IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  odeaweb

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 26 Şubat 2010, 13:41   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Son Nazi...Fatima'nın 3 sırrı...Vatikan'ın kâbusu...




13 Mayıs 1917 günü Portekiz'de,Lizbon'un yaklaşık 150 km. kuzeyindeki Fátima kenti yakınlarında olağandışı bir olay yaşandı..Çobanlık yapan üç küçük çocuk:
10 yaşındaki Lucia dos Santos,9 yaşındaki Francisco Marto ve kızkardeşi 7 yaşındaki Jacinta,Fátima'ya 1 km. uzaklıktaki Aljustrel köyünün yakınlarındaki Azize
Iren'in Mağarası (Cova da Iria) diye bilinen bir mağaranın önünde koyunları
için küçük bir ağıl oluşturmaya çalışıyorlardı..

Hava açık ve rüzgarsızdı...

Ansızın,gök gürültüsüne benzer bir ses duyuldu..Ardından simgeye benzer bir
parlama oldu..Parlamanın oluşturduğu ışığın içinden,baştan aşağı parlak,beyaz
giysili ve çok güzel bir genç kadın görüntüsü ortaya çıktı..Beyazlı kadın,çocuklara
kendisinden korkmamalarını söyledi ve her ayın 13'ünde bu mağaranın önüne gelmelerini istedi..

Çocuklar,olayı gizlemeye karar verdiler.Ancak,en küçükleri olan Jacinta'nın, heyecanını yenemeyip annesine olaydan söz etmesi üzerine,haber kısa sürede duyuldu..Herkes üç küçük çocuğun Azize Iren'in Mağarasi'nda Meryem Ana'yı gördüğünü konuşuyordu..Nitekim,çocuklar 13 Haziran'daki buluşmaya giderken arkalarından da yaklaşık 1000 kişilik bir grup geliyordu...Sonraki aylarda,olayı yörede ve ülkede neredeyse duymayan kalmamıştı..Öyle ki Temmuz,Ağustos ve Eylül ayındaki buluşmalarda,çocuklarla birlikte gelenlerin sayısı giderek artmış ve 50 bin kişiye ulaşmıştı..


Bu buluşmaların ilginç bir yanı da şuydu:üç çocuktan başka hiç kimse o ışıktan varlığı göremiyor ve konuşulanları duyamıyordu..Bununla birlikte orada bulunan binlerce kişi, nedenini anlamaksızın bir yarı trans durumuna giriyor ve kendilerinden geçiyorlardı...

"Günes Fátima'da Dans Etti" adlı kitabın yazarı Joseph Poletia şöyle
yazmıştı:"Önce güneşin ışığında bir azalma oluyordu.Sonra giderek şiddetlenen
bir vınlama sesi duyuluyor ve esrarengiz bir bulut ortaya çıkıyordu...Küçük çocuklar
ise dizlerinin üzerine çökerek kendilerinden geçiyorlardı..Bu arada,orada bulunan
herkes tanımı olanaksız duygularla doluyordu.." Kimi tanıklar ise o bulutun
zaman zaman alçalarak çocukları kuşattığını öne sürüyordu..


13 Ekim 1917 günü Azize Iren'in Mağarası'nın önünde onbinlerce kişi toplanmıştı.. Herkes mucizeyi,Meryem Ana'nın ışığın içinden çıkmasını bekliyordu.Öğleye doğru göğü gri bulutlar kapladı..Az sonra da şiddetli bir yağmur başladı.Ama kimse yerinden kımıldayamıyordu..
Saat tam 12'de bulutlar yavaşça dağılmaya başladı.Az sonra bulutların ardından
güneş belirdi.Ancak,kimileri bunu renkli ve çok güçlü ışıklar saçan,disk
biçiminde bir nesneye benzetmisti.Güneş ya da "nesne", her neyse
renkli ışıklar saçarak dönüyordu. (Bu dönme meselesinden ötürü, bazı araştırmacılar,
sonraları,"dönen güneş", "danseden güneş", gibi tanımlamalar
yapacaktı.) Tanıklara göre nesneden yayılan ışıklar o denli güçlüydü ki,orada
bulunanların yüzleri de,nesnenin dönüşüne bağlı olarak,yayılan ışıklardan
ötürü renkten renge giriyordu..Çocuklar ise bir zeytin ağacının yanında diz
çökmüş göğe bakıyordu..O gün 70 bin kişi bunlara tanık olmuştu ve bu son buluşmaydı..

Beyaz giysili güzel kadının,bir yıl önce,"İkinizi az sonra yanıma alacağım" sözüne de
uygun biçimde,Francisco 1919'da,Jacinta da 1920'de öldüler...Lucia ise sessizliğini
sürdürdü ve birkaç yıl sonra da Rahibe Maria das Dores adını alarak Coimbra
Manastırı'na girdi..

Lucia,1917 yılının Mayıs-Ekim ayları arasında Meryem Ana tarafindan kendisine
verildigini öne sürdüğü mesajin ilk iki bölümünü 1941'de kaleme aldı ve hiyerarşik
yoldan Vatikan'a,Papa 12. Pius'a ulaştırdı.İki yıl sonra,1943'te mesajın
üçüncü bölümünü yazdı.Ancak,bu bölümle ilgili olarak,"Daha iyi anlaşılabileceği
1960 yılında açıklanması doğru olur..." diye bir koşul da öne sürmüştü..


1959'da,yani "sırrın açıklanmasına bir yıl kala,Papa 23. Jean,bir zarfta bulunan ve Portekizce yazılmış mesajı açıp ağır ağır okudu..Sonra derin düşüncelere daldı ve mesajı tekrar zarfa koyup mühürledi..Bir iddiaya göre,üçüncü bölümle ilgili olarak,
yakınındaki din adamlarına söyle dedi: "Bu bölümü çok gizli tutmak zorundayız...
Çünkü işareti tüm dünyada panik yaratabilir..." Ve böylece,23. Jean'ın,
konuşulmasını bile yasakladığı "sır", 1960 yılında da dünyaya açıklanmadı...

l 1967 idi..23. Jean'dan sonraki Papa 6. Paul,Fátima olayının 50.yılı törenlerine katılmak üzere Portekiz'e hareket etmeden önce zarfı açtı ve "sır''rı okudu.
Kendisine yakın çevrelerin ifadelerine göre 6. Paul derin bir bunalıma girmiş
ve günlerce kendisine gelememişti...Bir söylentiye göre 6. Paul,Fátima mesajının
bir bölümünü,nükleer faaliyetlerin dünyayı nasıl bir uçurumun kıyısına getirdiği
anlaşılabilsin diye,Washington'a,Londra'ya ve Moskova'ya göndermişti..(Mesajın
bugünki bilinen bölümünün,böylelikle kamuoyuna sızdığı öne sürülür..)


Sonraki Papa,Vatikan'in tarihi boyunca görmediği kadar aydın,ileri görüşlü ve alışılmışın dışında bir din adamı olan 1. Jean Paul idi.Ne var ki,1978'de göreve geldikten 33 gün sonra aniden ölüverdi...Yarı açık yarı kapalı açıklama şöyleydi:Papa, Fátima'nın üçüncü sırrını okudu ve yorgun kalbi buna dayanamadi!..1. Jean Paul,daha baslangıçta Kilise'nin tutuculuğuna karşı reformcu tavırlarıyla dikkat çekmişti ve üstelik kalbi de sapasağlamdı!..Kendisi,belki de "üçüncü sır"rı tüm dünyaya
ifsa edebilecek Papa kanaatini uyandırmış ve bu yüzden de tehlikeli (!) sayılmaya
başlamıştı ve kuşkusuz Fátima'nın üçüncü sırrını biliyordu...


