IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12 Eylül 2012, 16:54   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Andy Warhol'un Franz KAFKA Portresi





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Alıntı:
“Ah!” dedi fare. “Dünya her gün daha da küçülüyor. Başlangıçta o kadar büyüktü ki korkuyordum. Devam ettim yürümeye. Sonunda, uzaklarda sağda ve solda duvarlar gördüğümde mutluydum. Fakat bu uzun duvarlar o kadar hızlı birbirine yaklaşıyor ki son odadayım ve odanın köşesinde içine doğru yürüdüğüm kapan var.” “Oysa sadece gidiş yönünü değiştirmelisin.” dedi kedi ve onu yedi.

Kleine Fable


Yukarıdaki “Kısa Fabl”ın yazarı Franz Kafka 3 Temmuz 1883 tarihinde Prag’da Yahudi bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. O tarihlerde Prag kentinin nüfusunu, yönetimi elinde tutan Alman azınlık, yönetimi ele geçirme amacındaki Çek çoğunluk ve bu iki güç odağı arasında sıkışıp kalan Yahudi azınlık oluşturuyordu. Ancak Franz Kafka üzerindeki tek baskı unsuru bu sosyal yapıdan kaynaklanan baskı değildi. Çok otoriter ve sert bir baba olan Herrman Kafka aile içindeki tutumlarıyla Franz Kafka’nın hayatı boyunca kurtulamayacağı suçluluk duygusuna saplanıp kalmasına sebep olmuştu. Babasıyla olan ilişkisi Franz Kafka’yı öyle derinden etkilemişti ki her eserinde Franz Kafka’nın zihnindeki baba motifinin izlerini taşıyan karakterler bulmak mümkündür. Franz Kafka’nın babasına bakışı hakkında en doğru ipuçlarını, adresine hiçbir zaman ulaşmamış olan “Babaya Mektup” verir. 1901'de Prag Üniversitesinin hukuk bölümüne giren Franz Kafka öğrencilik yıllarında “Bir Savaşın Tasviri” isimli ilk eserini yazdı ve hukuk doktorası yaptıktan sonra işçi Kaza Sigortasında memur olarak çalışmaya başladı. Kendince güvenli bir hayat kuran yazar sabahları memurluk yapıyor, akşamları eserlerine yoğunlaşıyordu. “Şato” isimli romanında bireyin kendini topluma kabul ettirme çabasını romanın ana kahramanı K.’nın kendi isteğiyle kafese girmesini anlatarak sorgulayan Franz Kafka aynı zamanda bireyin toplum içinde ne kadar özgür olabileceğini de düşündürür okuyucuya. İnsanın yaşadığı çevreye yabancılaşmasını en etkileyici şekilde ortaya koyduğu romanı şüphesiz Gregor Samsa’nın kocaman bir hamamböceğine dönüşmesiyle başlayan “Dönüşüm”dür. Eserlerinde ağırlıklı olarak hissedilen suçluluk duygusunun ve yabancılaşmanın yanında modern toplumun kurumlarına yönelik sorgulayıcı bir bakış da vardır. Yazarın işte bu bütün karakteristik özelliklerinin görülebileceği baş eseri “Dava” Josef K.’nın nedensiz yere tutuklanmasıyla başlar ve soru işaretleriyle dolu olaylardan sonra K.’nın iki kişi tarafından öldürülmesiyle sona erer. “Dava”da bürokrasinin insanı ezici yapısının irdelenmesiyle beraber adalet kavramı da ustaca bir şekilde ele alınır. Franz Kafka’nın eserleri hakkında yorum yaparken çıkış noktası olarak “Aforizmalar” isimli kitabında gördüğümüz “Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı.” cümlesi kabul edilebilir. Franz Kafka’nın eserlerini yazarken okuyucuya ipucu vermeme ve yorum çeşitliliği sağlama adına kendi fikirlerini net bir şekilde yansıtabilecek cümleleri sildiğini göz önüne alırsak yazarın eserleri hakkında yorum yaparken kafaların biraz karışabileceğini ve çok farklı sonuçlara ulaşılabileceğini de göze almak gerekir. “Her zaman Prag’dan ayrılmayı hayal edip duruyordu. Çünkü kendini ailesinin pençesinden kurtarmak ve Berlin’de serbest bir yazar olarak çalışıp nişanlısı Felice Bauer ile birlikte yaşamak istiyordu…” Yazarın hayatında babasından sonra önemli yere sahip iki kişi nişanlanıp evlenemediği Felice Bauer ve sadece üç kez görüşebildiği evli sevgilisi Milena Jesenská’dır. Kadınlara karşı ilginç bir bakış açısına sahip olan Franz Kafka’nın kadınlarla olan ilişkisi, mektuplaşmanın ötesine geçememiş ve gerçek bir ilişkiye dönüşememiştir. Bu mektuplar ölümünden çok sonra “Felice Bauer'a Mektuplar” ve “Milena Jesenskâ'ya Mektuplar” isimleri altında düzenlenmiştir. Romanlar ve mektuplar dışında bir çok etkileyici kısa öyküye, kısa anlatıya imza atan Franz Kafka 1924 yılında Viyana yakınlarındaki bir hastanede ölmeden önce yakın dostu Max Brod’a eserlerinin fazla kişisel olduğunu ve ölümünden sonra eserlerinin yakılmasını istediğini söyledi. Fakat Max Brod, Franz Kafka gibi düşünmüyordu ve Franz Kafka’nın eserlerinin çağımızı anlamak için önemli olduğunu fark etmişti. Max Brod bu düşünceyle Kafka’nın ölümünden sonra eserleri düzenleyerek yayınlatmıştır. Max Brod’un bu hareketi yakın bir arkadaşa ihanet olarak tanımlanabileceği gibi tüm insanlığa sunulmuş bir hediye olarak da kabul edilebilir.

Franz Kafka Günlükleri


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
andy, franz, kafka, portresi, warholun


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Franz KAFKA'da bir son yok! Kalemzede Dünya Edebiyatları 0 12 Eylül 2012 14:39
Franz Kafka. Sihir Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 28 Kasım 2011 09:31
Franz Kafka - Dönüşüm Bab Ne Okumalıyım? 1 25 Kasım 2011 22:20