IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Liaaa

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Mart 2012, 14:47   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Iskolastiğin Yıkılması




İskolastiğin gelişmesi ile birlikte ortaya çıkan ve onun yıkılışını dile getiren soru felsefe tarihinde «tümeller» diye tanınmış olan sorudur. Burada sözü geçen «tümeller» daha önce Platon ve Aristoteles felsefelerini ele aldığımız zaman üzerinde durduğumuz varlıkların özleridir idealardır; onların tümünde bulunan ve ortak noktayı teşkil eden genel kavramlardır; varolanların içinde toplandığı sınıflardır ya da türlerdir.

Platon bu tümellerin varlıklardan önce onların dışında mevcut olduğunu; ayrı ve nesnel bir varlığa; bir gerçeğe sahip bulunduğunu ileri sürüyordu. Platon'un bu görüşüne katılanlara hıristiyan ortaçağı felsefesinde «gerçekçiler» bu görüşe de «gerçekçilik» (realizm) deniyordu. Buradaki gerçekçilik tümellerin «gerçek» olduğunu kabul etmek anlamına geliyordu. Oysa tümeller maddî değil düşünceyle ilintili manevî bir gerçek taşıdıkları için aslında bu görüşe «idealizm» demek gerekirdi. Çünkü bu görüşte maddeye oranla düşüncenin (manevî olanın yani kavramın) önceliği ileri sürülüyor ve kabul ediliyordu. Bunun tersini yani maddenin ve varlığın düşünceden (manevî olandan) önce geldiğini söyleyenlere ise «gerçekçi» demek doğru olur. Bugün felsefe terminolojisinde «gerçekçi» (realist) ile'«idealist» kelimeleri bu anlamlarda kullanılır. Bundan ötürü ortaçağda tümeller hakkında ileri sürülen «gerçekçi» görüşle bugünkü anlamda «gerçekçilik»i bir¬birine karıştırmamak gerekir.

Tümellerin gerçek olduğunu kabul edenlerin başında Anselmus geliyordu. Aristoteles felsefesi ağır basıp tümellerin Platon'un ileri sürdüğü şekilde nesnelerden apayrı bir gerçeklikleri olmadığı ama nesnelerin içinde bulundukları savunulunca; tümeller hakkında yeni bir görüş ortaya çıkmış oldu. Aquino"lu Thomasso bu görüşü savundu. Tümellerin gerçek oldukları iddiasını hafifleten ve yumuşatan bu görüşten farklı olarak «gerçekçilik»e tam karşıt olan bir başka görüş daha ileri sürüldü. Tümellerin nesneler dışında varolmadığı gibi nesneler içinde de varolmadığını; hiçbir şekilde «gerçeklikleri» olmadığını sadece birer «isim» olduklarını ve sadece bizim düşüncemizde mevcut olduklarını yani nesnel değil öznel olduklarını ileri süren bu görüşe «isimcilik» (nominalizm) dendi. İsimcilik'in ünlü tem¬silcisi Duns Scotus ve Occam'lı VVilliam'dı (1300-1349).


Bu tartışmanın önemi nereden geliyordu?

isimcilik varlıkların özlerinin yani idealarının onların dışında nesnel olarak varolmadıklarını sadece birer isimden ibaret bulunduklarını ileri sürüyordu. Cinslerin türlerin ve sınıfların bu cinslere türlere ve sınıflara giren tek tek varlıkların dışında bağımsız bir varlığı yoktu. Bu düşünce Hıristiyanlığın resmî hale gelmiş olan felsefesi ile yani İskolastik ile çatışan bir düşünceydi. Çünkü hıristiyanlığın ilkeleri (dogmaları) ve iskolastik tanrı ya da ruh gibi gerçeklerin sadece birer isim olmadıkları bunların bağımsız ve nesnel bir varlığı olduğu temeline dayanıyordu. Bu tümellerin sadece birer isim olduğunu söylemek ve sadece bizim düşüncemizde mevcut olduklarını iddia etmek hıristiyan dogmalarına ve iskolastiğe karşı gelmek demek oluyordu. Tümeller üzerindeki bu tartışmaya ve savunulan çeşitli görüşlere o zamanlar bunca önem verilmesi işte bundan ötürüydü.

alıntı




 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
iskolastiğin, yıkılması


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık