiyatro değildir. Katılanların hayata bakışlarını, algılarını geliştiren etkili bir eğitim yöntemidir.

EĞİTİMDE DRAMAYI İLK KEZ BİR KÖY ÖĞRETMENİ KEŞFEDİYOR

Dramayı ilk kullanan kişi yüzyıl öncesinde yaşayan bir köy öğretmeni Harriet Finlay-Johnson oluyor. Eğitim tarihinin etkili isimlerinden John Dewey ise eğitimde dramayı yöntemleştiriyor. Ülkemizde ise İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Prof. Dr. İnci San gibi birçok eğitimci; dramanın eğitimde yaygınlaşmasında öncülük ediyor. Bugün ise din eğitiminde dramanın kullanılması konusu Diyanet İşleri Başkanlığı, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğünde görevli olan Fatma Kotan’ın çalışmalarıyla yürütülüyor. Din eğitimine yönelik eğitim materyalleri hazırlayan Kotan, okul öncesi 4-6 yaş grubu, ilkokul 1. Sınıf ve Kur’an kurslarına yönelik kitaplar hazırlıyor. 2012 yılında gerçekleştirilen “Yaygın Din Eğitimi Sempozyumu”nda da konuyu irdeleyen Kotan, 2004’ten bu yana Kur’an kurslarında öğrenci merkezli bir eğitim sisteminin yerleştirilmeye çalışıldığını, bilginin depolanmasından ziyade drama yöntemi yardımıyla davranışlara kazandırılmasını amaçladıklarını ifade ediyor. Çünkü drama çalışması katılımcılara çeşitli sosyal rolleri ve sosyal problemleri inceleme fırsatı veriyor. Farklı problemlerin canlandırılması sorunların daha iyi kavranmasını sağlıyor. “Anlatırsan unutabilirim, gösterirsen hatırlayabilirim, içine beni de katarsan asla unutmam” diyen bir Çin atasözündeki gibi olayların içine kişileri de dahil ederek gerçekleştirilen bir eğitim yöntemi.

PEKİ BU NASIL OLUYOR?

Uluslararası bir yardım kuruluşu, bir ilkokuldaki öğrencilerin dikkatini dünyada yaşanan açlığa çekmek istiyor. Öğretmen tüm çocukları konferans salonuna topluyor. “Önce pastalarımızı yiyelim” diyor. Derken öğrencilerin yarısına pasta yetmiyor. Pasta servisi yapılmayan öğrenciler “Ama bu haksızlık, onlar yedi biz yiyemedik, canımız çekti” diyor. Öğretmen kürsüye çıkıyor. “Çocuklar, aldığımız pasta sayıya göre dilimlenmediği için bazılarınıza büyük dilim düştü, bazılarınıza da kalmadı. Tıpkı dünyadaki kaynaklar gibi, kimi ülkeler bu kaynaklardan çok kullanır, kimilerine hiç kalmaz. Açlık ve sefaletin olduğu ülkelerde de tıpkı sizin şu anki durumunuz gibi dünyadaki gelir pastasından pay alamayan insanlar aç olarak yaşamaktadır” diyor. Çocuklar konuyu pür dikkat dinlerken öğretmen “Merak etmeyin, diğerlerinizin pastaları gelecek, dünyadaki gelir pastasındaki eşitsizliği anlatmak için böyle bir dramatizasyon yaptık. Kapıları açabilirsiniz” diyor. Açılan kapılardan diğer öğrencilerin pastaları geliyor.
Hangi öğretmen kürsüye çıkıp saatlerce dünyadaki gelir eşitsizliği ve açlık konusunu anlatırsa anlatsın bu derece etkili olmayacaktı. Dramada kişilerin olayın içine çekilmesi, konuyu bizzat yaşamaları, empati kurmaları ve etkilenmeleri bu şekilde son derece mümkün. Kimi araştırmalara göre insanlar okuduklarının %10’unu hatırlıyor; işittiğinin % 20’sini, gördüğünün % 30’unu, hem görüp hem işittiğinin % 50’sini, söylediğinin %70’ini, yapıp söylediğinin ise % 90’ını. Tüm duyu organlarının ve algılama şekillerinin aynı anda olaya dahil edildikleri bir yöntem drama. Etkili olma derecesi ise kurgunun gücüne bağlı.

