IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Felsefe (https://www.ircforumlari.net/felsefe/)
-   -   Eleştiri Karşısında Açıklama Yapma İsteği bir Hastalıktır (https://www.ircforumlari.net/felsefe/415826-elestiri-karsisinda-aciklama-yapma-istegi-bir-hastaliktir.html)

Melodram 01 Ekim 2011 17:17

Eleştiri Karşısında Açıklama Yapma İsteği bir Hastalıktır
 
Eleştiri karşısında açıklama yapma isteği bir hastalıktır; makbul olan açıklama yapmadan güzel ahlak gösterip eleştiriyi kabul etmektir

İnsanlar kendilerini ilgilendiren herhangi bir konu olduğunda sonuna kadar kendilerini etraflarındaki insanlara açıklayabilmek isterler. Eğer söylemek istedikleri bir şey varsa ve bunu istedikleri gibi anlatamamışlarsa müthiş bir sıkıntıya kapılırlar. Bu çok küçük bir detay dahi olsa mutlaka o konuda bir açıklama yapmak isterler.

Hemen her insanın fıtratında var olan bu açıklama yapma arzusu bir yönüyle bakıldığında kötü bir alışkanlık değildir aslında. Gerçekten de insanın bir konu söz konusu olduğunda söylemesi gereken şeyler olabilir. Hatta kimi zaman bunları söylememesi ya da açıklamaması birçok yanlışa yol açabilir. Örneğin bir suç işlendiğinde veya bir hata yapıldığında elbetteki suçsuz bir kişinin kendini savunmak için açıklama yapması gerekir. Ya da suçlu olanın kendini belli edecek bir açıklama yapması beklenir. Bu tarz bir açıklama yapma isteği Kuran ahlakına uygun bir tavırdır. Çünkü kişi burada kendi nefsini temize çıkarmayı değil Allah'ın rızasını kazanmayı amaçlamaktadır.

Ancak bir de “yalnızca nefsi rahatlatmak” ya da “nefsin çıkarlarını gözetmek” amacıyla açıklama yapma alışkanlığı vardır. Nefislerinin bu telkini altına giren kimseler günlük hayatlarında karşılarına çıkan her olayda sürekli olarak kendilerini temize çıkaracak açıklamalar yaparlar. Bunu o kadar sık yaparlar ki bu onların insanlarla normal diyalogları haline gelir. Kendileri bu alışkanlıklarıyla çevrelerine verdikleri rahatsızlığı tam olarak fark edemeyebilirler. Ancak etraflarındaki insanlar bu kimselerin küçücük bir konuyu bile yaptıkları uzun uzun açıklamalarla çok vakit alan ve insanları meşgul eden olaylara dönüştürmelerinden son derece rahatsızdırlar.

Örneğin bir kalemi yere düşüren bir kimsenin yapması gereken o kalemi yerden kaldırıp yerine koymaktır. Ama bu gibi insanlar bunun yerine yanlarındaki kişilere “aslında kendilerinin çok dikkatli oldukları kalemin yere düşmemesi için ellerinden gelen her türlü tedbiri aldıkları o kalemin aslında oraya başkası tarafından konulduğu ve o yüzden düştüğü” gibi açıklamalar yaparlar. Küçücük bir konuyu o kadar ciddiye almalarındaki tuhaflığı fark etmezler.

Bazen de ortada hiçbir şey yokken insanların kendilerinden şüphe duyduklarını sandıkları konuları açıklarlar. Örneğin karşısındaki kişinin kendisinin temizliğinden şüphe ettiğinden endişelenir ve ona sürekli kendisinin ne kadar temiz olduğunu anlatır. Tembel olduğunu düşündüğünden şüphelenir her fırsatta ne kadar çalışkan olduğunu anlatır.

