Çevrimdışı

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Efsane müzigimiz dombra

Video'da anlatılanlar Kürşat ve 40 çerisidir gercek bir hikayeden alıntı bir film sahnesidir.Ve Türklerin Özgürlüğü'nün kısıtlanamayacagını en büyük kanıtlarındandır.300 spartalı gibi kolpa degil 41 kişi Çin Sarayını basmıslardır
işte hikayesi;
Kürşad, 621 senesinde Çinli eşi İ-çing Katun tarafından zehirlenerek öldürülen Doğu Göktürk Devleti kağanı Çuluk Kağan'ın küçük oğludur. Çuluk Kağan'ın ölümünden sonra kardeşi Bağatur Şad, Kara Kağan adını alarak hükümdar oldu ve ağabeyinin... Çinli eşi ile evlenerek Ötüken'deki Türkler arasında huzursuzluğa yol açtı... Bir tarafta Çinliler, diğer yanda da Sırtarduş Bayurku, Dokuz Oğuz, Uygur gibi Türk boylarının Göktürklere başkaldırıp savaşmaları ve ayrıca İ-çing Katun'un Ötüken'de esir durumda yaşayan Çinli azınlığa destek çıkarak bunların zenginleşmesini sağlaması sayesinde giderek zayıflayan ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türkler, 629 senesinde Çinlilerle yaptıkları savaşta tuzağa düşerek yenilince Doğu Göktürk Devleti yıkıldı. Başta Kara Kağan ve Kürşad olmak üzere binlerce Göktürk Çinlilere esir düşerek Çin'in başkenti Siganfu'ya götürüldüler ve orada kendilerine tahsis edilen bölgede yaşamaya mecbur edildiler. Türkleri asimile edebilmek amacıyla Göktürk soylularını hassa ordusunda subay olarak görevlendiren Çinlilerin bu taktiği bir işe yaramamış, Türkler bağımsızlıklarına kavuşup yeniden devlet kurmak amacıyla fırsat kollamaya başlamışlardır. Kürşad da Çin hükümdarının ordusunda subay durumundadır fakat kılıcını milletinin özgürlüğü için çekeceği günü beklemektedir. Esaretin beşinci yılında Kara Kağan kahrından ölür. Esaretin onuncu yılında, yani 639 senesinde, Bozkurt soyunun en büyüğü konumundaki Kürşad durumun iyice kötüye gittiğini görerek kırk çerisi ile birlikte ihtilal yapmaya karar verir. Geceleri kılık değiştirerek Siganfu sokaklarında tek başına dolaşma adeti olan Çin hükümdarı Tay-tsung'u yakalayarak rehin almaya ve bu sayede Çin sarayına girerek orada bulunan Kürşad'ın ağabeyinin oğlu Urku Tigin'i kurtarıp, toplayabildikleri kadar Türk ile birlikte Ötüken'e giderek tekrar devlet kurmaya, Urku Tigin'i de kağan ilan etmeye karar verirler. Bu uğraşta başarılı olurlarsa budun kurtulacak, başaramazlarsa da dökülecek kanları geride kalanlara ödevlerini hatırlatacaktır. Fakat ihtilal için harekete geçtikleri gece sağanak halinde yağan yağmur yüzünden Çin hükümdarı sarayından dışarı çıkmaz. İhtilali ertelemenin sakıncalı olacağını düşünen Kürşad, kırk çerisiyle birlikte Çin sarayına yürür, amacı sarayı basarak hükümdarı esir almaktır. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında yüce dileğe doğru yürüyen kırkbir Türk yiğidi sarayın kapısına vardıkları anda cenk başlar. Yüzlerce Çinli askeri öldürürler ama binlercesi üzerlerine saldırmaya devam eder. Göktürklerin bir kısmı sarayın içinde savaşırken şehit olur, sağ kalanlar ise Kür Şad'ın önderliğinde saraydan çıkarak Vey ırmağına doğru ilerlerler, niyetleri ırmağı geçerek Ötüken'e doğru at koşturmaktır. Ama sağanak halinde yağan yağmur yüzünden yükselen sular köprüyü sürükleyip götürdüğü için karşıya geçemezler ve peşlerinden gelen Çin ordusu ile son kez cenke tutuşurlar. Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk yiğidi peş peşe uçmağa varırlar. Sadece Kürşad sağ kalmıştır, tek başına Çin hükümdarlığına karşı savaşmaktadır. En sonunda O da şehit olur fakat elinde kılıcıyla atının üzerinde durmaktadır, öldüğü halde yere düşmemiştir... Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir...

