IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Esrarengiz Olaylar (https://www.ircforumlari.net/esrarengiz-olaylar/)
-   -   O evden hemen çıkın! (https://www.ircforumlari.net/esrarengiz-olaylar/1069485-o-evden-hemen-cikin.html)

Tanem 01 Ekim 2025 17:24

O evden hemen çıkın!
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


O gece sıradan başlamıştı. Yorgun bir günün ardından erkek arkadaşımla birlikte eve gelmiş, biraz sohbet edip ardından farklı odalarda uyumaya çekilmiştik. Hava boğucu bir şekilde sıcaktı. Ama asıl boğuculuk, gece yarısı üzerimize çöken karabasanla başladı.

Bir anda ter içinde uyandım. Nefesim hızlanmıştı, vücudum titriyordu. O an fark ettim ki üzerimde hiçbir şey yoktu, tamamen çıplaktım. Oysa uyumadan önce üzerimde kıyafet vardı. Kalbim hızla çarpmaya başladı, sesim çıkmıyordu. Etrafıma baktım, odanın havası ağır, neredeyse nefes alınmaz gibiydi.

Sonra, ince bir çığlık sesi duydum. Yan odadan geliyordu. Erkek arkadaşım… Aynı anda onun da istırapla kıvranıp uyandığını fark ettim. Kapıya koşup girdiğimde manzara daha da korkunçtu: O da benim gibi çıplak, terli ve adeta bir kriz geçiriyordu. Göz bebekleri büyümüş, ağzından anlamsız sesler çıkıyordu.

İkimiz de ne olduğunu anlamıyorduk. Ama kısa süre içinde konuşabildik. Titreyen seslerle birbirimize anlattık ve anladık ki… aynı rüyayı görmüştük.

Rüyamızda, göz alabildiğine karanlık bir boşluğun ortasındaydık. Ama o boşlukta yalnız değildik. Etrafımızı onlarca, belki yüzlerce insan çevrelemişti. Siyah ve beyaz tenliydiler, ama yüzleri aynıydı… Çünkü hiçbirinin ağzı yoktu. Dudakları, dişleri, dilleri… hiçbir şey yoktu. Sadece boş bir deri. O insanlar sessizce üzerimize yaklaşıyordu.

Sessizlik dayanılmaz bir baskıya dönüşmüştü. Hiçbir ağız açılmıyor, hiçbir kelime çıkmıyordu. Ama zihnimin içinde kulaklarıma saplanan bir uğultu duyuyordum: “Siz buraya ait değilsiniz… Siz buraya ait değilsiniz…”

Onlar yaklaştıkça bedenim ağırlaşıyor, nefesim kesiliyordu. Ellerimi kaldırıp kaçmak istedim ama kollarım kımıldamıyordu. Erkek arkadaşım da aynı şeyleri yaşadığını söyledi. İkimiz de o anda çırpınarak, bağıramadan, ter içinde uyandık.

Oturduk, derin nefesler almaya çalıştık. Birbirimize baktık, gözlerimiz korkudan kan çanağına dönmüştü. Ve birbirimizin ağzından çıkan kelimelerle tüylerimiz diken diken oldu:
“Ben de aynı rüyayı gördüm.”

Bir süre sessizce oturduk. Kalplerimiz göğsümüzden çıkacak gibi çarpıyordu. Ne yapacağımızı bilemedik. Sonunda erkek arkadaşım, boğuk ve kararlı bir sesle fısıldadı:
“O evden hemen çıkın.”

Sanki o cümlenin kendisi bile evi daha da soğuk hale getirdi. Çünkü içten içe biliyorduk: Bu sadece bir rüya değildi. O ev, bizimle iletişime geçen bir şeyin evidi. Ve o “ağzı olmayan” varlıklar hâlâ karanlığın içinde bizi bekliyordu.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:48.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk