Çevrimdışı

Facebook iyisiyle ve kötüsüyle yüz milyonlarca insanın hayatında önemli bir yer tutuyor. Aile, okul ve iş arkadaşları, tanıştığınız ama pek görüşemediğiniz insanlarla irtibat halinde kalma imkanı sunuyor. Çevrede olup bitenleri, insan ilişkilerini takip etmek için mükemmel bir araç.

Çoğu insan için katıldıkları bir etkinliğin fotoğraflarına ulaşmak için girdikleri bir yer olarak başlıyor Facebook macerası. Bir türlü yüklenmeyen ilk fotoğraf aşıldıktan sonra kabak çekirdeği gibi açılıp olur olmaz fotoğraflarını yüklüyor insanlar. Bir albümde yer almayacak, kafasına silah dayasanız göstermeyeceği fotoğrafları yüklüyor insanlar. Sadece fotoğraf mı? Gevezelik de öyle. Çenesini gereğinden fazla açtığı için işinden olan insan haberlerini okumuyor musunuz?

Elbette Facebook sadece bir araç, tonla insana ulaşmayı sağlayan bir araç ve olay kullanıcılarda bitiyor. Düzgün ve adaplı bir şekilde kullanılırsa hayata renk katıyor. Bununla birlikte insan ister istemez dönüp tekrar işin karanlık yüzüne bakıyor. Online iken yazan mesajlar dışında ruh halinizi yansıtan bir şey yoktur ve bazen olsa bile halden anlamayan insanların saçma davranışlarına maruz kalabilirsiniz.

Facebook'ta isminizin yanında yer alan soru çok iyi, buraya aklınızdan ne geçerse yazabilirsiniz. Yakın zamanda yapılan bir araştırma da zaten insanların akıllarına geleni yazdığını ortaya koyuyor. Twitter'daki mesaj sistemi de böyle işliyor ve araştırma buradan yazılanların yüzde 40'ının boş konuşma olduğunu ortaya koyuyor. Elbette bir araştırma boş konuşma ile dolu konuşmayı neye göre ayırt ediyor, orası tam bir muamma!

Her insan bir diğer insanın sinirine zaman zaman dokunabilir. Ama öyle modeller vardır ki insana Facebook hesabını sildirir. İşte bu makalemizde bu türden insanları ele alacağız. Facebook üzerinden farklı karakter modellerine hazır mısınız?



"Şimdi değilse ne zaman?", "Böyle olacağını tahmin edemezdi", "Göreceksin...", "Bazen olur öyle" gibi mesajların ne olduğunu kimse anlamaz. Kendi kendine mırıldanır gibi mesajlar yazan bir Facebook modelidir, zararsızdır. Gizemliden ziyade manasız mesajlar yazar.



Devamlı yeni bir Facebook uygulaması bulup listesindeki herkesi çağırır. Sizi türlü yardıma, sayfaya, gruba ve oyuna çağırıp durur ve "Cheap Viagra" e-postaları kadar spam'cidir. Kötü niyetli değildir ama canı sıkılmıştır.






Kronik davetkar semptomları da gösterebilen, canı sıkılmış bir başka Facebook gezginidir. Bu can sıkıntısını iyi kötü ayırt etmeden bütün testleri çözmekle geçirir. Aynı zamanda kronik davetkarsa size bütün bu quizleri yolla***** "büyük bir iyilik" yapar.







"Sabah uyandım", "Dişlerimi fırçaladım", "Kahvaltıda yağda yumurta yedim", "İşten sıkıldım", "Trafikte sıkıştım"... Ne kadar ilginç mesajlar değil mi? İnsanın gününe renk katıyor böyle şeyler! Karşınızda ne kadar hayatla ve düşünceyle dolu bir insan var artık anlayın.









İnsanın başarılarını sevdikleriyle paylaşması güzel bir şey olabilir ama devamlı, devamlı ve devamlı yaptığınız işlerin ne kadar süper olduğundan bahsedenler insanların canını sıkar. Blog'undaki her yazıya bir bağlantı veren, çektiği her fotoğrafı yükleyen, yaptığı tabloyu koyan, sınav notlarını veya iş yerinin yaptığı her kampanyayı Facebook'a koyanlar ve bunu iflah olmaz. Facebook yeteneklerinizi tanıtmak ve pazarlamak için iyi bir yer olabilir ama kimse sadece reklamları izlemek istemez.







