IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  vaybe sohbet

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt Dün, 15:10   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Felsefe A-Z Her Şey: Parmenides'in Hayatı Hakkında A'dan Z'ye Her Şey





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Felsefe A-Z Her Şey: Parmenides'in Hayatı Hakkında A'dan Z'ye Her Şey


Parmenides (MÖ yaklaşık 515 – MÖ yaklaşık 450), Antik Yunan felsefesinin en önemli figürlerinden biri olarak, özellikle varlık ve gerçeklik sorunlarına getirdiği radikal ve sistematik yaklaşımla felsefe tarihine damgasını vurmuştur. Elea Okulu’nun kurucusu olarak kabul edilen Parmenides, Batı metafiziğinin temel taşlarını atan ilk filozoflardan biridir. Yaşamının büyük bir kısmını Güney İtalya’da, bugünkü İtalya’nın güneybatısında bulunan Elea kentinde geçirmiştir. Parmenides, felsefi düşüncesinde, duyularla algılanan dünyanın ötesinde, değişmez ve ebedi olan bir gerçeklik düzeyinin varlığını savunmuş ve bu görüşüyle, doğa filozoflarının çokça üzerinde durdukları değişim ve çokluk düşüncesine karşı çıkmıştır.

Parmenides’in yaşamı hakkında elimizde çok sınırlı bilgi bulunmaktadır; büyük ölçüde öğrencileri ve sonraki filozofların eserlerinden öğrenmekteyiz. Kendisinin şiirsel biçimde yazdığı “Varlık Üzerine” (Peri Physeos) adlı epik şiiri, onun düşüncelerinin temel kaynağıdır ve varlık, bilgi, duyular ve mantık arasındaki ilişkileri irdeleyen felsefi metin olarak kabul edilir. Bu şiirde Parmenides, gerçeğe ulaşmanın yolunun akıl yürütmeden ve mantıksal düşünceden geçtiğini; duyuların ise insanı aldatabileceğini savunur. Ona göre, gerçek olan sadece “varlık”tır ve “yokluk” asla olamaz; çünkü yokluk düşünülemez ve varlığı tarif edemez. Bu yüzden varlık ebedidir, değişmez ve bölünemezdir.

Parmenides’in ontolojisi, felsefenin sonraki dönemlerinde büyük yankılar uyandırmış ve özellikle Platon’un idealar kuramı ile Aristoteles’in varlık anlayışının temelini oluşturmuştur. Parmenides, “varlık” ile “düşünce”nin aynı olduğunu ileri sürerek, düşüncenin nesnesinin varlık olduğunu belirtmiştir. Bu düşünce, metafiziğin temel problemlerinden biri olan “varlık ve düşünce” arasındaki ilişkinin ilk ciddi felsefi çözümlemelerinden biri olarak görülür. Parmenides’in bu görüşü, değişimin ve çokluğun gerçek olmadığı, yalnızca bir görünüm olduğu iddiasıyla, felsefi tartışmaları yeni bir boyuta taşımıştır.

Parmenides’in felsefi yöntemi, mantıksal çıkarım ve akıl yürütmeye dayanır. Ona göre duyular, yanıltıcıdır ve gerçek bilgi ancak akılla elde edilir. Bu sebeple felsefenin amacı, duyulara dayanmayan, kesin ve değişmez bilgiye ulaşmaktır. Bu yaklaşım, metafiziğin temel taşlarından biri olan “ontolojik realizm”i şekillendirmiştir. Parmenides’in etkisi, yalnızca metafizik ve ontoloji alanında değil, epistemoloji ve mantıkta da hissedilmiştir. Onun felsefesi, insan düşüncesinin sınırlarını ve bilgi imkânlarını derinlemesine sorgulayan bir perspektif sunar.

Parmenides’in düşünceleri, Antik Yunan felsefesinin sonraki nesillerinde yoğun şekilde tartışılmış ve geliştirilmiştir. Onun ontolojik tezleri, özellikle Herakleitos’un değişim ve akış görüşü ile karşıtlık oluşturmuştur. Bu iki filozofun görüşleri, felsefi düşünce tarihinde varlık ve değişim arasındaki temel çatışmanın ilk büyük ifadesi olmuştur. Parmenides’in katı ve statik varlık anlayışı, felsefede hem eleştirilmiş hem de çeşitli şekillerde benimsenmiştir. Felsefe tarihinde bir dönüm noktası olan bu görüşler, özellikle Platon ve Aristoteles’in sistemlerinde yeniden yorumlanarak zenginleştirilmiştir.

Parmenides’in eserleri ve fikirleri, günümüzde felsefi metafiziğin ve ontolojinin temel taşları olarak kabul edilmekte, özellikle varlık, değişim, bilgi ve gerçeklik konularında hâlâ tartışılmaya devam etmektedir. Onun radikal ve akılcı yaklaşımı, filozofların insan deneyiminin doğasını ve gerçekliğin temel yapısını anlamaya yönelik çabalarında öncü olmuştur. Parmenides, felsefeyi sadece soyut bir düşünce faaliyeti olarak değil, aynı zamanda varlığın ve hakikatin peşinde kararlı bir akıl yürütme disiplini olarak konumlandırmıştır. Bu yönüyle, felsefenin hem epistemolojik hem de ontolojik temelini atan ve Batı düşüncesine yön veren en önemli ilk filozoflardan biri olmayı sürdürmektedir.

KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI



__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İlkÇağ Felsefe Okulu: Parmenides'in Felsefe Tarihi Açısından Önemi Nedir? Kalemzede Felsefe 0 31 Temmuz 2023 15:13
IF Felsefe Okulu: Parmenides'in Felsefe Okulu Olan Elea Okulu Nedir? Ne Değildir? Kalemzede Felsefe 3 31 Temmuz 2023 15:13
IF Felsefe Okulu: Felsefenin Kurucu Filozoflarından Parmenides'le A-Z Her Şey Kalemzede Felsefe 3 31 Temmuz 2023 15:13
IF Felsefe Okulu: Parmenides'in Felsefe Tarihi Açısından Önemi Nedir? Kalemzede Felsefe 0 11 Haziran 2022 15:13
Parmenides Felsefesinin Felsefe Tarihine ve Filozoflara Etkisi Nedir? Kalemzede Felsefe 0 26 Eylül 2020 18:36