2000 yılının Mayıs ayında,Fátima olayının 83. yıldönümünde,Papa, 2. Jean Paul'ün üçüncü sırrı açıklayacağı söylentileri yayıldı...Kimi yerli ve yabancı yayın organlarında,
Beyaz giysili bir din adamının,yani Papa'nin,Mehmet Ali Ağca tarafindan vurulması,
üçüncü sır olarak açıklandıysa da,bunun mesajın daha önce açıklanan bölümüyle
karşılaştırıldığında son derece mantıksız bir iddia olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca mesajın açıklanan bölümünün Ekim Devrimi'ni,İkinci Dünya Savaşı'nı ya
da Sovyetler Birliği'nin dağılmasını bildirdiğine ilişkin yorumlar da pek doğru
olmasa gerek.Mesaj,anlaşıldığı kadarıyla daha çok Kilise'ye ve dünyanın gidişatını
elinde tutan ülke liderlerine bir uyarı niteliği taşıyor..Ya hiçbir Papa'nın
açıklamaya yanaşmadığı üçüncü sır?..O,henüz açıklanmadı ve hâlâ Vatikan'da,
Papa'nın elinin altındaki bir kutunun içindeki kapalı bir zarfta bulunuyor...


FATİMA MESAJI'NIN AÇIKLANAN BÖLÜMÜ (2 SIR)

'''Her yerde düzensizlik hüküm sürüyor...En yüksek makamlarda bile hüküm süren ve
işlerin yürümesine karar veren Şeytan'dır...Şeytan,Kilise'nin en üst noktasına
kadar sokuldu...

İnsanlığın yarısını birkaç dakikada yok edebilen silahları icat eden bilginlerin
büyük bir kısmının ruhuna fesat tohumlarını ekmeyi de başaracak..Ulusların güçlü
olanlarını kendi imparatorluğunun egemenliği altına alacak ve onları,bu silahları
kitle halinde üretmeye yöneltecek...Eğer insanlık kendini korumazsa,Oğlum'un
kollarına atılmaya zorlayacağım...Dünya ve Kilise'nin başında olanlar bu davranışlara
karşı çıkmazlarsa,bunu ben yapacağım ve Babam Tanrı'ya,insanları yargılaması
için dua edeceğim.O zaman Tanrı,en sert ve tufandan aşağı kalmayacak şiddetle
insanları cezalandıracaktır...Büyük ve kudretliler de,küçük ve zayıflar gibi
yok olacaklar..Fakat büyük değişimler de olacak..Çürümüş olan düşer ve düzen
korunmaz.Kilise kararacak ve dünya karışacak...

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında büyük bir savaş çıkacak..O zaman gökten
ateş ve duman düşecek ve denizlerin suları,göğe doğru köpüklerini kusarak buharlaşacak ve ayakta olan her şey baş aşağı gelecek..Ve milyon kere milyon insan, saatten saate,yaşamını yitirecek ve sağ kalanlar ölmüş olanlara imrenecekler...Gözün
gördüğü heryerde bela,dünyanın her yerinde sefalet ve her ülkede perişanlık
olacak...

İste,zaman çok yaklaşıyor...Karanlık uçurum derinleştikçe derinleşiyor ve çıkış
yolu da yok..İyiler kötülerle,büyükler küçüklerle,Kilise'nin prensleri kendi
müminleriyle,dünyanın iktidar sahipleri kendi halkıyla ölecekler..O zaman yeryüzünün
tek hakimi olan şeytanın hizmetkârları ile sapkın insanlar tarafindan zafere
ulaştırılan ölüm,her yere egemen olacak...

Bu zaman,ne kral ve imparatorun,ne kardinal ve rahibin hiç beklemediği bir
zamandır..Ceza verip intikam almak için yine Babam'ın takdirine göre gelecektir.
Daha sonra,ancak birkaç canlı kalınca,yeniden Tanrı ve ihtiş..... yakarılacak,
dünya tekrar bozulmasın diye,geçmişte olduğu gibi..O'na hizmet edilecek..

