IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Sevda

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Mayıs 2013, 08:55   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Monarşi (yönetim biçimi)




Monarşi (yönetim biçimi)

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Monarşi bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir.Saltanatın bir başka adıdır. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir gibi çeşitli adlar alabilir. Bir monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır.Hükümdar öldükten sonra onun soyundan biri gelir(oğlu,kardeşi gibi). Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü dilimize Fransızca Monarchie kelimesinden gelir. Cezalandırma ve bağışlama yetkileri sadece hükümdarın elindedir. Otoritenin bir kralın veya bir imparatorun elinde olduğu yönetim türüdür.
Etimolojik anlamına bakılırsa monarşi bir kişinin yönettiği bir dev let düzenidir. Gerçekte ise bu terim, iktidarın aynı ailede soydan geçme yoluyla kalması biçiminde nitelendi rilebilecek bir yönetim biçimini ta nımlar.
Monarşi, yüzyıllar boyu, dünyada en yaygın yönetim biçimiydi. Bunlar çoğu zaman, geleneksel tanı ma en yakın, tanrısal hakka dayanan monarşilerdi: prens, iktidarı tek ba şına elinde tutardı ve Tanrı'dan başka kimseye hesap vermek zorunda de ğildi, çünkü otoritesini ondan aldığına inanılıyordu. Aslında, bu tip yönetim hiç bir zaman tam anlamıyla uygulanama mıştır. Gerçekten, en müstebit hükümdarlar bile, uyruklarının bazıları nı (zengin ve güçlü soylular, etkili din adamları gibi) kollamak zorundaydı lar; üstelik ulaşım ve haberleşme araçlarının yavaşlığı da onları, uzak bölgelerdeki topraklarını başkaları eliyle yönetmeğe zorluyordu. Bunun la birlikte otorite, kralın ve ya danışmanlarının elinde toplan mıştı ve halk, alınan kararlara karışamıyordu.

Birçok ülkede toplumsal ve siyasal gelişim, özellikle XVIII. yy. sonların da, «meşrutî» adı verilen yeni bir tür monarşinin doğmasına yol açtı: o za man hükümdarın yetkileri, yazılı bir anayasa ile tanımlanmış ve sınırlan mıştır. Bu monarşi genellikle «parlamenter»dir ve demokrasiye pek yakındır: kral, devletin sim gesi olarak kalır, ancak yürütme yet kisini bir hükümete bırakır. Hükü met de halk tarafından seçilmiş bir millet meclisinin kararlarına uymak zorundadır. Sözgelimi Hollanda, Danimarka, İngiltere, İsveç ve Belçika'da durum böyledir.

Antik Monarşi

Tüm toplumlar, tarihlerinin şu veya bu evresinde monarşiyi yaşamış ve ona kutsal bir nitelik vermiştir. Her eylemin bir ayin görünümüne büründüğü kalıcı bir dini ortam içinde yaşanılan bir dünyada, kral, ancak tanrı'nın (İbranilerde) veya tanrıların seçtiği bir kişi, hatta mısır firevunları gibi tanrının kendisi de olabilirdi. Monarşilerin bu ağırlıklı dini niteliği bu yönetim biçiminin ortadan kalkmasından sonra bile varlığını korudu: Mesela, Atina 'da demokratik dönem içinde, yargıç kral, sitenin tüm dini hayatını denetimi altında tutuyordu. Tanrılar ve insanlar arasında aracılık görevini üstlenen hükümdar, kendisini destekleyenlerin ve iktidarını kabul ettirmek için gerekli olan kişilerin gücünün, kendi iktidarını sınırladığını görüyordu. Mısır'da kral, defalarca rahiplerin engellemesiyle karşılaştı ve onlarla uzlaşmak zorunda kaldı; yine mikenai dönemi Yunanistan'ında krallık gücü, ayrıntılı ve bürokratik bir saray yönetimine dayanıyordu. Kral, aynı zamanda ordunun başıydı ve savaşlarda kendine eşlik eden savaşçılar sınıfını göz önünde bulundurmak zorundaydı.morarişi pek çek demektir monorşininanlamı pek çok din demektir.

Monarşilerin en mutlak nitelik kazandığı ve en uzun süre varlığını koruduğu bölgeler, tarımın sulamaya dayandığı ve karmaşık bir örgütlenme gerektirdiği yerlerdi ( Nil Vadisi ve mezopotamya deltası). Atina Sparta veya Roma gibi başka yerlerde, oligarşi kısa süre içinde kralın yetkisi yerine kendi yetkisini kabul ettirdi. Bununla birlikte, İskender'in fethi sonucunda, Yunanistan'da doğu monarşilerinin kutsal niteliğinden geniş ölçüde esinlenen bir monarşi türü ortaya çıktı.



[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bicimi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Konfederasyon (yönetim biçimi) Sevda Tarih 0 10 Mayıs 2013 08:10
Federasyon (yönetim biçimi) Sevda Tarih 0 10 Mayıs 2013 07:18
Despotizm (yönetim biçimi) Sevda Tarih 0 10 Mayıs 2013 06:58
Demokrasi (yönetim biçimi) Sevda Tarih 0 10 Mayıs 2013 06:48
Cumhuriyet (yönetim biçimi) Sevda Tarih 0 10 Mayıs 2013 06:24