[Afrodit]

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Regina Baglioni Oteli, Roma’da Dolce Vita-Tatlı Hayat deyiminin ortaya çıktığı bölgede ve tam da hikayesinin geçtiği birkaç binadan biri.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Regina Baglioni Hotel


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


“Paparazzi” terimi dünyaya Vittorio Veneto
caddesindeki otel ve kafelerden yayıldı.

Federico Fellini’nin “La Dolce Vita” filmindeki en ünlü mekanları, 1950/60’lı yılların sinema yıldızları ve paparazzileri, Federico Fellini meydanının bulunduğu Porta Pinciana’dan başlayıp, Hotel Excelsior gibi pek çok pahalı otelin, Caffè de Paris ve efsanevi Harry’s Bar’ın bulunduğu ışıltılı Vittorio Veneto caddesi.Bu caddenin sonunda Cappuccini Kilisesi ve Gian Lorenzo Bernini’nin tasarlamış olduğu Triton Çeşmesi’nin bulunduğu Barberini Meydanını, Via del Tritone’yi ve ardından şehirdeki en büyük Barok dönem çeşmesi ve dünyanın en önemli çeşmelerinden biri olan (bizde Aşk Çeşmesi diye bilinen) Trevi Çeşmesi bulunuyor. Bu çeşmenin yapımına 1732 yılında mimar Nicola Salvi tarafından başlanmış, 1762 yılında Giuseppe Pannini tarafından tamamlanmıştır. Pannini, çeşmeye Neptün ve iki yanında alegorilerini temsilen, elindeki küpten sular akıtan Bereket ve yılanların su içtiği kabı tutan Sağlık tanrıçası figürlerini eklemiştir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Aşk Çeşmesi, Fontana dei Trevi

Yukarıda bulunan yarım kabartmalar Roma menşeli su kemerlerini göstermektedir. Bu üç yolun (tre vie) kavşağında antik Roma’ya su tedarik eden en eski su kemerlerinden biri olan Aqua Virgo’nun yenilenmiş hali olan “Modern” Acqua Vergine’nin bitiş noktasıdır. Geleneksel efsaneye göre, eğer bir ziyaretçi bu çeşmeye bozuk para atarsa, Roma’ya mutlaka geri gelecektir. Trevi Çeşmesi başrollerini Anita Ekberg ve Marcello Mastroianni’nin paylaştığı Federico Fellini'nin La Dolce Vita filminin ünlü bir sahnesine de mekân olmuştur. Çeşme, Mastroianni’nin 1996’da vefatından sonra aktörün şerefine kapatılmış ve siyahla kaplanmıştır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Caffe’ Greco’da kahve keyfi

M.S. 1760’da yapılmış olan tarihi Caffè Greco’da




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


İspanya Meydanı ve Merdivenleri

İspanyol Merdivenleri olarak bilinen 138 basamaklı efsanevi merdiven mimar Francesco de Sanctis ve Alessandro Specchi tarafından tasarlanmış, Fransız diplomat Étienne Gueffier’in 20.000 scudi tutarındaki bağışı ile 1723 ve 1725 yılları arasında yaptırılmıştır. Merdivenler, meydandaki İspanyol Konsolosluğunu Pincio Tepesi’nde bulunan Fransa Kralı’nın himayesindeki Trinità dei Monti kilisesine bağlamak amacıyla yaptırılmış.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Piazza del Popolo


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Eski sanatçılar sokağı olan Via Margutta


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Atelier Canova

Ünlü heykeltıraş Antonio Canova (1757-1822)’nın başyapıtlarını ürettiği atölyesi,Neoklasik dönemin prensi kabul edilen Antonio Canova, 1818’de atölyesini en sevdiği öğrencisi ve ruhani mirasçısı olan Adamo Tadolini’ye bırakmış, Tadolini atölyeyi devam ettirmiştir. 1818’den 1967’ye kadar atölye Tadolini ailesinden dört jenerasyon heykeltıraşların mülkiyetinde kalmıştır. Son dönemlerde gerçekleştirilen incelikli restorasyon çalışmaları ile atölye bir kafe restoran olarak yeniden canlandırılmıştır. Böylelikle, mekânın her köşesinde İtalyan heykel sanatının yüzyıllar içerisindeki gelişimine tanıklık edecek (aralarında Azizler ve Meryem, Pagan tanrılar, Yunan kahraman, kral ve kraliçelerinin büstlerinin bulunduğu) maketler, irili ufaklı alçı, sıva, mermer veya bronz heykeller..


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Galleria Colonna-Alberto Sordi

Roma’nın en şık “moda caddelerinden” biri olan, Gucci, Valentino, Armani ve Prada gibi en ünlü İtalyan modaevlerinin butiklerinin bulunduğu Via Condotti ile devam edeceğiz. Galleria Colonna/Alberto Sordi’den geçecek, içinde Marcus Aurelius’un M.S 2 yüzyılda askeri kampanyasını betimleyen Roma sütunu ve İtalya Başbakanı ve hükümetinin sarayı olan Palazzo Chigi ve İtalyan Parlamentosunun bulunduğu Palazzo Montecitorio’nin konumlandığı Piazza Colonna..


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Pantheon

Pantheon, Erken Roma mimarisine ait bir şaheserdir ve dünyada eşi benzeri yoktur. Marcus Agrippa tarafından tüm pagan tanrılara bir tapınak olarak yaptırılmış ve İmparator Hadrianus tarafından M.S. 126 yılı civarında yeniden inşa ettirilmiştir. Yuvarlak bir şekli vardır ve 43.50 metrelik devasa bir boyuttadır (bu yapı Aziz Petrus Bazilikası yapılana dek Roma’nın en yüksek kubbesi idi). Panteon, Rönesans’tan bu yana ressam Rafaello ve Annibale Carraci, besteci Arcangelo Corelli ve mimar Baldassare Peruzzi gibi İtalya’nın en önemli sanatçıları için mezar olarak kullanılmıştır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Navona Meydanı, Dört Irmak Çeşmesi, Bernini

Roma’daki Barok meydanların en iyi örneklerinden biri olan Navona Meydanı’nın Domitian Stadyumundaki açık alan biçimini andıran bir şekli vardır ve M.S. 1. Yüzyılda inşa edilmiştir. Meydan, X. Innocentius Pamphili’nin papalık döneminde (1644-1655) dönüşüme uğramış; Pamphili Sarayı, St. Agnese in Agone kilisesi ile aydınlanmış ve 1651’de Gian Lorenzo Bernini tarafından yapılan Dört Nehir Çeşmesi (Nil, Tuna, Ganj ve Rio de la Plata) eklenmiştir. Meydanda Maxentius Circus’undan parçalar halinde getirilen Domitian Obeliski de bulunmaktadır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Galleria Borghese

Borghese Gallerisi 17. yüzyılda Flaminio Ponzio ve Jan van Santen “Vasanzio” tarafından Borghese ailesine bir banliyö dinlenme evi olarak inşa edilen Villa Borghese, antika ve resim koleksiyonu ile “Kâinatın Tiyatrosu” kabul edilir. Koleksiyonun karakteri Papa 5. Paul’ün yeğeni olan kardinal Scipione Borghese’in sanata olan tutkusu ile şekillenmiş, Borghese galerisine zaman zaman alışılmadık şekillerde antik heykeller ve Rafaello, Titian, Guido Reni, Domenichino, Rubens, Caravaggio ve Gian Lorenzo Bernini’nin modern başyapıtlarını eklemiştir. 18. Yüzyılın ikinci yarısında Marcantonio 4. Borghese mimar Antonio Asprucci’den villanın içini neoklasik tarzda değerli süslemeler ile restore etmesini istediğinde, villanın tarzı değişmiş; duvarlar renkli mermer ve alçı işleri ile kaplanmış, tavanlar branda ve pervazla kaplanmış, zemin ise Roma mermer kakma işi ve mozaik ile süslenmiştir. Marcantonio’nun oğlu ve Pauline Bonaparte’nin eşi olan Camillo Borghese, antika koleksiyonunun bir bölümünü Napoleon’a satmış ve heykeltıraş Antonio Canova’ya Galerinin Venüs Victrix simgesi olarak muhteşem Pauline portresini sipariş etmiştir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Paolina Borghese, Antonio Canova heykeli


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Tivoli Bahçeleri


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Villa d’Este

Villa, İmparator Hadrianus (M.S.117-138) tarafından, M.S. ikinci yüzyılda Cumhuriyet döneminden bu yana sağlıklı iklimi, suyu ve güzel manzarası ile bilinen Tiburtini tepesinde bir tatil ve keyif mekânı olarak inşa ettirildi. Roma’ya yakınlığı (30 km), malzeme elde edilecek taş ocaklarının, çeşme ve kaplıcalara gerekli suyu sağlayacak kaynakların (24 dere ve iyi su sistemleri) varlığı imparatora villasının buraya inşa ettirmek kararını verdirmiştir. 1999 yılından bu yana UNESCO Dünya Miras alanı olan güzel villa büyüklüğü (120 hektar) ve orijinalliği ile eşsizdir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Villa Adriana


Romalı yazarlara göre, muhtemelen aynı imparator Hadrianus Roma vilayetlerine yaptığı çok sayıda geziden esinlenerek saraylar, salonlar, kütüphaneler ve nadir bitkilerin bulunduğu bahçeler ve çeşmeler yaptırmıştı. Dolayısıyla, Rönesans gezginlerinin verdiği Tempel Valley, Canopus, Pecile gibi bazı çağrışımcı isimler Roma İmparatorluğu’nun bölgelerini hatırlatan bazı yapıları gün ışığına çıkarmaya başlamıştı.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Vatikan, Aziz Petrus meydanı



Vatikan ve Roma’nın en büyük meydanı olan Aziz Petrus Meydanı Elips şeklindeki meydanda Papa Yedinci Aleksander döneminde, Gian Lorenzo Bernini tarafından optik illüzyonun dâhice kullanımı ile 1656’dan 1667’ya kadar inşası sürmüş dörtlü taşıyıcı kolon dizilerine bağlı 284 sütun bulunur. Kolonlar meydana giren herkesi, metaforik olarak da tüm insanlığı kucaklıyormuş hissini verir.Audrey Hepburn, ünlü “Roma Tatili” filminde bu kilisede bulunan ünlü “Gerçeğin Ağzı” mozelesine dokunmuştur.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Cinecitta’ Film Stüdyoları

Yeni Appian Yolu üzerinde 1938’de açılmış Cinecittà Stüdyoları “Cinecittà Gösteriyor: Cinecittà tarihinin izleri” adındaki özel sergide, sahneler, kostümler, setler, karakterler ve Rüya Fabrikası’ndan geçmiş oyuncular, yönetmenler ve yapımcılar.Gerçek dünyayı harikalar dünyasından ayıran kapı bu efsanevi mekana neden Rüya Fabrikası dendiğini anlatıyor. Fellini’yi büyüleyen, hatta Scorcese’ye New York Çeteleri filmini burada çekme kararı aldıran da aynı duyguydu. Burada halen pek çok yönetmen çalışmaya devam ediyor. Stüdyoların yakınında modern Aziz John Bosco Kilisesi (1957) ve Fellini’nin filminde set olarak kullanılan büyük meydan.