IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20 Aralık 2010, 03:54   #1
Çevrimdışı
Ein
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Korkuyorsun Ademoğlu!




Caminin kapıları büyük bir gürültüyle kapandığında dizleri üstüne çökmüştü bile. Buzlu camlardan içeri süzülen ay ışığı tanrıya açtığı kollarını aydınlatıyordu bir tek. Gözyaşlarının tuzu göğsündeki yarayı acıtıyordu ama tek hissettiği; mutluluktu. Mutluydu ama umutsuzdu da. Sabah daha güneş doğmadan atmıştı kendini Allah'ın evine. Yalın ayak ve susuzluktan kuruyan dudakları mırıldanarak...



«Affet Allah'ım... affet»



Hala gözleri kubbenin oyuğunda karanlığa bakıyordu. Gözyaşları birikti göz çukurlarında. Başını usulca öne eğdi. Ölüme yürüyen bir kulun bakışlarını gösterdi dört bir yana. Yumruklarını sıktı. Kollarını iki yana açmış bekliyordu ölümü. Ölüm meleğini.



«Gel... Yalvarırım... Sana geldim. İşte uzandım kollarına... Ruhumu götürmene geldim...»



Ay ışığı karanlıkla örtülmeye başladı. Ağır ağır soluyan bir nefes hissetmeye başladı ensesinde. Tedirgin yüreğine içinden haykırıyordu



«Korkmuyorum...»



«Korkuyorsun!!!»



«Korkmuyorum... Günahlarım revan etti yüreğimi Allah'ım. Bir gün yüzü daha görmek hak değil bana.»



Arkasına dönme cesareti yoktu bedeninde. Bir demet ışık süzmesi vardı sanki kubbenin içinde. Mıhladığı gözlerini kırpamıyordu.



«Korkuyorsun. Ey ademoğlu sen eğmezdin başını unuttun mu? İnanmazdın beni ve seni yaratana. Şimdi, ne edersin bu halde?»



«Bir sözüm yok hiçbirine. Ama, dermansız her bir günüme merhamet ey melek.»



Dışarıda hava yazdı ama soğumaya başladı dört duvarın içi. Sonra ıslıkla esmeye başladı rüzgar.



«Ademoğlu bilir misin ölüm diye bildiğiniz, doğmaktır gerçek hayata? Senin canını almak iyiliktir sana.»



«Hayır, merhamet. Yıllar yılı cellatlık ettim tüm kullarına.»



«Ben de bir kulum, unutma!»



«Sen kulluğumun sahibisin yaratandan ötürü. Bir hançer getirdim yeleğimde. Eğer sen almazsan, ben alırım bu canı. Tek dermanım bu kaldı kendime»



«Sen aldığını sanırsın, verirsin bana. Hep istersiniz ekmeden buğdayı, başağı vermesini. Şimdi de günahla kavrulan yüreğinle âhireti mi istersin? Ömründe aldığın canları düşünmedin mi? Kendini ölüm meleği sandın. Cehennem bile soğuk gelir affına»



Gittikçe artan rüzgar sarsıyordu bedenini. Tel tel saçları, kucağına düşmeye başladı.



«Hep bir yolda yürüdüm, nereye varacağımı bilmeden. Firavun oldum düşünmeden ölümü... Kafir... (ağlamaya başlar) Kafir oldum affına sığındım, geldim kapına... Al bu canı at ateşine ama bana bırakma. Kor demirden ceketler giydir, erisin derim çekeyim cezamı.»



Sözünü keser.

«Suss!»



Sessiz bir bekleyiş vardır. Kucağına yığılan saçları yavaşça yükselir önünde. Üç beş metre karşısında bir pencere oluştururlar. Kalbinin sesini kulaklarında duymaya başlarken çığlıklar gelir dört bir yandan. Yüzünü aydınlatan alevlere bakakalır.




«Ne o? Şaşırdın mı ademoğluuu? Al hançeri ver canını. Götüreceğim yerle tanıştın artık»



Tek bir kelime bile çıkmadı kursağından. Düşündü. Dünya neresiydi? Ve ölümden ötesi? Ağlamaktan titreyen yüzünü yakıyordu sıcağı. Her bir ruh iskeletiyle köz oluyordu uçsuz bucaksız kazanda. Gözleri yoktu. Birbirlerine sarılıp Allah'ın adını haykırıyorlardı. Birden tutuştu saçlar ve yok oldular.

Karanlıkta bir ay ışığı kalmıştı, bir de Azrail.



Yaşlı adamsa çoktan hançerlemişti göğsünü.



Sabah namazında camiye gelenler bir tek hançerini buldular yerde, bir de ağarmış saçlarını.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
ademoğlu, korkuyorsun


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık