IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 21 Mart 2009, 02:03   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kars İli Hakkında Bilgiler




KARS BiTKi öRTüSü

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kars'ın doğal bitki örtüsü yükselti ve iklim özelliklerine göre şekillenmiştir. Doğu Anadolu'nun kuzeyine yerleşmiş bulunan bu yüksek plato, aslında doğal orman alanı içerisindedir. Doğal orman sınırlarının oluşmasında birinci derecede rol oynayan nemlilik oranı ilde Doğu Anadolu ‘nun diğer bölümlerine göre daha yüksektir. Nemlilik oranına bağlı olarak ormanların doğal alt sınırı yükselmektedir. Orman alt sınırı Kars'ta 1800-1900 m'den başlamaktadır.

Kars yöresinin diğer bir özelliği de bitki örtüsünün doğal üst sınırı çok yükseklere çıkabilmesidir. Bölgede ormanlar 2800 m'ye kadar çıkabilmektedir. Yurdun bir başka yerinde ormanların bu kadar yükseklere çıktığı görülmemektedir.



Bugün Kars ilinin büyük bir bölümü ormanlardan yoksun bulunmaktadır. Asırlardır süren olumsuz insan etkileri sonucu, iklim ve yükselti nedeniyle zaten fazla zengin olmayan doğal bitki örtüsü yer yer bütünüyle ortadan kalkmıştır. Yine de Sarıkamış ve çevresinde yoğun sarıçam ormanları görülmektedir. Kağızman çevresinde soğuk kışlara uyum sağlamış meşelere de rastlanılmaktadır.

İlde dağların zirvelerine yakın kesimlerinde yer alan bodur algin bitki toplulukların kapladıkları alanları saymazsak, kalan kesimler soğuk bozkır kapsamına girer. Soğuk bozkır alanlarında kar 5-6 ay sürekli olarak toprağı örter. Erime ancak Nisan ortalarından itibaren başlar ve yavaş yavaş Mayıs ortalarına, bazı kesimlerde ise Haziran sonlarına kadar sürer. Kar örtüsünün altında kalan çayır bitkileri karın erimesiyle birlikte hızlı bir gelişme içerisine girer. Kısa zamanda her taraf çayır ve otlaklarla kaplanır. Bu çayır ve otlaklar ise hayvancılık açısından önemli bir imkan sağlamaktadır.


Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 21 Mart 2009, 02:04   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kars İli Hakkında Bilgiler




KARS TARIH ONCESI

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
1941-1942 yıllarında Kars'ta yedek subay olarak görev yapan İsmail Kılıç KÖKTEN, bu dönemde ilimizde tarih öncesine ait araştırmalar yapmıştır. İ.Kılıç KÖKTEN'in yönetimindeki bu çalışmalar ile Kars bölgesi kültür tarihinin, komşu bölgelerde olduğu gibi Alt-Paleolitik Döneme değin uzandığı kanıtlanmıştır.

Kars yöresinde avcı-toplayıcı Paleolitik Dönem insanlarından günümüze kalan buluntular yeryüzündeki en eski kültürlerden birisinin bu yörede olduğunu göstermektedir.

Paleolitik Dönem

• Alt Paleolitik Dönem

Bu döneme ait buluntuların ele geçtiği yöreler şunlardır: Susuz ilçesi, Cilavuz Dere düzlüklerinde ve Kars Platosu'nda, şölyen-aşölyen tipte işlenmiş ve Alt Paleolitik Döneme tarihlenen bir el baltası; Ağzıaçık (Azacık) Suyu'nun batısındaki düzlüklerde oval çevreli , iki yüzü çok güzel işlenmiş, ucundan biraz kırılmış bir başka aşölyen baltası, Ani çevresinde ele geçen bir el baltası; Yazılıkaya'nın yaklaşık 6 km. güneyinde, Tombultepe yamaçlarında püskürük kayalardan yapılmış, şölyen tipte el baltaları ve iri yongalar bulunmuştur.

• Orta Paleolitik Dönem

ait ise, Borluk Vadisi'ne Musteryen tipte bir araç; Ağzıacık Suyu'nun batısında bazalttan yapılmış çok aşınmış Musteryen tipte bir uç; Yazılıkaya, Tombultepe'ye yakın Kurbanalan Mağarası'nda taş araç ve ocak yerlerine rastlanmıştır.

• Üst Paleolitik Dönem

de avcılık ve toplayıcılık yöntemlerinde farklılaşma olduğu , araç-gereç yapımının geliştiği görülmüştür. Yine bu dönemde duvar resimleri de ortaya çıkmıştır. Camışlı Köyü'nün batısında, Aladağ'ın doğu yamaçlarındaki Yazılıkaya'da bazalt yapılı bir kayanın dik ve düzgün yüzünde biri büyük, biri küçük iki panoya rastlanmıştır. Büyük pano, yerden dört metre yükseklikte, yaklaşık 14 metre uzunlukta ve 3-4 metre genişliktedir. Küçük pano ise aynı duvarın doğu uzantısı üstündedir.

Yazılıkaya panolarında hayvan ve insan figürleri vardır. Figürlerin çoğu dağ keçileri , geyikler, geyik yavruları ve eşeklerden oluşmaktadır. Bunlar o dönemdeki doğa koşullarının avcılık ve toplayıcılığa elverişli olduğunu ortaya koymaktadır.

Yazılıkaya'nın yanısıra aynı yerde bulunan derinliği 11,5 m, iç genişliği 5,5 m, ağız genişliği 12,5 m olan ve güneye bakan Kurbanağa Mağarası araştırmalarında da yine Üst Paleolitik Döneme ait taş araç-gereçler bulunmuştur.

Mezolitik Dönem

Paleolitik dönemi izleyen mezolitik dönem, mikrolit adı verilen minik araç-gereçlerle tanınmaktadır., Kars yöresinde de İ.Kılıç KÖKTEN'in Aras Vadisi'nde yaptığı araştırmalarda bu araçlardan ele geçmiştir. Bu ve diğer paleolitik buluntular Rusya topraklarında saptanan benzerleri ile karşılaştırıldığında, bölge yerleşme tarihinin komşu bölgelere koşut olarak , Paleolitik Dönemle başlayıp, Mezolitik Dönemde de devam ettiğini göstermektedir.

Neolitik Dönem

Neolitik Dönemi Kars yöresinde gerçek anlamda bir yerleşme yeri değil, Akçakale Adası'ndaki taş anıtlar ve kaledeki duvar resimleri temsil etmektedir . Bu resimler, yöredeki neolitik dönem yaşantısına bir ölçüde açıklık getirdiği için önemlidir.

Çıldır Gölü'ndeki Akçakale Adası'nda Dolma Tepe eteklerinde kaya anıtları bulunmuştur. Ada menhirler, dolmenler ve kromlekler ile doludur.

Kılıç Kökten'e göre; bu taş anıtlar neolitik dönem tekniği ile yapılmıştır. Çok kaba taşlarla örtülü iç duvarlar , kaba ve büyük taşlarla örtülü damlar, Avrupa dolmenlerinin bazılarında görülen tekniği anımsatmaktadır. Avrupa kültürüne özgü olduğu kabul edilen bu tip taş anıtlar doğuda ilk kez Kars'ta rastlanmıştır. Anıtların ortasında açılan bir sondaj çukurunda , çok kaba, mat siyah renkli değişik biçimlerde çanak-çömlek parçaları bulunmuştur.

Yazılıkaya - Kurbanağa Mağarası'nın doğusunda , kale denilen tepede açılan bir sondaj çukurunda da üst katmanda farklı bir katman saptanmış ve bunun Son Neolitik Dönemden kalmış olabileceği öne sürülmüştür. Kaledeki duvar resimlerinin ise Son Neolitik Dönem yada İlk Tunç Çağı sonlarında yapıldığı sanılmaktadır.

Kalkolitik Dönem

Araç-gereç yapımında bakır kullanılmaya başlanmasıyla belirlenen kalkolitik dönemin Kars yöresindeki buluntu yeri Kağızman'ın güney kesiminde yer almaktadır. Mısır Dağı yerleşme yerinde, yapılan araştırmalarda, kalkolitik dönem özellikleri taşıyan buluntular ele geçmiştir. Bakır Çağı da denilen bu dönemin izlerine, Ani'de ve Azat Köyü'ndeki höyükte de rastlanmıştır.

İlk Tunç Çağı

Bu dönem bakırla kalayın karıştırılmasıyla elde edilen tuncun, araç yapımında kullanılmaya başlanmasıyla ayırt edilen bir dönemdir. Bu dönem, Kars bölgesinde Yazılıkaya'nın dibinde açılan Küçük Deney Çukuru'nda ve Kurbanağa Mağarası yakınındaki sondajda ele geçen çanak çömleklerle ve aynı mağaranın doğusunda, Kale denilen, üstü düz yüksek tepedeki sondaj çukurunun buluntularıyla bilinmektedir.

Kale mevkiindeki açmada, İlk Tunç Çağından kalma bir açkı taşı; el değirmeni taşları; bir çekiç; delinmiş, üstü çizgi - süslü hayvan parmak kemikleri; küçük bir taş hayvan; el yapımı çanak-çömlekler ve yapı kalıntıları olduğu düşünülen iri taş yıkıntıları bulunmuştur.

Tüm bu araştırmalardan çıkan sonuç; Kars yöresinin Paleolitik Dönem'den başlayarak Orta Tunç Çağına değin kesintisiz bir kültür silsilesine mekan olduğudur.


Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Mart 2009, 20:39   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kars İli Hakkında Bilgiler




KARS HAYVANCILIK
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kars ilinde hayvancılık temel iktisadi sektördür. Kars ve yöresi, geniş otlak ve çayırlarıyla geçmişten beri ülkemiz hayvancılığının odağı olagelmiştir. İklim ve coğrafi şartların kısıtladığı bitkisel üretimden elde edilen gelirin yetersizliği, buna karşılık mera ve çayırların fazlalılığı Kars'ta doğal olarak hayvancılığa bir yönelimi getirmiştir. Zira çayır ve meralar il topraklarının yaklaşık üçte birini kaplamakta, bu durum ise ilde hayvancılığı teşvik eden bir unsur olmaktadır. Bu nedenle ilde daha çok geleneksel usullerle mera hayvancılığı yapılmaktadır. Modern yöntemlerle hayvancılık ise pek gelişmemiştir.

Verimli olmayan geleneksel mera hayvancılığının yaygınlığı ise hayvansal ürünlerin, ilin toplam GSYİH'sı içinde gerektiği kadar yer almasını engellemektedir. %33,7 ile Kars Gayri Safi Hasılasından en fazla pay alan tarımsal üretimin büyük çoğunluğu ise hayvancılıktan elde edilmektedir. Zira tarımsal üretim içinde pazarlanan ürün değeri açısından hayvancılık yaklaşık %75 ile birinci sırada yer alırken, bitkisel üretimin pazarlanan tarım ürünleri içindeki payı sadece %25'tir.

Kars'ta hayvancılık genellikle küçük aile işletmeciliği şeklinde ve aile ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılan ekonomik bir faaliyet durumundadır. Yapılan çalışmalar ve verilen teşvikler sonucu Kars'ta son yıllarda ticari amaçlı hayvancılık işletmelerinin sayısında artışlar gözlenmeye başlanmıştır. Bu amaçla faaliyet gösteren tarımsal kalkınma kooperatiflerinin her geçen gün artması önemli bir gelişmedir. 1998 yılı itibariyle bu kooperatiflerin sayısı 91'dir.

Kaşar ve bal hariç, ilde üretilen hayvansal ürünler genellikle pazarlanmamakta, üreticilerin kendileri tarafından tüketilmektedir. Bu yapının oluşmasında ticari amaçlı hayvancılık işletmelerinin yeterli sayıda olmaması ve hayvancılığın aile ihtiyaçları için yapılıyor olması önemli rol oynamaktadır.

Büyükbaş Hayvancılık

İlde özellikle büyükbaş hayvancılık önem taşımaktadır. 1966 yılında yapılan köy envanterine göre Kars'ta o yıllarda toplam 147.718 büyükbaş hayvan buluyordu.

1992 yılında toplam hayvan sayısı 289.200 adettir. Bu hayvanların büyük kısmı yerli ırktır. Yerli ırk büyükbaş hayvan sayısı 220.270 (%76,16) iken, kültür melezi hayvanların sayısı 56.030 (%19,37), kültür ırkı ise sadece 12.900 (%4,47) 'dür.


1999'de ilde toplam 303.070 büyükbaş hayvan bulunmaktadır. Bunların sadece 9.880'i(%3,28) kültür ırkı, 69.220'si (%23,02) kültür melezidir. 221.870 adeti (%73,7) ise yerli ırktır. Bu oranlar ildeki hayvancılığın verimsiz olmasının nedenlerinden birisini de açıklamaktadır.

Zira bu oranların Türkiye'deki değerlerine baktığımızda büyük farklılıklar görülmektedir.Kars ilinde %3,28 gibi çok düşük bir orana sahip olan kültür ırkı büyükbaş hayvan oranının ülke ortalaması %15,3'tür. İlde %23,02 ile ikinci sırada yer alan kültür melezi hayvanların ülke ortalaması %41,93 ve Kars'ta %73,7 ile birinci sırada yer alanyerli ırk büyükbaş hayvan oranı Türkiye'de %42,74'tür. Bu rakamlardan da anlaşıldığı üzere Kars ili, et ve süt verimi bakımından daha üstün olan kültür ırkı ve kültür melezi hayvan varlığından yoksun bulunmaktadır. Diğer ilçelerde kültür ve kültür melezi büyükbaş hayvan oranı çok düşük iken, merkez ilçede bu oran oldukça yüksek bir seviyededir.

Kars ilinde özellikle kültür melezi ırkların oranının yıllar itibariyle artma eğilimine girdiği de bir gerçektir. 1992-1996 arasında kültür ırkı büyükbaş hayvan oranı %4,47'den %4,46'ya düşmüş, kültür melezi oranı %19,37'den %33,37'ye çıkarken, yerli ırk hayvan oranı ise %76,16'dan %62,17'ye düşmüştür. Kültür ve kültür melezi hayvanların oranının mevcut büyükbaş hayvan sayısı içinde oran olarak artması beraberinde kayda değer verim artışlarını da getirmiştir. Fakat bu dağılım 1997 yılında tekrar değişmiş, kültür ırkı %3,28'e, kültür melezi %23,02'ye düşerken, yerli ırk %73,71'e düşmüştür. Kültür ve kültür melezi hayvanların toplam içindeki oranlarının düşmesi et ve süt verimliliğini de düşürmektedir.

1992'de 136.490 inekten toplam 110.305 ton süt elde edilmekte, yani hayvan başına süt verimi yıllık 808 kg civarında olmakta idi. 1996'ya gelindiğinde 135.310 inekten toplam 128.560 ton süt elde edilmiş yani hayvan başına yıllık süt verimi 950 kg 'a çıkmıştır. 1992-1996 yılları arasında süt verimliliğindeki artış yaklaşık %17,57 olmuştur. 1997'de ise sağılan hayvan sayısı 169.026'ya, süt üretimi ise 145.938 tona çıkmıştır. Fakat süt verimliliği 863,4 kg 'a düşmüştür.

İlde 1992'de kesilen 11.070 sığırdan toplam 1.150 ton et üretilmiş, 1997'de ise 14.831 sığırdan toplam 2.220 ton et elde edilmiştir. 1992'de ortalama et verimi 103,9 kg da kalırken, 1997'de bu rakam 149,68 kg 'a yükselmiştir. (1997'deki yerli ırk oranının artmasının et verimliliğini etkilememiş görülmesi kesilen hayvanların 1996 ve öncesi yıllarda doğmuş olmasındadır. Bu sebeple et verimliğinin 1998 yılı verilerinde düşmesi beklenebilir.)

1992-1996 yılları arasında kültür ve kültür melezi hayvan oranı toplam %23,84 'ten %37,83 'e sıçramış yani yaklaşık toplam içindeki payı 14 puan daha artmıştır. Bu türlerin 14 puan daha artması ile 1992 'de 103,88 kg olan ortalama et verimliliği 1996 'da 137,27 kg 'a, 808,15 kg olan ortalama yıllık süt verimliliği de 950,11 kg 'a yükselmiştir. Yani et verimi %32,14, süt verimi ise %17,56 'lık bir artış göstermiştir.

Irk ıslahı çalışmaları sayesinde, 1992-1996 yılları arasında hayvan sayısındaki azalmaya karşılık, üretimde artış olduğu bir gerçektir. Fakat asıl amaç hem hayvan sayısını artırmak, hem de hayvansal ürün veriminde önce Türkiye ortalamalarını, daha sonra da uluslararası seviyeyi yakalamak olmalıdır. Çünkü, 1997 yılında büyükbaş hayvan sayısının artış göstermesinin aynı şekilde verimliliğe yansımadığı görülmüştür.

Kars ili 1997 yılı verilerine göre sahip olduğu 300.970 adet büyükbaş hayvan mevcudu ile Türkiye toplamının %2,269'una sahip bulunmaktadır. Türler açısından incelediğimizde Kars, ülkedeki kültür türü hayvanların %0,57'sine, kültür melezi sığırların %1,47'sine, yerli ırk sığırların ise %4,64'üne sahip bulunmaktadır. Kars'taki yerli ırk hayvanların Türkiye yerli ırk varlığı içindeki oransal büyüklüğü dikkat çekmektedir. Bu rakam dahi Kars hayvancılığındaki verimin ülkedeki ortalama verimlilikten düşük olmasını açıklar niteliktedir.

Canlı hayvan varlığı açısından böyle bir zenginlik taşıyan Kars ilinin hayvansal ürün miktarı ve pazarlama değeri olarak ülke rakamlarından gerektiği kadar pay alamadığı görülmektedir. 1997 verilerine göre Kars, ülkede üretilen toplam sütün (koyun, keçi ve inek) %1,58'ini, inek sütünün ise %1,63'ünü üretmektedir. Yine aynı yıl verilerine göre Kars ili, ülkede üretilen toplam etin (koyun ve keçi eti dahil, beyaz et hariç) %0,49'unu, sığır etinin ise %0,48'ini üretmektedir.