AHLAKIN ÖNEMİNİ NASIL ANLATIRIZ?

Etkinlik konularından biri ahlaki değerlerimiz olsun ve ortalama 80 dakikalık bir süre etkinliğe ayrılsın. Drama yöntemleri olarak soru cevap, kolaj, donuk imge gibi teknikler kullanılsın. Kağıt, kalem, makas, yapıştırıcı, kartvizit, hadis, ayet, atasözleri, resimler vs. materyaller kullanılsın. Dersin işleniş örüntüsü ise şöyle olsun: Öğretmen değerlerin yazılı olduğu materyalleri duvara asar. Öğrencilere duvardaki görselleri ve yazıları incelemelerini söyler. Öğrencilerden bu materyallerin niçin duvara asılmış olabileceklerini merak etmelerini ister. Duvardaki değer isimlerinden kendilerini en iyi anlatan bir tanesini seçmelerini ister. Bu değeri ayet, hadis, atasözleri ve farklı kaynaklardan bilgilerle, resimlerle ve diledikleri gibi yorumlayacakları, resimleyecekleri bir kartvizit oluşturmalarını ister. Herkes hazırladığı kartviziti bir kutunun içine atar. Öğrenciler kutuyu karıştırır ve herkes kutudan bir kartvizit çeker. Öğrenciler kutudan aldıkları kartvizitlerde belirtilen değeri, nasıl tanımlandığını okuyarak onu hangi arkadaşının yazmış olabileceğini tahmin etmeye çalışır.
Bu yöntemde öğrencinin değerler hakkında bol bol düşünmesi, derinleşmesi sağlanır. Bu şekilde öğrenci değerlerin isim ve anlamlarını öğrenir, onlarla ilgili ayet ve hadislerden haberdar olur. Hazırladığı kartvizitlere kendi hayatından örnekler ve anlamlar katar. Kartvizitlerin kime ait olduğunu tahmin etmeye çalışırken birbirlerini onurlandırıcı sözler söyler, birbirlerini güzel davranışa teşvik etmiş olurlar. Kendilerine ve birbirlerine saygıları artar.
Değerlerimizi anlatan etkileyici bir hikaye ile 80 dakikalık zevkli bir çalışma sonlandırılır. Hikayeye göre su, ateş ve ahlak birbirlerini çok seven üç arkadaşmış. Uzun süre birlikte dolaşıp eğlenceli oyunlar oynamışlar. Günlerden bir gün “Ayrılırsak ne yaparız?” diye hüzünlenmişler. Ayrıldıktan sonra birbirlerini nasıl bulacaklarını merak etmişler. Önce suya sormuşlar, “Kaybolursan seni nasıl bulabiliriz?”  “Nerde bir şırıltı duyarsanız ben ordayım, bu yer bazen yeşilliklerin arası, bazen bir kayalık, bazen de vadi olabilir” demiş. Ateşe sormuşlar, “Seni yitirirsek nerde bulacağız? Nerde bir duman görürseniz oraya gelin, ben orda olurum” demiş. Sıra ahlaka gelmiş. Seni kaybedersek nerde bulabiliriz? Ahlakın cevabı çok üzücü olmuş. “Beni kaybederseniz bir daha kolay kolay bulamazsınız…”


Semerkand Dergisi

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
dramayi, dün, eĞİtİmİ, keŞfedİyor


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Okul Öncesi Eğitimde Drama "Sosyal Duygusal Gelişim" Seti pyracantha Aile Evlilik ve Çocuklar 0 08 Kasım 2011 19:40