Kürşad ve kırk çerisinin yaptıkları ihtilalden sonra korkuya kapılan Çinliler, Siganfu'daki bütün esir Göktürkleri mecburen serbest bırakırlar. Göktürkler kırküç yıl boyunca dağınık bir şekilde yaşarlar, bazı Göktürk soyluları yeniden devlet kurma girişiminde bulunsalar dahi başarılı olamazlar... Fakat 682 senesinde Bozkurt başlı sancak tekrar kaldırılır ve Kutluk Şad (İlteriş Kağan) ile Bilge Tonyukuk İkinci Göktürk Devleti'ni kurarlar..

 

Çevrimdışı

Konunun başlığına baktım sonrada bir içeriğini inceledim ama birbiriyle uyan hiç birşeye rastlamadım. Dombra Türk Marşının Hikayesi demiş, Kürşad İhtilali'ni anlatmışsın. Ayrıca bahsettiğin video daki görüntüler Cengiz Han filmine aittir yani Kürşad İhtilali ile alakası yoktur.

Dombra nedir diye biraz inceledim ve anladığım kadarıyla Dombra iki telli geleneksel bir Türk çalgısıdır. Dombra'nın yazarıda Arslanbek Sultanbekov, Kuzey Kafkasya kökenli Nogay halk müziği sanatçısı imiş ve hala yaşamaktaymış. Zaten dinlediğimizde şarkıyı ve Dombra nın bir çalgı olduğunu bildiğimizde aslında şarkıda öyle destansı bir olayın anlatılmadığı kanısına varıyorum ben. Yani bu şarkının geleneksel bir Türk marşı olması gibi bir durum söz konusu değil, Kürşat olayı ile alakası ise hiç yoktur.

Kürşad İhtilali dediğimiz olaydaki Türk lideri olan Kürşad'ın adı aslında daha farklıdır fakat bazı edebiyatcılarımız daha anlaşılır ve ilgi çekici olmak adına bunu Kürşad olarak kullanmışlardır.

 

Çevrimdışı

Öcelikle Selamun Aleyküm Hayırlı cumalar.

Ben bir Nogay türküyüm ve Arslanbek Sultanbekov samimi ve yakın bir

dostumdur. Verdiğin linkteki Dombıra parçasını çevirisiyle beraber

hazırlayanda bizzat ben ve arkadaşlarımdır.

Şunu söylemek isterim öncelikle evet Dombıra bir efsanedir. Efsaneleri ve

savaşları anlatır. Ancak bir çok kişinin uydurduğu gibi 1000 yıllık bir eser

değil 19 yy da Arslanbek tarafından yazılmıştır.

Dombıra çalgısı 1000 seneden de fazla yaşamış bir çalgı olup 2 tellidir.

Telleri misinadan yapılır. Türkiyede üretimi malesef yoktur. Nogay

türklerinin isminide şu şekilde anlatabilirim.

Cengiz Han'ın torunu Altınorda devletini kurduktan sonra üstün

başarılarından ötürü Nogay Han'ı o şimdiki dönemde başbakan konumu olan

bi konumda görevlendirdi. Nogay Han Sarı Saltuk Sultanla tanışarak

müslüman oldu ve tüm boyu da onunla beraber müslüman oldu. O

zamanlarda Rus çarlarıyla osmanlıya karşı ittifak kurmadığı için Tarihte en

çok soykırıma uğrama şanssızlığına maruz kaldı. Tam 5 kez. Nogay hanın

ölümünden sonra kabilesi ona bağlılığını belirtmen için kendilerine Nogay

denmelerini istedi ve öyle anıldılar. Nogay Kurt soyundan gelen

anlamındadır.

Bizzat kendim Nogay Türkü olarak tarihim ve geçmişimle gurur duyarım.

Çoğu ben çerkesim kazagım tatarım uygurum diyenlerin soyunu

araştırmarını tavsiye ederim. Zira Rus katliamlarından kaçan Nogay Türkleri

baskı altında oldukları için soylarını araştırma imkanı bulamadıkları için

kendilerini başka bir boydan sanıyorlar.

Vel hasıl kelam bizzat Arslanbek beyin talimatıyla Dombıra şarkısını izinsiz

kullandıkları için parti ve sanatçı Uğur Işılak 'a hukuki bir dava açılacak.

Dombıra ve Nogayların kesinlikle hiçbir siyaset organıyla anılmasını

istemiyoruz.

Saygı ve Selamlarımla.

Yaşaşın İslamiyet. Yaşasın Türklük.

