IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

6Beğeni(ler)
  • 1 Post By HerakLes
  • 1 Post By esekherif
  • 1 Post By esekherif
  • 1 Post By Chelt
  • 1 Post By Chelt
  • 1 Post By HerakLes

Yeni Makale Ekle Cevapla
 
LinkBack Makale Seçenekleri Stil
  #1  
Alt
Çevrimdışı
HerakLes
HerakLes - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Standart Av
Yazan; HerakLes 06 Mayıs 2018, 15:05

şöyle bir geriye yaslan, inceden süz ortamını. ortamda herkes için potansiyel sevgili ya da potansiyel sevişme anlamına gelen bir ya da daha fazla karı varsa nasıl da hayvanlaşıyorsun. ormana dönüyorsun kardeşim her türlü.

hayvanlı belgesel izleyenler bilir, hani bir av bölgesinde ya da çiftleşme dönemi geldiği zaman bir güç savaşı doğar, iki erkek dövüşür, yenilen taraf def olur gider bildin mi? tamam aslanın günde elli kere seviştiğini ben de biliyorum, sen soruma cevap ver. hah, tamam. işte bu erkeklerde de var abi.

üç arkadaş kemer'de tatil olayına girmişiz o biçim. ortamın karı kız dengelerini tartıyor, geceleri kriz masası kuruyoruz. bilahare üç tane herifi gözümüze kestirdik; otelin cümle karısı kızıyla muhabbetleri var, el şakaları, deve güreşleri vesaire. plan belli: heriflerle tanışacaz, onların aracılığıyla karıyla kızla muhabbete girecez, sonrası allah kerim.

bir gün bu herifleri plajda top oynarken gördük. e biz de zamanında az top peşinde koşmuş değiliz, hatta her mahallede bulunan mızıkçı bendim. kalenin ortasından giren topu, müthiş ikna kabiliyetimle (rakibi ağlayarak yumruklamak) taş üstünden geçtiğine inandırıyor ve kalemi bir gole daha kapatıyordum. neyse, gittik futbol oynama bahanesiyle tanıştık heriflerle; bir fransız, bir alman, bir rus ve bir de temel'den oluşan enteresan bir gruptu bu. alman olanı, mainz adlı futbol kulübünde top koşturduğunu iddia ediyor (adı norman'dı ve istanbul'a döner dönmez football manager 2005'ten baktıydım abi, yok mainz'de normın mormın, ayaküstü dürtmüş bizi it), rus olanı kalecilik yaptığı ve erik gerets'in kendisini galatasaray'a istediğini bir sovyet generali ciddiyetinde öne sürüyor, temel'se "ula tursun, haçan fadime'nun donunu niye ciydun da" diyordu paso.

adamlarla muhabbeti epey sardırdık harbiden. paso beraber takılıyoruz, karıyla kızla da inceden muhabbete girmeye, kendimizi sevdirmeye başlamışız. gece odada "esmer senin", "uzun boylu benim", "en kötü ben de norman'a sürttürürüm aga" gibi muhabbetlerle moralimizi tavana vurdurmuşuz.

fakat işler hiç de planladığımız gibi gitmemişti. o kara gün, o kara cuma (hani, gün olarak değil, isim olarak cuma) gelip çatmıştı...

abi otele bir zenci geldi, bütün planlar altüst. o güne kadar totomuzdan ayrılmayan karılar, gece diskoda zencinin masasını bir çevreliyor, aklın hayalin durur, yüzümüze bakmıyorlar. lan bu zencilik de nasıl bir müesseseyse, adamlar ne giyse yakışıyor arkadaş, yemin ediyorum adamın kırmızı takım elbiseyle ortamlarda estirdiğine şahit oldum lan. 45 derece sıcakta kırmızı takım elbise. biz giysek iblis diye hacı adaylarının taşlamasına maruz kalırız.

baktık olacak gibi değil, arkadaşlarımla aramızda yaptığımız müzakereden, bir sabah zenciyle tanışıp akşamına ortamına yamanma kararı çıkardık. aslanın totosunda dolanan sırtlan gibi, biz de kıyısından nasiplenelim avdan hesabı. sabah kahvaltısı sırasında usulca süzüldüm marsığın yanına ama, zerre iplemiyor p. kurusu.

