Çevrimdışı

 

Çevrimdışı

Bacak şişmeleri (fil hastalığı / lenfödem) artık çaresiz bir hastalık değildir!!!
Lenf sistemindeki doğuştan meydana gelen yetersizlik nedeniyle bacaklarda giderek artan şişliklere lenfödem denir.
Lenfödem doğuştan itibaren yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilir.
Ergenlik veya yetişkinlik döneminde küçük travmalar (burkulma, düşme, kesik, böcek sokması gibi) lenfödemin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Lenfödem kadınlarda 3 kat daha fazla görülmektedir. Eğer tedavi edilmezse ileri boyutlara ulaşan bacak, görüntüsünden dolayı fil bacağına benzetilerek, fil hastalığı olarakta anılmaktadır.
Bu ileri dönemde ciltte yaralar ve lenfanjit atakları oluşmaktadır. Lenfanjit ataklarında cilt kızarır, şiddetli ağrı ve yüksek ateş oluşur, hastanın genel sağlığı bozulur.Ödem daha da ileri boyutlara ulaşır.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de lenfödemli hastanın tanısının konmasında ve tedavisinde yetersizlikler yaşanmaktadır. Hastaya bu hastalığın çaresi olmadığı söylenmekte ve gelişi güzel varis çorabı verilerek gönderilmektedir.
Dünyada sadece belli merkezlerde yapılmakta olan lenfödem tedavisi bundan 25 yıl önce M. Földi tarafından modernize ve organize edilmiştir. Kompleks Fiziksel Terapi olarak anılan bu yöntem:
özel lenf drenajı teknikleri
özel bandajlama ve egzersiz
tedavi sonunda giyilen basınçlı giysilerden oluşur.
Kompleks fiziksel tedavi yöntemi, lenfödem tedavisinde bilimsel araştırmalarda desteklenen, kabul görmüş, tek tedavi yöntemidir. Tedavi 3-4 hafta veya daha fazla sürebilmektedir. Tedavi bitiminde elde edilen başarı ödemin şiddetine göre değişmektedir. İleri dereceli ödemlerde normale dönmek için birkaç kür gerekmektedir. Kürler arasında 6-9 Ay ara vermek gereklidir.
Hasta iyilik halini devam ettirmek için sürekli basınçlı çorap giymeli, gevşediğinde bunları değiştirmeli, genel cilt temizliğine, bakımına mutlaka özen göstermelidir. Tedavi sonrasında ödemin geri dönmemesi, tamamen hastanın gösterdiği özenle yakından ilgilidir.