Oglum İsa Mesih'in gerçek taklitçilerine,gerçek Hiristiyan ve son zamanların havarilerine sesleniyorum...Zamanların zamanı geliyor...İnsanlık tuttuğu yoldan eğer geri dönmez ve bu dönme yukarıdan,dünya ve Kilise yöneticilerinden gelmezse, sonların sonu da geliyor...Bu dönüş olmaz ve her şey olduğu gibi kalır da,evet..herşey kötünün kötüsü olursa..ne yazık!..'''


Fatima'nın 3. sırrı için uçak kaçırma olayı..

2 Mayis 1981'de,Avustralyalı eski bir rahip olan 55 yaşındaki Lawrance James
Downey,Dublin-Londra seferini yapan bir İrlanda uçağını kaçırdı..Downey,bombalı
süsü verilmiş bir boş kutu ile kaçırdığı uçağı Fransa'nın kuzeybatısındaki bir
havaalanına indirdikten sonra isteğini bildirdi ve yetkililere teslim oldu..
"Fátima'nın üçüncü sırrının dünyaya açıklanmasını istiyorum!.." demişti...Bu
olaydan yalnızca 11 gün sonra,13 Ekim 1981'de,Abdi İpekçi'nin katili Mehmet
Ali Ağca,Vatikan'daki San Pietro Alanı'nda, saat 17.20 sıralarında Papa 2.
Jean Paul'ü tabancayla vurdu..Papa ağır yaralandı..Ağca'ya göre,bir rahibe
kendisini tutarak kaçmasını önlemiş ve olay yerinde yakalanmıştı..Papa,sağlığına
kavuştuktan sonra Ağca'nın kendisine sıktıgı iki merminin kovanını,Fátima'daki
kiliseye armağan etti..O gün Fátima olayının 64. yıldönümüydü ve Papa'ya göre
Meryem Ana bu yüzden kendisini ölümden korumuştu.Yaşam boyu hapse mahkum olan Ağca ise,sonraki yıllarda yaptığı açıklamada Fátima olayını ancak on yıl sonra
ögrendiğini öne sürecekti.Ağca'nın olay yerinden kaçmasını önleyen rahibenin adı Lucia idi!!..ve Fátimalı rahibe Lucia'dan 64 yaş küçüktü!!!..





SON NAZİ...

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


1595 Yılında Arnoldde Wyon adlı bir Benediktin keşişi, Venedik’te LignumVitae”HayatAğacı’adında bir kitap yayınladı. Bu kitabında bağlı bulunduğu tarikatın kurucusu olan Nursie’li Aziz Benoitönde gelen muritlerinin yaşamlarını ve eserlerini anlatıyordu. Bu kişiler arasında Aziz Malaki adı da geçiyordu; Arnold de Wyon onun hakkında şöyle yazmıştı: Malaki’nin bazı risaleler yazmış olduğu söylenir. Ancak benim sadece, kendisinin papalar hakkında yazmış olduğu kehanetten haberim vardır. Bu metin gayet kısa olduğu ve daha önce de, bildiğim kadarıyla hiçbir yerde yayınlanmamış olduğu için pek çok kimsenin de arzusunu yerine getirmek amacıyla yayınlamayı uygun gördüm..”

Kitabında Malaki’nin yaşam öyküsü de yer alan Arnold de Wyon, bu ifadesinin ardından azizin 1139 yılında kaleme almış olduğu kehaneti aktarmıştı. Neydi bu? Malaki, kendisi henüz yaşarken göreve seçilen papa 2.inciCelestin’den başlayarak gelecek 800 yıl boyunca papa olacak 111 kişiyi de, üstelik sırasıyla yazıp bırakmıştı. Gelecekte görev yapacak olan bu 111 papayı çok kısa, genellikle iki sözcük Latince cümlelerle ve seçilen papanın ya ismi, ya doğduğu şehir ya arması ya da diğer başka özelliklerini vurgulamak suretiyle tanımlamıştı..