Sıradan bir Facebook kullanıcısının 100, bilemedin 200 arkadaşı vardır. Ama sosyal kelebeklerin arkadaş sayısı 1000'e kadar çıkabilir. Allah aşkına kim bu kadar insanı tanıyabilir? Ne derece tanıyabilir? Hayatta konuşmayacağı insanları ekleyenler bu kalabalığın içinden hiç kimseyi hatırlamadan boş kalabalık oluşturuyorlar. Hiç konuşmayacaksan niye ekliyorsun?






"Michael Jackson öldü!!! Bunu ilk benden duydunuz, ben söyledim! Herkes benden duydu! Ben ilkim! Herkese ben haber verdim!" Ne kadar sinir bozucu değil mi? Sanki milyonlarca insanla birlikte haberi televizyonda görmemiş gibi... Bu model sinir bozucu olmanın ötesinde zararlı da oluyor. Yalan yanlış haberler saçarak insanları yanlış yönlendirebiliyor. Daha da kötüsü bir kez yalan haberi belleyenlerin, bu yanlışta diretmeleri.






"Falanca eczaneye basur kremi almaya gitti" türünden mesajlar yazabilen patavatsızlar ne var ne yoksa sayıp döker, insanları rezil ederler. "Filanca geçen falancayla öpüşüyordu" der, ilişkileri parçalar. Dedikoducudur ama art niyetliden ziyade boş gevezedir. İlginç olsun diye kimseyi ilgilendirmeyen iğrenç detaylar anlatabilir.
"Nbr şkrm?" Bu ilk örnek, SMS yazıp durmaktan sesli harfleri yutacak şekilde evrimleşmiştir. Bir başka alt model senelerdir klavye kullanmayı öğrenememiştir veya çok iri parmaklara sahiptir "Abi mne zamna yola ıçkıcas?" Yazım yanlışları bir miktara kadar doğaldır ama kasıtlı olarak "shey bak ne dichem" tarzı konuşanlar... onlar başka bir dünyanın insanı.

"Bugün çok hastayım", "Bir gün daha bitti oh be", "İyi haberlere ihtiyacım var" türü mesajları zaman zaman herkes yazar. Ancak birileri her gün bu tarz mesajlar yazıyorsa ortada bir sorun var demektir. Sempati avcıları gerçekten sorunludur ama yazdıkları sebeplerden değil. Devamlı ilgi ve alaka çekmeye çalışırlar, çocuk gibidirler.






İlgi hastasının zıttı karakterde bir karakter. Ses çıkarmazlar, yazı yazmazlar, durum güncellemezler, fotoğraf yüklemezler. Bununla birlikte herkesi takip ederler. Nereden mi anlarsınız? Denk gelir ve bir gün konuşurken daha önce yazdığınız bir yazıyla veya yayınladığını fotoğrafla ilgili bir yorum gelir. Sessizce takip ederler, bu sessizlik ürkütücüdür...




Facebook'ta çekildiğinin farkında bile olmadığınız fotoğraflara rastladıysanız, bu modeli de anlarsınız. Bir partide sarhoş hallerinizi çekip, sizi etiketlemeden yayınlayabilir. Siz fark etmeseniz de paparazzi her yerde, her şeyi çekmektedir. Bu modelin bir alt kolu da yüzlerce fotoğrafınızı yükleyip sizi etiketler. E-postayla uyarıyı kapatmadıysanız sizi uzun bir temizlik bekliyor demektir.

 

milyonlarca kişinin buluştuğu asıl amacı eski arkadaşların bulunmasını kolaylaştıran bir sosyal site olmasıyla yola çıkan ve insanları sosyalleştiren feysbuk zannımca artık -özellikle biz Türkleri Asosyalleştiriyor.. çok sıkı bir takipçisi olmamamla birlikte öğrencilerim arkadaşlarım neredeyse herkes deli gibi video paylaşıyor, saçmasapan gruplara dahil oluyor, bütün zamanlarını feysbuk başında geçiriyor.yani uzun lafın kısası Sosyalliğin Asosyalliği...

 

Çevrimdışı

Sosyal platform'un anlamı, dünya'da dönen sosyal şeylerle, profil ve profil içindeki herşeyin sosyalleşmesi anlamına gelmektedir.. Bir site aracılığıyla çıkıp dolaşamayacağınıza göre, yorumunuzu saçma buluyorum.