- what's up maan! (nörüyon hacı?)
- cool. ya? (bura biraz serin hacım, esiyör. sen nasılsın inşaallah?)
- fine. where you from? (rabbimize hamd-ü senalar olsun. bir sıkıntımız yok çok şükür. memleket nireydi senin?)
- sudan.
- hmm, you gonna come to disco tonight? (akşam buyur bir tatlımızı ye, çayımızı iç, hemi ingilizcemi de dürtersin.)
- yep.
- peynir isten mi? canım. yen mi peynir?
- painer?!
- yok terminatör. peynir ulan peynir, cheese.
- hey, i don't want any cheese!
- babayın lolliğini ye eşşoğlueşşek. ulan konuşalım muhabbet açalım diyoruz... it oğlu it. şşşş, el kol yapma dürterim kabileni. lan bak ters çeviririm masayı. öptüğümün papazı seni ya.

tanışma girişimi de sonuçsuz kalınca, diskoda öyle mal gibi civciv gibi karıların zenciye hizmetini izleyip oturduk. cümle süt gibi karı zenciye yamanınca, bize de 14-15 yaşındaki veletler yamanır oldu. ingilizce zaten havagazı, bildiğin facia yaşanıyor. ulan yedi sene bilfiil eğitimini almışız, eşeği bağlasan ingilizce anırır. yok. arkadaşıma bu veletlerden biri yanaştı dans edelim mi diye, adam romatizmalı ihtiyarlar gibi bacağını ovuşturarak "i am injured" dedi lan. fifa 98'den mi fırladın mübarek? bi bacaksız da benim elimi tuttu hadi kalk diye, benim cevaba gel: no. thanks. i have a girlfriend. my girlfriend is jealous.

"hey ozmo! i am in a baloon!" diyecektim az kalsın.

şimdi bu, hayvanlarla olan benzerliğimizi ifade eden kısımdı. mevzunun bir de asıl yönü var. her erkekte olduğuna inandığım bir şey bu erkeklerdeki avlanma içgüdüsü. misal birçok erkek, elde etmek için divane olduğu kızdan kabul gördüğünde, aşk zannettiği duygularının bir anda öldüğünü fark eder. niye? adama avlanma tatminini yaşatmışsın, mevzu bitmiş artık. ben onlarca arkadaşımın güya aşkından kafayı duvarlara vurduğu kızlarla yatağa girdikten sonra tamamen soğuduğuna nah bu gözlerle şahit oldum. dolaba gizlenip izledim hepsini. olay bittikten sonra aniden ortaya çıkıp "bak gördün mü hacı, iş karıyı yatağa atana kadarmış" dedim kaç kere. hiç arkadaşım yok benim.

mevzu harbiden içgüdüsel olması lazım lan. çocukluğuma dair bir olay hatırlıyorum misal. ilkokuldayken sezer diye bir çocuk derste bir anda "o..!" diye bağırarak yanındaki kızı tokatlamıştı. noluyo lan diye yanına gittiğimde, kubrick filmlerini aratmayacak bir sekans yakalamıştık. bebe yakama yapışmış, suratlarımızın arasındaki mesafe 10 santimi geçmez, çevredeki kimseyi iplemeden gözüme gözüme bakıyor: "külotlu çorabını çıkardı... ve bacağını bana sürttü... ben de ona... ve ben de ona... o... dedim...". üç gün rüyama girdi eşşoğlueşşek. ki kız hakikaten güzel bi kızdı. bebeye yüz vermeseydi, peşinden koşturaydı, biraz da süründüreydi ne bu elim vaka yaşanmış olacaktı, ne kız zopayı yiyecekti, ne de ben on santimetre mesafeden sezer'in simit kokan nefesini solumak zorunda kalacaktım.

ulan anlatıyoruz ediyoruz ama, sen iyiden iyiye billur muhabbeti zannediyorsun değil mi? kardeşi kardeşe kırdırır bu dümen hanımabla, uyan. öyle dediysek, haybeden değil ha, bildiğimizden. gel ben sana dünyaları anlatayım canımın yongası. hey gidi ya, ablama bak.

uzaktan bir tanıdığı kaybettik, abimle cenaze evinde yan yana oturuyoruz. pide ve ayran getirdiler, fakat ayran ev yapımıydı ve ekşiydi, üstelik de üzerinde sarı bir tabaka vardı, dayanamadım, nabayım?