Asıl adı O’Morgair olan Malaki İrlandalı idi ve 1094 ya da 1095 yılında kuzeydeki Armagh kentinde doğdu. Mistik deneyim ve uygulamaların gayet yoğun olduğu o dönemin İrlanda’sında yetişen Malaki 25 yaşında rahip ve ardından da doğduğu şehrin baş papazı oldu. Malaki ’nindaha genç yaşlarındayken görücülük yeteneğinin ortaya çıktığı ifade edilir. O dönemin İrlandasında Vatis adı verilen profesyonel kahinlerin tüm ortaçağ boyunca bu faaliyetlerini yaygın biçimde resmen sürdürmüş oldukları da göz önünde bulundurulunca, bu tarz yeteneklerin o zamanda gayet normal bir şey olarak benimsendiğini anlayabiliriz. İşte böyle bir ortamda yaşayan Malaki, 1132 yılında İrlanda Başpiskoposu oldu.

Ancak daha sakin ve ilahi konsantrasyon dolu bir yaşamı arzuladığından 3 yıl sonra görevinden istifa etti. Ve Connor’a giderek keşişlerle birlikte mistik bir yaşam sürdürmeye başladı. 1138’de Roma’ya hacca gitti. York şehrinde konakladığı bir sırada yeni kurulmuş olan Sistersien tarikatı mensupları ile tanıştı ve onlardan etkilendi.

Bir yıl sonra Roma’ya tekrar gitmeden önce bu tarikatın kurucusu olan Aziz Bernard ile tanışmak amacıyla Clairvaux kentine uğradı. Bu iki insan arasında güçlü bir dostluk oluştu. Malaki hep Bernard’ın yayında kalmak niyetinde idi ancak Papa’nın emriyle İrlanda’ya dönmek zorunda kaldı. Geri dönüş yolculuğu sırasında İskoçya kralını da ziyaret etti. Ve kralın ölümcül hasta olan oğlunu mucizevi bir biçimde iyileştirdi. Aziz Bernard’ın gönderdiği müritlerle İrlanda’da da beş büyük manastır oluşturdu.

1148 yılında Roma’ya gitmek arzusuyla yeniden yola çıktıysa da yoldu çok hastalandı.Ve ancak Clairvaux’a varabildi. Kendisini iyileştirmek için çırpınıp duranlara “Her şeyboşuna, sizin söylediklerinize sadece sizin iyiliğiniz için razı oluyorum”demişti. Ölümünün aynı yılın 2 Kasım’ında gerçekleşeceğini de aylar öncesinden bildirdi. Nitekim de öyle oldu. 2 Kasım günü şafak sökmekte iken dostu ve üstadı Aziz Bernard’ın yanı başında bedenini bıraktı gitti..

Asıl adı O’Morgair olan, ancak daha sonra İsrail Peygamberlerinden Malaki ’nin adını alan bu kahin, Hıristiyanlık dünyasının göreceği son 111 papayı da tarif edip bırakmıştı. Kehanetlerdeki kesinlik göz önünde bulundurulduğunda bu 111 papanın ardından bu kurumun büyük bir değişime uğrayacağı konusu dikkat çekmektedir. Çünkü Malaki, bu 111 papalık listenin altına şu satırları da eklemişti:Roma Kilisesinin son zulmü esnasında başında Romalı Peter bulunacak ve koyunlarını sayısız felaketlerin ortasında otlatacak. Bunlar da sona erdikten sonra yedi tepeli şehir (Roma) yıkılacak ve korkunç hakim,halkı yargılayacak.."