Bar Bolayık Bir Bolayık. (Var olalım Bir Olalım)

 

Çevrimdışı

NOGAY TÜRKLERİ

Kuzey Kafkasya’da da yaşayan Nogay Türkleri Kıpçak grubuna bağlı bir Türk topluluğudur.

Nogay Türkleri, evcilleştirilemeyen ve bir liderle hareket eden, zeki ve çevik olan kurdu kendilerinin simgesi olarak kabul etmişlerdir. Bu kurt sembolü sıradan bir figür değildir, kanatlı, yeleli ve memeli dişi bir kurttur. Kurdun boynuzu mücadelecilik ve savaşçılığı, kanadındaki aslan yelesi kuvveti, memeleri anaçlık ve doğurganlığı, kanatlı oluşu sürekli bir yerde kalmayıp özgür bir şekilde yaşamayı temsil etmektedir. Bayrakta kurdun yer alması onun özgürlüğüne ne kadar düşkün olduğunu göstermektedir. Burada bahsedilen semboller Nogay halkının özelliklerini temsil etmekte, Nogayların savaşçı, mücadeleci, özgür ruhunu anlatmaktadır. Bayrakta ‘kurt’ sembolünün yer almasının en önemli sebebi de, Nogay’ın kelime anlamının Türklük için kutsal olan ‘kurt’olmasındandır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 

Çevrimdışı

Aslında Bugünki Haberlerden sonra Böyle bir konu açtim. Tam Bende bilmiyorum sonuçta tarihci değilim ama şuan sizin dediğiniz ve benim paylaştiğim bir olay var birde şu var İrfan Değirmenci İse Dombra Sazı ile alakalı farklı bir hikaye anlatti Bkz. Kanal D 20.02.2014 İrfan Değirmenci Haber Programina Bende baktim ve paylaştim tabiki yanlişliklar olabilir tşkler aydınlattığınız için

 

Çevrimdışı

Nogay turklerine ait ama butun turk irkina ait olan 5000 yillik tarihi olan bir tinidir. Turk olmayanin bu tini esliginde gaza gelmesi beni ise sasirtiyor. Ayrica Kürşad bir namdir. Yani nasil ki Cengizhan'in ismi timucin ise o da boyle bir nam almistir. Sorgulamaya gerek yok. Bu konular hakkinda gercek bir bilgi edinmek isteyenler ORDU'nun arsivine bakmalari gerekir. Ya da merak ettigini ogrenebiliriz bunlar eski de olsa yasanmis ve bizim icin kiymetli olan olaylar ve TİNİLAR. Sonucta atamiz oluyorlar ve gururluyum.

 

Çevrimdışı

çakma tigin'e uyarlanmış şarkıdır.

 

Çevrimdışı

achiL Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Nogay turklerine ait ama butun turk irkina ait olan 5000 yillik tarihi olan bir tinidir. Turk olmayanin bu tini esliginde gaza gelmesi beni ise sasirtiyor. Ayrica Kürşad bir namdir. Yani nasil ki Cengizhan'in ismi timucin ise o da boyle bir nam almistir. Sorgulamaya gerek yok. Bu konular hakkinda gercek bir bilgi edinmek isteyenler ORDU'nun arsivine bakmalari gerekir. Ya da merak ettigini ogrenebiliriz bunlar eski de olsa yasanmis ve bizim icin kiymetli olan olaylar ve TİNİLAR. Sonucta atamiz oluyorlar ve gururluyum.

Kusura bakma her bilgi sorgulamaya açıktır heleki doğruluğu kanıtlamamış, gereken kaynaklar gösterilmemiş ise rahatlıkla sorgulanabilmelidir. Şimdi ben kendimce kaynaklar göstermeye çalışacam eğer sende cevap vermek istersen kaynak gösterisen sevinirim.

1- "Turk olmayanin bu tini esliginde gaza gelmesi beni ise sasirtiyor" demişsin.

Dombra dediğimiz çalgı Orta Asya daki birçok ülkede kullanılan bir çalgıdır. Zaten Dombra ile ilgili okuduğum bazı efsanelerde Cengiz Han üzerinden anlatılmış. Cengiz Han ında bir Moğol imparatoru olduğu göz önüne alınırsa çokda şaşılacak bir durum yok. Ayrıca Orta Asyada yaşayan bir çok toplumun kültürlerinin birbirinden etkilendiğini unutmamakda fayda var bu nedenlede birbirlerinin müziklerinden, tınılarından etkilenmeleri gayet doğaldır.
Bkz. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] (Çin ve Afganistan gibi ülkelerdede kullanıldığını göreceksin)
Bkz. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] (Yaygın olarak anlatılan Dombra ile ilgi efsane.)

