Çevrimdışı

O korkuyla Koşuyoruz ama önümüzü göremiyoruz. Ay ışığı var o kadar. Öyle uzaklaşmışız ki bir türlü yola çıkamadık. Korkudan duramıyoruz. Yine koyun sesi gelmeye başladı. Vedat duracak gibi oldu. Durma sakın durma dedim. Koşmaya devam ettik. Nerdeyse 1 saat koştuk. Artık gücümüz kalmadı. Nefes nefese kaldık. Bayılacaktım artık. Durmak zorunda kaldık. Biz durunca karşıdan iki tane jandarmanın geldiğini gördük. Derin bir oh çektim. Bizi fark ettiler. Hemen yanımıza geldiler. Gelir gelmez sordukları ilk soru koyun kaybolmuş gördünüz mü?

Allah allah diyorum ne koyunmuş arkadaş. Bakın ben gördüm koyunu, 4-5 tane adam oturmuş çiğ çiğ yiyorlardı. Onları görünce kaçmaya başladık. 1 saattir koşuyoruz yola da bir türlü çıkamadık. Allah rızası için yardım edin bize dedim. Siz şu koyunu nerde gördünüz bizi oraya götürün dediler. Biz zaten 1 saattir oradan uzaklaşmak için koşuyoruz. Oraya tekrar çıkacak gücümüz yok dedim. Hadi hadi uzatmayın düşün önümüze dediler. Yeminler ediyorum artık.

Koyuna biz bir şey yapmadık. Gitmemiz lazım diye. Ama yok bizi bırakmadılar. Önde gidiyoruz. Beynimi toplayamıyorum. Nerden geldik ne tarafta görmüştük hatırlamıyorum. Kendimi o zaman koyun gibi hissettim işte. Bizi istedikleri gibi yönlendiriyorlardı. Biz de gidiyorduk. Bir tanesi öne geçti. Diğeri arkamızda kaldı. Biz de ortalarında gidiyoruz. Karanlık olduğu için zor görüyorum ama Allah’tan o anda bir şey fark ettim. Önümde gidenin ayakları tersti. Vedat’ın koluna dokundum. Ama o çoktan fark etmişti galiba. Titrediğini, fark ettim. Kaçarak kurtulamazdık. Dua okumaya başladım ben. Dua okuduğum anda koşmaya başladılar.

Biz durduk onlar öyle bir koşuyordu ki sanki yabani bir hayvanlardı. Hem hızları hem de çıkardıkları sesler çok değişikti. Biz de geri dönüp dua okuyarak koşmaya devam ettik. 5 dakika sonra yola çıkmıştık. Gülüyordum sevinçten. Sinirlerim bozulmuştu. Arabaya bindik. Çalıştırdık. Çok şükür çalıştı. Dua ede ede köye gitmeyi başardık. Anneme babama ne yaşadıysak anlattık. Orda birkaç kişi daha bunu yaşamış. Çoban görmüş, çoban koyun aradığını söylemiş yardım istemiş. Bizi ormana sokup ne yapacaklardı öldürecekler miydi başka bir şey mi yapacaklardı bilmiyorum.

Biz köyde 1 hafta kaldık. 3. gün gece dışardan gelen koyun seslerine uyandım. Pencere kenarında yatıyordum. Kalktım perdeyi açtım. Gördüklerime inanamadım. O gördüğüm çoban ve 2 koyunu gidiyordu. Giderken de bana doğru sinirli bir şekilde baktı. Vedat’ı kaldırdım pencereye bakmasını söyledim ama o bakana kadar çoban gitmişti. Dua ettim sürekli. Ömrümde bu kadar çok dua etmemişimdir. Ne kadar nankörüz. Sadece zor durumlarda dua ediyoruz.

5. gün de şöyle oldu. Vedat gece uyanmış tuvalete gitmek için kalkmış. Ama ne oldu ne gördüyse bağırma sesine uyandım. Vedat diye fırladım yerimden. Ne oldu dedim. Abi yemin ederim evde koyun var dedi. Saçmalama oğlum evde koyunun ne işi var, sen yeni kalktın hayal görmüşsündür dedim. Yemin ediyordu hala, gördüm buradaydı diye. Sakinleşmesi zor oldu.

__________________