IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Rin

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06 Nisan 2012, 16:33   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Karlovy Vary - Çek Cumhuriyeti




Çek Cumhuriyeti’nin kaplıcalarıyla ünlü kenti Karlovy Vary’ye, son dönemde Türkler de yoğun ilgi gösteriyor. Mimarisiyle Ortaçağ’dan bir masalı andıran kente tedavi amacıyla giden devlet adamları arasında Atatürk de vardı..


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bir kent düşünün binaların yarısından fazlası otel. Geri kalanların önemli bir kısmı da kafe ve restoran. İşte Karlovy Vary, küçük bir kent olmasına rağmen Çek Cumhuriyeti’nin en önemli turizm merkezlerinden biri. Her mevsim turist olmasının nedeni ise şifalı suları ve kaplıcaları, film festivali ve tarihi özellikleri. Karlovy Vary, Avrupa’nın en popüler kentlerinden biri olan Prag’a sadece iki saatlik uzaklıkta. Almanya’ya ise daha yakın, sınıra yarım saatlik mesafede. Batı Bohemia bölgesi içinde yer alan kent, tepeden ilk bakışta sıradan bir kasaba gibi görünüyor. Ama kente giriş yaptığınız ve ilk binayı gördüğünüz anda büyük bir yanılsama yaşadığınızı hemen anlıyorsunuz. Bir anda ne zaman, ne de mekân kavramı kalıyor. Kentin ortasından kendinizi adeta akışına bıraktığınız Hluboka Nehri geçiyor. Nehrin iki yakası küçük köprülerle bağlanıyor. Her iki yakada da hepsi birbirinden güzel harika binalar var. Sanki bir film dekoru gibi, sanki kalemle çizilmiş sonra da kuru boyayla boyanmış gibi… Çukurda, daha doğrusu vadi içinde yer alması nedeniyle kentin üzerinde her zaman bir pus var. Muhteşem binalar puslu havayla birleşince kendinizi Ortaçağ’da hissediyorsunuz. Zaten kentin kuruluş öyküsü de hayli ilginç. Eski adı Karlsbad olan Karlovy Vary, 1300′lü yıllarda Çek Kralı 4. Charles’ın av bölgesiymiş. Kral, karlı bir kış gününde avlamak için peşinde olduğu geyiklerin etrafında toplandığı bir kaplıca fark etmiş, sonra da kaplıcaya girmiş. O nedenle kentin adının anlamı “Kralın Banyosu.” Kral, bir süre sonra da bu bölgede bir kent kurulmasını emretmiş. Ama kuruluşundan sonra Karlovy Vary, üç büyük tehlike atlatmış. İlk önce büyük bir sel, ardından 1800′lü yılların başında da iki yangın yaşanmış. Bu afetler nedeniyle yaşanmaz hale gelen kent her defasında yeniden inşa edilmiş.

STRESE İYİ GELİYOR
Kent, şifalı kaplıcaları ve termal kaynaklar nedeniyle bir sağlık merkezi. Tam 12 büyük termal kaynak, beş de önemli spa var. Kaplıcaların başta şeker hastalığı, bel fıtığı, kemik hastalıkları ve özellikle de strese iyi geldiği biliniyor. Zaten herkesin elinde mineral sularla dolu ve çaydanlığa benzer fincanlar var. Kurulduğundan itibaren şifalı kaplıcaları nedeniyle büyük devlet adamlarının, ünlü yazar ve düşünürlerin ilgisini çekiyor. Rus Çarı Petro, kentin en güzel evini kendisine ayırıyor ve uzun bir zaman burada yaşıyor. Mozart, Beethoven, Freud, Karl Marx, Nazım Hikmet, Hitler kentin ağırladığı isimlerin yalnızca birkaçı. Mustafa Kemal de 1918′de tedavi için bu kente gidiyor. Atatürk, tedavi süresince kentin en ünlü otellerinden olan Carlsbad Plaza’da kalıyor. 5 binlik nüfusuyla yılda 7 milyon turist ağırlayan Karlovy Vary’de ayrıca kentin adını taşıyan ve her ağustos ayında düzenlenen uluslararası film festivali var. Ferzan Özpetek’in yönetiği Karşı Pencere, Doğu Avrupa’nın Cannes’ı olarak adlandırılan Karlovy Vary Film Festivali’nde 2003′te en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi kadın oyuncu dallarında üç ödüle birden layık görüldü.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 06 Nisan 2012, 16:40   #2
Çevrimdışı
Rin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Karlovy Vary - Çek Cumhuriyeti





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Ortasından küçük bir nehir geçen, vadi görüntülü eski dönem kasabalarını düşünün. Nehrin iki yakası sık sık hafif bombeli köprüler ile birbirine bağlanmış. Köprüler 10-15 adımda diğer yakayı bir diğerine bağlıyor. Her iki yakada karşılıklı, 3-4 katlı, rengarenk binalar. Hepsi birbirinden güzel. Binalar kağıttan-kartondan yapılmış, setlerdeki dekor evlere benziyor aslında. Bir de havadaki pus ve kaplıca sularının buharı ile birleşince o kadar masalsı ki görüntü. İnsanın hayalgücü kendi kendine işlemeye başlıyor. Bu evlerin bir kısmı vaktiyle önemli kişilerin (Mozart, Rus Çarı Petro, Djorak gibi...) evleri olmuş, ancak bazıları da şu an otel, mağaza, cafe, restoran olarak görev görüyor. 19.yy’da atlattıkları büyük bir yangın sonrasında kür banyosu vergisi ile şehri restore etmişler.















Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Rus çarı Petro'nun evi (Ortadaki)







Bugün extra Karlovy Vary turuna katılıyoruz. Herkesin mutlaka görün dediği, Prag’a 2 saat uzaklıkta, kaplıcaları ile nam salmış küçük kent. Yolda giderken 2 saat nasıl geçer? Rehber Çek tarihi hakkında bilgi verir (yanlışları da olsa) ve ben de gözlem notlarımı tutarım.




Karlovy Vary’ye gidene dek edinmiş olduğum bir buçuk günlük Prag izlenimlerimi aktarayım öncelikle...



Şehiriçi, otobüs, metrolar temiz, yeni. Yollar da olabildiğince temiz, düzgün. Asfalt yollarda problem yok. Eski şehir yolları da zaten parke taş. Herhalde binların dokusu ile uyumlu olsun diye öyle. Otobüs, tramvay ve metro ile yaygın bir toplu taşıma imkanı sunuluyor; hem hızlı hem de bol seçenekli, ancak otomobiller de son model, o anlamda kendimi İstanbul’da gibi hissettim; Volkswagen Polo-Golf, Fiat, Opel, Peugeut, Mercedes, BMW ve daha az sıklıkta jip gibi araçlar hakim yollara. Trafik sabah ve akşam iş dönüşü saatlerinde yoğunlaşıyor.






Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Fotoğrafın solunda, "adım başı sokak büfe"lerinden bir tanesi... Prag'da otomobiller son model...











Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Prag'da yaygın bir toplu taşımacılık ağı var. Otobüs, tramvay ve metro sistemleri elbetteki entegre. Ayrıca oldukça da pratik. Bununla birlikte işe gidiş ve iş çıkışı saatlerinde yoğun trafik var.







Bazı semtlerde ağırlıklı olarak Sovyet dönemi sosyal konutları var. Gördüklerimizin çoğunluğu 1970lerde yapılmış, uçuk renkli soğuk lojman tipli yapılar. Praglılar dermiş ki, ’89 öncesinde sadece 3 renk görürdünüz; siyah, siyah, siyah. Ancak 1992’den, komünizm yıkıldığından bu yana kapitalist düzene geçiş rahat ve hızlı olmuş. İşsizlik hemen hemen yokmuş. Kazanç artmaya başlamış, lüks yaşam da. Bu arada Avrupa Birliği’ne girilmesini en çok gençler istiyormuş. Daha yaşlılar ise istemiyormuş; şimdi çalışmak yorulmak gerekiyor deyip, komünizm döneminin eski rahatlığını arıyorlarmış. (Bu arada bu yıl Mayıs ayında Çek Cumhuriyeti Birliğe girecek).



(Gezilerimizde hiç değişmediğini gördüğümüz bir şey var: Türk insanı!







-08:30da hareket derler, 09:00da hareket edilir.







-Gezip görmek, eğlenmek ve öğrenmek amaçlı seyahat etmek olayına, çarşı-Pazar alışveriş olgusu eklerler.







-Aynı ortamda 1’den fazla Türk olduğunda her biri, ilginç bir alçakgönüllü entellik ile, ezilmişlik psikolojisinden kurtulma yarışına girerler. Diğerlerinden daha fazla bilgi sahibi olduğunu, ya da daha akıllı ve cingöz olduğunu belirten yorumlarda bulunur.




-Türk en iyisini, en güzelini, en doğrusunu yapabilme başarısını göstermiş olduğundan (!) diğeri görevini yapıyor olsa bile, sivri dille eleştirir.







Bilirsiniz...Türk insanı anlatmakla bitmez.....)






Gelelim Prag ile ilgili gözlemlerimize...Bu yıl başına dek otoban kullanımı ücretsizmiş ama yeni bir uygulama ile az da olsa bandrol karşılığı ücretli olmuş. Otoban demişken anımsadım; çok şaşırdığımız bir şey de TIR şoförleri. TIR şöförü deyince gözünüzün önüne gelen imajı hemen silin. Canladırmanız zor olmayacak ama garip gelebilir. Gördüklerimiz inanılmaz genç tipler. Üstelik de kitap okuyorlar. Gerçi burada herkes kitap okuyor. Metroda her yaştan insan, Londra ve Paris’te de olduğu gibi kitap ve gazetelerini okuyorlar.







Ve Karlovy Vary... Bu şehir de adını Charles’tan yani Karl’dan alıyor; Karl’ın Banyosu. Nedenine gelince burası bir kaplıca şehri. Karl’ın bölgeyi görüp çok beğendikten sonra bir saray yaptırmasını takiben krala yakın diğer aristokrat ve üst düzey insanların da bölgeye yerleşmesi ve kaplıcaların dertlere şifa olması ile birlikte bölgenin popülaritesi artıyor. Sonra burası sağlık merkezi haline gelmiş.













Karlovy Vary ilk bakışta sıradan bir şehir görüntüsünde. Ne zaman ki tepelerden eski merkeze doğru inmeye başlıyorsunuz, o zaman neden ısrarla “Karlovy Vary’yi mutlaka görmelisin” denildiğini anlıyorsunuz. Zamanı ve mekanı unutarak bir sağa bir sola dönerek kendinizi akışa bırakıyorsunuz.





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Eski Karlovy Vary taraçalar halinde yükselen bir kasaba-şehir



ll




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Şehri ikiye bölen nehir



Ortasından küçük bir nehir geçen, vadi görüntülü eski dönem kasabalarını düşünün. Nehrin iki yakası sık sık hafif bombeli köprüler ile birbirine bağlanmış. Köprüler 10-15 adımda diğer yakayı bir diğerine bağlıyor. Her iki yakada karşılıklı, 3-4 katlı, rengarenk binalar. Hepsi birbirinden güzel. Binalar kağıttan-kartondan yapılmış, setlerdeki dekor evlere benziyor aslında. Bir de havadaki pus ve kaplıca sularının buharı ile birleşince o kadar masalsı ki görüntü. İnsanın hayalgücü kendi kendine işlemeye başlıyor. Bu evlerin bir kısmı vaktiyle önemli kişilerin (Mozart, Rus Çarı Petro, Djorak gibi...) evleri olmuş, ancak bazıları da şu an otel, mağaza, cafe, restoran olarak görev görüyor. 19.yy’da atlattıkları büyük bir yangın sonrasında kür banyosu vergisi ile şehri restore etmişler.








Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Rus çarı Petro'nun evi (Ortadaki)
















Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Resmin tam ortasındaki çarmıh, II. Dünya Savaşında ölen vatandaşlarının anısına dikilmiş.







Karlovy Vary’nin kaplıcasından başka Jean Becherovka adlı bir vatandaşın ürettiği Becherovka denilen bir içkisi meşhur. Hesapta, kaplıca sularının tuzlu, tuhaf tadını unutturmak için yapmış bu içkiyi; tarçınlı bir likörmüş bu. Ancak bu, beyaz şarap renginde sert, alkollü bir içki. Tadını öksürük şurubuna denk bulduğumuzdan almadık. Rehberden öğrendiğimize göre yerel halk mutlaka evinde ağrıya sızıya karşı bu içkiden bulundururmuş.








Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




12 çeşmeden bazılarını barındıran yapı







Bohemia kristali, porseleni ve granad adlı taşı da ünlü. Kaplıca sularını içtikleri yassı bir porselen ibrikleri var. Soğuk havalarda elleri de ısınsın diye bu tip bir ibrik imal etmişler vaktiyle. Turistler de şehirdeki herhangi 12 kaplıca çeşmesinden bu porselen ibrikler ile sıcak ve tuzlu sudan içiyor ve geleneğe icabet ediyorlar.








Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Yukarıdaki binanın dış koridorunda bulunan 8 no'lu çeşme.Sıcaklığı 60 derece. Cilde ve mideye iyi geliyormuş.
















Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Eski Karlovy Vary'nin içine doğru ilerledik ve Vridelni Kolonada adlı bir cam yapı içerisinde kaplıca suyunun kendi gücü ile metrelerce yukarı fışkırdığını gördük.
















Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Karlovy Vary mimarisi...bir kaplıca oteli







Bir de kağıt inceliğinde kağıt helvaları da meşhurmuş. Ondan da yedik; bizimkinden tek farkı kalınlığı; daha doğru ifade ile inceliği...







Mevsiminden midir genelde böyle midir bilemem, Karlovy Vary de- Prag kadar olmasa da bir hayli sessiz, neredeyse sadece şehri ikiye bölen küçük akarsunun sesi duyuluyor.








Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.











 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
cek, cumhuriyeti, karlovy, vary


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Haiti Cumhuriyeti InTheDarK Dünya üzerindeki yerler ve tarihi mekanlar 0 04 Nisan 2012 19:22
Uzice Cumhuriyeti efLatun Tarih 0 29 Mart 2012 21:13
Prag/Çek Cumhuriyeti Afrodit Dünya üzerindeki yerler ve tarihi mekanlar 0 20 Şubat 2012 20:28
Türkiye Cumhuriyeti Ecrin Tarih 0 05 Haziran 2011 19:27
Padişahlık Cumhuriyeti Noyan Makaleler 0 04 Haziran 2011 19:35