- tövbe tövbe de... oğlum ayran çok kötü lan.
- ben içerim, seni bilmem.
- zehirlenmeyelim de yine.
- ne zaman zehirlendin ki sen?
- nasıl abisin ulan? geçen sene zehirlendim ya olum tavuk dönerden, dayadılar ya tüp tüp serumu?
- doğru unutmuşum.
- aaa harbi bak kesin bilirsin sen, ne koyuyolar o serumun içine?
- at alyuvarı olması lazım.
- hıpp... lan hayatımda duyduğum en komik tamlama bu lan, anam ölüyom boğazıma durdu pide. aga hayatımda ilk kez ağzından komik bişey duyuyorum, onu da cenaze evinde söylüyosun.
- öyle ama gerçekten.
- saçmalamasana boğlum, modern tıbbın geldiği son nokta at alyuvarı mıdır lan? bu mu bana demek istediğin?

bu esnada hemen yanımızdaki sandalyeye allah sahibine bağışlasın peri gibi bir kız oturdu. şimdi allah var güzel çocuktur bizim birader ama hem talihsiz ilişkileri, hem de kafasına uygun biri bulamaması sebebiyle karanlıkta domalsak bizi yoklar hale geldi ********im.

- ıha... ne elledin totomu lan ebu süfyan?
- haa sen miydin?
- valla hayallerini yıkmak gibi olacak ama evet toto benim totom.
- lensimi çıkardım da kapı zannettim ya.
- koçum rica etseydin ben verirdim o kapının kolunu senin eline? ha? vereyim mi eline kapının kolunu? insan abisinin varlığından tedirgin olur mu ya? enseste sıcak bakmıyorum oğlum ben.

neyse, kızımız yan sandalyeye oturur oturmaz muhabbetin seyri bir anda değişti baba:

- at alyuvarı he? hahaha. bikaç sene gülerim ben buna la artık
- HerakLes sussana! sus artık, cenaze evindesin!
- şşş, noluyo lan? ne o öyle terso ayağı? emir demir muhabbeti de yapma, sevmediğimi biliyon. armut seni ya.
- aman sen her şeyle dalga geç. saygısız adam.

karıyı görünce peygamber gibi herif oldu mu sana peygamber devesi? oldu mu sana yavrusunu afiyedinen yiyen bir lepistes? sen daha hafife al hadiseyi.

asıl önemli olan şu, bir nevi de tavsiyedir bir yerde: erkeğin duygularını ve sana olan isteğini sabit tutmak için bu avlanma içgüdüsünü mütemadiyen tahrik etmen gerekir. her şartta. teslim olmayacaksın hanım abla. süründüreceksin.
__________________
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
Alıntı ile Cevapla
Görüntüleme 564 Yorumlar 7
Toplam Yorum 7

Yorumlar

Alt 06 Mayıs 2018, 15:13   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Av




Temel'in grup hikayesini anlattım mı ben sana?

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Mayıs 2018, 15:15   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Av




@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hayır. anlatsana abi
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

__________________
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Mayıs 2018, 15:18   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Av




HerakLes Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hayır. anlatsana abi
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Forumdan anlatılacak şey değil, üçüncü dubleyi yuvarladıktan sonra anlatabilirim. Sen masayı hazırla zenci buluruz o kolay.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Mayıs 2018, 15:20   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (1)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Av




Eros aşkına....

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Mayıs 2018, 15:24   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Av




@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] zenci dediği sen olmalısın. tamam ne zaman toplanıyoruz ?

__________________
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Mayıs 2018, 15:25   #7
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (1)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Av




Şu sıralar yoğunluğum var pert vaziyetteyim. Ramazanda bigün toplanıp günahlarımızdan arınalım
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Mayıs 2018, 15:27   #8
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Av




benim günahımı eşşek taşımaz. tamam o zaman. haber bekliyorum. kib bye mcx.

__________________
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
at alyuvarı, ayran, pide, zenci


Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık