IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By yeSa

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Temmuz 2020, 19:21   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hayırlı Evlat Hayırlı Aile




Yaşlı annesi hasta yatağında biricik oğlunun gözlerinin içine bakıyor, sonra da şu vasiyette bulunuyordu:

– Oğlum, ben ölünce senden istediğim ilk şey, beni yalnız bırakmam andır.

– Seni nasıl yalnız bırakmayacağım anneciğim?

– Her cuma gün benim kabrimi ziyaret ederek, fatihalar okuyup, dualar ederek, diye cevap verdi.

Annesine son derece saygılı oğul, bu vasiyeti aklına koydu. Vefatından sonraki ilk cuma ziyaretine gidip fâtihaJar, ihlâslar okudu, bildiği dualarla dua edip annesinin ve yanındaki müzminlerin ruhlarına hediye etti.

Bu ziyareti devam edip giderken, bir gece sevgili
annesini rüyada gördü. Şöyle diyordu anneciği kendisine:

– Benim iki gözüm sevgili yavrum, sözümü tuttun, beni her cuma ziyaret ederek yalnız kalmaktan kurtardın. Şunu iyi bil ki ben ruhlar âleminde senin hediyelerinle huzur ve saadet içindeyim. Yattığım yatağımın yastığının içinde sanki reyhan dolu. Öylesine güzel kokular, tatlı râyihalar duyuyorum. Sadece ben değil, senin okuduğun fâtihalar, yaptığm iyiliklerle yanımdaki komşular da rahatsızlıktan kurtuluyor, onlar da istifade ediyorlar. Sakın bu ziyaretten geri kalma, bir gün gelip de dünya işlerine dalıp geçmişlerini unutur olma!

Gariptir ki, bu gencin oğlu babasmm bu kabir ziyaretlerini görüyor, o da kendisine ölçü alıyordu. Aradan zaman geçti. Yaşlanan baba, nihayet her fâni gibi ömrü bitip vefat etti. Perşembe günü defni yapılmasına rağmen, cuma günü oğlu hemen kabrini ziyarete geldi. Fâtihalar okudu, dualar hediye etti. Sonra da sadakalar verip hayırlar yaptı. Ona dediler ki:



Yaşlı annesi hasta yatağında biricik oğlunun gözlerinin içine bakıyor, sonra da şu vasiyette bulunuyordu:

– Oğlum, ben ölünce senden istediğim ilk şey, beni yalnız bırakmam andır.

– Seni nasıl yalnız bırakmayacağım anneciğim?

– Her cuma gün benim kabrimi ziyaret ederek, fatihalar okuyup, dualar ederek, diye cevap verdi.

Annesine son derece saygılı oğul, bu vasiyeti aklına koydu. Vefatından sonraki ilk cuma ziyaretine gidip fâtihaJar, ihlâslar okudu, bildiği dualarla dua edip annesinin ve yanındaki müzminlerin ruhlarına hediye etti.

Bu ziyareti devam edip giderken, bir gece sevgili
annesini rüyada gördü. Şöyle diyordu anneciği kendisine:

– Benim iki gözüm sevgili yavrum, sözümü tuttun, beni her cuma ziyaret ederek yalnız kalmaktan kurtardın. Şunu iyi bil ki ben ruhlar âleminde senin hediyelerinle huzur ve saadet içindeyim. Yattığım yatağımın yastığının içinde sanki reyhan dolu. Öylesine güzel kokular, tatlı râyihalar duyuyorum. Sadece ben değil, senin okuduğun fâtihalar, yaptığm iyiliklerle yanımdaki komşular da rahatsızlıktan kurtuluyor, onlar da istifade ediyorlar. Sakın bu ziyaretten geri kalma, bir gün gelip de dünya işlerine dalıp geçmişlerini unutur olma!

Gariptir ki, bu gencin oğlu babasmm bu kabir ziyaretlerini görüyor, o da kendisine ölçü alıyordu. Aradan zaman geçti. Yaşlanan baba, nihayet her fâni gibi ömrü bitip vefat etti. Perşembe günü defni yapılmasına rağmen, cuma günü oğlu hemen kabrini ziyarete geldi. Fâtihalar okudu, dualar hediye etti. Sonra da sadakalar verip hayırlar yaptı. Ona dediler ki:

– Baban daha dün vefat etti, ertesi cuma günü sen hemen ziyarete gittin, babanın böyle bir vasiyeti mi var yoksa?

Şöyle cevap verdi:

– Hayır, babamın böyle bir vasiyeti yoktur. Ancak ben babamdan böyle gördüm. O, ölmüşlerini her cuma günü ziyaret eder, onlara mânevi hediyelerde bulunur, ikramlar ederdi. Ben de babama aynı şekilde mânevi hediyeler gönderiyor, onun yaptığının aynını yapıyorum. Ben bunu yapmalıyım ki, benim arkamdan gelenler de bana aynı ikramı yapsın, aynı şekilde hediyelerde bulunsunlar. Nitekim ben babamdan gördüğümü yapıyorum. Ben babamdan görmeseydim, herhalde görmediğim şeyi yapmazdım, yahut zor yapardım.

İrşâd kitapları derler ki:

– Bu âilede bu anlayış devam edip gitti, ölenlerinin arkasından kalanlan her cuma, yahut münasip bir gün mezar ziyareti yapar, ölmüşlerine Kur’an okur, sadakalar verip, hayırlar işleyerek sevaplar bağışlardı. Bu sebebten bunlara “Hayırlı âile” ismi verildi. Herkes bu “Hayırlı aile” den kız alıp oğlunu evlendirmeye can atardı.


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
dini hikaye


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hayırlı evlat Ahmet Kural Seth Haber Arşivi 1 26 Kasım 2014 00:46
Hayırlı Evlat cLaS Haber Arşivi 0 06 Temmuz 2012 16:21
Hayırlı Evlat İçin Dua efLatun İslamiyet 0 13 Kasım 2011 18:25
'Hayırlı Evlat' için 5 Önemli Eğitim Şart Asimavi Aile Evlilik ve Çocuklar 0 14 Temmuz 2008 11:45
Hayırlı evlat! Metin Haber Arşivi 0 05 Aralık 2007 23:10