Tabii ki insanlarımız asosyalleşecek, oradaki videolara gülmekten, arkadaşımın arkadaşı şu kız/erkek güzelmiş diye düşünmekten, nasıl grup açsam güzel olur diye, şu tarz güzelmiş, kızlarda/erkeklerde beğeniyor bide onu deneyelim diye, video çekerek ünlü olanları görüp giderek mallaşmaktan başka yapacak neyimiz olabilir ki?

Eğer sizin yorumunuza göre yola çıkıyorsak, facebook insanları asosyalleştirmiyor, video çekmeye ve beynini değişik fikirlerle çalıştırmaya yarıyor diyerek işlevi varda diyebiliriz, ama öyle olmadığını hepimiz görüyoruz.

 

çok ilgilenmemekle birlikte az çok sağını solunu kurcaladığım arama yaptığım -nelerin olup bittiğini görmek için, bir site ve çok iyi gördüm ki tamamen asosyalleştiren bir düzenin kurulmasına çanak tutuyor.para için yapılan bir uğraş oldu yani amacından sapan bir durum söz konusu. insanları video çekmeye yada başka şeyler yapmaya iten yada fikirler üreten bir site evet hemde çok ilginç fikirlere sevkeden bir yer arama motorunu kullanırsan görürsün bizler nasıl ilginç fikirler üretiyormuşuz.yorumum hakkında saçma kelime hakkını kullanırkende dikkat et istersen.sonuçta bu benim şahsi düşüncem saçma diyemezsin! sen olaya normal bir kişi olarak yaklaşarak yorum yapmış olabilirsin ama ben bir Sosyolog olarak yaklaştım... Toplumsallaşma, bilinçli kullanım, medya iletişim, Küreselleşme, Asosyalleşme vs gibi birçok konudaki bilgilerimize dayanarak böyle yorumları yapıyoruz..İşkembe-i Kübradan üflemiyoruz sırf adı geçen siteyi kötülemek için.öncelikli olarak adı geçen sitenin hangi amaçla kurulduğuna bakınız sonra yapılan yorumlar hakkında yorum yapınız.

 

Çevrimdışı

Burasi; dusunce belirtebilme ve tartisabilme platformudur, yorum sizin olabilir. Yorumunuz hakkında bende kendi dusuncemi belirttim, simdi de siz belirttiniz.
Bunda bir sakinca goremiyorum,

Diger soyleyeceginize gelecek olursak; bu devrin bir sekilde islemesi/donmesi saglanmak zorunda ve hergun ortaya yeni projeler atiliyor, merak etmeyin Google'da günde sayısız arama yapiyorum, bunun yanında pek cok projeye sahitlik ve on ayaklikta ediyorum, bu konuda suphenizin olmasini istemem.

Facebook buydu ve amacina ulasti, su anda reklamlariyla birlikte tikir tikir islemektedir. Ama evet, asosyallesiyoruz bundan da facebook'u sorumlu tutmak yerine, kendimizi sorumlu tutmalıyız ve zaten buradaki pek cok seyi mIRC'de gorebiliyoruz,
Saygilar.

 

neyse sen olayın internet boyutundan baktığın için böyle düşünüyorsun ama ben sosyal açıdan olayı değerlendiriyorum ve şikayetçi olduğumda zaten bu tür projelerin insanları asosyalleştirdiğidir.

 

Çevrimdışı

Asosyalleştirdiği aşikâr, bu konuda zaten sizinle hemfikiriz.
Ama bunun sebebi; insanlarimizin internet'e ac olmasidir, eger ki yasarsak 2020 - 2025 yilina kadar, o zaman ne kadar tok olabilecegimizi gorecegiz.

Veya su anda o kadar facebookla ilgili kisilerin zamanla soguyacagini da gorecegiz..
Tipki Netlog gibi, eskiden herkes Netlog'daydi, simdi Facebook ve MySpace'de..

İki yonden de bakmaya ve yorumlamaya calisiyorum, iyi gunler dilerim.

 

Merak etmeyin bahsi geçen sitenin yerini mutlaka başka bir platform dolduracaktır. çünkü sizde güzel bir örnek vermişsiniz bu alemde biri gelir biri gider...

 

Saçmasapalak bir site.

 

Çevrimdışı

Ardarda paylasim yapanlara cok sinir oluyorum.