Türkiye'nin %2,69'u gibi oldukça fazla oranda büyükbaş hayvan varlığına sahip olan Kars'ın süt üretimi ülke toplamının %1,63'ünü teşkil etmesi büyük oranda daha önce sözünü ettiğimiz verimi düşük yerli ırkın oransal kaynaklanmaktadır. Daha ilginç bir nokta ise Kars ilinin, ülkedeki toplam et üretiminin sadece ve sadece %0,49'unu üretiyor olmasıdır. Buradaki en önemli sebep ise ilde et ve et ürünleri alanında faaliyet gösteren firmaların azlığı ve bu nedenle daha çok diğer illerle yapılan canlı hayvan ticaretine ağırlık verilmesidir. Et ve et ürünleri katma değerinin, canlı hayvan ticareti katma değerinden daha fazla olduğu göz önünde bulundurulursa, ilin yeterince yararlanamadığı çok büyük bir ekonomik potansiyelin varlığı dikkati çekmektedir.

Küçükbaş Hayvancılık

İl ekonomisinde küçükbaş hayvancılık, büyükbaş hayvancılık kadar olmasa da önemli bir yer tutmaktadır. 1992 yılında ilde 976.940 koyun, 51.890 keçi bulunmakta idi. 1997'ye gelindiğinde koyun sayısı 646.740'a, keçi sayısının ise 22.930'a düştüğü görülmektedir. 1992-1997 yılları arasında koyun sayısı %33,8 , keçi sayısı ise %55,8 oranında azalmıştır.

İldeki mevcut koyunların çoğunluğu ıslah edilmemiş, küçük yapılı yerli ırklardan oluşmaktadır. Bu hayvanlarda verim çok düşüktür. Bu durum yedi ay elden besleme yapılan bölgede ekonomik açıdan kayıplara sebep olmaktadır. 1997 rakamlarına göre Kars, Türkiye genelindeki koyunların %2,14'üne, keçilerin ise %0,27'sine sahiptir. İlin Türkiye'deki sığır ve koyun varlığı açısından taşıdığı önemin aynı şekilde keçi sayısında görülmemesi, ilin bulunduğu Kuzeydoğu Anadolu'nun iklim özellikleri sebebiyledir. Yedi aya yakın bir süre karın yerde kaldığı ve elden besleme imkanlarının kısıtlı olduğu Kars yöresinde keçi beslemek genel olarak ekonomik değildir. Zira keçi, kendi canlı ağırlıkları dikkate alındığında, sığırın iki katı kaba yem tüketmektedir Ayrıca keçinin orman ve fundalık alanlara olan düşkünlüğü,oysa ilde ormanlık ve fundalık alanların fazla bulunmayışı, genellikle keçi yetiştiriciliğine olanak sağlamaz. Bütün bunların bir sonucu olarak ildeki keçi varlığı, ülke genelinin binde 2,7'si gibi küçük bir düzeyde kalmıştır.

1992-1996 arasında ildeki koyun sayısında görülen düşme dikkat çekicidir. 1992'de Kars ili ülke genelindeki koyunların yaklaşık %2,48'ine sahip olmasına karşılık, bu rakam 1997'de %2,14'e düşmüştür.

Kars'ta küçükbaş hayvan varlığı merkez ilçe, Sarıkamış, Kağızman, Arpaçay ve Digor ilçelerinde yoğunlaşmıştır.

Arıcılık

Kars ili, Türkiye'nin arıcılıkta önde gelen illerinden birisidir. Bitki örtüsünün arıcılığa elverişli olması, çiçek türü ve bolluğu, eşsiz lezzet ve kalitede bal üretimine uygun bir ortam oluşturmaktadır. Arının besinini yalnız çiçeklerden alması, ot toplama ve yığma gibi bir yükü olmaması, diğer hayvanların besini aleyhine çalışmaması, aksine polinasyonu sağlayarak bitkisel üretime katkıda bulunması sebebiyle yörede büyük ve küçükbaş hayvancılığın yanında en esaslı gelir kaynaklarından biri olagelmiştir.

Kars balı lezzet ve kalitesinin yanında diğer ballara nazaran daha hafif ve hazmının kolay olması özelliğiyle de öne çıkmakta ve yurt çapında talep edilmektedir. Kars Tarihi üzerine bir çok değerli esere imza atan tarihçi Prof.Dr.M.Fahrettin KIRZIOĞLU, Osmanlı sarayında Kağızman yöresi ballarının tüketildiğini belirtmektedir.

Kars, Türkiye'deki toplam arı kovanı sayısı ve bal üretimi bakımından önemli illerdendir. Zira ülkedeki toplam arı kovanlarının %1,13'üne, toplam bal üretiminin ise %1,25'ine sahiptir. Ayrıca Kars'taki arıcılık, kovan başına bal verimliliği bakımından Türkiye ortalamasının üzerindedir.