Bazen de bu kimselere bir eleştiri yapılır. Bu durumda da yine kendilerini temize çıkarana kadar açıklama yapmadan rahatlayamazlar. Halbuki eleştiri her zaman için insana fayda getirir. İnsanın en iyi en mükemmel olduğu bir konuda bile kendisine gelen bir eleştiriyi sevinçle kabul etmesi gerekir. Çünkü mutlaka her iyinin daha iyisi vardır. % 90 iyi olduğu bir konuda bu vesileyle %100’lük bir mükemmelliğe ulaşabilme imkanı bulmuş olur. Ancak söz konusu insanlar yaptıkları açıklamalarla küçücük bir eleştiriyi dahi çok büyük bir tartışma konusu haline getirirler. Kendi haklılıklarını ve onları eleştiren kişinin haksızlığını ispat edebilme konusunda amansız bir hırsa kapılırlar. Nefislerindeki açıklama yapma arzusu bazen bu tarz durumlarda bu gibi kişilerin akıllarının tamamen kapanmasına neden olur. Nefsin kişinin enaniyet gurur öfke gibi hislerini de tetiklemesiyle ortam çok zorlu bir hal alır. Dolayısıyla bu kimselerin tek bir güzel tavsiyeden dahi istifade etmeleri söz konusu olmaz. Hep kendilerinden yana hep kendileri merkezli hep kendi haklılıkları üzerine kurulu bir dünyada yaşarlar. Akıllarını tavırlarını ahlaklarını çok beğenen ve tavsiyeye kapalı olan bu gibi insanlar kişiliklerini geliştiremez ve ilerleme kaydededemezler.

Elbetteki bu kimselerin de bu açıklamaları yaparken düşündükleri bazı mantıklar da vardır. Örneğin eğer kendilerinden kaynaklanmayan bir hata olduğunda bunun açıklamasını yapmayacak olurlarsa insanların kendilerini yanlış tanıyacağından korkarlar. Ya da hata yaptıkları konuda kendilerine bir daha sorumluluk verilmeyeceğinden endişe ederler. Ya da bir şekilde mutlaka zarar uğrayacakları bir şeyle karşılaşacaklarını sanırlar. Bu tarzda açıklamalar yaptıklarında da kendilerini en iyi şekilde koruyabildiklerine inanırlar.


Pentagram 02 Ekim 2011 09:47

Cevap: Eleştiri Karşısında Açıklama Yapma İsteği bir Hastalıktır
 
bilimsel kanıt?
yapılmış bir deneysel çalışma?
gerek teorikte gerekse pratikte bunu gösteren bir durum?

Alıntı:

Elbetteki bu kimselerin de bu açıklamaları yaparken düşündükleri bazı mantıklar da vardır. Örneğin eğer kendilerinden kaynaklanmayan bir hata olduğunda bunun açıklamasını yapmayacak olurlarsa insanların kendilerini yanlış tanıyacağından korkarlar. Ya da hata yaptıkları konuda kendilerine bir daha sorumluluk verilmeyeceğinden endişe ederler. Ya da bir şekilde mutlaka zarar uğrayacakları bir şeyle karşılaşacaklarını sanırlar. Bu tarzda açıklamalar yaptıklarında da kendilerini en iyi şekilde koruyabildiklerine inanırlar.
insan psikolojisidir. açıklama yapacaktır elbette. ayrıca bu yazının kaynağını da merak ettim. kaynak?

Pentagram 04 Ekim 2011 14:04

Cevap: Eleştiri Karşısında Açıklama Yapma İsteği bir Hastalıktır
 
soru sormuştum konu sahibi arkadaşımız.

Melodram 04 Ekim 2011 15:32

Cevap: Eleştiri Karşısında Açıklama Yapma İsteği bir Hastalıktır
 
Psikolojide bunu hastalık olarak nitelendirmiş demek ki.
Kaynak '' Harun Yahya ''

Pentagram 05 Ekim 2011 09:40

Cevap: Eleştiri Karşısında Açıklama Yapma İsteği bir Hastalıktır
 
harun yahya mı? komik olmayalım lütfen. kaç tane psikoloji üzerine makalesi var acaba kendini mesih sanan bu adamın? ya da şöyle demek daha doğru olacak: psikoloji üzerine eğitim dahi almamış birisinin böylesi bir yazısını copy-cut-paste etmenin hiçbir bilimsel tutarlılığı olamaz. ayrıca" nitelendir(miş)" diyorsunuz siz dahi daha bundan emin değilken bilgilendirme amaçlı bir paylaşım yapmakta abes duruyor doğrusu.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:54.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net