[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Felsefe A-Z Her Şey: İlk Çağ Filozofu Parmenides Felsefesinde Varlık Var Mıdır?

Parmenides’in felsefesinde “varlık” temel ve kesin bir gerçeklik olarak kabul edilir; dolayısıyla “varlık var mıdır?” sorusu, onun ontolojik sisteminde açık ve kesin bir “evet” yanıtını bulur. Parmenides, varlığın zorunlu, değişmez, bölünmez ve ebedi olduğunu savunarak, varlığın varlığını sorgulayan veya reddeden herhangi bir yaklaşımı kesinlikle dışlar. Onun için varlık, felsefenin en temel ve tartışılmaz ilkesi olarak var olmak zorundadır.

Parmenides’e göre varlık, kendiliğinden ve koşulsuz olarak vardır; yokluğu düşünmek ve kabul etmek mantıksal olarak mümkün değildir. Varlığın varlığı, onun kendi doğası gereği zorunlu ve mutlak bir gerçekliktir. Bu nedenle, varlık her zaman vardır ve hiçbir zaman yok olmaz. Varlık yokluğun karşıtıdır ve yokluk ne düşüncede ne de gerçeklikte yer alabilir.

Bu ontolojik duruş, Parmenides’in felsefesinde değişimin, çokluğun ve hareketin gerçek olmadığı iddiasıyla birlikte değerlendirilir. Çünkü değişim, bir şeyin yok olması ve başka bir şeyin var olması anlamına gelir; bu da varlığın sürekli ve zorunlu oluşu ilkesine aykırıdır. Dolayısıyla, varlık değişmez ve her zaman vardır; “varlık var mıdır?” sorusu, onun felsefi sisteminde zaten cevabını bulmuş bir sorudur.

Parmenides’in bu temel görüşü, varlık kavramının felsefi araştırmaların merkezine yerleşmesini sağlamış ve metafiziğin temel problemlerinin tartışılmasında referans noktası olmuştur. Onun felsefesi, varlık kavramının değişmez ve kesin bir gerçeklik olarak kabul edilmesini sağlayarak, Batı felsefesinin temel yapı taşlarından birini oluşturur.

Parmenides felsefesinde varlık kesinlikle vardır ve varlığı sorgulamak anlamsızdır. Varlık, mutlak, zorunlu, değişmez ve ebedi bir gerçeklik olarak felsefenin temel prensibi ve nesnesidir. Bu yaklaşım, felsefi düşüncenin ontolojik ve epistemolojik alanlarında derin etkiler yaratmış ve varlık felsefesinin en önemli referanslarından biri olmuştur.


KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI