[Damla]

Bismillahirrahmanirrahim.

Kuran 42:51: Allah bir insanla ancak vahiy suretiyle veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderir. İzniyle dilediğini vahyeder. Doğrusu o Yücedir, Hakim'dir. diyerek bizleri vahiy konusunda düşüncelere sevkediyor. İşte kul, nur aracılığı ile Allah bilinmeye yönelebilir. Bu bilgi de ''basiret gözü'' nün açıklamasıyla olacaktır. Kuran'ın mucizevi sırları, başka türlü öğrenilemez ve anlaşılamaz. Allah'ın verdiği iki göz, iki kulak, akıl, düşünce ve kalbin birlikte, eksiksiz çalışmasıyla, kişi dille söylediğini gönülden tasdik edebilir, uygulanabilir. Bunun en güzel yolunu Kuran 7:201: ''Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah'ı anarlar ve hemen gerçeği görürler''

O halde, hep birlikte şöyle yapalım; Kendimize zor gelen bir durmda karşılaşınca, ondan kaçmayalım. Onu bizim öğrenmemiz gerekli bir renk olarak görelim. Bilelim ki, o rengin aynısı bizde var. Eğer o rengin altına girecek olursak bizdeki eş renk, onunla birleşip renksiz hale gelecektir. Böylelikle O'nun verdiği renge uyarak, tüm renklerde yokluğa erişmiş ve yukarıda sözü gecen makamlara, bilgilere saip olmuş olacağız. Bu gücü hep beraber, Kuran 2:286'nın seslenişiyle ''Allah kişiye ancak gücün yeteceği kadar yükler'' kelamından alalım.

İşta o zaman bizler O'nun arzuladığı kul olacağız. O'nun tarafından istenilen, Kuran 5:119'daki ''Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır bu büyük kurtuluştur.
Kuran 81:7'nin söylediği gibi, ''Canlar bedenlerle birleştiği zaman'', bu ışık ortaya çıkacaktır. Siz, daima objektif olmaya çalışın tüm yaşamanızda. O'na, objektif olabildiğimiz ölcüde varabileceğimize inanalım. Yine şuna çok iyi bir şekilde inanmalıyız ki Allah, kullarında ayırım yapmadan onlara yakın olmuştur, bizlere bunu, açık bir şekilde vermiştir.
''Nerde olursanız olun, O, sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür''

Yaşantımıza Tevhid penceresinden bakıp, davranışlarımızı da Tevhid'in ışığıyla ayarlanacak olursak O'nun sonsuz sırlarla dolu bilgisinden bir parça da bizler tatmış olacağız.

O halde özetleyecek olursak; Yerlere göklere ve arasında ne varsa hepsine ait tüm bilgileri içeren büyük bilgi hazinesi Kuran'ın anlaşılması, vahiy esasında teşkil eden Emniyeti Ruh'un inceliklerinin bilinmesine bağlıdır. Emniyeti Ruh'un inceliklerinin bilinmesi için de, Rabbani Hadis olan Kuran ayetleri, 26:193-195'de; ''Ey Muhammed, uyaranlardan olman için, onu Cebrail apaçık Arap diliyle senin kalbine indirmiştir'' şeklinde söylendiği gibi, insanın kalbine indirildiği göz önüne alınarak incelenmelidir. Bu yol ise, hadis ve kudsi hadislerin ışığı altında gerçekleşebilecektir.

Bu bölümü Hz Peygamber'in yaşadığı ortamda söylediği ''İlim, Çin'de bile olsa öğreniniz'' Hadisi Şerifi ile bitirelim.

Saygılarımla.

Chione.
30.9.2011.

[blazeofglory]

Elinize sağlık,çok başarılı bir anlatım.



Kuran-ı kerimde bir çok yerde altı çizilen bir uyarı vardır. Bu uyarı “neden akletmiyorsunuz” “hala akletmeyecek misiniz” cümleleriyle vurgulanmış ayetlerdir.

Peki neleri akletmeliyiz;
Öncelikle bilmeliyiz ki her birimiz ölümlüyüz.Takriben 150 milyar insanın yaşamış olduğu varsayılan Dünya’ya ne ilk gelen ne de en son gidecek olan bizler değiliz.Yeryüzüne kendi tercihimizle gelmemiş ve yine kendi tercihimizle bu dünyadan göç edecek olmayışımız ,bu yaşam formunda hangi amacı gütmemiz noktasında ışıktır kanımca.Yaratıcının lutfu olarak yaşama şansı bulan bizlerin,kulluk bilincini taşıma zaruriyetimiz ,dünyadaki saadet ve huzurun korunması açısından önemlidir. Bu bilince ulaşmak için Kuran-ı Kerim de altı çizilen hala akletmeyecekmisiniz uyarılarını nasihat olarak algılamak,amaca ulaşmak için en geçerli araç olacaktır.

[Damla]

Öncelikle teşekkür ederim etkileyici yorumunuz için.


Akletmek başlı başına bir iştir. Gördüğümüz, duyduğumuz, dokunduğumuz, yiyip içtiğimiz ve kokladığımız şeyler hakkında düşünerek, muhakeme ve mukayese yaparak, teemmül, tefekkür ve tezekkür ederek bir sonuca varmaktır.

Hayatın bu kadar zor olacağını bilseydim o sözü vermezdim...

[Ashriel]

Yazılarınıza hayranım.
Yüreğinize sağlık.

[Damla]

Ashriel Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yazılarınıza hayranım. Yüreğinize sağlık.

Allah razı olsun.
Bende sizin okuyup, anlamanıza hayranım.

Merhaba,

Inancimizi ancak yasayarak kuvvetlendirebiliriz, ogrendigimiz bilgileri kendi hayatimiza yansitmadigimiz surece zararda oldugumuzu unutmamaliyiz.

' Inandigin gibi yasamazsan, yasadigin gibi inanmaya baslarsin '

Sevgiler.

[Damla]

X Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Merhaba, Inancimizi ancak yasayarak kuvvetlendirebiliriz, ogrendigimiz bilgileri kendi hayatimiza yansitmadigimiz surece zararda oldugumuzu unutmamaliyiz. ' Inandigin gibi yasamazsan, yasadigin gibi inanmaya baslarsin ' Sevgiler.

Merhaba,

Şüphesiz inancımızı yaşayarak kuvevetlendirebiliriz, kuvvetlenmesi için de İlim'e ihtiyac vardır. Yunus Emre'yi anmadan edemeyeceğim.

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır.

Bir önceki makalemde vurgulama çalıştığım ''Bol bol laf üretirler. Bilmek başka, olmak başkadır.''

Bilmeden olunmaz, olmadan da bilinmez.

Yanlız bir önemli noktayı izin verirseniz sizlerle paylaşmak istiyorum. (Sevgili Adminim'e cevap olmasaydı bir başka makalemde yazmayı düşünyordum)

Makalelerimin çoğunda yazmış olduğum Güzel kul örneğinin tablosudur. Olması gereken ve bizden istenilen örnektir. ''Olmak''
''Cem-ül Cem makamı'' dır.

Nefsin 7 Meratibi vardır;
1.Emmare, 2. Levvame, 3. Mülhime, 4. Mutmainne, 5. Radiye, 6. Merdiye, 7.Safiye

Bu yedi nefis mertebesinin her biri ayet ile sabittir.

''Nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder''(Yusuf/ 53) ayetinde Allah Teala Hazretleri Nefsi Emmare den bahsetmektedir.

''Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim''(Kıyamet /2) ayetinde ise Nefsi Levvame den bahsetmektedir.

''Ona (Nefse) bozukluğunu ve korunmasını (isyanını ve itaatini) ilham edene yemin olsun''(Şems /8) ayetinde Nefsi Mülhime den bahsetmektedir.

Mutmainne, Radiye ve Merdiye den ise toplu olarak şöyle bahsedilmektedir.
''Ey huzura kavuşmuş nefis (insan) ! Sen Ondan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir.''(Fecr /.27.30)


Her bir meratibin ise 70 bin boyutu vardır, Kul ilk dört makam arasında, gider ve gelir sabit kalamaz. Diğer üç makam ise ululara aittir. (Bizlere biraz uzak)
Kul bugun Emmaredeyse, diğer gün Mutmainne'de dir, bu çark bu şekilde işler.

Sizlere bunu niye yazdığıma, asıl konumuza gelirsek.
Örnek vermem gerekirse ''Ben'' bu bana sunulan dört meratipde gezinir dururum sabit kalamam, neden kalamam? (Emmare) Hırs, Ego, Öfke, Şiddet vb. (Mutmainne) Tatmin olan, öğrendiği kadarıyla yaşamına geçirmeye, yetenek kazanan, mutmain olan nefs. Aynel Yakin-Hakkel Metodunu kavrayan. Madde ve mana gerçeğini bilip, dengede tutabilen nefs.

''Ben'' bazen Emmare'de olacam ki, Allahtan Af dileyim,Allah'ıma Seçde edeyim(Alnımı yere koyup, hiçliğimi bilmem için), Allah'ıma yalvarayım. (Anılmayı istiyor Yaradan) Bu makamdan sonra ben yukarıda saymış olduğum Levvame'ye diğer makamlara çıkar. Sonra tekrar Emmare'ye geri dönerim Bu bir iniş çıkış merdivenidir.

Özetlemem gerekirse, Ben Kulum, Beşerim, Ben hata yapmalıyım, Hırslanmalıyım, Öfkelenmeliyim ki Allah'ıma seslenebileyim, O'nu anabileyim. Sayın X'in de, demiş olduğu gibi olması gereken Güzel Ahlak halidir. Bilip En aza indirmem gerekir, Namaz,Teslimiyet,Tevhid vb bunlar beni Nefsi- Emmareden çabuk geçmemi sağlar.

Nefsini bilen kendini bilir. Kendini bilen Rabbi'ni bilir.

Konu içinde konu açtık, vardır bir hikmeti.
Saygılarımla.

[blazeofglory]

Muazzam açıklamanız için teşekkürler Chione. Tasavvuf kokan satırlarınız çok etkileyici..


BAKARA 152. Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!

Her nefes aldığımzda aklımız da olması gereken Allah ,iman ve salih amel ilişkisinin bütünlüğü için bunun şart olduğunu ayetinde vurgulamıştır.

Buna sonraki ayet ise şöyle;
BAKARA 153. Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.
Yine bu forumda konusu geçen sabrın,Yaratıcımız tarafından bir çok kez tekrar edilmesi , yeryüzündeki huzurun baki kalması için gereken mücadeleyi işaret eder. Sabrın bir eylem ve eylemin de hareket olduğunu düşündüğümüz de bu dünyanın cennete dönmesi için insanlığın hakikatle barışa yönelmesi zururidir.

[Damla]

Allah razı olsun efendim! sizler varken bize pek söz düşmez gerçi.