Kümes Hayvancılığı

Kars ilinde kümes hayvanlarından tavuk ve kaz sayı olarak en önemli türlerdir. İlde tavukçuluk pazar için üretim yapacak kadar gelişmemiştir. Bunun başlıca nedenleri; ilin iklim şartlarının olumsuzluğu, büyük tüketim merkezlerine uzaklığı ve ulaşım imkanlarının kısıtlı olması yanında, son yıllarda artan göç nedeniyle iç tüketimin ticari amaçlı üretimi teşvik edecek boyutlarda olmamasıdır. 1996 yılı itibariyle ilde 193.800 tavuk bulunmaktadır. Bunun 8.000'i (%4,13) et tavuğu, 185.800'ü (%95,87) ise yumurta tavuğudur. Bu sayılarla Kars Türkiye tavuk varlığının %0,11'ine sahiptir.

1997 yılında ildeki yumurta üretimi 16,5 milyon adet, tavuk eti üretimi ise 17 tondur. Kars ili 1997'de ülkenin yumurta üretiminin %0,13'ünü, tavuk eti üretiminin de %0,0036'sı gibi küçük bir değerini gerçekleştirmiştir.

Kümes hayvancılığı bakımından ildeki asıl üretim konusu kazcılıktır. Hatta ülkemizde kazcılığın ilimiz ve civarına özgü bir hayvancılık dalı olduğu söylenebilir. Zira Kars 107.000 adet ile Türkiye kaz varlığının %5,96 gibi büyük bir payına sahiptir. Daha önce Kars'ın bir ilçesi olan Ardahan ile birlikte ilimiz toplam kaz varlığının %19,72'sini elinde bulundurmaktadır. İldeki kaz eti üretimi 1997 yılında yaklaşık 10 tondur.

Kars ve civarının Türkiye genelinden bu kadar büyük bir pay almasında yörenin iklim yapısının uygunluğu önem taşır. Çünkü, kazlar soğuk iklim şartlarına dayanıklı hayvanlardır. Bu ise oldukça sert bir iklime sahip ilde diğer kümes hayvanlarından ziyade kaz beslemenin tercih edilmesine sebep olmaktadır. İlde kazcılık geleneksel usullerle yapılmaktadır ve sadece ailenin et ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. Yetiştirilen kazlar sonbaharda kesilerek, etleri kurutulmak suretiyle kışlık et ihtiyacını karşılamak üzere saklanır. Kaz tüylerinden ise yastık yapımında faydalanılmaktadır.

Ayrıca ilde 45.000 hindi ve 16.400 ördek bulunmaktadır. 1997 yılında 4 ton hindi, 1 ton da ördek eti üretilmiştir. Kars, Türkiye hindi varlığının %0,84'üne, ördek varlığının ise %0,89'una sahiptir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Nisan 2009, 01:41   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kars İli Hakkında Bilgiler




KARS TARIM

Kars ekonomisi çok büyük oranda tarıma ve hayvancılığa dayalıdır. Bu ekonomik yapının bir sonucu olarak il nüfusunun ağırlığı kırsal kesimde yaşamaktadır. 2000 yılı nüfus tespitine göre il nüfusunun %56,38 'i kırsal kesimde yaşarken , kentlerde yaşayanların oranı %43,62 civarındadır. Kırsal kesimde yaşayanların yanı sıra kentlerde yaşayan halkın önemli bir bölümü de tarla tarımı ve geleneksel mera hayvancılığı ile uğraşmaktadır.
İlde geçimini tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile sağlayanların oranı yaklaşık %80 civarındadır. Bu oran Türkiye ve Doğu Anadolu Bölgesinin ortalamasınında üstündedir..