Dr. Vildan Çerçi

Halk arasında fil hastalığı olarak bilinen 'lenfödem' tedavisi için Samsun'dan sevindirici haber geldi.
Türkiye'nin çeşitli illerinde fil hastalığı (lenfödem) nedeniyle yıllardır tedavi olamayan ve umutları tükenmekte olan birçok hasta, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde Ameliyat olabileceklerini öğrenmeleri üzerine Samsun'a gelmeye başladı.
Edinilen bilgiye göre, kendisini bacak veya kollarda büyüme olarak gösteren ve halk arasında da "fil hastalığı' olarak bilinen lenfödem, yaygın bir hastalık olmasına karşın hastalar tedavi olacak merkez bulmakta güçlük çekiyor.
Hastalıkları konusunda çare arayan birçok insan bugüne kadar tedavi imkanı bulamazken, OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi onlar için yeni bir umut kapısı oldu.
OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde ameliyat yapıldığı yolunda basında yer alan haberler ve internetten yakınlarının yaptıkları araştırmalar sonucu tedavi olabileceklerini öğrenen hastalar, bunun üzerine Samsun'a gelerek tedavi imkanı aramaya başladı.
Neredeyse eşinden ayrılıyordu
Sözkonusu hastalardan Adanalı 58 yaşındaki Nezihe Bayramoğlu, AA muhabirine 15 yıldır hastalığıyla uğraştığını ve gitmediği doktor kalmadığını belirterek, kendisine bugüne kadar "obezite' teşhisi konularak, diyet uygulandığını anlattı.
Adana'da ticaretle uğraşan eşi Nurettin Bayramoğlu ise bu hastalık yüzünden eşiyle ayrılma noktasına kadar geldiklerini belirterek, "Bütün doktorlar eşime, kendisine dikkat etmesini, diyetine uymasını aksi halde kilo aldığını söylediler. Eşim kilo almaya devam ettikçe, doktorların tavsiyelerine uymadığını evde gizli gizli yemek yediğine inanarak eşimle tartışmalarımız başladı. Boşanma noktasına kadar geldik' diye konuştu.
İki çocuk annesi Bayramoğlu, tanıdıklarının hastalığının "fil hastalığı' olabileceğini söylemesi üzerine eşinin internetten hastalığı araştırdığını ve OMÜ'de bununla ilgili ameliyat yapıldığını öğrenmesi üzerine Samsun'a geldiklerini söyledi.
Eşinin ameliyatının başarılı geçtiğini ve sağlığına kavuşmasını sabırsızlıkla beklediklerini ifade eden Nurettin Bayramoğlu, bugüne kadar Türkiye'nin pek çok hastanesine gittiklerini, yurt dışında da tedavi yollarını araştırdıklarını, en son Samsun'un kendileri için umut olduğunu belirtti.
Bir türlü teşhis konulamadı
Siirt'ten tedavi için Samsun'a gelen 60 yaşındaki Kadriye Çeltik ise 22 senedir sol bacağının büyüdüğünü, bugüne kadar doktorların kendisine bu hastalığın tedavisinin olmadığını söylediklerini ve çaresizlik içinde yaşamaya çalıştığını anlattı.
"Artık yürüyemez hale gelmiştim, çocuklarım internetten bu hastalıkla ilgili burada (OMÜ'de) tedavi yapıldığını öğrendiler. Biz de geldik' diyen Çeltik, şimdi ameliyat olmayı beklediğini ve hastalıktan kurtulmak istediğini söyledi.
Rize'den tedavi için Samsun'a gelen Ayşe Yazıcı da (60), 20 senedir fil hastalığı ile yaşadığını, doktorların kendisine hastalığın tedavisinin olmadığını söylediğini, bu süre içinde bacağının ise yürümesini engelleyecek kadar büyüdüğünü belirtti.
Çocuklarının internete girerek hastalığını araştırdığını ve OMÜ'de fil hastalığının ameliyat edilebildiğini öğrenince Samsun'a geldiklerini söyleyen Yazıcı, "Ameliyat oldum. Doktorlar ameliyatın başarılı geçtiğini söylediler. Bacağımla yürüyemiyordum. İnşAllah artık yürüyebileceğim' diye konuştu.
Türkiye'de ihmal edilen bir konu
OMÜ Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yener Demirtaş, halk arasında fil hastalığı olarak da bilinen lenfödemin, çok yaygın bir hastalık olmasına karşın konu ile ilgilenen hekim sayısının son derece az olduğunu söyledi.
Lenfödem hastalarının doktor doktor gezmelerine rağmen tedavi olacak bir hastane bulamadıklarına işaret eden Demirtaş, tüm dünyada bu konu üzerinde çalışan yaklaşık 200 hekim olduğunu belirtti.
OMÜ Tıp Fakültesinin bu alanda Türkiye'de büyük bir boşluğu doldurmak üzere son bir yıldır ciddi yatırımlar yaptığını anlatan Demirtaş, şunları kaydetti:
"Lenfödem Türkiye'de ihmal edilen bir konu. Hastaları dinlediğinizde ortak noktaları bugüne kadar tedavi olabilecekleri bir merkez bulamamaları. Fakültemizde Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı önderliğinde kurulan 'Lenfödem Tedavi Merkezi', kısa sürede ulusal bir merkez haline geldi ve Türkiye'nin dört bir yanından hasta kabul etmeye başladı.
Çünkü ülkemizde lenfödem konusunda çok yönlü çalışan başka bir merkez yok. Türkiye'de lenfödem tedavisiyle ilgili ciddi bir boşluk var. Biz OMÜ'de bu boşluğu gideriyoruz. Merkezimizde, lenfödem tedavisinde ülkemizde ilk kez uygulanan 'süpermikrocerrahi' yönteminin yanı sıra, hastalığın ilerlemesini engelleyen kombine ----oterapi yöntemi de başarıyla uygulanıyor.'
Lenfödemde hastalık tamamen ortadan kaldırılamasa bile tıpkı şeker hastalığında olduğu gibi hastalığın önlenebilir, kontrol altına alınabilir ve tedavi edilebilir olduğunu vurgulayan Demirtaş, bunun için hastalara erken dönemde müdahale edilmesinin önemine işaret etti.
Demirtaş, lenfödemin diğer hekimler tarafından da iyi bilinmesinin hastaların yönlendirilmesi açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.