Malaki ’nin kehanetindeki 111 Papa’dan bazıları
5. Beyaz köyden
4 üncü Adrien (1154-1159) Saint-Alban kentinin bir köyünde doğdu.Alba’ beyaz anl..... gelir..
12. Laurent kılıcı
8 inci Gregoire (1187) Saint-Laurent kardinalidir. Saint-Laurent armasında kılıç bulunur..
22. Mağlup Ejder
4 üncü Clement (1265-1276) Bu papanın armasında pençeleri arasında bir ejderi tutan bir kartal bulunur..
29. Aslanlı Gül
4 üncü Honorius (1285-1287). Armasında iki aslanın tuttuğu bir gül bulunan Sabelli ailesindendir..
35. Ossa'lı kunduracı
22 inci Jean (1316-1334). Fransızdır. Ossa ailesindendir ve babası da bir kunduracıdır...
61. Küçük adam
3 üncü Plus (1503). Siena’lıdır ve ****olomini ailesindendir.. (****olo:Küçük; Uomini: Adamlar)
64. Florent Aslanı
6 ıncı Adrien (1522-1523) Armasında bir aslan bulunan Florent’in oğludur..
71. Orman meleği
5 inci Plus (1566-1672). Asıl adı Micheil’dir. Mikael’den gelir. Melek ismidir. Bosco kentinde doğmuştur ve Bosco orman’ anl..... gelir...
100. Etrürya'daki Balnes
16 ıncı Gregoire (1831-1846) Aziz Romuald tarafından İtalya’nın Etrürya bölgesindeki bugünkü adıyla Toscana, Balnes’da kurulmuş olan Kamaldula tarikatına mensuptu..
104. Nüfusu azalan din
15 inci Benoit (1914-1922). Bilindiği gibi, 1.Dünya Savaşı sırasında çok sayıda Hıristiyan ölmüştür...
107. Papaz ve gemici
23 üncü Jean (1958-1963). Asıl adı kardinal Roncalli olan bu papa daha önceleri Venedik patriği idi..
108. Çiçeklerin çiçeği
6 ıncı Paul (1963-1978). Armasında üç tane zambak vardır. Zambak batıda çiçeklerin çiçeği’ olarak da tanımlanır. Ayrıca bu papa Floransa’da doğmuştur ve bu şehrin armasında da kırmızı bir zambak vardır...
109. Ay'ın yarısı
1inci Jean-Paul (1978).Papalık görevini 1 ay yapabilmiş çünkü göreve seçildikten 1 ay sonra ölmüştür.Gökte yarım ay varken seçilmişti ve öldüğünde yine yarım ay vardı...
110. Güneş işçisi(Labore Solis)
2 inci Jean- Paul (1978-2005) Bir önceki papa.Dünya Barışının sağlanması için harcadığı olağanüstü çaba nedeniyle tam bir güneş işçisi’ olarak yorumlanmaktadır.Güneş pek çok tradisyonda yapıcı güçlerin, eril ve yaşam verici kudretlerin ve Tanrı’nın sembolüdür. İnsanlığın gelişimine hizmet etmiş büyük inisiyelere de Güneş İnisiyeleri” denildiği bilinmektedir. Ayrıca Labore’ sözcüğü oluşturma’, ‘meydana getirme’ anl..... da geldiğinden bazı yorumcular bunun, 2.Jean Paul’un görevi sona ermeden önce yeryüzünde güneşten kaynaklanan atmosferik karışıklıklar veya depremler görüleceği şeklinde yorumlanmıştır...
111. Zeytinin zaferi (De Gloria Olivae)
2.Jean-Paul ’den sonra gelecek olan Papa,Malaki’nin kehanetlerine göre son papaydı ve listenin sonunda...

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Heil Benedikt!!...

__________________
Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir..
 
Alıntı ile Cevapla

 

Etiketler
3, kabusu, nazifatimanin, nazifatimanın, sirrivatikanin, son, sırrıvatikanın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Fatima Olayı YouMyCure Genel Paylaşım 0 07 Ağustos 2021 17:46
Fatima Duaları PySSyCaT Dualar (Hristiyanlık) 0 29 Aralık 2018 23:04
FATIMA SULTAN’IN RÜYASI Desmont Tarih 0 17 Kasım 2014 22:13
HZ. FATIMA'NIN R.A SABAH AKŞAM OKUDUĞU DUA Seyra Dualar 0 05 Haziran 2014 16:20
Fatima'nın üçüncü sırrı Frozen Esrarengiz Olaylar 1 30 Mart 2011 17:15

×