Çok eski tarihlerden itibaren tahıl tarımı ve mera hayvancılığının temel ekonomik yapıyı belirlediği Kars tarımsal yapısının deseninde bazı değişimlerin yaşandığı dönem olarak 1878 sonrasını görmekteyiz. Zira 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Kars'ın Ruslarca işgal edilmesinin ardından Ruslar, o güne kadar kendisine yeterli özellikler gösteren, ticarileşmemiş Kars tarımsal yapısında birtakım değişikliklere gitmiştir. Tahıl, baklagil ve meyve üretiminde yoğunlaşan Kars tarımı, işgal sonrasında sanayi bitkileri üretimine doğru bir yönelme göstermiştir. İlerde değinileceği üzere ayçiçek ekiminin yaygınlaşması ile bitkisel yağ üretimi gelişmiş, tütün ekimi sayesinde küçük ölçekli sigara imalathaneleri kurulmaya başlamıştır.
Ayrıca kullanılan çeşitli tarımsal teknikler buğday ve arpa üretiminde verim artışına yol açarken mısır, patates ve pirinç ekimi de hızlandı. Örneğin 1863'te 794 ton olan patates üretimi 1910'da 4.416 tona ulaşmıştı. Bu rakam bugünkü Türkiye sınırlarındaki illerin o dönemdeki üretiminin yaklaşık %10 'u kadardır. Bu üretim, tarım teknolojisinde görülen değişimin yanında ücretli emek istihdamıyla mümkün olabiliyor ve tarımda kapitalistleşme boy gösteriyordu. Nadasa bırakılan ya da başka bir nedenle ekilmeyen toprakları ekime açabilmek için tarımda at ve pulluk kullanımı yaygınlaştırılınca 1884-1913 yılları arasında ekilebilir topraklar 2 katına, tarım nüfusu da 4 katına çıktı. Tarımda özellikle pulluk ve Malakan atı denilen dayanıklı türün kullanılması, verim artışında etkili olmuştu.
Kullanılan yeni teknikler ve tarımsal nüfusun artışının getirdiği ürün patlaması Kars-Tiflis arasında kurulan demiryolu vasıtası ile Rusya' ya aktarılıyordu.
Kars'ın 1920'de yeniden Türk topraklarına katılması sonrasında pazar imkanını kaybeden tarımsal üretim duraklamış ve yeniden kendine yeterli bir yapıya dönmüştür.
Arazi Dağılımı
Kars ilinin 9.442 km2 olan toplam yüzölçümünün 342.997 hektarı (%36,3) tarım alanı, 327.850 hektarı(%34,7) çayır ve mera, 30.300 hektarı (%3,3) orman alanı, 243.060 hektarı (%25,7) ise tarım dışı arazidir.
İlin tarım arazisinin yaklaşık %98' i tarla alanı olarak kullanılmaktadır. Geriye kalan yaklaşık %2'lik tarım arazisini ise bağ ve bahçeler oluşturmaktadır. .
DSİ etüdlerine göre ildeki ekonomik olarak sulanabilir tarım alanının toplam tarım alanı içindeki oranı %39,8 civarındadır. Bu da yaklaşık 144.015 hektardır. Fakat Kars'ta şu anda sulanabilen tarım alanı 21.968 hektar olup bu rakam il yüzölçümünün %6,3'üne tekabül etmektedir. Yani ildeki ekonomik olarak sulanabilir alanın sadece %15,25'i sulanmaktadır. Yapımı halen sürmekte olan Selim-Bayburt barajının bitirilmesi durumunda yaklaşık 5.237 hektar tarım arazisi daha sulanabilecektir. Bunun yanında Arpaçay Ovası II.Etap Sulama Projesi ile 11.400 hektar alanda sulu tarıma geçme imkanı doğacaktır.

342.997 hektar ile Kars tarım alanının %98'sini oluşturan tarla alanları oluşturmakta, ekilen ürün çeşitleri bakımından ise tahıllar ında, 1997 yılında 206.658 hektar alan ekilmiştir. Ekilen ürün çeşitlerine baktığımızda en başta 196.201 hektarlık alan ile tahılları görmekteyiz. Bu açıdan tahıl ürünleri %95'lik bir oran sergilemektedir. Tahılları 5.856 hektar ve %2,83'lük pay ile baklagiller, 2.583 hektar ve %1,25'lik pay ile endüstriyel bitkiler, 2.015 hektar ve %1'lik pay ile yumru bitkiler izlemektedir.

TARIM ÜRÜNLERİ

Tahıllar
Kars'ta tarla ürünleri üretiminde gerek ekiliş alanı, gerekse üretim bakımından tahıllar ilk sırada gelmektedir. Tahıllar içinde de en büyük paya sahip olan ürün buğdaydır. Tahılın tarım ürünleri içinde yüksek orana sahip olmasının en önemli nedeni, ilin coğrafi konumu, yeryüzü şekilleri ve iklimidir. Zira Kars'ın bulunduğu Kuzeydoğu Anadolu, Türkiye'nin en yüksek bölümü olup ortalama 1800-2000 metre yüksekliklerden oluşan yer şekilleri, yıllık ortalama 4,2 Co'lik sıcaklık ve 500 mm gibi bir yağış miktarı ilde doğal olarak tahıl tarımını zorunlu kılmaktadır.
1925-1926 Devlet Salnamesinde ilde o dönemde 38.200 hektarlık tarla alanında 13.767 hektar buğday, 23.219 hektar arpa, 86 hektar mısır, 50 hektar darı, 40 hektar çavdar ekildiği belirtilmektedir. Buradaki verilerden o dönemde toplam tarla alanının yaklaşık %97,3'ünün tahıl ürünlerinden oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan baktığımızda 1925'ten günümüze kadar tahıl ürünlerinin toplam ekilen alan içindeki payının pek değişmediği görülmektedir. 1925'te %97,3 olan tahılların payı günümüzde %95 düzeyindedir.
1999 yılına gelindiğinde gerek ekilen alan ve gerekse elde edilen ürün açısından bir artış gözlenmektedir. Zira bu yılda toplam 226.635 hektarlık tarla ekim alanının %95'ini teşkil eden 216.884 hektara tahıllar ekilmektedir. Tahıl ekilen bu alanın %51,32'ini oluşturan 111.304 hektarda buğday, geri kalan 48,68'lik alan yani 105.373 hektarda ise arpa ekilmektedir. Aynı yılda buğday üretimi 105.635 ton, arpa üretimi ise 127..201 tondur. Tahıllardan buğday ve arpa dışında diğer ürün çeşitlerinde üretim yok denecek kadar azdır. Zira bunlar dışında sadece 5 hektarlık alanda, 4 ton yulaf üretilmiştir. Buğday toplam ekili alanların %50,89'unu , arpa ise %46.56'sını oluşturur.
Toplam tahıl üretiminin %45,44sini buğday, %55,64'ini arpa teşkil eder. Bu ürünlerden buğdayın hektar başına verimliliği 992 kg iken, arpanın verimliliği 1.234 kg 'dır.
Bu üretim değerleriyle Kars ili, 1997 yılında üretim değerleri açısından Türkiye genelinde buğdayın %0,44'ünü, arpanın ise %1,16'sını üretmekte iken, pazarlanan tarla ürünleri değeri bakımından ise buğdayda Türkiye toplamının %0,4'ünü, arpanın ise %1,06'sını üretmektedir.
TARIMSAL MEKANİZASYON
Kars ilinde modern tarım araçları kullanımına Rus işgali altında bulunduğu dönemlerde başlanmış, 1884-1913 döneminde ekilebilir topraklar iki katına çıkmıştır.
Cumhuriyet döneminde tarımsal mekanizasyon daha da artmıştır. 1966 yılında yapılan Köy Envanterine göre şu anda Kars iline bağlı bulunan yerleşim birimlerinde yaşayan 43.998 çiftçi ailesine ait olmak üzere 21.943 karasaban, 5.085 kağnı arabası, 6.567 hayvan pulluğu, 14.409 dört tekerlekli araba bulunuyordu. İlde o yıllarda modern tarım aletlerinden mibzer 33 adet, traktör 68 adet bulunmakta idi.
1998 yılına gelindiğinde ildeki bazı tarım araç-gereçlerinin sayısı şu şekildedir:
Karasaban 2.390, hayvan pulluğu 1.817, kulaklı traktör pulluğu 4.549, döner kulaklı traktör pulluğu 170, diskli traktör pulluğu 240, toprak frezesi 88, tahıl mibzeri 47, biçer bağlar makinesi 49, kendi yürür biçer döver 30, slaj makinesi 15, selektör 15, elektrik motorlu motopomp 38, termik motorlu motopomp 534, sabit süt sağma makinesi 15, seyyar süt sağma makinesi 37, traktör 4.992.
Tarımsal mekanizasyon açısından 1966 yılı ile 1996 yılını karşılaştırdığımızda modern tarım araçlarının sayısında ve oranında büyük artışlar görülmesinin yanında 1966'da ilde hiç bulunmayan slaj makinesi, motopomp gibi modern araçların tarımsal faaliyette kullanılmaya başlandığı gözlenmektedir. Ayrıca önceleri çok yaygın olarak kullanılan bazı geleneksel tarım araçlarının (karasaban, hayvan pulluğu, kağnı arabası vb) sayısının çok düşük rakamlara indiği , bunların yerine modern araç kullanımının yaygınlaştığı görülmektedir. Tarımsal mekanizasyonun yaygınlaşması ise hem daha fazla alanın tarımda kullanımını mümkün kılmış, hem de belli bir alandan elde edilen ürün miktarını artırmıştır. 1925'te 38.200 hektar olan tarım alanı günümüzde 361.847 hektara ulaşmış, yani neredeyse on katlık bir artış göstermiştir.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 13 Eylül 2009, 18:01   #5
stonecypher
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kars kalesi.




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bilgiler, hakkinda, hakkında, ili, kars, İli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kırklareli İli Hakkında Bilgiler YapraK Marmara Bölgesi 3 03 Nisan 2009 03:00
Elazığ İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 3 03 Nisan 2009 01:50
Muş İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 3 03 Nisan 2009 01:38
Van İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 4 03 Nisan 2009 01:35
Ankara İli Hakkında Bilgiler YapraK İç Anadolu Bölgesi 4 03 Nisan 2009 00:21