Lenf sıvısını taşıyan lenf kanalları ve lenf düğümleri herhangi bir şekilde hasara uğrarsa, lenf sıvısı kol veya bacakta şişmeye neden olur.
Bu duruma lenfödem denir. Lenf yollarının hasara uğraması iki şekilde olabilir. Birincisi doğuştan lenf sisteminin yetersizliği nedeniyle yaşamın bir döneminde kol veya bacağın şişmesidir. İkincisi, daha çok meme kanseri nedeniyle memesi alınan kadınlarda, ışın tedavisinden sonra lenf yollarının hasara uğraması sonucu görülen kol şişmesidir. Daha az sıklıkla barsak, prostat, rahim, Cilt Kanseri sonrasında bacak şişmesi görülebilir.
Bugüne kadar tedavi görmemiş, yetersiz yada yanlış tedavi gören hastaların kol ve bacak şişmelerinin giderek artığını, kolayca iltihap kapan lenfödemli kol veya bacağın enfeksiyon nedeniyle daha da kötüleşerek hastanın genel sağlığını da olumsuz etkiler. Lenfödemin tedavi edilebildiği hastalar ve hekimler tarafından iyi bilinmemektedir.
Kompleks Fiziksel Tedavi yönteminde, hastalara tamamen elle yapılan özel bir lenf drenaj masajı, masaj sonrası yine sadece lenfödeme özel bandajlarla yapılan bandajlama ve kendi kendine masaj uygulanmaktadır. Ödem tedavinin ilk 10 seansında belirgin olarak azalmaktadır. Hastanın durumuna göre 20-30 seans tedavi uygulanmaktadır.
Tedavi bitiminde hastaya uygun basınçta kompresyon giysisi verilmektedir.
Kurallarına uyan ve tedavi sonrasında koluna veya bacağına gereken özeni gösteren hastaların ödemlerinin bir daha geri dönmeyeceğini söylemektedir.
Lenfödemi olan hastalar, ödemli kol veya bacağın temizliğine son derece önem vermelidirler. Manikür, pedikür yaptırmamalıdırlar.
Kesik, kedi, köpek tırmalaması, darbeler enfeksiyona ve lenf yollarının hasarına yol açacağından kaçınılması gereken durumlardır. Lenfödemli hastalar Sıcak Su, kaplıca suyu, güneşlenmekten uzak durmaya, aksine ödemli kol veya bacağı soğuk tutmaya özen göstermelidirler. Tekrarlanan, yorucu hareketler, ödemi daha kötüleştirebilmektedir.
Lenfödemli hastaların sorunsuz, normal veya normale yakın ölçülerde kol veya bacakla yaşamlarını sürdürebilmeleri için, durumlarının ve sorumluluklarının bilincinde olmaları gerekmektedir.

Dr. Vildan Çerçi


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.