2- "Ayrica Kürşad bir namdir. Yani nasil ki Cengizhan'in ismi timucin ise o da boyle bir nam almistir." demişsin.

Kürşad bir nam değildir Şad bir ünvandır. Şad: Eski Türk devletlerinde hanedan üyesine verilen addır.Bkz. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]. Bu durumda Kür bir isim Şad ise haneden mensubu olduğunu ifade etmektedirki. Kür diye bir ismin herhangi bir hanedan üyesince kullanıldığına dair bir kaynak yoktur.

Timuçin(Temuçin) Cengiz Han ın çoçukluk ismidir. Moğol imp. kurduktan sonra Cengiz ismini almıştır. Kürşad için böyle bir şeyden bahsedebilmemiz söz konusu değildir çünki elimizde bunu belirten kaynaklar yoktur.
Bkz. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kürşad ismi Çin kaynaklarında Chie-Shih-Shuai olarak geçmektedir. Nihal Atsız yazdığı romanında bu ismi Kürşad olarak kullanmıştır. Bu olayı bizzat Çinli kaynakları canlı yayında göstererk ve çevirerek Prof. Dr. Ahmet Taşağıl anlatmıştır.
ÖNEMLİ Bkz. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

3- "Bu konular hakkinda gercek bir bilgi edinmek isteyenler ORDU'nun arsivine bakmalari gerekir." demişsin.

Bahsettiğin ordu arşivlerine nasıl ulaşılır bir fikir sahibi değilim, TSK'nın sitesine girdiğimde de sadece iki tarihi olayla ilgili arşiv bilgilerini bulabildim. Gerçi TSK arşivinde Kürşad olayı ile ilgili arşivsel bilgiler varmıdır emin değilim çünki Orta Asya tarihini biz Çinli kaynaklardan edindiğimiz bilgilerle öğrenmekteyiz. Yani TSK arşivinde böyle bir kaynak varsa bile bu Çinli kaynaklardan elde edilmiş Çince belgelerdir bunları okuyarak anlamamız zaten beklenemez. Benim TSK sitesinde gördüğüm olaylardaki belgelerde herhangi bir çeviri yer almıyor, bu durumda bu konuyla ilgili belgeler varsada eğer siz Çince bildiğiniz yada bunları çevirttiğiniz için anlamış olmanız gerekir.
TSK ayrıca bir üst tarih kurumu değildir arşiv belgeleri dışındaki görüşleri tarihciler açısındanda bağlayıcı olamaz.


Tarihe farklı tarihçiler farklı bakış açıları getirebilirler.Fakat amaç doğru bilgiyi bulmaya yönelik olmalıdır. Onun dışında yapacağımız bilgi ve belgeden eksik kendi yorumlarımızla donatılmış bilgiler tarihe sadece sekte vurmaktır.

 

Çevrimdışı

Hey dostum lanet olsun beni feci benzettin!? Eheh. Turk olmayanlar derken TURKİYEDE Kİ TURKUM DEGİL TURKİYELİYİM DİYENLERDEN VE TURK'E AİT BİR TİNİ'Yİ KULLANDİGİNDAN SOZ ETTİM. Bu senin benim yazdigimi nasil anladiginla alâkali birseydir. Elbetteki bende GOOGLE'dan oradan buradan birseyler alip beni duzeltmene izin vermeyebilirdim. Ben bazense teskilatcilik adina konusurum hâ yani ocaklarda edindigim kitaplardan okudugum bilgiler adina. Canim kardesim ordunun arsivine askerde iken boyle seyleri merak edersen muhterem bir ustegmeninden ulasabilirsin. Sana saygi duyuyorum. Hesabi bana yiktin ama param yok! Ehe neyse guzel bir duzeltme olmus senin bu yaptigin muhtesem arastirmayi bir kac kesit ile duzeltebilirdim ama suan sabah 06:45 ve uykum var. Keske GOOGLE olmasaydi da biz hala zeki gorunebilseydik. Ve ve benim yazdigim bir seye bu kadar saygi duyup ozen gosterip boyle bir arastirma ile duzelttigin icin ayrica tesekkur ederim dostum. Gorusmek uzere, See you there, Nach Vereinbarung, Au revoir! (Artik bu allahaismarladik'in farkli dillerdeki yazilisi da yanlissa ben yokum!) eheh.